Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Afet Hf. nin ikinci konferans: Millî Tarih kongresinde verilen mühim konf eransın metni İspanya sahillerine Garbî Akdeniz'[Afet Hammefendinin Tarih Konde Adalar'a ve İtalya'ya; diğer taraffeersinde verdikleri konferansm »ott ktsmım da bugün dercediyoruz:] tan da Avrupa şarkma yaptıkları, mühitn istilâlara işaret etmek iste Dinyeper, Dinyester, yukarı Vis mistik. tül, aşağı Tuna aralarmdaki mınta İskandinavya'hlardan, İsveç'liler, kada, her yerde Macar'lar görün IX uncu a»rın ortasından itibaren, meğe başladı. Peşlerini bırakmıyan Finlândiya körfezi, Ladoga gölü, Peçenekler, Macar'ları «Bug» ve Volkov nehri ve llmen gölü sahilleri«Dinyester» nehîrlerinden de garbe ne yerleştiler. »ürdüler. Macar'lar şimdiki RomanVolkov . Dinyeper nehirleri boyu, ya'da yerleştiler (892) ve orada buBaltık denizi ile Karadeniz'i birbirilunan Islav'lan yerlerinden oynatane bağhyan ticaret yolu idi. İsveç'li rak kı»men Tuna cenubuna ve kısmen de Karpat'ların şimaline, Galiç tüccarlar bu yol üzerinden gide gele, ya'ya attılar. Macar'lar buradan Tu bütün yol boyunca, yer yer, bir takım ticaret merkezleri kuruldu. na'yı geçerek Bulgarya'ya (895) akınlar yaptılar. Fakat, Peçenekler, İlk İsveç tüccarlarına Varekler (Varegues) derlerdi. Nihayet nehirburalarda tekrar göründüler. Ma lerde işliyen, küçük ticaret filolarını carların bir an evvel göç etmeste^ı himaye için, Varekler'in ticaret merbaşka çareleri yoktu. Filhakika Makezlerinde, askerî postalarda ikame car'ların bu tarihte (895 896), Karedilmek lâzım geldi. İste bu Varek pat ve Transilvanya dafîarmı aş ve asker durakları zamanla, şehirler tıkları ve Teis ve Orta Tuna ovalahaline geldiler. rına indikleri görülür. Bu şehirlerden başlıcaları şunlarBu ovalar Macar'ların serbestçe dır: Novgorot, İsmolensk, Liyubeç, nefes almalaına pek müsaitti. Çüıskü Kiyef, Pereiyaslav.. bu ovaların sahibi olan Avar Trük'Bu şehirlerde kumandanlik vazileri, devletlerini kaybettikten »onra, fesini alan reisler, az zamanda faalioralara Islav'lar yayılmıştı. Fakat yet ve nüfuz sahalarını genişleterek, IsUv'îar esaslı bir devlet kuramamı.lardı; filhakika bu garp Islav'ları, her biri, bulunduğu yerin, hükumet reisi sıfatını takındı. yaıi Tuna'nın sağ sahilindeki Isloîsveç tüccarlarının asker ve ku veı'ler ve »ol sahilindeki Islovak'lar, mandan olarak, bilhassa Dinyeper üMffav'lar ve Çek'ler birlikten mahzerindeki merkezlerde TürkMerden rur. idiler. istifade ettiklerini kabul için kuv lcar'lar Türk'lüklerini nasıl vetli sebepler vardır. Çünkü, bu deunuttular? virde Cenubî Rusya'ya ve Kırım'a hâIacar'lar 906 da Panonya'ya kakim olan Hazar Türk devleti idi daıilerlediler. Germanya İmparato(6021016); bilhassa Dinyeper havru,Dton, Macar'ları Almanya'ya ve zasında hâkim unsur Urus admda bir İUya'ya tecavüz etmekten menetti; Türk kabilesi idi. İsveç tüccarlarının falat, Macar'lar beş on sene Bizans Hazar'larla anlasmaksızın ve onlaaJerhine teşebbüslerden geri dur rın askerî himayeleri olmaksızın bu ıtaıılar (960970). Nihayet Macar'ticaret yolunda çalışmaları ve yer Urıı siyasî bir teşekkül haline gel leşme'eri miirnVün olp.mazdı. ciklei görülür. Macar Kralı Geza'nın Rus devleti nasıl kuruldu? yerin. geçen oğlu Vaik (9971038) X uncu asrm başında, Kiyef hüonyaında iken (985) Alman pa kumetinin Urus kabilesi beylerinden j**lar tarafından «Etiyen», «îştuolan reisi, diğer reislerin üstüne çıvan) i;mile vaftiz edildi. Bu Türk karak Rus devletinin esasını kurdu. çocuğu koyu ve mutaassıp bir hırisUrus Beyine bu mevkii kazandıran tiyan oldu. Maearifctan'da müthiş bir merkezi olan, Kiyef'in ticarî ehemkilise teskilâtı kıırdu B»le«» Tiirk'miyeti olmuştu. Filhakika, Kiyef, leri gibi Macar Türk'leri de bundan Hazar ve Azak denizlerile Karadesonra hıristiyan âlemine karışarak niz'den gelen tüccar kervan ve gemenşe ve ırklarını unutmak yoluna milerinin birleştiği bir yer olmak iti•apttlar. barile, geniş bir ticaretin hakikî kilidi Yeni hıristiyan Macar devletinin mesabesinde idi. hükümdarı 1001 senesinden itibaren İlk Kiyef prenslerinden Askolt, hükümdarlığınm dünya müvaceheOlek, İgor gibi bazılarının isimlerini sinde tasdikını istediği zaman, başına tarih zaptetmiştir. Bu prensler, ya Papa II inci Silvestr tarafından takvaş yavas, hâkimiyetlerini diğer (Vadis olunmuş bir kralhk tacı geçirildi. rek) prenslerine tanıtarak, X uncu Tabiî buna hayret edilmez. Çünkü asrın içinde geniş bir prenslik kur Etiyen hıristiyanlığın o kadar sadık dular; adına da Rus prensliği dedi bendesi oknuş ve kiiisenin kendisini ler; artık Varek unvanı ortadan kalktakdis etmesini o kadar heyecanla mıştı. beklemişti ki, papas «Silvestre» nin Kiyef prensleri, ticaretlerini, Bi Macar kavminin hıristiyan milletler zaıu pazarlarmda geniş bir surette safına, kat'î kabulünün en büyük temin ettiler. Bizans ile ticaret muatimsali olan bu tacı onun başına gehedeleri yaptılar, hatta bu muaheçirmesi lâzımdı. delerde kendi dileklerini kabul et Macar'lar hâlâ bu taca çok ehem tirmek için Bizans İmparatorlarını tniyet verirler; bugün bile kendile bir çok defalar tehdit dahi ettiler; rini parçalamış olan hıristiyan âlemeselâ, Kiyef donanması, 860, 907, mine kendilerinîn de o âlemin saf 941, 971 tarihlerinde Boğaziçi'ne gelarında bulunduğunun timsali olan lerek Bizans'ı tehdit etmiştir. bu tacı göstererek ondan medet bekRus adı etrafında birleşen kütlenin lerler; bu tacı Macar devletinin koana çerçevesinde, fsveç tüccarlarîle ruyucusu addettiklerini söylerler. Türk asker ve kumandanlarmı ve bu Arkadaşlar, çerçeve içinde Türk'lerin hâkim ol Bu tacın resmini her yerde görürdukları Şimal Islav'larmı görmek siinüz. Ben size bunun tarihî resmini mümkündür. âlim Z. Frenç'in bana hediye ettiği Rus'lar, X uncu asırda, Makedonbu tabloda göstermek istiyorum. ya'lı İmparatorlar sayesinde canla Gördüğünüz gibi asıl tacın esasını nır gibi olan Bizans'Iılarla beraber Papa Silvestr'in tacından evvel BiHazar devletini yıktıktan ve Türk'zans tmparatorluğu tarafından verilerle meskun Cenubî Rusya'ya hâkim len taç teşkil ediyor. Bu tacın içindeki yazılar okunmağa ve bellenmeğe de olduktan sonra Rus kütlesinin Türk'lerle teksif olunduğuna şüphe yok ger. Okuyahm: «Türkiye'nin sadık tur. Bugün, Rusya'nın muhtelif yerKralı Geza'ya» bu cümle iki büyük lerinde ve Kırım'da yaşamakta olan hakikati bize tanıtıyor. Bunlardan Karayim'lerin Hazar Türk'leri ha biri Macar'ların bugünkü telâffuzufitleri olduğu malumdur. muzla ve manasile Türk olduklarım *** gösteriyor. İkincisi Türk camiasına mensup olan her hangi bir kavmin Muhterem hanımlar, muhterem eTürk'lük kıymet ve medeniyetini gös. fendiler,, terdiği zaman, büyük Türk ailesinin Abbasî devletini, sukuta yaklaş • parmağım uzatarak bütün beşeriyete tnış bir halde, yani, IX uncu asrm soişaret edebilmiş olmasıdır. (Şiddetli nundaki vaziyetinde bırakmıştık; bu alkışlar). Tacı gönderen Bizans İmasır içinde, Avrupa'da cereyan eden paratoru Mihal Dukas'tır. tarihî hâdiseleri kısa hatıralar ha *** linde gözden geçirdik. Takip ettiğiArkadaşlar; miz sıraya göre, ana hatları itibarile Avar'lar, Bulgar'lar ve Macar'lar X uncu asra girdik. dan bahsederken, Avrupa'ya yayılŞimdi, tekrar, bıraktığımız yerde, mış olan tslav'lara temas ettik.Şimdi, İslâm âlemine dönelim. **# asıl İslâvhğın beşiği gibi görünen mıntakada, yani yukarı Dinyeper, Meslektaşlarım; Pripet, yukarı Niyemen sahasında, X uncu asırda, Bizans'a ve bütün Rus devletinin ilk kuruluşu hakkınAvrupa âlemine muvakkaten nefes ida, bir kaç söz söylemeği faydah göaldıracak, yeni ve müthiş hâdiselere, rüyorum. Çünkü, ekseriya karıştırıltarihin yaprak açtığı görülür. dığı gibi, İslav ve Rus tabirlerinin Hatırdadır ki, daha IX uncu asırmedlulleri bir değildir. da, Abbasî împaratorluğunun eya • Hatırdadır ki, konferansımızın bir letleri, birbiri ardınca merkezden ay. rılarak, müstakîl devletler haline gelyerinde, tskandinava'lılara temas mişlerdî; fakat, bir şey, zevahiri oletmiştik; onlan, fngiltere adalarına •un kurtarıyordu, o da, nazarî ola • Danimarka'ya, Şimalî Fransa'ya, 'Cumhttnyef' rünecekleri güne kadar, bekliyeceklerdir. Abbasî halifeliğine gelince, 905 tenberi bütün Irak, Bağdat'la beraber, Ali Büveyh denilen bir ailenin eline geçmiş bulunuyordu; artık Bağ. dat halifeleri Ali Büveyh'in himayesinde bir gölgeden başka bir şey değildiler. Basra körfezi sahillerindeki memleketler de müntahap yerli > mamlar idarelerine geçmişti. rak halifeleri tanımak idi. * ** Halbuki X uncu asır, İslâm naıı . Şarktaki vaziyet dahi Bağdat hafeliğinin tam parçalarana manzaralifesinin lehinde değildi. Orada da sını gösteriyor. Saman oğulları, Gazne'liler ve Kara Son Ağlebî emirlerinin fena ida Hanlılar devletleri kurulmus bulu releri yüzünden isyana hazır bir hale nuyordu. Artık İslâm nam ve şerefini gelen Berber'ler arasında bir imam yükselten bu İslâm Türk devletleri peyda oldu; onun kim olduğunu bilen İdi. yoktu. O, kendi kendine, Ali ve Fat* ** ma hafitlerinden Übeydullah diyorArkadaşlar; du; bilâhare anlaşıldığına göre, bu Burada şunu da hatırlamalıyız ki, adam, sadece, Huzistan'Iı Sait admda gerçi İslâm dinini neşre başlıyan, bir Alevî inkılâpçısı idi. İşte bu sahte Arap'lar olmuştur. Fakat, onu büyük imam 909 da Trablusgarb'e geldi; mikyasta alemşümul bir din yapan Berber'leri kandırarak emrine aldı ve İslâm medeniyeti namı altında ve bir sene içinde Ağlep oğullarını Şark medeniyetini yükselten, bunca mağlup ve kaçmağa mecbur etti. fetihlerle İslâm dinini ve medeniyeUbeydullah Ağlebî devleti yerine tini uzaklara götüren, İslâm olan Fatimî hilâfetini kurdu; hilâfet hak başka ırklar olmuştur. Afrika'da Berkının Abbas oğullarında değil, ken . ber'lerin, Asya'da ve Mısır'da Türk'disinde olduğunu ileri sürdü ve açıklerin daha ilk zamanlardanberi faatan açığa Bağdat halifelerine düşman liyetleri hakkmda tarihin sakladığı vaziyet aldı. Bir kaç sene içinde Fas'yesikalar, bu işaret ettiğimiz nok taki İdris oğulları devletini de yıkatayı kâfi derecede aydınlatmaktadır. rak ülkesini zaptettikten, Sicilya'yı Bütün mevkilere Türk'ler hâkim hükmü altına aldıktan sonra Şarka Çok yıllardanberi Maveraünnehir'döndü; Sirenaik mıntakasını zap den itibaren, Bağdat'tan ve Şam'dan tetti (912913); Mısır'ı tehdide başgeçerek Kahire'ye kadar bütün şarkladı. ta, kademe kademe yükselerek en Mısır'ın zaptı büyük devlet makamlarını işgal et914 ten 969 a kadar Mısır'a bir çok miş olan Türk'lerdi; orduların ku • taarruzlar yapıldı. Fakat Mısır, Türk mandanları, büyük şehirlerin valileri, kumandanları elinde, bilhassa Akşit eyaletlerin beyleri, hükumet reisleri, oğulları gayretile bütün bu taarruzbaşvezirler kâmilen Türk idiler. lan bertaraf etti. Nihayet 969 da MıGörülüyor ki, asıl mühim Türk sır dahi Fatimi'lerin eline geçti. kütleleri yeni hamlelerle garbe atılMısır'ın zaptı, alelâde bir zafer madan evvel, halifelerin İmparatordeğildi; bu bir hilâfctin diğer bir hiluğu çoktan Türk'lerle dolmus bululâfet yerine geçme*i idi. nuyordu. O tarihe kadar Mısır'Iıların gö • Meslektaşlarım; zünde Peygamber vekili tanınmış Burada şöyle bir sual hatıra geleAbbas oğullarınm adı hutbelerden ve bilir: Mademki Abbasî hilâfetinin, paraiardan kaldırıldı. Nil Müslü manları kalben olmasa bile Fatimî bütün idare makinesi ve kuvvet, hehalifelerini Peygamberin hakikî vemen hemen Türk'lerin eline geçmişti, killeri tanımağa ve o zamana kadar bu Türk'ler niçîn Abbasî hilâfetinin salik oldukları sünnî mezhebinden şiî yıkılmasına mânî olamadılar? Bir mezhebine geçmeğe mecbur oldular. çok sebepler içinde en esaslıları düDemek oluyor ki, iki halife kavgası, şünülürse, bu sualin kısa cevabı şu Mısır'ın yalnız siyasî değil, dinî nokolabilir: tadan da karmakarışık olmasını intaç Çünkü başlarında halife tutuyoretti. , lardı. Gerçi devleti idareye çahşan Fatimî halifeleri, Nil üzerinde Ka* Türk'lerdi, fakat, bu Türk'lerin bahire'yi inşa ettirdiler; Atlas denizinşında Peygamber vekilliği taslıyan den Kızıl denize kadar filen halifehalifenin nam ve hesabına hareket, Hklerini tanıttıktan başka Mekke'de ve Yemen'de hutbelerde onların isim idarede siyasî düstur olarak tatbik olunuyordu. İslâm âleminin, muhtelif leri okundu; 988 de Suriye'nin fethi ırklardan, kozmopolit bir halita hade emri vaki oldu. linde bulunması, bu düsturu takip e929 danberi İspanya'da dahi Abbasî ve Fatimî halifelerine muhalif ol denleri, belki bir cihetçe mazur gösterebilir. Fakat bu mazeret, ağır devmak üzere büyük bir halifelik te let yükünü omuzlannda taşıyacak şekkül etmişti. O da filen halifelik kavgasına girişti. Endülüs Emevî ha karakterde adam yetiştirmekten ziyade, halifelerin keyiflerine hâdim lifeleri, evvelâ Fatimî halifelerile veya halifelerin entrikalarına, şahsî tutuştu, ordularla Afrika'ya geçildi, intikamlarına kurban yetiştirmeğe iki taraf donanmaları Akdeniz'de çarpıştı. daha müsaitti. Bermek oğullarına reva görülen cinayet malumdur. Bir üBu suretle her biri kendinin hakikî çüncü ha! daha görülmüştür. Âciz Peygamber vekili olduğu iddiasında halifelere karşı, şuurlu bir gaye gübulunan üç halife kavgası, Islâmları dülmeksizin tahakküm.. seneler ve senelerce birbirine bo ğazlattı. Bunun da neticesi anarşi ve eli* ¥ * ne kuvvet geçirebilen serserilere teBu manasız boğazlaşma neticesin baiyet olmuştur; nitekim Türk Emide her üç hilâfet kuvvet ve kudretin rülümeraları, dediğimiz gibi hareket ettikleri için Ali Büveyh'in hâkimi den düştü; her üçü de, onlara karşı yeti ve darbası altında kaimak acıhareket edebileceklerin avı haline* sını duymuşlardır.Binaenaleyh Türk'gelmeğe başladı. ler halifeyi başlarında tuttukça ve Endülüs'te 1031 tarihinden sonra, halife kavgalarının vasıtası oldukça artık halife ortadan kalkmış gibi idi. kendi benliklerini unttuktan başka, Endülüs devleti birbirini ortadan kal. halifeleri de meş'um akibetlerinden dırmağa çahşan vilâyet beyleri tarakurtaramamışlardır. fından idare olunuyordu. İspanya'da Türk'ler büyük eserlerini daima ve hükmü, Gırnata ve havalisine münancak kendi istiklâlleri içinde faal hasır kalan, Beni Ahmer devletinin oldukları zaman inkişaf ettirirler. son hükümdarı Abdullahüssagirin, Türk'ler ve Türk siyasî mevcudison hükümdarı Abdullahüssagir'in yetleri, zahirî dahi olsa, hilâfetle aFerdinand ve İzabel huzurlarında lâkah bulundukça halifeler, Türk baş iğdikten sonra Elhamra'yı gcrid oldukları zamanlarda bile maddî bırakarak, ağlıya ağlıya Fas yolunu ve manevî zarardan başka bir akibet görmemişlerdir. tuttuğunu hatırlarsak halife kavga* * * Iarının Endülüs İslâm devleti ve Endülüs İslâmları için ne feci bir akibet Hanımlar, efendiler; hazırlamış olduğu kolaylıkla anlaşıCihan tarihi XI inci asra girerken, lır. Orta Asya henüz son sözünü söyle* ** memişti. Abbasî halifeliğinin kuv vetten düşmesi üzerine, Orta Asya X uncu asrın ortasından itibaren Berber'ler de Mehdi zannettikleri ha Türk'leri, tekrar Garp sahalannda işi ellerine aîmağa lüzum gördüler. Her lifelerin, diğer müstebit hükümdar . devirde olduğu gibi bu defa da Türk lardan başka bir şey olmadıklarını çehresi Avrupa'yı fazla korkuttu, büanlamışlardı; artık onlara kul ol maktan bıkmışlardı; isyan ettiler, hi yük telâşlara düşürdü. Filhakika, XI inci asırdaki Türk lâfet merkezi olan Kırvan'a girdi istilâsı, geçmiş asırlardaki Türk akınler (944). larını andırır mahiyette oldu. Son Fatimî halifesi Elmansur de* ** nilen Ebutahir, denizden Mısır'a kaç. Halifeler, onların İslâmları birbimak suretile hayatını ve sülâlesini rine kırdıran kavgaları Avrupa'ya kurtarmış oldu. Afrika eyaletleri nefes aldırmıştı; fakat, bundan sonyerli Berber'ler arasında, küçük küra, bu vazife papaların ve papazlaçük, müstakil beyliklere ayrıldı. rın faaliyetine kaldı; onlar, bütün Fatimi'Ier; nihayet Mısır'da da, Hiristiyan Avrupa'yı iki asra yakın Suriye'de de isyanlar karşısında kalbirmüddet (10701250), Şarka, Türk dı ve tamamile sarsıldı. Suriye vilâyetleri birer birer istiklâllerini ilân savletlerini durdurmağa saldıracaklardır. ettiler; artık Fatimi'Ier Mısır'dan Fakat Türk, esasen Türk vatanı başka hiç bir yerde tutunamadılar. olan, Eti elleri Anadolu'da, tekrar siMısır, Fatimî boyunduruğundan kuryasî varlığmı kurtarmaktan ve eski tulabilmek için Türk'lerin, Selçuk Türk'lerinin Akdeniz sahillerinde gö. dünyanın her birindeki parçalan, ay Gazi Hz. Yalova'da... Gazi Hz. saat 3 te Millet çiftliğini, müteakıben kaplıcaları teşrif ettiler ( Btrincî sahifeâen mabail ) ' Yalova'ya tesrifini, Türk meslektaşlarile birlikte adım adım takip ve baren sevgili Gazi'sini görmek ve setesbit ettiler. lâmlamak istiyen mütehassir insanların fevç fevç akınile dolmuştu. YaMillet çiftliği önünde lova kasabasında evvelki gece otelReisicumhur Hz. Derince'den Erlerde tek bir boş yatak bulmak im tuğrul yatına rakip olarak saat onda kânı olmadığı gibi, kaplıcalarda da Yalova'ya doğru hareket etmişlerdi. her yer tutulmustu. Bursa'dan ve AkYat ufukta seçilir seçilmez beklî hisar'dan gelenler de vardı. Bu meyenler arasında umumî bir kaynaşma yanda yedi, sekiz kişilik bir İngiliz oldu. Saat on üç buçuğu geçiyordu ki kafilesi de gelmişti. Kaphcaların büErtuğrul yatı Yalova'da, Millet çiftlitün otelleri ve paviyonları dolmuştu. ği aahili önünde demirlemiş bulunuYalova'ya olan bu akın sebebile, Yayordu. tskelede bulunan Ankara ve lova kaymakamı Şefik Bey, gece pek Sakarya motörleri hemen yata yanaş. geç vakte kadar açıkta kalatılarm istılar. tirahatini temin için tedbir almakla Yatı karşıladıktan ve selâmladıkmeşgul oldu. tan sonra takip eden şirket vapuru Yalova daha geceden donanmıştı. da, bu esnada Yalova iskelesine yaKaplıcalar da rengârenk elektrikler naşmış bulunuyordu. Bu vapurun halkı da Reisicumhur Hz. nin oto içinde, mehtabın altında çok lâtif tfjr gece geçirerek sabahı bekliyordu. Bu mobille geçecekleri asfalt yoldan aysırada Yalova iskelesi önünde demirli rılamıyorlardı. bulunan Ertuğrul yatı da Derince isÇiftliği ziyaret tikametine hareket etti. Gazi Hz., Ertuğrul yatından Sa B. M. Meclisi Reisi Kâzım Paşa karya motörüne rakip olarak Millet Hz. ile bir kaç gündenberi Yalova'da çiftliğini teşrif ettiler ve çiftlik kösbulunan Dahiliye Vekili Şükrü Kaya künün terasmda bir müddet istirahat Bey, Kolordu Kumandanı Şükrü Naili buyurdular. Kendilerine çiflikte nefis Paşa, Seyrisefain Müdiri Umumisi surette hazırlanmış olan ayran takSadullah, İstanbul Valisi Muhittin ve dim olundu. İstanbul Fırka Heyeti İdare Reisi Reisicumhur Hz. mevsimlik gri bir Cevdet Kerim Beyler Ertuğrul yatınelbise giymişlerdi. Çok beşuş bir sima da idiler. ile gerek istikbale gelen ve gerek reYalova'ya gelen halk kütleleri fakatlerinde bulunan zevat ile görüşüyorlardı. Dün öğle üzeri Seyrisef ainin köprüden sabahleyin kalkan vapurile de GazVmizin kıymetli iltifatlart Yalova'ya kalabalık bir kütle geldi. Çiftlikteki istirahatleri esnasında Bundan başka, Şirketihayriye'nin 71 Reisicumhur Hz. İstanbul gazete numarası da hıncahınç dolu olarak cilerine de iltifatta bulundular: Yalova iskelesine yanaştı. Usküdar Gazete foto muhabirleri, Gazi Hz. Fırka teşkilâtının tertip ettiği bu denin çiftliği teşrifleri sıralarında gelniz tenezzühü, Gazi Hz. nin tesrifi gününe rastladığı için halk bu mes'ut miş bulunuyorlardı. Bu itibarla Büyük Halâskârı rahatsız, etmekten ihtesadüf Un neş'esi içinde idi. Usküdar tiraz ile uzakta durmakta ve çalış kaymakamı İzzetin Beyle Usküdar mak için müfaraketlerini beklemekFırka teskilâtı azası ailelerile birlikte idiler. te vapurda bulunuyorlardı. Vapur Reisicumhur Hz. bu ihtirazdaki dakiler Gazi Hz. nin henüz teşrif etistivakı derhal görerek yaverleri Cemediklerini öğrenince karaya çıkmalâl B. vasıtasile foto muhabirlerinin dılar ve derhal vapuru Derince istiçalışmalarına müsaade buyurdukla kametine tahrik ettiler. rını tebliğ ettiler. Gazi Hz. nin teçrifi İlk müjde... gününün muhtelif intibalarını tesbite Bu sırada, Yalova'da, Ukele meyçalışan fotoğrafçılara Hangi gazete danı kesif bir kalabalıkla sarılmıştı. den olduklarım sormak suretile tekBu meydana çikan yollarda, BUyük rar tekrar iltifat buyurdular. Gazi Gazi'yi karşılamak için civardaki Hz. tarasada on dakika. kadar kaı köylerden gelen vatandaşlarla dolu dılar. Bu esnada Fethi Beye de, Ta<ih idi. Yalova iskele meydamnın sağlı, Kongresini takip edip etmediğini sollu sahil kahvelerinde de oturacak sordular. bir sandalya bulmak mümkün olmuBaltacı çiftliğinde yordu. Herkesin gözleri karşıki sa Gazi Hz. Millet çiftliğini zîyarethillere çevrilmişti. Sezilen en ufak bir ten sonra Sakarya motörüne binerek duman Ertuğrul yatmın göründüğü gene sahilde ve biraz ileride bulunan müjdesini dillerde dolaştınyordu. Baltacı çiftliğini tesrif buyurdular. Kahvede en ön masalarda bekliyenÇiftliğin bazı dairelerini ziyaret et ler arasında Fethi Beyle, bazı İstiler. Kendilerini çiftlikte istikbal e tanbul meb'usları görünüyordu. denlere: Ytman'lt gazeteciler Beyler, nasılsınız? Bu esnada tstanbul istikametinden Diye hatırlarını sormak suretile ilgelen bir motör nazari dikkati celbetti. Motör Yalova iskelesine yanaş tifatta bulundular. Reisicumhur Hz. Baltacı çîftli tığı zaman içerisinde Yunan'lı gazeğinde de biraz kaldıktan sonra, oto teciler olduğu anlaşıldı. Garbî Trakmobillerine rakiben, refakatlerindeki ya'lı seyyahlarla birlikte gelen gazevat ile maiyetleri erkânı da diğer zeteciler, Seyrisefainin sabah postaotomobillerde oldueu halde kaplıcasını kaçırdıkları için bir motör tut ları tesrif buyurdular. muşlardı. Yunan'lı gazeteciler gazetecileriKaplıcalarda Sadullah Beyle, kesif mizin delâietile kendilerine temin ebir halk Reisicumhur Hz. ni karşıladilen otomobillere yerleştiler, bu suyıp selâmladılar, Gazi Hz. ni köşkretle Gazi Mustafa Kemal Hz. nin lerine kadar takip ettiler. rı ayrı birer büyük devlet genişliğinde olan, bir İmparatorluk vücude getirmekten alıkonamadı. Bu büyük müesseseyi kuranlar, büyük Türk ailesinin yalnız bir kısmı idi; aileden Orta Asya'da kalanlar da boş durmadılar; Cengiz ve oğulları etrafında toplanan Türk'ler, Asya Garp hududunu Avrupa'nın ortasına kadar götürdüler, Çin'de en parlak medeniyet devrini açtılar. Timur'un, büyük Türk İmpara torluğu, istisansız bütün Avrupa hükümdarlarını hayret ve korkuya düşürdü; Timur'a hediyeler, elçiler gönderildi, arzı tazimat olundu. Arkadaşlar; Bugünlerin üzerinden, henüz beş buçuk asır geçmemiştir. Timur oğullarının, Hindistan'da kurdukları büyük Türk İmparatorluğunun, bayrağı, daha yetmiş yıl evveline kadar Hint ufuklarında Türk timsali ola • rak dalgalanıyordu. rına dayanan malum medeniyetlermi kastediyorum. Avrupa'lılar, ancak XVI ıncı asırdan itibaren daha evvel başlamış oldukları Rönesans ve dinî ıslahat sayesinde değişmeğe başladılar. Fakat. XVI ıncı asır, tarihte Türk'lerin büyük asrı olarak kaldı. XVII inci asrın sonuna doğru dur ki, tefevvuk Avrupa'ya geçti. Çünkü Türk'ler, dini dünya işlerinden ayırma hareketine teşebbüste, zamanı • mıza kadar, geri kaldılar; ve Rönesans inkişafından mahrum oldular. Arkadaşlar; Dönüm noktası, Viyana kapısında başlar (1683). Kara Mustafa ordusunun, bîr hiyanet yüzünden baskına uğraması, bütün Avrupa hıristiyan âleminin mukabil taarruza geçmek için, beklediği fırsatı verdi. 17 Temmuz 1932 Türk'lerin asırlarca çektiği fslâket Sakarya'da nihayet buldu Türk'lere tevcih olunan bu mü« • terek Avrupa taarruzu, ancak, Sa • Türk'ler daima Avrupa'dan karya önünde durdurulabildi. Fa • kat, Türk'lerin bugüne kavuşabilmek üatündü için asırlarca çekmedikleri felâket* Diyebiliriz, ki, Türk'ler XVI ıncı ler kalmadı; kendilerini toplıyabilasrın sonuna kadar, devlet hayatınmek için, binbir çare fayda vermedi; da, fikrî hayatta ve iktisatta, yani, nihayet çareyi buldular ve (Afyonbütün hars seviyesince Avrupa'dan karahisar Dumlupmar) zaferini kadaima üstün bulunuyordu. zandılar. O çare, Türk'ün milli îrade Bu Türk harsından bahsederken, ve hakimiyetini, eline alıp bizzat Türk'lerin, insanlığın başlangıcında, kullanmasıydı. Çin'de, Hint'te, Mezopotamya'da, Mıİşte Türkiye Cumhuriyeti bu uyasır'da, Küçük Asya'da, Cenubî Rusnışın, bu dirilişin Dumlupınar'da* ya'da, Ege havzasında kurduklan Türk kanile kurduğu temel Gstünde eski medeniyetleri bir tarafa bırakı yükselen, ve daima jrttk*elec«k «lan yorum; yalnız tarihin kat'î vesikala aJbidesidir.»