Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Meşhedi Caferin bahçesi! Meşhedi Cafer, Beylerbeyi'nde bir yab aldığını söylüyor ve «öyle roeteI diyordu: tlle bîr göresen gardâşım.. Dennizle guccak guccâgadır.. Pencereden elimi uzatanda bahhl&n tutiretn.. Va • pur geçende, gaptanla el sıhısirez.. Bahçesi var mı moruk? Bagçe mi diyersen?.. Yüz ıral • yen metredi, M yüz milyen metredi, on yüz milyen metredi.. özüm de bilmirem ne miktardu Hemmisin gezip bitirememişem!.. Torik Necmi, dostunım ne yaman bir palavracı oldnğunu büdigi için bu yah üe bu bahçeyi görmek istedi: Moruk be.. Davet et te bir cuma günü teşrif edeyim! Bâsım üstüne dadd&tım.. Bu hefte gelesen, göresen! Ve iki ahbap, cuma günü, köprü nün Üsküdar iskelesinden vapura binip Boğaz'm yolunu tuttular.. Kuzguncuk ahalisinden eskici Salamon, ahçı Mıgır, meybaneci Panayot derhal etrafım sardılar ve güle, eğlene yarun saat geçirdüer.. tskeleye çıktıklan zaman, Torik sordu: Moruk be?.. Yah ne tarafta?.. Sağda mı, solda mı?.. Şimdi görürsün gardâsım.. Ve ehie tek ath bir araba çağırip ikram etti: Buyur... Talika, bozuk kaldnîmlar üstünde samlarak Çakaldağı'nın yoltmu tutunca, Torik dayaoamadı: Ulan şakşakuli, sahilden uzak lasmağa başladık.. Dağ basında yah olur mu?.. Meşhedi perdeyi hafifletti: Daddâsım, özüne yalı demissem, yânı temamen yah değildi.. tlle den • nize çoh yahmdıL. saat gittikten sonra, Mefhedi'nin isareti üzerine, tek kath, tek odah bir bahçıvan kulübesrâin Önünde durdu... Buyur gardâsım... Torik Necmi sastrmısti: Vay canına yandıgnn herifi vay be... Şimdi, anlata anlata bitireme diğin o meşhur yah bu mu?. Beli!.. Peki, hani o ucu bucağı bahm • maz bahçe?.. Meshedi uzun bir kahkaba atü: Behey haneharap, gosgocel bagçeyi görmirsen?.. Iste budı! Hay çok yaşa Meşhedi.. Ulan bunun iki metre eni, üç metre boyu var.. Neresi yüz milyon metre bu nun?.. Mefhedi, birdenbire ciddtleşti ve kaslarmı çatarak magrur bir edaflecevap verdi: tlle zeminden asümana olan ir • tifaı yüz milyen metredi!.. Bu sene Yerli mallar sergisini gezdin midi? Gezmedim amma, teşhir edi len bütün malları gördüm: Bizim hanım her satın almış! pavyondan bir şey Ye 6özlük Salamon Ef., artık ne alacak lılarını, ne borçlularını uzaktan tanıyamaz olmuştu. Bundan çifHayvan hastanesi te zarar görüyordu: Kaçılması icap edenlere yakalanmak, yakaDün bir kariimiz şikâyet edi • lantnası icap edenleri kaçırmak! yordu: Belediye, Fatih parkı ciÇaresiz paraya kıydı ve bir varında, çocuk bahçesi yapıla gÖz hekimine gitti. cağı söylenen bir arsaya hayvan Doktor, Salamon Efendiyi iyihastanesi yapıyormuş! ce muayeneden sonra: Biz bunda şaşacak bir şey gör Size, dedi, bir gözliik veremedik.. Hayvanların ne kadar iticeğim... barda olduğunu anlamak içîn, bir Ve gözluk camlarını tecrübe • Çok insanlar açlıktan Ölürken ye başladılar: (Rintintin) ismindeki sinema Şu gazeteye bakınız.. Nasıl?. köpeğinin iki yüz bin lira servet Okuyabiliyor musunuz? bıraktığını bilmek kâfidir! Hayır! Siz, hiç hizmetçisini döven bir Peki.. Bu nasıl?.. hanım aleyhine bir cemiyetin da Gene okuyanuyorum?.. va açtığıru gördünüz mü?.. Ben Olur şey değil.. Şimdi?.. görmedim!.. Fakat, Galata'da Nafile paşam.. Bununia da okuyamıyorum.. teşhir edlien bir ayı balığı için Himayei Hayvanat cemiyetinin Doktor, belki yirmi cam değişmahkemelere koştuğunu hepimiz tirdi. Fakat, Salamon Efendi, biliriz! hepsine de ayni cevabı verdi: Bizim memlekette, H?lkın hay Okuyamıyorum... Bu fennî mucize karşısmda vanlara karşı gösterdiği şefkat, şaçkına dönen doktor, hayretle muhabbet meşhurdur: Sırtına yüklendiği çuvallar altında ezüen sordu: Anlıyamıyorum doğrusu.. bir hamala merhamet eden kaç Niçin okuyamıyorsunuz? kişi tanırsımz?.. Halbuki, fazla Salamon gayet sakin cevap yüklü bir merkebe acıyacak bin verdi: lerce hayır sahibi bulunur! Anhyamıyacak bir şey yok Geçenlerde, kuduz hastalığı be paşam.. Çiinkü bu almanca nın bile, halkın köpekteri himagazetedir.. Ben almanca oku • yesi yüzünden günden güne çoğaldığını gazetelerde okumuş • mak bilmem! tuk!.. tet kafesli, içerisi vantilâtörlü ter Hayvanlara karşı, belediyemitemiz ahırlarda, şu insanhğımla zin şef kati de meşhurdur. İki sene ben bile oturmağa hazırım! evvel, esekler, öküzler, inekler Dünyâya yanlış gelmişiz: En için yaptınlmak istenen fennî abüyük saadet hayvan olmakta imiş! hırları hatırlıyor musunuz?.. O, Akbaba , sinek girmesin diye pencereleri Karı koca arasında: Ben çocukken çok çirkin mişim.. Seneler geçtikçe gözefleÇabuk olun! şiyorum, değil mi? Evet kancığım.. Eğer Ce Kalabafık bir meyhane.. Oç nabı Hak uzun ömür ihsan ederse, külhanbeyi, adam akıllı yiyip Zamane çocuğu! yetmiş seksen sene sonra, adeta içmişler.. Bir tanesi soruyor: yüzfine bakıhr bir kadın olacakKüçük Ahmet, yüzü kızarmış, Hesabı gördün mü? Bereketli olsun! sın! soluya soluya odadan içeri girin Hayır.. Sen? iki zamane gjüzeli arasında: Kârlı iş! ce babası sordu: Ben de görmedim.. Ya sen? Ayol, haberin var mı?.. Per Ne oldun yavrum?.. Resim sergisinde: Ben de... ran nişanlısından aynlmış. Bu papağan re«mi kaça? Ne olacak, dedi, karînla Eh, kaçmak için daha ne Ya,,., Acaba hangisinden! Yüz lira... kavga ettim! bekliyoruz?.. ^: ,. nnıiHniHuiMiummmmmııuııınHiMmmnHinııınııiHmıımNnııımıımıuuıııuıııınııuuıuııuııııııııııııııııııııııııııııııınıııııııtııııııının Yüz lira mı?.. tnsaf yahu.. Cansız bir papğan yüz lira eder Kokmuş! Hangi çiçeği seversin? mi?.. ' * c sa?o s*>*t8cıra iX*ı* **>tv Balat çarşısında, balıkçı Sala Eder ya... Cansız olması da mon ile tenekeci Mişon konuşu • ha iyi.. Ne yiyjecek ister, ne içe • yorlar: Balıklar taze mi be?.. Aman dikkat Çok taze.. Amma kokuyor... Eski sadrıazamlardan biri, ava Yok canım.. Kokan balıktar gayet meraklı idi. Fakat, nişan diyil.. Ben kokuyorum!.. almastnı bilmediği için, daima eli boş döner, üzülürdü.. Çare! Maiyeti buna bir çare düşün Delikanh sordu: düler ve efendilerini memnun et* Hanunefendi.. Sizi seviyo • mek için, «adrazamm avlandığı rum.. Gece safasını!.. yerlere evvelce vurulmuş tavşan Teşekkür ederim. lar, keklikler dizmeğe başladılar.. Sizin de beni sevmeniz için ıiııımımıııınMMnııııiİMiınnınıiııınıııuıınınHiııııınıııııııııınııuuıııııutıımnıııııiiHiHinıııımımıııınıııınıınnıiıııııııınıunınnımnmıını Paşa hazretleri, bunları uzakne yapayım? Mahkemede tan görünce hemen ateş eder ve Biraz para yapınız! • Mahdum bey hangi mejktebe köpekler koşup getirirlerdi.. Reis, kırk beşlik bir hanıma Mazeret sordu: , gidiyorlar efendim? 1$h Bir gün, gene böyle bir av eğ Kaç yaşmdasınız? lencesinde, evvelceden dizilmiş Bu sene doktor çıktılar.. Saki Bey, gene yıkıla yikıla Yirmi yediye girdim... bu tavşanlardan birine, için far Maşallah.. Daha pek genç eve gelmişti. Karısı, hiddetle ho • Gireli kaç sene oluyor?.. kımla ohnıyan sadaret müsteşan murdandı: değil mi?.. ' ateş etmek isteyince, kâhya efenMukayese! Gözün kör olsun herif.. Ge Evet... O da bunun ifijn çpdi telâş ile koşup kulagma f ısılİki züppe konuşuyorlar: ne şapkanı nerede kaybettin? cuk doktorluğu ediyor! dadı: Monşer, Şişli'nin havası, tsSaki Bey, yalpa vurarak mınlMeslek icabı Aman efendimiz, onu vurviçre'nin havasından daha gü • dandı: mayınız.. İki genç kız arasında: zetdir... Vallahi kaybetmedim karî Neden? * Ayol, senin bahriyeli üe 12 Sen Isviçre'ye gittin mi? cığım.. Yolda gelirken başımdan Sadnazam paça hazretle divacın ne oldu? Gitmedim amma, sinemada düştü, iğilip alamadım! rine mahsustur! Suya dtiştü! gördüm! Dehşetli dişim ağnyor.. Benim dişim ağrısa çekti rırım.. Senin dişin ağrısa, ben de çektiririm! Genç tayyareci güzel bir kîza şunları söyledi: Siz, göklerde yaşamağa lâ • yık bir meleksinizl Güzel kız sordu: Benimle evlenmek mi isti • yorsunuz? Cesaret Meslek icabı Bekle! DiKODl Şöhret mes'elesi!. Dikkat ettiniz mi, bilmem. Şu matbuat âleminde ne kadar li yakatsiz muharrir iktidarsız münakkit, mantıksız edip varsa, hikmeti hüda hepsi «meşhur • luk!» iddiasında. Yazısı okun mıyan muharrir meşhur, tenkitlerinde samimî olmıyan münakkit meşhur, romanları, hayata, hakikate uymıyan edip meşhur. Hasıh, her eline kalem alan meşhur... tşin tuhafı, bu adamların, meşhur olduklarını kim söylüyor biliyor musunuz? Kendileri!.. Evet, Bu Babıâli eşrafı, paşa esvabı giymiş bir evvel zaman çocuğu gururile, her yazilannda: «Biz meşhuruz!, Biz yaböbüt böbür, böbürleniyorlar.. Muharrir, bir yazı yazmış: «Güzellik Kraliçesi dalavere ile intihap olundu, bu kız Avrupa*ya gitmesin, Türk güzelliğini o temsil edemez.» Demiş.. Bu •dam meşhur! Kimlerden bahsedildiğini tabü anlamışsınızdır. Zaten bu meşhurluk mes'elesi öyle bir hale geldi ki az daha gayret etseler, bu adamlar göğüslerine «biz meşhuruz!» diye birer levha asıp sokağa dökülecekler. Ve o zaman ne olacak biliyor Münakkit, gazete sütunlarinmusunuz? (Meşhur) kelimesi da, ballandıra ballandıra romon manasını kaybedecek ve kendicı dostlarını metetmiş, sonra hu sine kızdığımız, sinirlendiğimiz susî meclislerde de aleyhl?rinde öfkelendiğimiz her adama «ahsÖylemedik söz bırakmamış.. Bu mak, budala, cahil» yerine saadam meşhur! dece (meşhur) demekle iktifa edceğiz. Edip, koskoca bir roman çîr pıştırmış. Otuz sene evvel tstanO halde yukarıda marifetleri bul'da kadınlı erkekli otomobil ni saydığımız zevatın (meşhursafalan yaptırmış, «Çm! Çin! luklannı!) Şimdiden tebrik eÇın! Saat biri çaldı!» Demiş.. deriz. adam me»hur! Negüx«lk.d.nyJ.u...Ei«r keidi l»nm olm.»y<I., V.UJ.İ H<k olurdum!.