23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SON Ingiltere ve Amerika Avam kamarasm la sorulan bir sual Londra 13 (A.A.) Avam kamarasmda harp borçları mes'elesi program haricinde bırakılmak şartile cihan fiatlarının diişüriilmesi hususunu tetkik ve bu bapta bir karar ittihaz edecek olan para konferansı hakkmda Amerika ne gibi bir hattı hareket ittihaz etmiş olduğuna dair hü kumete bir guna malumat gelip gelmemiş oîduğu suretinde M. Chourchill tarafından Sir John Simon'a bir sual sorulmuştur. Sir John Simon, bu suale ce vaben, Amerika hükumetinin hattı hareketini izah ve teşrih eden matbuat haberlerini teyit edecek resmî hiç bir haber abnamış ol duğunu ve fakat bu mühira mes'elenin halli için beynelmilel teşriki mesaide bulunuîması zım nında vuku bulacak her türlü te sebbüsün hüsnii kabule mazhar olacağı suretinde evvelce hazine maliye müsteşarı tarafından ve • rilmiş olan teminatı tecdit i • çin bu fırsattan istifade edebildiğinden dolayı memnun olduğunu söylemiştir. KÜÇÜKKÖŞEs İLMl MUSAHABE POLITİKA CtLVELERh Tamirat Konferansı Yanlış hesap Hem Bağdat'tan Hem sergiden döner Tabiate gaîebeî Bir körfez dünya yüzünden kaldırıhyor! Hollanda'lıların, memlketlerini asırlardanberi denizin kudurrauş daigalarına karşı ilim ve kudrtle müdafaa ettikleri cihanın malumu dur. Azmi ulu olan bu millet gayretini yalmz denizierin istilâsına mâni olmağa hasretmemiş, sebze yetiştirmeğe çok müsait geniş (Poîder sun'î ova) lar kazanmak hususuna da tevcih eylemlştir. Hollanda'da eski (Haarlem) gölünün ve bir çok bataklıklarm yerlerine kaim olan münbit arazi hep bu nevi emeklerin müfit neticeleridir. Şibhicezirer.in (Amsterdam) m şimaline düşen ve (Helder) burnuna kadar imtidat eyliyen kısmın hemen dörtte biri, bu suretle vücude getirilmiş yerlerdendir. Hükumet bundan 15 sene evvel, mübalâğasız fevkalâde denmeğe lâyık bir teşebbüsü karar tahtına aldı. Bu kararın yüksek hedefi her zaman yapılagelmekte olan göllerden, denizlerden onlarca hektarlık arazi parçaları kazanmik gibi mütevazi emelleri meydana. ge tirmekten ibaret değü, doğrudan doğruya bütün (Züiderze) körfezinc hücum etmek, onu dünya yüzünden kaldırmaktı! Zaten bu körfezin yerinde vak tile (Flevo) namını taşıyan bir göi vardı; 1282 tarihinde zuhur eden gayet şiddetli bir anafor fırtınası bu gölü denizle birleştirerek şimdiki körfezi meydana getirmiştir. Bu azim teşebbüse girişmiş olan Hollânda miihendisleri körfezin ağzını kuvvetli (Set digue) lerle kes ! meğe, içeride kalacak araziyi (tebyis assechement) usulile batakhk halinden kurtararak birden (25000) ı murabba kilo metrelik geniş bir »a | ha kazanmağa çalışmaktad'ırlar. , İlk tetkiki ta 1885 te yapılmış olan projenin icra mevkiine ko nulması hakkındaki kanun 14 ha ziran 1918 de tasdika iktiran etti. Züiderze körfezinin dahilinde sahile yakın bir mevkide bulunan (Wieringen) adasını guya tabiat, bıı muazzam işe yaramak için hazırlamış; «rra bu ada körfezin ağzma yapılmakta olan (Digue set) lerin inşaatını pek ziyade teshil etmek tedir. .. Projenra bidayetinde ikîye ayır dığı diguelerd'en biri ada ile sahil arasındaki 2,5 kiiometreden ibaret kısmı kapatmağa münhasır kaldı ğmdan nisbeten çok kısadır. Fakat adanın burnile ta (Frise) sahilini birleştirecek olan ikinci dique bütün körfezin denizle irtibatını kesmeğe hizmet edecektir. Kurutulmak üzere olan bu cesim arazinin ortasında (L.yssel) nehrinin sularile beslenen sun'î bîr göl terkedilmektedir. İki grupa ayrılan (ecluses kapıh set) lerle denize irtîbatı temin edilen bu göl Ams terdam'a kadar bahrî nakliyatın yegâne vasıtası olacaktır. Yeni vüduktan sonra deniz kadar yağ benden. Pişir pilâvını zerdeni, dağıt millete! Vedat hayıflanıyor: (Geçen seneki Ziraat sergisinin paviyonları bizim malımız değildi ki. Onları başkaları malzemesi müte • ahhitlerine ait olmak üzere • yap tırtmışlardı.) Pes! Buna verecek cevabım yok. Mat ettin beni. Gong! Son maddesi: (Demir sanayiinin olmamasma gelince, sergiye istiyen gelir. Sergiye sanayi erbabını celbedebilmek için elimizde hiç bir kuvvet yok. Biz işin yalnız propaganda ve reklâmım yapmağa çalışırız. ötesi sanayi erba bına kalmıştır.) Bu işte hüküm vermek ikimizin de salâhiyeti dahilinde değildir. Bu işin aslını faslını anlıyabilmek için en kestirme yol işi gene onlara sormakcude gelecek arazinin sun'î gölün sularından da muhafazası dikkat nazarından uzak tutulmamış, bu maksada hizmet edecek dahilî (digue set) ler de projeye ithal e» dilmiştir . Denizin vasatî seviyesinden (5) metre aşağıda bulunan (Züiderze) körfezinin dibinden meydana gele • cek yeni saha göl seviyesinden de münhat kalacak ise de yukarıda söylenen tertibat sayesinde mahzurdan salim buiunacaktır. Umumî harbin sonlarına doğru başlanmış ve elyevm büyük bir azimle devam edilmekte bulunmuş olan bu mühim ameliye ancak yirmi se nelik bir zamanda ikmal edilebile • cektir. Lâkin elde edılecek semere, ihtiyar edilen fedakârlıkları ziya • desile telâfi edeceğine, memlekete yeni bir vilâyet kazandıracağına şüphe yoktur. Ameliyenin en kolay kısmı ada ile sahil arasını kapatmak idi. Bu kısım her devrinde denize bir kaç mikâp metre taş, kum, kil döken (dişli maçuna gruesâgrappins) ler sayesinde çoktan ikmal edilmiştir. Asıl büyük (digue . set) in ameliyesi de haftada (100) metrelik muntazam adımlarla muttasıl ilerilemekte, beş, altı seneye kadar bi tirileceği ümit edilmekte ise de neticede elde edilecek yerlerin tebyisi ve tanzimi için daha hayli emek ve zaman sarfedilecektir. Haricî (digue . set) lerin yiik sekliği en fırtınalı zamanlardaki met dalgalarının irtifaı hesaba katılarak tayin edilmiştir. Setlerin (tabüs şivu) ları ha ricen deniz seviyesinden (5) metre yüksek olmak üzere taşlarla örül mektedir. Bunlar Şimalî Hollânda ile (Firis) sahili arasındaki rabıtayı da temin edecek, üzerlerine mükemmel şo seler ve demiryolları inşa kılına caktır. Setlerin arzları alt tarafta (100), su haricinde (80) metredir. Hele suların hücumuna en ziyade maruz kalacağı tahmin edilen son kısmın kaidesi (150) metreden aşağı genişlikte olmıyacaktır. Büyük seddin ameliyatına iki cihete birden gitmek üzere ortarfan başlanmış ve dahilî gölün sularım denize aevkedecek (eclus) lar şimdiden yapıl mıştır. Adetleri (12) yi bulacak olan bu (eclus) larm genişliği 25 metredir. Bunlardan başka biri (2000) diğeri (6000) tonluk gemilerin geçmelerine müsait iki hususî (eclus) daha yapılmaktadır. Bunların her birinin üzerinde biri yolculara diğeri trenlere ait iki köprü bulunacaktır. tnşaatı nîîıayet bulmak üzere oIan ilk dahilî set 18 kilometre tu Iündedir. (300) murabba kilomet • re sahasında yeniden vücude gelecek bu ilk arazi parçasını mühendisler senelerdenberi devam eden feda kârhkların ilk semeresi olarak halka yakında takdim etmeğe muvaffak olacaklardır. ABDÜLFEYYAZ TEVFİK Sarı ırk kucaklaşıyor!. Bu kasvetli günlerde, telgraflar, yüreklere serinlik serpen bir haber getirdi: Japonya ile Çin barışmış! Bir İngiliz zırhlısmda başhyan Çin Japon müzakereleri, zırhlının korkunç bağrından, kırk ayakh kocaman bir ahtapota benziyen Şanghay şehrinin kucağına intikal etmişti. Dünyanm en büyük kasabalarmdan birinin dövüş Jumanları içinde, fıkır fıkır kaynıyan bir köşesinde toplanmış murahhaslar: Günlerce ve haftalarca, bitmez tükenmez müzakerelerle nihayet bir mütareke yapmağa muvaffak olmuşlardı. İş oradan Cenevre'deki mahut Kavimler Cemiyetine havale olununca, bunun yıllarca sürüncemede kalacağına hükmedilmişti. Şimdiye kadar bilmem kaç senedir, bilmem kaç yüz toplantı ve bilmem kaç yüz komisyon aktederek çahşan Kozmopolit Akvam Cemiyeti, henüz sağlam tek bir iş çıkaramamıştı. Fakat, bu kere, kim bilir hangi ilham perisi, cemiyetin yüreğine, insaf eksiri dökmüş.. Barışma ve kard'eşlik tütsülerile meşbu uyuşturucu bir havada başlıyan konuşma ve çalışmalar kısır kalmamış.. Mütareke, derken müsaleha imzalanmış.. Ne âlâ!.. Temenni edelim ki, Mançuri işi de iki tarafın uzlaşma ve barışması ile neticelensin!. San ırka mensup bu iki büyük millet, yani, yer yüzünün altı yüz milyon kişilik en kalabalık kütlesi ebediyen kardeş olsun!.. Bundan sonra, birbirlerile kurşun ve zehirli gaz yerine, şekerleme ve lokum teati etsin.. Ellerde tüfenk yerine demet demet çiçek taşınsın.. Gene, temenni edelim ki, uzak Şark harbi, insanlar arasındaki, kanlı dövüşlerin sonuncusu olsun!. Ferdî ve beynelmilel muamelelerde kuvvet ve cebir yerine hak ve insaf hüküm sürsün!.. Hak kuvvetindir, düsturu, maziye karışmahdır. Bugün, insanlık bin bir çeşit buhran içinde, o kadar bunalmış, düstüğü hasta döşeğinde o derece zayıflamıştır ki, artık, derin sar sıntılara, kuvvetli heyecanlara ta haramülü kalmamıştır. Uzun, rok uzun bir nekahet devresine ihtiyaç vardır. Hastayı, kurtarmak için, siyaset doktorlannm, türlü hırs ve garezleri bırakamk, frürültüsüz ve nümayişsiz çok mülâyim ilâçlarla, çahşmaİarı gerektir. Yoksa, kuvvetli heyecanlar ve derin sarsıntılar kalp sektesine müncer olur!.. Y. O. M. Doumer'in Olümünden sonra.. Parîs 13 (A.A.) Bütün şehirler ve eyaletler, Doumer'in cenaze merasimi dolayısile yapılan mîllî raa tem merasîmine iştirak etmiştir. Her tarafta dinî ayinler yapılmış tır. Muhtelif ecnebi payitahtlar da bir takım mutantan merasîmle bu ma teme iştirak etmiçtir. ParU 13 (A.A.) Doumer'in cenaze merasimi biter bitmez Ma • dam Doumer, bir kaç gün için taşraya hareket etmiştir. Fevkalâde müteessir olan mü • şarünileyha kendisine gönderilen taziyet mektup ve telgraflarına şahsen cevap vermek imkânını bula madığından dolayı itizar etmekte dir. Irlanda ingiltere Dublin 13 (A.A.) M. de Va leri Krala sadakat yemininin ılga sı için kendisine vekâlet verilmiç olduğunu ve hiç bir tehdidin hükumeti bu yoldan çevirmiyeceğini beyan etmiştir. Çin'lilerle Japon'lar arasmda yeni bir çarpışma Londra 13 (A. A.) Msreşal Chang Hsueh Liang tarafından si eâh altına alınan bir gönüllü müf rezesile Japon askerleri arasında Sanhai Kwan civarında bir çarpış ma olmuştur. Kuvvetleri dağıtılan gönüllüler • den 120 kişi ölmüştür. Sabık ispanya Kralını yumruklıyan amelenin tevkifi Marsflya 13 (A.A.) Malta'dan dönen sabık İspanya Kralına Marsilya1da karaya çıktığı sırada yonvukla ta • arruzda bulunan İspanyol amelesi tevkif edilmislerdir. Çangırı'da bir yıldırım kazası Çangırı 12 Burada feci bir yıldırım kaza3i olmuştur. Kalafat kö yiinden Mehmet oğlu Yaşar Ağa tarlada çift sürerken yıldırım düşmüş, zavallı adam ile beraber öküzler de bir an içinde kömür olmuş lardır. Ankara Sanayi sergisi için iki yazı yazdım. Okuyanlarım bu çeşniden memnun olduklarını söylediler. 1932 de büsbütün palyaçolaşan kürei arzda; yapıştırmalıktan ibaret olan ciddiyetten uzaklaşmıyan kalmadığına, bu memnuniyet te bir delildir. Londra 13 (A.A.) Belçika Ben bu çeşide devam edeceğim. Fada dahil olduğu halde beş büyük kat hayat ta arapça gibidir: Bir kaidesi varsa on müstesnası, kırk şazı devlet ve büyük Britanya namı na hareket eden İngiliz hükumeti da var. Her i*in iç yüzünde bir alayın mündemiç olduğu, yirminci asrın bir 16 haziranda Lozan'da toplana kaidesidir ama bunun da şazları cak Tamirat Konferansı için Çemüstesnaları bulunuyor. Nitekim bikoslovakya, Yugoslavya, Roman zim Vedat Nedim de bu şazlardan biri imiş; iki yazımı da Ebüssüut Eya, Lehistan, Portekiz hükumetfendi gibi ciddiye almış. Güzel bir Ierine, İngiliz dominyonlarına ve mektupla bana cevap veriyor ve yanHindistan'a davetnameler gön • lışlarımı doğruluyor. Niçin doğru lamasm? Yanlış hesap hem Bağ • dermiştir. dat'tan, hem sergiden döner. Bsn ara Davetnamenin metni çok kısasıra hakşinas olmasını becerebilendır. Altı büyük devlet arasında Ierdenim. mükâleme mevzuu olan programVedad'ın zarif reddiyesini madde dan bu metinde bahsedilmemiş madde kaydedeceğim ve o tertipte cevap vereceğim. tir. Şöyle başlıyor: (Ankara sergisi hakkındaki ya zılarını okudum. Halk kısa ve doğru konuşmaktan hoşlanır. 0nun için Roma, 13 (A. A.) Türkiye Başbirinci yazındaki tekerlemelere ovekili Umet Paşa Hazretlerile Harinun vereceği cevap bence şudur: ciye Vekili Tevfik Rüştü Beyin Ro Aman be Aka! Bin dereden su gema'yı ziyaretleri 22 mayısta vuku tirme, şu ağzmdaki baklayı çıkar!) bulacak iken 24 mayısa tehir edilCevap verîyorum: Haklısın dosmiştir. tum. Fakat birdenbire çıkaramıyıp gevelediğimin, tekerlemelediğimin sebebi var: Ağzımda o kadar çok bakla var ki hangisi senindir? Onu Vaymer, 13 (A. A.) Türkiye arayıp, bulup, çıkarmak için sen ol Sefiri Kemalettin Sami Paşa kendida bin dereden su getirme. sine gelmiştir. Profeaör Fauerberut Bana, demagoji vaptığımı da söya*ndilik ameliyata Iüzum olmadılüyor. Ejjer bunu (ilim ve fazilet nağm söylemiştir. mma halkı kafese koymak) mânasında söylüyorsa hemen reddederim. Yooo, sadece iki kutup arasmdaki Ankara 13 (Telefonla) Bu insanların birbirlerine her gün yapsabah burada Osmanh Bankası ö tıklarını yapmıssam. sürüden ayrılnünde bir cinayet olmuştur. Şev madım demektir. Ama dostum, sen ket isminde bir amele, Fahri Ef. i» de bana demagoji yerine biraz da yaminde bir ustabaşıyı aralarında pılan dimagiyolojiden bahsed'ver • geçen bir münakaşa neticesinde tasene. banca ile ağır surette yaralamıştır. İstersen ben tarif edeyim: DimaFahri Ef. derhal hastaneye kaldı giyoloji yirminci asrın bir nevi dimağ rılmış ise de orada ölmüştür. karmanyolacılığı demektir. tlim maymuncuğu ile aşırılır. Katil Şevket yakalanmıştır. Vedat devam ediyor: (İkinci yazını da okudum. Bizim Ankara 13 tzmir meb'usu Vasıf nafileliğimizi şu üç noktada topluyorsun: ..> . Beyin Roma Sefaretine tayin edileceği kuvvetle söylenmektedir. Mosko(1 Sergiye soldan değil, sağdan va Sefirimiz Hüseyin Ra&'p Eey de girilmek.. Ne yapalım Aka, ço$" <z vazifesinden ayrılmıyacaktır. hep «a«dan yürüyoruz. Soiaklar DIZde nmkbul Jeğil.) Cevap: Haklısın. Doğrudur: ÇoParis 13 (A.A.) Meşhur aktör ğumuz hep sağ el ile selâm veririz. de Feraudy vefat etmiştir. Çıkarımız olanları yolda sağımıza (1859 tarihinde JoinvillolePont'da geçiririz ve odada sağımıza oturtu • doğmuş olan Marie Maurice de Fera. ruz. Birisine yanlandan dua edersek udy, uzun müddet Comedie Françai sağ olunuz deriz. Pantalonun sağ se'de inceliği ve şetaretile halki tespaçasını «uğurdur diye> önce giyeriz. hir etmiş bir aktör idi.) Parayı alırken sağ elimizle alır ve sağ elimizin parmakları ile sayarız. Eskiden mecidiye on dokuza sağ para derdik. «İstemem, yan cebime koy* derken bile sağ cebimizi uzatırız. BiAlmeria 13 (A.A.) İspanya'da risine biraz aksilik ettin mi «bugün bir takım cüzamlıların tedavi edil • solundan kalkmışsın» derler, bun mekte olduğu Almeria hastanele dan da sağımıza yatıp sağımızdan rinden birinde bir isyan vukua gelkalktığımız anlaşıhr. Dedim ya, hakmiştir. Cüzamlılar, iskân edildik lısın. Sağlık olsun, ne yapalım. leri mahallerin fena olduğunu proVedat gene söylüyor: testo etmek maksadile kendilerine ( 2 Yerin darlığından şikâyet everilmiş olan gıdaları ve mobilyediyorsun. Fakat ne yapalım kardeş? lerinden bir kısmını müessesenin Bundan münasip yer bulamadık. Varavlusuna atmışlardır. sa sen söyle.. «Yaptır» mı diyecekCüzamlılar, bu işi yaptıktan sonra sin? Ver parayı da yaptıralım!) avluya çıkmışlar ve kendilerine tah Yerim dar diyorsun, Genişletirsem sis edilmiş olan binalara avdet et bu sefer de «yenim dar.» demiyece mekten imtina eylemişlerdir. ğine yemin eder misin? Benim yer darlığından sikâyetim mühim bir seHastanenin diğer hastalarına cübebe müstenit değildir. Dar kafaya zamın sirayet etmesi tehlikesi do ve kafa darh?ına alıştık, hiç olmazsa layısile müessese müdürü, cüzam • yer darlığından kurtulalım demek lılarla müzakerata girişmiş ve bunistedim. Giinah ettimse pardon. Gelar, eyalet heyetini metaliplerini nazari dikkate alacağı vadi üzerine lecek sergiyi köstebek deliğinde aç; ağzımı açarsam çorap olayım. Ben meskenlerine girmeğe muvafakat şunu bunu incitmek için değil, işin ve etmişlerdir. Almeria îspanya'nın gidişin alayını çıkarmak için'yazıyoAkdeniz sahilinde 60 nüfuslu bir şerum. Benden para mı istiyorsun? hirdir. Başüstüne. Dağlar kadar pirincin ol Muhtelif devletîere davetname gönderildi Başvekilimiz Roma'ya 24 mayısta gidecek Kemalettin Sami Paşanın sıhhî vaziyeti Ankara'da bir cinayet Vasıi B. Roma Sefiri oluyor Meşhur bir aktör öldö Transatlantik kurtarıldı ( Bfrincj sahife&en mabait ) ispanya'da bir hastanede isyan çıktı buçuk aydanberi devam eden faa liyeti, nihayet muvaffakiyetle ne ticelenmiş, vapur kurtarılmıştır. Fransız vapurunun kurtarılması içm denizin dibindeki kayalar hava taz yikı ile delinmiş, dinamitle patla tılmış ve geminin yüzdürülmesine bu suretle imkân hâsıl olmuştur. Geminin dibindeki yaralar ka patlamış, sular boşaltılmıştır. Pro vidans vapuru dün Çanakkale'ye ge • tirilmiştir. Burada yaraları tekrar tır.. Meselâ, istersen şöyle bir açık muayene edilecek ve Marsilya'ya kasual açahm: dar gidebilmesine imkân görülürse Ey sanayi erbabı, sergiye niçin tamir için oraya götürülecektir. Akgelmediniz? Lutfen bir pusula ile bil si taktirde tstanbul'a gelecektir. dirir misiniz? Türk gemi kurtarma şirketinin Ama sonra haber vermedi idin fa gösterdiği bu muvaffakiyet deniz lan deme, bak şimdiden söylüyorum; ciliğimiz için çok şayani iftihardır. Türk şirketinin bir buçuk aylık me gel böyle bir sual açmıyalım da yasaisi bu suretle muvaffakiyetle ne renliğimize tatlı tatlı devam edelim. ticelenmiş, kurtarılmasından ümit keBu sene sergiye iştirak edenlerin sasilen 12 bin tonluk muazzam bir vayısı yüzde yirmi arttığma muhak pur binbir müşkülâta rağmen kurta • kak ki hepimiz seviniriz. Daha da rılmıstır. artacak. Bunun en büyük müessiri de sensin ve arkadaşlarındır. Yarı katırnun için: ların dedikleri gibi ben belki çok kö (Bu naf ile serginin bile ne emek tü bir adam olabilirim; ama alın teve zahmetle meydana geldiğini bir rinin, temiz heyecanın yüksek kıy büseydin.) diyişin haksızdır. Eğer bu metini inkâr edecek kadar değil.. haksız ve yanlış telâkkin ile incin O terden sırsıklam olan ben, o heye dinse son derece müteessir olurum. candan bitip tükenen ben; o tere bu Bin özür dilerim ve bin tarziye ve lananlara ve o heyecana can verenririm. Bu noktada mizah durur. lere ancak hürmet ederim. îşte bu AKA GÜNDÜZ ce hakkında fikriniz nedir? Hak nof cenaplarına fevkalâde tazimkım yokmuymuş? lerimi takdim ederim, diye bir ses Litvinof oturduaksetti. Başını kaldırdığı zaman za Bugün gelisim, rif bir atm üstünde Ceneral RatmiDiye başladı, ve az durakladı, karof'u, meşhur süvari sporcu prens X dm olduğu yerde doâruldu ve Litviile beraber gezintiye çıkmış gördü. nof'a sabit bir nazarla baktı. Prens sürdü, ceneral onun tarafına dönüp eğilerek ve dişlerini göstere Ne oluyor? rek şapkasım Iüzum ve münasebe Ne oluyor? Bir ölü gibi .*apsa« tinden ziyade havalandırarak geçti. rısınız. Hastasınız, neniz var? Litvinof bu garip selamı iade etti ve Diye bağırdı... esrarengiz bir emre itaat ediyormuş Litvinof şaşırdı: gibi o anda İren'e doğru koştu... Nemmi var? Dairesindeydi, haber verdiler, Fena bir haber mi aldınız? Bir derakap kabul olundu. İçeri girdiği felâket mi var? Nedir, çabuk söyleyi zaman kadın odanın ortasında anız! yakta idi, üzerinde geniş yenli bir Bu sefer sabit nazarlarla Litvinof sabah robu vardı. Sarı siması yorgunJ baktı. Gayret sarfederek: luğa delâlet ediyc «. E!ÎT> uzattı Hiç bir haber almadım; fakat ve cazip fakat dalgın bir hal ile hakikat bir felâket geldi. Büyük bir baktı. felâket ve beni buraya getirea de Hazin bir sesle: odur... Dedi ve bir koltuğa atıldı. 3ir felâket mi? Ne gibi? Bugün pek iyi değilim. Ge Bakınız... Geldiğinize memnun oldum. Mabadi var ceyi uykusuz geçirdim. Evet, dün ge: CUMHURIYET'in tefrilası: 43 DUMAN Muharrlri Mütercirni /. Turgeniyef Haydar Rirat Doğru adam olmak itibarile ta ahhüdıin kıymetini, vazifenin kudsiyetini takdir ediyor; za'fını, kusurunu örtmek üzere kendi kendine hile kurmanın ayıp olduğunu anlayordu. Evvelâ bir uyuşmanın tahakkümü altında kaldı. Uzun bir zaman, fena ta'yin edilmiş bir hissin kâbusunu kaldıramadı. Sonra daha yeni kazandığı istikbalinin karanlıklara örtündüğü ve kurmak üzere olduğu yuvanın sarsıldığı fikri önünde te • dehhüş etti. Kendini bîaman bir halde ithama başladı. Fakat iddi anamesini kısa kesti: «Ne korkakIık! dedi, şimdi vazife kendi kendimi levim etmek değil, icraattır. Tat • yana nişanlımdır; benim muhabbetime, şerefime inandı; ebediyet için birleşdik; ayrılmıya ne kudret, ne de mecburiyetimiz yoktur!» Tatyana'nın olanca meziyetlerini gözünün önüne getirdi; birer birer saydı; içinde nedamet ve rikkat hialerini tahrik etti: ^Şimdi yapacak bir şey kalmamıştır, dedi; kaçmak.. Derakap kaçmak.. Gelmesini beklemeden uçup giderek onun yanına iltica etmek... Tatyana ile bedbaht mı olacağım? Buna ihtimal yoktur. Her halde bu faraziye, münakaşaya değil, nazaridikkate ahnmaya da değmez. Bir kere vazifeyî yapmak, sonra icap ederse ölmek lâzımdır... Gene içinden diğer bir ses başlayordu: Fakat onu aldat mıya ne hakkm var? Hayatında hasıl olan tebeddülü ondan saklamıya ne hakkm var? Madem ki bir başkasına tutgunsun, belki o, artık senin arkada&ın olmak istemi yecektir. Dönüp buna cevap veriyor nermin hatlar tersssüm etmeğe başdu: Yalan! yalan! Bunlar safsata layor. Sehhar iki göz üzerinde, enfes dan, tezvirden ibaret çürük fikirler.. siyah kirpikler görünüyor; o gözSözümde hulf itmeğe hakkım yoktur. lerden taşan galip nazarlar ruhunu İşte bu kadar, fakat bu halde öbü istilâ ediyor, rayihadar zulmetler rünü görmeden yola çıkmahyım... içinden genç bir melikenin mutlaka cezbeden omuzları titreşerek beliMuhakemenin bu noktasında Litvinof'un kalbi bir sızı duydu. Üşüdü, riyordu... Nihayet sabahleyin kararını vercismaniyeti üşüdü. Nagehan bir di. ra'şe vücudunu dolaştı, dişlerini birbirine vurdu. Azasını gerdi ve bir Tatyana'ya mülâkî olmak üzere hümma çekerken olduğu gibi esnehemen o gün yola çıkacaktı. İren miye tutuldiı. Kendisini boğan, ken son defa olarak görüp, icabına göre, disinden geçiren son fikrinde ısrar her hakikatı ikrar edememek ve etmiyerek, muhakemesini: O derece bir daha görmemek üzere ayrılanefret duyduğunu düşman adamlarla caktı. muhat... o derece bozuk bir kadın • İşlerini düzeltti, çantalarını kala nasıl old'u da tekrar münasebet padı, saatin öğleye doğru ilerle te'sis ettiğini aramak yoluna sevketti. mesini bekledi ve çıktı. Bu sahiden böyle oldu mu? Suretinde nefsini mürakaba etti, ve buna ta Pancur kanatlarının henüz yarı içinden menfur bir tasdik cevabı alyarıya kapalı olduğunu görerek cedı... sareti kırıldı. otelin kapîsından giremiyerek Lihtenthal caddesinde Bu noktaya dair henüz bir haydolaşmağa basladı. Bir aralık kuret ve tereddüt geçirirken hafif bulut arkasından çıkar gibi hayal ufkunda lağına tiz, müstehzi: Mösyö Litvi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear