22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Meşhur Casuslar Yazan. ABlDİN DAVER 61 Şehir ve memieket hşberieri j Siyasî icmcU Ekrem Reşad'ı da Zekât ve fitre Nasıl toplanacak? Kaybettik üstat evvelki "Cumhuriyet '• 13 Kânunusani 72000 Ruma etabli Vesikası verildi Tâli Kbmisyonda işîer bitmel*u üzere.... tstanbui Tâli Mübadele Ko misyonu vazifesini ikmal etmis gibidir. tstanbul'da 72,000 Rum'a etabli vesikan verü miştir. Ankara itilâfnamesi ya~ pılmamış olsaydı tstanbul'da etabli olarak ancak bir k a ç ^turaTîhasvmtz Muşftk bin Rmn kala Selâmi Bey bilecektL Hükumethnizm Rum va tandaşlar hakkında gösterdiği bu hüsnü niyetin takdh* edileceğini şüphesiz addetmek lâzımdır. Dün bir muharrirrmiz Istanbul Tâli Mübadele Komisyorra Türk heyeti murahhasasi reisi Müşfik Selâmi Beyle görüşmüş ve kendismden su izahatı almışhr: < Hal ve tesviyesi doğrudan doğruya altıneı komisyona ait isler hemen tamamile tasfiye edilmiş gibi dir. Tâli komisyonda Türk ve Yunan azalan arasmda münaziünfih olan bazı mes'eleler muhtelit komisyona arzedilmiştir. Bunlar hakkındaki muhtelit komisyonun vereceği ka rarlan tâli korr.isyon tatbik edecektir. Şimdiye kadar altıneı tâli komîsyon tarafından yetmiş iki bin etabli vesikası tevzi edilmiştir. Etabli vesikası vermek demek bir Rum ortodoks şahsına Türk vatandaşı hukukunu tanımak demek olduğun dan bunun da bilâ tetkik yapılamıcağı tabiidir. Bunlardan mühim bir kısmı nüfuslarımızda mukayyet olmadığından haklannda usulü dairesSnde tetkikat yapilması zarurî ve elzemdir. Bu tetkikat azamî itina ile yapılmıştrr. Bugün altma tâli ko misyonun elinde ancak dört yüz kadar intaç edilecek dosya kalmıstır. Maahaza el'an etabli vesikası talep etmek için müracaat devam etmektedir. Tâli komisyonda olan etabli maîlannm 3adesi hakkındaki dosyalar tasfiye edilmiş ve bunla'rm taalluk ettiği mes'eleler hemen tamamile hallolunmuştur. Elde ancak bir kaç dosya vardır. Binaenaleyh iade edilmek üzere yeniden mal istirdadı mevzuı« bahis desjildir.» Fransa Rusya Senelerce devam eden müzakerelerden sonra Franta ile Sovyet Rusya'sı arasısda ademi tecavüz misakı aktedîlmişti. Bu misakm ehemmiyeti muhtevi olduğu madd«lerden ziya de iki büyük memleket m yekdiğerir ne karşı olan nazar ve telâkkisine gore takdir edileceğinden misakın imzasındanberi iki taraf matbuatı nın birbirine karşı kullaadığı Hsan ve ileri sürdüğü f ikir ve mütalealar bütün cihan tarafından ehemmiyetl« takip olunuyor. ' Rusya komünist fırkası naşiri ef« kân Pravda gazetesi haricî siyasetd ait son başmakalesmde ademi tecavüz misaklannm akti üzerine serma"* yedarlık rejimine tâbî memleketlende Sovyet'lere karşı devam eden co»* kun hasmane neşriyata artık bir nihavet verileceği ümidini iznar et mıstrr. t Kızılordunun naşiri efkân Kra*nava Zvezda dahi Belgrat'ta Küçük ttilâf devletleri erkânı harbi umu " raileri tarafından aktolunan içtîmaların ve hazırlanan plânlann arkasında hep Fransa'nın gölgesi bulunduğunu ve çünkü bu devletlerin ordulannı idare eden asıl merkezin Fransa'nın büyük erkânı harbi urair* misi oldugunu yazıyor. Lâkin Kı " zılordu gazetesi bu içtimalardaki esran araştırmağa Rusva'dan başka devletlerin ve bahusus ttalya'nın lüzum hissedeceğine işaret ediyor. Sovyet gazeteleri tarafından Frarf sa'ya karşı bu mülâyim kelhneier sarfedildi&i bir zamanda Fransız matbuatı üçüncü (yani komünist) enternasyonalmîn on ik:«ei umumî meclisinde Htihaz edilen ve cihari amelesrni elde etmek maksadma nra' tuf bulunan kararlar mirnasebetîle Sovyet'lere karşı derin itimatsızlılc eseri jrosteriyor. Hatta Fransa Haricîye Nezaret'tnin nim resmî nastrî efkân olduğundan daha dün kendi sile ademi tecavüz misakı aktolunaâ bir devlete karsı nazikâne neşriyatta bulunması lâzıtn gelen (Tan) gazetesi Sovyet'Ierin temeli çürümüş old.ığu ve yıkılmak üzere bulunduğu yolunda başmakale neşrediyor. M e » kur gazete diyor ki: «Bütün dünyada otuz milyon işsiz olduğu ve bunun netieesi olarak manevî ıztırap ve siyasî kanşıklık eksik olmadığı halde Sovyet Rusya'n kadar hiç bir memleket feci bir »efalette değildir. Sovyet menabiinden verilen malumat ile bitaraf ane yapılan tetkikat komünist rejhnhv*n 1917 senesindenberi şimdiki kadar buhraD geçirmediğ'ni isbata kâfidir. Buhra" nın başlıca âmili Sovyet Rusya'sı nü fusunun kahir ekseriyetini teşkil eden kSylüIerin sanayi ve ticaret gibi zîraati dahi komünist usulü ile idare etmek maksadile tesis olun an Kolhoz usulüne karşı göstermekte olduğu mukavemetHr. Bunun netieesi olarak Rusya'da 1931 senesi buğday mahsulü 1930 senesine nisbetle 120 miyon kental noksan olmustu. 1932 senesi mahsu" lü ise 1931 senesi fmahsulünun üçte biri nisbetinde eks"k olmuştur. Artık Rusya'nm mahsulü Rusya'da büyük sanayi merkezlermm iaşesine kifa yet etmiyor. Köylüler aylardanberi silâhlı silâhsız mücadele ve muha • • rebe ediyor. Muazzam bîr sanayi cihazı kurulmuş ise de istihsal yapacaJ iptidaî mevattan ve malî vesaitten mahrum bulunuyor. Muazzam koylO hareketi karsısında komünist rejiml ya mahvolacak yahut zamaneye gore cezrî tadile uğnyacaktır. On milyonlarca insan sefaietm son derecesinde sürüklendiği ve açlığı duyduğu bir zamanda eebir ve şiddet ve polis kuvveti rejimi her ihtimale karsı muhafazaya kâfi gelmez. Sovyet'Ierin sulh îçin goster ı diği arzu ve aktettîği ademi tecavüz mîsaklan ve Mançuri'de ilerliyen Japon'Iara karsı cemilekâr davran"1 ması hep dahilî vaziyetinin fecaatinden ileri gelmiştir.» Bu yazılardan sonra Tan gazetesi üçüncü enternasyonalin faaliyetin • • den şikâyet ediyor. Sovyet'lere karşı hasmane olup mevcut ademi te" cavüz misakı ile kabili telif değil " dir. Bunlar demek istiyorlar ki S o v yet Rusya'smm bugünkü sulhperve" rane siyaseti dahilî vaziyetlnin zâfından neş'et eylediğinden Sovyet Rusya'sını devirmek zamanı gelmis^ı tir. Ademi tecavüz misakı gibi kâğıti üzerindekî riyakârane taahhütlerin sulhü temme kifayet etmediğine bir, delil dahi budur. Yüzbaşı Ladoux, Mata Hari'yi gene tuzağa düşürmeğe muvaffak Bütün bu evrakı bir defa daha tetkik ettim. Kadmın yazdiğı ve ya aldığı mektuplann suretlerini birer birer okudum. Bu mektuplann çoğu, cephedeki Rus tayyare yüzbastsına sevgilisi Malzoff ile taati ettiğî aşk mektuplan i<li. Bu mektuplann hep*i stkı bir sansür ve tetkikten geç miştL Gizli mürekkeple bir şeyler yazıh olup olmadığtnı anlamak için sansür dairesinm labora/ırvarlann da en üstat kimyagerlerimiz tara fından nauhtelif mahlullere batınl mışfru Hiç, ama hiç bir şey yoktu. Bütün bu mektuplardan ve evraktan veh ham ve vesveseli bir insan bazı müphem şüphelere düşebilirdi; o kadar... Mata ~ Hari Fransa'da sade, hatta fakirane bîr hayat keçiriyordu. tlk önce indiği otelin hesabını te* viye edemediği için oradan çıkmağa, daha ucuz bir otelde oturmağa mecbur oknuştu. Burada kendis'ni pek az adam ziyaret ediyordu. Bunlar da, harpten evvelk! eski dostlan idi. Sonra, kadm tevkif edilip te divaıu herb« verildiği zaman, bu adamcağızlann da başı belâya uğradı, hepsi, haksız yere, şüpheli adamlar olarak divam harbe sürüklendiler, sorguya çekild:ler. Kadmın 1916 senesmdeki haya tırıda yegâne şüpheye ve muanazeye lâyık bareket, ban ecnebiler ve mezun zabitlerle düşüp kalkması idi. Bütün bu ecnebiler ve bilhassa zabitlerin hepsi tarafımızdan sorguya çekilmişti. Zabitler.kadınla pek kısa süren temaslannda süpheli hiç bir hâdise cereyan etmediğini, hatta en.. samimî anlarda bile, kendilerinden askerliğe dair en küçük ve en ehetnmiyetsiz bir şey sormadığmı temin ettiler. Bu kadm hakkında nasıl bir karar vermeliydik? Casus mu idi, değil mi idi? Eğer, casus ise; boyle daimî bir süphe ve tarassut altında, aramızda yaşamaktan ne J fayda umuyordu. Eğer casus ise, kendlsini takip edenlerin hepsmi atlatmış; kendisine hazırladığımız butün "hızaklann farlona vararak yanına bile yanaşma rmşh. Hatta, bizzat benim, hazırladığıtn en son tuzağa bile düşmemişti. Harpten evvel tamdığı âsıklanndan biri olan mülâzim H . gibi zeki, kurnaz bir adam, rolünü harikulâde bir meharetle oynadığı halde kadını aldatamamış, ondan hiç bir sır alamamıştı ve nihayet mülâzim H..., Mata Hari'nin casus olmadığına kanaat getrmişti, bu hususta adeta ona tekeffül ediyordu. Kendi ken dine: Şimdi yapacak bhr şey yok, dedim, bekliyelim bakalım, yaşıyan gorür. Dosyayı kapattım. Sonra, baskumandanhk karargâhma telefon ede» rek Mata Hari'nin Vittel'e gelmekte olduğunu ve kendisile yaptığım mülâkati anlattım. Muhterem misafirimîz, tetik tedrr, dedim; gözünüzü açın, sîz de tetikte bulunun! Cünkü ortada hiç bîr delil, hatta ğiştirilmiyen yalmz şirket kâgıtlan imiş. Belediye tasarruf olsun diye (Terkos Sirketi) başlıklı kâğıtlann üzerine (Belediye Terkos Suyu Idaresi) damgasını vurmns. Onlar kullanılıyormuş. Merdivenleri tırmanmağa başladık. Her katta bir sahanlık, her sahanlıkta yerden tavana kadar yükselen eski zaman işi birer saat ile birer yangın musluğu var. Bize yol gösteren hademeye sordum: Terkos şirketi binası olmadan evvel ne imiş burası? Otel! Namık atıldı: Demek şirketin sagırlığmda hikmet varmış. Merdivenler o kadar karanlıktı ki yurümekte adeta müskülât çekiyorduk. LJçüncü kata güçbelâ çıkabildik. Şu odalar kalem odalan... Burası eskiden tercümanın oturduğu yerdi. Malum ya M. Kastelno türkçe bilmez. Şimdi müdur muavini Ihsan Bey çalışıyor. Işte, Istanbul Be'ediyesi Terkos suyu idaresinin mudürlük makamı. Yani mudur M. Kastelno'nun odası... Saat altı idi. Bu saatte şirket bmasmda bulsam bulsam ziyaretimîzden evvelce haberdar ettiğimiz müdiir mua vinini bulabîlirim, diyordum. Halbııki tahminîm hiç te tahakkuk etmedi. Mîidiiriin odasmda mürakabe heyeti içti ma halinde. Içeride Vali Bey de varmış. Içtim» beş saattir devam ediyormuş. Beri tarafta Belediye Sular Müdürii ve * * * " • i^^B •fsrevıtMB yem müdur muavini ütsan Bey evrak tetkiki 3« olamadı ve Matbuat a * ilesi en eski ve kıytnetli u zuvlarından bi rini daha kay betti: Muhar rir Ekrem Re şat evvelki gece saat 2,5 ta hayata göz lerin i yuandu. Ekrem Re • * şat; bizdeki ilk gazeteciler den bütün mes Merhum ~Ekrem Heşat B. lek hayatı temiz gecmiş biri idi. Ta «Malumat> zamanmda yazıcılık âIemine giren metrhum bilhassa mes rutiyetten sonra cevval, ateşin, bir tahrir ve mücadele faaliyetile bu yolda yürümeğe devam etmiş, bir çok gazetelerde muharrirtik, tahrir müdürlüğü yapmıs, aynca eser ler çıkarnuş, hocalıklarda bulunmuftur. Son mesai seneleri «Cumhuri yet» e meşkur hizmetlerle geçmisti. Mahmut Sadık ve Ahmet Rasim'den sonra gazetecilerin piri sayılan bu muhterem ihtiyar, yaşına rağmen dinç, neş'eli idi, kemalinden ve tec rübesinden daha uzun seneler isti fade edebilmesi düsünülürkcn ü fuJü, zıyam ehemmiyetini art*ırmaktadır. Merhum üstadm vefatı gazeteler tarafından hemen hemen; dün saat üçte yapılan cenaze merasimi an Iarında haber alınabilmiş olduğu i çin maalesef matbuat münte»ibininden pek çoğu bulunamamıs, son hürmet vazifeJeri tamamen yapılama Merhumun güzide oğlu tarihçi ve Tarih enstitüsü asistanı Reşat Ekrem Beyle diğer kederli aile efraö*tna beyanı taziyet eder ve tesellSer dile riz. Hazırlanan zarflar evlere dağıtılıyor esash bir şüphe bile mevcut olma masına rağmen, Mata Hari'nin, böbreklerini tedavi ettirmek için birdenbire Vasges'lere gitmek istemesinde mide bulandıran bir nokta vardı ki o da, karargâhı umumTiin, Altnan fabrikalannı bombardıman etmek üzere, Vittel civarında yeni bir tayyare karargâhı tesisine karar verdikten bir kaç gün sonra, kadının böyle bir tedaviye ihtiyaç göstermiş olmasi idi. Aradan iki hafta ya geçmiş ya gecmemişti ki karargâhı umırmî dansözün avdetini telefonla bana bil dirdi. Vittel'de bulımduğu müddetçe, hastalann en sakin ve en söz dinHyeni olmuştu. O kadar ki otelde, birdenbire peyda olan ve kendisine hiztnet eden bir oda hizmetçisi ile ömründe hiç uçtnamış olan gayet yakışıklı bir tayyareci mülâzimin kendisine neden bu kadar mülâze tnette bulunduğunun farkına varamamıştı. Bu tayyare zabiti vazife sini pek iyi ifa etmis dans semasınm o parlak yıldızına başka tayyareci lerin yaklaşmasmı meneden bir hü cum tayyarecisi olmustu. Ne tayyarecinin, ne de oda hizmetcisinân bana gelen raporlannda calibi süphe hiç bir şey yoktu. Artık tereddüde mahal yoktu. Mata Hari ile uğraşmak suretile, başka işler îçin çok lüzumlu olan vaktrmizi beyhude israf edsyorduk. Mata Hari'nin bizzat bana verdiği nasihati tutmak ve kemali nezaketle kendisini hudut haricme atmak en muvafık hareketti. Vittel'den avdet*nden iki gün sonra, evvelce vadettiği gibi, ziyareti me geldiği zaman, ona hudut haricine çıkarmağa karar vermiş bulnnuyordum. Gene, ilk gorüştü^Stnüz günkü elbiseyi giymişti; fakat güzel esmer yüzü biraz daha solmus, çizgileri biraz daha süzülmüştü. Bu haline kapalı bir şekilde nazan dikkatini celbetmek istedhn. Yorgım gorünüyorsunuz, Ma ta Hari; galiba VHtePdeki tedavi usulü size biraz ağır geldi; beiki de oranin havası yaramamıştır. Ne tedavi, ne de hava!.. Stnîrliyim. Sevgflhni çok göreceğim geldi. Demek ki onu bu kadar çok sevîyorsunuz. Bu aşk, belki de hayatrmm yegâne askıdır. O halde Malzoff ile evleninîz. Benimle evlenmek istemez. O, büyük ve asil bir ailedend'r ve büyük babası olan amiral Malzoff Marazoff izdivacımıza müsaade etmez. tçinî çekti, sustu, bir müddet dalgın düşündü, sonra, şu sözleri soy ledi: Ah, param olsaydi .. Onun bu sozü üzerine kendi kendime: «Mes'elenin anahtannı bulduk galiba» diye düşündüm. Ne kadar paraya iht?yacınız var? {Mabadi vari meşgul. Kalem odaiannda çalışan memurlar da var... Ziller işliyor. Hade • meler oradan oraya koşuo duruyorlar. M. Kastelno nerede? Mürakabe heyeti içtimaında. Peki ama kendisi türkçe bilmezmiş. Müzakere fransızca mı yapılıyor? N e münasebet, türkçe! Ihsan Beyin odasıni girdik. Belediye terkos tesisatmı aldıktan sonra şirket memurlanndan hiç birini değistir* memiş. Yalmz bir müdör muavinliği Oıdas olunmuş. Belediye Sular Müdürii Ihsan Bey vazifesine ilâveten Terkos suyu idaresine de miidür muavini yapılmış. Terkos şirketi ile Istarbul Beledivesi terkos suyu idaresi arasmda ne fark oldugunu tesbit için biraz acele ettiğimi biliyordum. Ihsan Bey de bana bunu anlatmakla söze girişti. Işe yeni baslandığuu, her şeyin henüz tasavvur halinde oldugunu, Istanbul Belediyesi Terkos suyu idaresinin kendisini halka sözle değil, yapacağı işle göstermek istediğini söyledi. Tabiî halkın su ihtiyacını tam manasile tatm'n için her şey yapılacaktı. Kulaklar halkın şikâyetlerine kapalı olmıyacakh. Şikâyetlere karşı bilhassa hassas davranılıyordu. *** Kapıdan çıkarken arkadasıma sordum: Terkos Şirketi ile Istanbul Belediyesi Terkos suyu idaresi arasında ne fark var? Namık tereddütsüz cevap verdi: Isimlere dikkat etsene! Eırin le •• var, ötekindc yokl YARENİNDİR Fhfe vw zeEat tâyyarenîncKrî » Matbuat Cemiyetinin teessGrleri Istanbul Matbuat Cemiyetinden: Cemiyeftimiz azasmdan ve mat buatımızin emektar muharrirlerin den Ekrem Reşat Beyin dün gece saat iki buçukta vefat ettiğini kemali teessürle haber aldık. Bu elim haber bütün matbuat müntesiplerini derin bir teessüre düsürmSstür. Merhumun ce nazesi dün öğleden sonra Göztepe' deki hanesinden kaldırvUrak mak beri mahsusuna defned'İImiştir. Matbuarm en edci emektarlarından biri olan Ekrem Reşat Bey .•nerhumun kederdide ailesine ve bütün matbuat müntesipleırine en kalbî ve samimî teessur ve taziyetlerimbi beyan ederiz. Dün Tayyare Cemiyeti Vilâyet şubesinde müdür Hasan Fehmi Beyin reisliği altmda kaza ve nahiye şubeleri reislermin iştirakile umumî bir içtima aktedilmiş ve zekâtia fitrenin nasıl toplanacağı gorusülmSştür. Tayyare Cemiyeti tarafından bas hnlmıs olan zekât ve fitre zarflannm Tayyare Cemiyeti teşkilâtı vasıtasiie şimdiden evlere dağıtılması ve ramazanın son günlerine doğru tekrar toplanılması kararlaşmıştır. Bu zarflara evlerde zekât, fitre konacak ve üzerine miktan yazılıp imzalanacak ve zarf kapanacaktır. Zarflar kaoalı olarak toplanacak ve mahalîe teskilâtında çalışmiyarak na hiye ve kaza şubeleri *r.erkezlerinde idare heyetleri mttvacehesinde açılacak ve hususî matbu cetvellere mîktarlan ve isimleri yazılıp hesap cetvellerile ve zabıt varakalarile birlikte hasılatı Vilâyet subesine teslim edilecektir. Umum haMlat bilâbare Ankara'da Tayyare, Hilâliahmer ve Himayeietfal Cemiyetlerinin umumî merkezleri ara» sında taksim olunacaktır. Bu 2ç hayır cemivetinin çok havırlı işlerine ve hava mSdafaasma sarfedflecek olan zekât ve fitrevi herkesîn Tayyare Cemiyetine vermek suretile ayni zamanda mühim bir vatmn borcunu ifa etmîs olacathna sünhe vokttrr. Yöksek Möhend:s mekfebi talebe cemiyetinin kongresi Yüksek Mühendis mektebi Talebe Cemiyeti senelik kongresini dün saat ikide Beyoğlu Cumhuriyet Halk Fırkasmda aktetmiştir. Kongre n'vasei drvanma Osman Bey seçOmiştir. tdare heyeti raporunda talebeye luzumunda ücraz ve yardımda bulunmak, Iüzumu olan esyayı ucuz temin etmek ve yerli malını korumak gayesüe bir sandık açıldığmı, geçen sene mesai programına ithal edilen kitap tab'ı işinin yapılamadığı bildiriliyorda. tdare heyeti raporu alkışlarla karşıIanmış, müteakiben teftiş heyeti raporu okumuştur. Celse saat 6 buçuğa kadar devam etmiş, şiddetli tenkitler yapılmışhr. Vaktin gecikmesine binaen ruznamenin ancak birinci maddesi tetkik edilebilmiştir. Kongre başka bir güne tehir edflmiştir. Tapu, kadastro tayinleri Sabık Kadastro müfettişlerinden Süat Bey Kadastro Meslek mektebi topoğrafya muallhnliğine, tstanbul Kadastro fen memurlanndan Zîya Ethem Bey Tapu Başfen memurluğuna, Tapu Başfenmemuru Hüseyin Avni Bey Kadastro fen memurluğuna tayin edilmişlerdir. 3,000 ecnebi kOçOk esnaf çalışamıyacak fstanbul Vilâyetj küçük san'atlar kanunu mucibince bundan sonra Jstanbul'da çalışamıyacak küçük esnafm bir Hstesini çıkartmaktadır. Miktan üç bini geçen bu esnafm 40 kadan sofördür. Mütebakisini işçiler, kahvecler, tütüncüler, piyazcılar, garsonlar teşkil etmektedir. Fıkaraperver cemiyetinin meşkur yardımları 22 kânunuevvelde Süreyya sme • masmda tertip edilmiş olan Kadıköy Fıkaraperver Cemiyeti balosu hasılatından Erenköy'üne kadar olan kısımdaki fakirlere 4000 küsur okka kışlık kömür tevzi edilmiştir. Bun • dan başka Gene ayni civar mekteplerinde bulunan 30 kadar fakir talebe ye birer çift ayakkabı ile birer kazak dağrtılmıştır. Cemiyeti takdr ve tebrik ederiz. iskân işinin tasfiyesi Iskân adi dosyalan mülkiye mü fettişleri tarafından tetkik edümektedir. Bundan maksat henüz intaç edilmemiş olan 150 dosyanın mua melesinin de ikmalile iskân "hine şehrimizde sureti kat'iyede nihayet ver mektir. Baytar mektebinm nakli Şehrimizde bulunan Yüksek Baytar mektebinin gelecek sene kat'î surette Ankara'ya nakli takarrür etmiştir. Kafil Yani Atina'da isticvap ediliyor Geçenlerde Rumeli hanında zengîn bir kadmı öîdürerek Yunanistan'a kaçan ve Atina'da tevkif edilen katil Yani müstantik tarafından isticvap edilmektedir. m Tatlı müsabakasını kazananlar I 15 kânunuevvel Millî İktısat ve Tasarruf haftası münase bet Je Halkevin de yerli mahsulâttan yapılmış tatlılar müsaba kas« tertio olun muştu. Bu mü sabakayı kaza nanlara dün Halkevinde Millî İktısat ve Tasar ruf Cemiyeti tarafından mükâfatlar tevzi e dlmiştir. Sana mükâfatlar verilirken yiciler arasında birinci gelen Selçuk bul ed'lerek birinciliği kazanmış ve hatuıı kız san'at mektebine ve ikinkendisine cemiyet tarafından kıycî gelen Liyon çikolata fabrikasına metü bir yün ceket hediye edilmiştir. birer diploma ve madalya ver'lmişMerhum tsmail Paşa kerimesi tir. Amatörler arasında Zühtü Paşa Seher tsmail Hanımın yaptığı üzümhafidi ve Kadınlar Birliği azasından Emine Saffet Hanımın yapmış olduğu den tnamul kekler ikinciliği kazantath yerli malından imal edilmiş olmış ve kendisine yerli ntalı zarif duçu halde diğer tathlara nisbeten bir tuvaletlik kumaş hediye edil daha gıdalı ve lezzetli olduğu ka miştir. Israr edilen bfr hOköm Çatalca'da bir köy^e kavça ettiçi Osman isminde bir sahsı öldüren Ahmet evvelce 15 sene hapse mahkum olmus ve Temyiz, bu knan nakzrlmisti. Ağırceza mahkemesi bu davaya nakzen tekrar bakmış ve eski hükmiinde ısrar edilmesine karar vermNHr. r MUHARREM FEYZİ î Vatandaş! Şeker Bayramt geliyor. Bu bayram için alacağın her şey yerli malı olmahdtr. Mıîlî İktısat ve Tasarruf Cemtyeti Evkat cetveli 16 Ramazan Cuma 13 kânunsani 1933 msals Tulu Kzanî Vasati 5,39 2,22 7.94 7,20 12.93 Ikirtdı 9,46 1449
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear