Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
'14 Teşrinievvel ı*33 ^Cumhuriyet' SON TELGRAFLAQ Bana kalırsa Coğrafya edebiyatı oyük Harpten sonra her mil Iette başka milletleri tannnak merakı uyandı. On beş sene . denberi, seyahat zevki de, icki veya kumar gibi âdeta bir iptilâdır. Hangi tecessüsün kasırgası, her milletin mü nevverlerini millî toprağmdan kaldın • yor ve hudutlardan hudutlara savuru • yor? Avrupada bir münevveri evuıde a. rarsanız ekseriya şu cevabı alırmıssınız: «Seyahatte.» ve en çok dolaşan mu . harrir olmakla maruf Paul Morand diyor ki: «Bugün seyyah ismi verilen bir mahlkuk yoktur. Yalnız odasmda seyahat eden insanlar var: Bu oda, kâinattır.» Yervüzünü kendi odası, gökvuz&nü tavan, çağlıyanlan terkos mushığu ve dağlan da masalar farzedecek kadar görii* ufku daralan bu münevverlerin üç gün kaldıklan bir memleket hakkmda üç cilt yazı yazmalanna şasbğımı bir kaç kere anlatmıştım. Bu aksiilâmel Avrupada da başhyor. Moit mecmuası muharrirlerinden biri de seyaha* ede . biyahnın artık sonuna geldiği iddia smdadır. Muasır edebiyat t&rihi âdeta rcğr?f. ya kitabına döndü. Bu eserlerden ço ğunun nekadar soluk ve bozuk *otoğrafîler olduğunu Türkiye hekkında va* zılanlardan anlamak ts mümkimdür. Geç«ıde tstanbula gele.i bir Avrupah kadınla bir gece Yedikulenin etrafm da dolastık. Pis bir sokağa bayıldı ve bana şürler okudu Şu Loti ağzını hırakmasını kendisinden rica ettim. An . lamıyor ve yıkık bir ev içinde petrol lâmbasfle yasıyan bir aüenin zevkhu muh*yyelesinde şişirdikçe şişinyordu. Bütün bu münevver seyyahlann ya bana bir millet nunma kaydetiklen şeyler «başka» nm ve «acaip» in şi irleridir. Realist olmak hususunda Lotiden fazla gösterd:J:leri jayrete r<*^raen hep »yni fantezi içinde kalıyorlar. Bahsettiğim Avrupalı kadın, o pis ve karanhk sokakca ansızra bir çrğl'k kopardı. Ayağı bir çukura girmek ü zere idi, kolundan çektim. £ Nedir bu? diye sordu. tğildim ve hakikati bütün kabah • ğile îöylemekten çekmmedhn: Lâğ>m! Zaran yok, dedi, bu sokak da üna jrüzel. Orada bir şur daha okumasjıdan korktum ve kolundan çekerek oau o • tomobiline kadar sürükledim. Dönerken dedim ki: Türkiye ne tnmamile bu sokak • tır, ne de kübik apartnıanh Taksim meydanı! Neresidir, diye sordu. ^ Siz, dedim, buray» bir hafta k»lmak icin geldiniz. Simdi saatte eiîi kr . lometre yapan bir arabanın içindeviz. Pencereden bakuıız. Bu hız içinde Türkiyeyi ve milletinin kalbini değ'ü, a • ğaclannı bile goremezsiniz. Halbuki bu hanım Türkiye hrkktn • da bir eser yazmak nivetind^ idı. Kral Faysalın gizli mektupları Çanakkale abidesi Türkün yarattığı mucize için bir eser lâzımdır Birinci sahifeden tnabat karşı tarafta vardı; müdafaa için ney« ihtiyaç varsa bizde ya hiç yoktu, yahut ta yok denecek kadar azdı; fakat zafer için lâzrm olan tek şey, <zimany> vardı. ve her «ilâhtan, her kuvvetten üstün olan bu ilâhî kuvvet, Türkü Çanakkale de muzaffer etti. Kocaçimen tepesi, kendi yamaçlannda koca Türkün yaratnğı mucizeyi asla unutmıyacaktır. Anburnunda 4000 Avustralyalıyı 150 Türk saatlerce durdurdu. Seddülbahirde, 24000 tngilizi 2200 Türk önledi. Kireçtepede, 8000 tngilizi 800 Türk karşıladı. Çanakkale seferinin başından sonuna kadar 540,000 tngiliz ve Fransız koca bir donanmanın yardımına ve hesapsız cepane ile sonsuz malzemeye rağmen müzeden alınmış süahlarla har. beden 310,000 Tiirkle başa çıkamadılar, mağlup oldular ve kaçtp gittiler. *** Gelecek nesiller, Çanakkale müda • fa&sım esatirî bir efsane sanacaklardır; fakat, e zamanki fen, belki de cema . datı dile getireceği için, Kocaçimen tepesi «Türkün burada yaptıkları efsane de, ğil, halikattir>» diye bağıracaktır. Çanakkalede yapılacak abide, Türkün harikalardan, mucizelerden ve ef»aneWden daha büyük olan eserini ifa. de ve temsil edecek kudret ve yüksek likte bir şaheser, kısaca, bir Çanakkale olmahdır. ABİDlN DAVER Serbest îrlanda tam bir istiklâl talep ediyor îrlanda meclisi, Ingiltere ile olan bütün bağları çözmek için üç kanun yaptı Dublln 13 (A.A.) Serbest İr salâhiyetten bahseden kanunu esasi landa hükumeti meb'usan meclisi esasî maddelerinin kalHınlması, teşkilitında bazı değişiklikler yapılması 3 Serbest İrlanda hükumeti da hakkında üç kan.m lâyihasını çok kısa hilindeki mahkemelerden çıkan hü • bir müzakereden sonra reye müracaat kümlerden Londradaki meclisi has nezetmeksizm kabul etmiştir. dinde istinaf edilebilmesi hakkmın il. Bu lâyihalarda bilhassa şu üç tadil gaaı. vardır: Meb'usan meclisince kabul edilen bu î Tahsisat açılmasını tavsiye ve kanun lâyihaları âyan meclisine gön teklif etmek hakkmın umumî validen deilmistir. Âyan bunlann müzakere • alınarak nazırlar meclisine verilmesi, sini on sekiz ay muddetle geri bırakacak 2 Meclisçe kabul edilen kanun bir salâhiyete mal'klir. lâyihalannın tngiltere Krah tarafından Meb'usan meclisi müzakerelerini tasdik hususımun tehiri hakkında kraL ikinciteşrinîn on beşinc kadar tatil et • lık mümessilinir. haiz olduğu hak ve mistir. »»«'»'"mıımııııııııııııııtıııııifiııııııııııııııııııııiffliımıımıımı.uıiHM, Faysal Fransa aleyhinde Ingiltereye neler yazmıştı? Kral Faysal da, babası gibi yalnız Ingiltereye hiztnet etmekle iftihar ettiğini söylüyor! ŞAMIN İSTİLÂSI Şamın istilâsı bence • herhangi zaviyeden bakılırsa bakılsm gayrimeşru bir hareket. tir. Sulh kongresi, ilk içtimalarmda, Je neral (Allenbi) nin nezareti altmda olmak üzere Şark mmtakasınm emir ve idaresini bana bırakmıştır. Ve bunu Misyer Loit Corç 15 eylul 919 tarihmde M. Klemanso ile muazzam devletler mümessillerine, ve bana gönderdiği resmî mektuplarda itiraf etmiştir. Şu halde hicbir Fransız kumanda . mmn işbu hakkı benden selbetmeğe, ve Suriye istiklâline tecavüz etmeğe hakkı yoktur. Bundan maada, Suriye hükumetinhı reisliği, Suriye ahalisi ta rafmdan dahi bana isnat ediimis ve bunu San Remo sulh kongresinân verdiği karar üzerine Ingiltere dahi tasdik etmiştir. Binaenaleyh Versay muahedesinm (hak kuvvetten üstündür) düsturu tat. bik edilir, ve harekâh askeriyeden sarfı nazar edilirse, ve Meclisi Akvam karan boş bir karardan ibaret değilse, Fransannt Htihaz ettiği hattı hareket gayrimeşru ve müstebidane sayılmah dır. MANDA VE ARAYİIJMUMİYE: Jeneral Guro manda şeraitini ve ahkâmmı tenfiz ve tatbik iddiasındadır. Manda nedir? Ve bu» MediaLAkva mın tasdikma iktiran etmiş midir? Jeneral Guronun ükimatomuai* beyan ettiği sartlar, ve Fransız ordusunun icraafa, emperyalist bir devletin silâh kuvvetiie tatbikına karar verdiği şart. lardan başka birsey değildir. Fransanın bu hareketi, nüâf devlet lerinin, uğrunda harbettiklerini iddia ettikleri prensiplere mugavir olduğu gibi sulh konsrresinm vazettiği maddele re de muhaliftir. Yirmi ikinci maddenin dordüncü fıkrasmda, manda tatbikmda memleket a. halisi anulannm dahi nazan dikkate almması lâzim geldiği dermeyan edü • miştir. Halbuki bu, Suriyede yapılmamıştır. Bu madde 3e alâkası olan yegâne harekrt Amerikanırı 1919 senesinde gönderdiği hevetm tetkikatına münha. sır kalmıştır. Ve Lort AHenbi o esna da işbu heyetin Suriyeye izam edilecek yegâne heyet olduğunu, ve sulh kongresmin, Suriyenin mukadderatı mürakere edilirken işbu heyetin raporuna istinat edeceğini beyan etmişti. Hak, insaf ve adalet, şkndiye kadar gizli kalan bu raportm neşrini icap ettirmektedir. FRANSA MANDAYI NASIL ANL1YOR: Jeneral Guronun; en son ölüm ve yıkım silâhlarile mücehhez seksen bin kisilik orduya istinaden anladı. ğı «manda» 11 tesrinisani 918 sene • sirKte Ingiltere ile Fransanın beyanat larmda tarif ettikleri «manda» ya hiç benzememektedir. Bu beyanatta, mezkur iki hükumetm Arap memleketlerinde yerli ve müstakil bir hükumet teşkili. ne yardım edecekleri, ve istisnaî hiçbir tarzı idare tatbik edilmiveceği, ve yerli hükumetlerin müstakil olarak vazede • cekleri teşriî kanunlann tatbikma yar dım edileceği zikredilmisti. Fransanın 918 deki bevanatile, Je nera' Guronun 919 daki harekâh arasmdaki tezada bir daha işaret etmeğe lüzum yoktur. Her halde «manda» nm Sam ve mülhakatuıa tatbik edümesi a. dalete tevafuk etmemektedir. Ve bu sekilde b;r hareket hicbir taraftan beklenmemekte id>. Ingilterenin Araplara verdiği teminatla, vapılan icraat ara • sında büvük bir fark vardır. tNGlLTERENİN MES'U/JYETl: Buraya kadar, sulh kongresinin kararlarmı, Meclisi Akvamm noktaî nazan nı, ve Fransa »'e Ingilterenin beyana . tmı zikrettün. Bunlardan maksat, Fransamn ittihaz ettiği hattı hareketin gay rim«!rn nldi'vunu göstermekH. Halbuki Arao meseiesi, sulh kongresinin herhangi bir kararile, %eya IngiL tereden maaHa f»erh»nei bir Hev'rtin herhangi bir kararile al^kadar de?ild''r. B!z yalnız Ingiltere ile anlasmıstık. Ve istinat ettiğimiz teminat bize Ingiltere hükumeti tarafından verilmistir. Pederim 1918 tesrinievvelipde Kahi . redeki Ingiliz fevkalâde komiser;ne gönderdiği bir mektupta şöyle demişti: « Sulh kongrfsinin Arnn meseiesi >?akkındaki kararlanna gelince, A gözlerini uğuşturdu: tstetnez, dedi, ağabey... Hasta değilim ben. Peki, ne yatıyorsun, nen var? B«n demin tıraş olmak icin dükkâna uğradım, girer girmez Tanaş anlattı, merak ettfm ve tıraş olmadan geldim. Eyvallah... Zahmet ettin. Hasta değilİTn diyorsun ama baksan yüzün sapsarı, başm yastığa düşüyor, dükkânda ayakta duracak halin yoktnuş. Uyumadım, dün gece. Tabiî uyuyamazsm. Lâkırdı dinlemiyorsun. Doktor sana o zakkımdan kat'iyyen çekme, demedi mi? Benim başka ş«y uykumu kaçırdı. Başka ş«y nedir? Bu eve gelmek canım îstemiyor artık. Nedir? Borcun mu var? Hayır. Yalnızım burada. Bana Fransa, tngiltere ve Amerikada 250 bin Amerika bloku amele grev yaptı... Uç devlet silâh işinde Bu greve yeni ve ağır müşterek hareket edecek vergiler sebep olmuştur Paris 13 (A.A.) Havas Ajansı Vaşington 13 (A.A.) Yeni kobildiriyor: nan fazla vergileri kabul etmek isNazırlar meclisinin dünkü top temiyerek grev ilân eden amelenin lantısında Hariciye Nazıri M. Pol miktarı 250 bini bulmaktadır. BunBonkur Cenevre müzakereleri haklarm 70 bini ipek, 13 bini maden kında izahat vermiştir. Nazırın bu sanayünde, 40 bini muhtelif m« . izahatı ittifakla tasvip edilmiştir. denlerde, geri kalanı da pamuk ve M. Pol Bonkurun bu husu»ta söyelbise fabrikalarında çalısan işçi • Iediklerinden Cenevrede yapılan lerdir. müzakerelerde Almanyanın yeniden Kaliforniyada henüz toplanma silâhlanmasına Fransanın, tngilte mıs 50 milyon dolar kıymetinde parenin ve Amerikanm ayni suretle muarız bulundukları anlaşılmak . I muk mahsulü vardır. Hükumet bü • tün sanayi şubeleri için hazırlanan tadr. çalışma kanununun tatbikına baş . Fransa, tngiltere ve Amerika alanmasını 1 teşrinievvelden 1 kâ • rasındaki müzakereler hayli ilerlenunuevvele kadar tehir etmiştir. miştir. Cenevrede bu üç devlet müVasington 13 (A.A.) Ameri messilleri Almanyanın silâhlanmakan işcileri federasyonu altı yüz sına a't olan müşteırek dıişüncele . murahhasın iştirakile yaptığı son rini bir metin üzerinde tespK edip imzalamaya karar vermişlerdir. kongrede kayitsiz ve şartsız gelişi Bu nota 16 teşrinievvelde toplan güzel enflasyon yapılmasma kat'î ması mulfSftrf' umumî komiiyon içsurette muarız bulunmuştur. timamda müzakere olunmak üzere Kongre, işçilere gayet ağır munkonferanvbürosuna tevdi edile • zam vergiler yükliyebilecek her cektir. hangi bir malî tedbir aleyhinde olduğunu bildiren komitenin bu hu . sustaki raporunu da ittifakla tasvip Paris 13 (A.A.) Temps gaetmiştir. zetesi Mecten aldıği bir telgrafı nesretmistir. Bu telgrafta bildirildiğme Bursa 13 (Telefonla) Sonbagöre Sarreda çalısan bir Fransız mahar at koşularının sonuncusu bu . dencisi birkaç ahbabım görmek ügün yapıldı. Birinci tay koşusunda zere Palatınatya giderkpn Hitlerci Karacabeyli Rüstem Beyin Monası milisler tarafından tevkif ediltniş • tir. birinci geldi, 375 lira aldı. Bu işçi Sarredaki mahfillerde Hittkinci koşuda Karacabeyli Kemal ler idaresi aleyhinde propaganda Beyin Ubeyyanı birinci geldi, 300 ypomakla zannaltma alınmıştir. lira aldı. Oçüncü koşuda Simavli Mustafa Efendinin Ceylânı, Inegöllü Haci Paris 13 (A.A.) Sıhhati koruEmin Efendinin Ceylânmı vurarak ma nazırı M. Danyelu rontken v« çok heyecanlı bir vaziyette birinci elektrikle tedavi mütehassıslann • geldi, 125 lira aldı. dan mürekkep beynelmilel kongreSonuncu koşuda Istanbullu ts nin açıl'ş celsesine riyaset etmiştir. kender Hâmit Beyin Selten yerli Bu kongreye birçok ecnebi murah tngilizi birinci geldi. 485 lira aldı. haslar, bilhassa Leh, tspanyol, Romen, Macar ve Belçika doktorlan iştirak etmekiedir. Berlin 13 (A.A.) Volf ajansından: Rayştag yangını davasında âli mahkeîr>e maznunLar ve şahitler de hazır olduğu halde Rayştag binasının önünde toplanmış ve yangınm Ankara 13 Nafia Vekâletmde muhtelif safhalanm tesbit eylemiştir. trenlerin kömür yerine elektrikle işBir polie memuru pencereden binaletiLmesi mevzuu bahsolmaktadır. ya grrerek kundakçının yerini almış Vekâle* evvelâ Ankara îstanve elinde yanan bir bez olduğu halde bul trenini elektrik ile işletmeğe kazemin katında dolaştnıştır. Bu esnarar vermistir. Bunun için lâzıtn olan da şahitler de Rayştag binasınm elektrik Sakarya nehrtnin cereyan önünde yangm akşamı oradan geçerkuvvetinden istihsal olunacaktır. ken ne görmüş. olduklarmı anlatmışTren elektrikli olursa işletme maslardır. Âli mahkeme yangın gecesi rafı yarıyanya inecektir. pencereden içeriye iki kişi girerken Elektrik işlerinin başarılması için gördüğünü söyliyen şahit Thalerin Amerika dan bir mütehassıs gettrilyanıldığı kanaatrne varmıstır. mesi kuvvetle muhtemeldir. Maretal Allenbi diyebilirim ki, benim sulh kongresi ve ya diğer herhangi bir kuvvet veya heyetle hiçbir alâkam yoktur. Sulh kon . gresinin mukarreratının bize tebliğ edilmemesi bence daha münasiptir. Çünkü bu mukarreratı kabul etmekliğim Cenabı Hakkın adalet ve merhametrni inkâr etmekliğim demektir.» Pederim bu suretle, verilen teminatm Ingiltere tarafından verildiğini, ve bu teminati kuvveden file çıkarmanm Ingiltereyi alâkadar ettiğini ve bunu In gilterenin behemehal yapması icap ettiğini söylemek istiyordu. Sulh konferansında Arabistan mu . rahhası sıfatile hazır bulunmuş olmakIığuna gelince • Ingiltere Kralı Hazretlerinin bendenize vermiş olduklan şe refi müdrik olmakla beraber . bunu sırf Ingiliz hükumetinin arzusu üzerine kabul etmiştim. Bundan maada, geçen teşrinievvelde Parise azimet etmekliğim, ve orada Fransa hükumetile badelmüzakere Suriyeye gayet münasip bir anlaşma projesini hamilen avdet etmekliğim, ve Suriyede ahaliyi sulh ve sükuna davetle, Suriyede o vakhler pek müşkül ve pek zayıf, ve birçok müşkülâtla uğra . şan, ve muhafız kuvvetleri bin kisilik bir miktan tecavüz etmiyen Fransız lann hücum ve taaddiye maruz kal mamalannt temin etmekliğim; bütün bu şeyleri yapmaklığnn hep teminatına istinaden hareket ettiğim hükumete günün birinde: «Ben bütün arzulannızı büyük bîr dikkat ve isabetle mevkii file koydum» diyebümek içindir. ALLENBlNlN MEKTUPLARI: Jeneral AUenbiden daima, Fransızlara karşı düşmanca hareket etmemekliğimi mutazammın resmî mektuplar alıyordum. Hatta Lort Gürzondan Şamın Fransız . lar tarafmdan istilâsuvlan üç gün ev • vel, Fransızlara karşı hareket etme • mekliğimi rica eden bir telgraf almış hm. Buna binaen Fransızlarla muharebe etmek hiç akhma gelmemişti. Ve ben bunu yaDsavdım, Fransızlar Suriyede pek müşkül bir vaziyete düşmüş olacak. lardı. Bundan maada Fransızlann dermeyan ettikleri şartlan pek ağır olma larma rağmen kabul etmiştim. Çünkü günün birinde Avmpaya azimetle me . seleyi halledebilmek ümidini besliyordum. Paristen Ingiltereye göndermiş ol • duğurn müteaddtt mektuplar tngiliz hükumetinin reyini almadan hiçbir hareket. te bulunmadığımı ispat eder. Pederimin prensibi tek bir hükumetle anlaşmaktı. Bu hükumet te tngiltere ıdi. Ben de pederimin bu prensipine sadık kaldığunı söylemekle müftehirim. Şimdr madem ki Fransanın hattı hare • keti bütün anlaşma ümrtlerini suya düşürmüşler. ben de pederim namına, tngiltere hükumetinden, vaitlerini infaz etmesini ve verdiği sözde durmasmı talep ediyordum. ARAPLARDA tSTlKLÂL ARZUSU NE VAKİT DOĞDU: Arap istiklâl hareketi, Harbi Umumiden evvel doğmuştur. Umumî Harp istiklâl ar . zulannı, hilâfeti istirdat edip eski A rap rnıparatorlufhmun azametini iade etmek emellerini kuvvetlendirmistir. Şu halde Arabistan meselesinin 1915 se • bakan yok. Mahmut Bey durakladı. Etrafa göz gezdiriyordu. Odanın karışık • lığı, yerde parçalanmış bir yastnk yüzü, havasızlık ve ekşrmiış, bir koku, biraz evvel de dikkatine çarp rmştı. den? Fofo Yalmz mısın? diye sordu, neO kadın nerede? Kaçtı mı? Neydi adı onun?.. mu?.. Kaçtı mı Fofo? Kaçtı. Mustafa Fevzi Beyin cenazesi Marsilya 13 (A. A.) Eski Türk vekillerinden Mustafa Fevzi Beyin cenazesi (Le Rideau) vapuruna bindi riuniştir. nesinde doğmuş olduğunu iddia etmek yanlıştır. Yalnız, Büyük Harp, Arap lann ümMerini kuvvetlendirmiş, ve kendilerine istiklâl hareketmin neşvü nemasma müsait bir zemin ihzar et . miştir. Almanlar, müslümanlann halifesi olan Osmanlı padişahuu «Cihadı Mukaddes» i ilân etmeğe teşvik etmişlerdir. Bundan maksatlan tslâm âleminm tek bir düşmanın aleyhine harekete getir mek idi. Bu düsman tngiltere idi. Halbuki Ingiltere, Harbi Umuminin müslümanlan nekadar mutazamr edeceğini idrak etmiş, ve Araplarla Türk. ler arasuıdaki gerginliği sezmiş bulu nuyordu. Buna binaen pederim Kral Hüseyin ile müzakereye girişmişti. Burada zikretmeğe mecburum H Mekke şerifi olan pederimin tn gilizlerle mütteBkan hareketi, kendi sinin istiklâle nail olması esasuıa müstenitti. Çünkü pederim Türkler aleyhL ne teşhiri silâh etmiştir. Ve bu hareket ttilâf devletlerinin Islâm âleminden istifade ettikleri en muazzam siyasî bir hareket olmuştur. BÜYÜK HARPTE ARAPLARIN NE GİBt FAYDASl DOKUNMUŞT^ Pederim işbu teminata istinaden, Türklere karşı harbetmenin dinen caiz ol duğunu, çünkü Türklerin tslâm dmini rencide eden harekâtta bulunduklannı ilân etmişti. Ailem bu suretle tngiltereye yardım etmeleri lüzumunu Araplara inandır • mıstı. Ve sîyasetini tngüterenin teminatı dairesi dahilinde ilerletmişti. Bu suret . le Araplar halifeleri ve sultanlan bu lunan padişaha karşı isyan etmişler ve Peygamberin hakikî halifesinin bayrağ alhnda harbe girişmişlerdir. Mekke çabucak Araplann eline geçmişti. Ve Mek kenin sukutu âlemi tslâmda şayi olunca, Almanvanın plânı suya düşmüştü. Bu suretle pederim ve pederimin a . ilesi, ve Araplann kısmı azamı ittifak mucibince uhdelerine terettüp eden vazifeyi başarmışlardır. Araplar Jeneral Allenbi ordusuna lâzım gelen yardımlarda bulunmuşlardır. Ve cereyan eden muharebelerden isbu ordunun muzaffer çıkmasma amil olmuslardır. Ben de şimdi, pederim namına, In • giltere hükumet'nin de ittifak muci bince kendi uhdesine düşen vaz'fe ve teminatı mevkii file koymasını talep e. derim. (Arkası var) lerdedir... Nereye kaçtığını tahmin ed«. miyor musun? diye sordu Hayrr! Bu kadını bulmak lâzımdı. Anla « şıltıyordu ki Salih onsuz yapamaz, Başmı kaşıdı: Dur, dedi, merak etme... Ben onu bulurum sana!.. Salih sestni çıkarmadı. Mahmut Bey sordu: Akrabası filân var mıdır? Vardır. Tatavlada. Fakat dargındır onlarla. Olsun. Kimdir? Biliyor mu • sun? Bir amcası vardır. Arabaoıdıtgaliba. Niko mudur ismi, Yani midit hatırımda kalmamış. Pekâlâ, ben buldururum. Manmut Bey bnnları daha ziyade teselli için söyliiyordu. Salîh tekrar başmı yastığa bıra • karak: Mabadı var Bir Hitler aleyhtarı Bursada at koşuları PEYAMt SAFA Malî meseleler Avustralya mümessilinin raporu kabul edildi Cenevre 13 (A.A.) Milletler Cemiyeti meclisi Avusturya, Bulgar, Yunan, Macar ve Romanya hüku • metlerinin malî vaziyetleri hakkında komitenin yaptığı tetkiklere ve müzakerelere dair Avustralya mü messilinin verdiği raporu kabul etmiştir. Malî komitenin reisi ile Fransız, ttalyan ve Ingiliz miimessilleri A vusturya hükumetmi, malî muvazenenin bozulmamasmı tetnin etmiş olmasından dolayı, hararetli suretfte tebrik etmişlerdir. Bundan sonra medis ekalliyetlerin korunması hakkında M. Madaryaga tarafından verilen muhtelif raporları tetkik etmiş, bilha*sa Almanyadaki Lehliler birliğin;n gönderdiği istida hakkında raporu tasvip et • miştir. «Lehliler birliği» nin bu istidasmda yukarı Silezyadaki Leh ekalliyetlerinm vaziyeti anlatılmakta ve Potempada bulunan Leh tebaasmdan Conrad Piecuchyi öldüremlerin Alman memurlan tarafından affediL diğinden şikâyet edilmektedir. Saatlerce daldı. Akşaıtı oluyordu. Omzunda bir sarsıntı duyarak başını kaldırdı. Oda karanlık olduğu için uzun bir erke'' seklinden başka h;çbirşey göremiyordu. Sesinden tanıdı. Komiser. Ne o? diyor, hasta mısın? Salih kımıldandı ve doğrulup o turmağa çahştı, fakat muvaffak olamaoııştı. Ağır başı tekrar yastığa düştü Mahmut Bey ışığı yaktıktan sonra tekrar yatağın yanına gelmiş, Salihin yüzüne dütkatle baktıktan sonra sormuştu: Sen gene nasihat dinlemedm galiba... Münakaşa edecek halde olmıyan Salihten bir inilti yükseldi. Mahmut Bey naaihat sırası olmadığını anlıyarak: Bir doktor çağırayım mı? diye sordu. Hasta görünmek istemiyen Salih ikinci bir gayretle doğrulup oturdu, Beynelmilel bir tıp kongresi Rayştag yangını meseiesi Ankara treni elektrikle işliyecek Tefrika: 74 SERVER BEDt Sabahsız Geceler Salihi kollarmdan sandalyeye oturttu: tutarak bir Yok, dedi, sen rahatsızsm bugün... Bende de vicdan var, oğlum, hasıtalandın diye seni bırakır mı yım? Git, evinde biraz yat, istîra hat e*. tyi olduğun gün gelirsin. /fl sana biraz d*a para vereyim. Salihin eline biraz para sıkıştırdı. Fakat Salihin parayı tutan eli a • deta kazık kesilmiş gibiydi ve hiç kımıldamıyordu. Başı göğsünün üstün« düşmüştü. Tanaş, adeta te lâş ederek Salihin başını renesinin altından tuttu ve yukarı kaldırınca aerserinin ağladığını gördü. Daha şefkatli bir sesle: Hahdi, dedi, kalk, istersen Afop ta seninle beraber gelsin, seni evine götürsün. Salih: «Hangi e v, ne evi?» diyecekti, sustu; onun bu tereddüdünü halsizliğine veren Tanaş sordu: Bir otomobil çağırtayım mı? Salih mırıldandı: tstemem. Ben geleyim seninle. Yok. Mahmut Beye haber edeyim mi? tstemez, b«n giderim. Salih ağır ağır yerinden kalktı ve »endeliyerek dükkândan çıktı. Tanaş kalfalarına seslenmişti: Şunun arkasmdan bakıverin, yere yuvarlanır diye korkuyorum. SaKh eve gftmeğe mecbur oldu ve kendisini boyluboyuna karyola nm ustüne bıraktı. Uykuya benzer bir hal içinde idi, fakat uyuyamadı. Kitne, nereye kaçtı? Bilmiyonrm. Bir gece dövdüm onu, burnundan kanlar boşandı, kızdı, iki çamaşır alıp gitmts. Kime, nereye gittiğini bilmiyoı^»111' Mahmut Bey derin bir nefes aldı. Bu mesele onu çok yoruyordu. Fakat insanlık namına başladığı bir işi yarıda brrakmatnasn lâzımdı. «Nereye kaçmış olabilh*?» diye düşündü. Hudut haricine çıkamaz a... tstan buldadır, buralardadır, gene bu iş