Catalog

"Cumhurîyet Ş©jM Izmir İnühabatı kazanan radikallerle sosya Rıhtım sirketi Ikilerin uyuşması müşkül olacak Paris 10 (A.A.) İntihap mü cadalesi g?liplerinin sol cenah firkalan ve bilhassa radikaller, sosyaîistler o!duğ"u münakasaya tahammüiü olıruyan bir hakikattir. İlk devrede sol cenaha doğru gö«!sn hafif meyil, ikinci devrrde hakikî bîr tazyik ha'.îni alrmş olup bu nun da en büyük âmili, "Cumhuriyet mzibatı» yani revîerin en ziya'le müsait mevkide bulunan namzet menfaatine tevhit edilmesidir. Maamafih fırkalardan hiç biri. uzaktan uzağa biie olsun, muMak ekserive*e ma'ik oîmadsğırsdan herkes ittifaklar taharrisi mecburiyetinde kalmıştır. Şimdi mevzuu bahis bir mes'ele vardır ki, o da sudur: Radikalierle sosyalistlerin 62 azalık kazanmalarına müsaade behsolmuş olan inti hap karteli, bir hükumet kombine • zonu vücude getirmek hususunda ve önümüzdeki meclisin vereceği reylerde de devam edecek mi, yoksa »adikaller merkeze müteveccih bir ekseriyet temin edecek olan bir te merküzü mü tercih eyliyeceklerdir ? İki hal sureti mümkündür: 1 130 müttehit sosyalist i!e 36 müstakil sosyalist ve cumhuriyetçi sosyalist, 156 radikal sosyalist ve 30 kadar radikal ve sol cenah müsta killerinden mürekkep bh sol cenah ekseriyeti. Maamafih radikallerle sosyalistler her ne kadar intihabatta merkeze ve sağ cenaha karşı birleşmişler ise de iki fırkanm programî bîr çok noktalarda güclükle telif edilebilecek bir mahiyettedir. 2 Su halde meclisin iki mün tehasmı fcariç birakan ve 36 müs taki! sosyalist ve cumhuriyetçi sos yali«t ile 156 radîkal sosyalisti. 62 radikali 71 sol cenah cumhuriyetçisini, 16 halkçi demokrat ile bir kaç müfvit cumhurivetçiyi ihtiva edecek olan diğer kombhtezonlar vüiude getirilmesi imkânı da mevcut bulunmsktadır. Bu son koTnbinefconun tahakkuk sahatına isali daha kolay görüîmekte olup böyle bir kombinezonun mümeyyiz vasfı mütekabil müsamnha ve ıslahatta ihtivat ve basiret olacağı zannMunmaktadır. Paris 10 (A.A.) Dün Âyan mecIisi koridorlarmda, Tardieu hüku • meti erkâmnın müstakbel kabine ile tesriki mesai etmemeğe karar ver miş olduklarına dair bir şayia de veraıı etmekte idL Dahiliye Nazırı M. Mahieu, bu haberleri kat'î surette tekzîp etmiştir. Yeni Fransız kabinesi Matbuat erkâmnın Rusya intibaları Mahmut, Falih Rıfkı, Valâ Nurettm ve Selim Ragıp Beyler intibalarını anlatıyorlar HEM NALINA M1H1NA Matbuat memuru Şemsi Bey Dava devam edivor İrnıir 10 (Hususi) Rıhtım şirketi suiistimali muhakemesine asliye ceza mahkemesmde devam edüdi. Geçen celsede şahit sifatile din'enen şirketm eski umnmî kâtibi M. Ar • meo i«ticvao olundu. îfadMÎr><ie vefat eden sirk«t müdürü M. Elvasar Gıfre'tıin firarî şirket komiseri Emin B« 7 He 50,000 lhahk bir itilâf yap tığmt, komiserin bu para mukabi • linde hükumetm şirkete i«tirak hakkmı grizlivec«*inj söyledif mi. 926 sene*inde 50.000 liranm 40,000 liraMnın kendisine verildtğini bildirdi«Emin Beyin her sene aldıği bin ve her ay aidığı 250 lira btı parava dahö değildîr. Emin Bey paralan alırken çhketin maaşlı memuru imif f ibi hareket ederdb dedi. Gad Franko Efendiye ne para verildi? Her sene 4000 lira verilecekti. Fakat tamamı verilemedi. Aldi^ı para da üç binden aşağı düşmemişttr. M. Armeo bundan sonra evvelki celsede sSylediklerinî tekrar etti. Bunu müteakıp celse oğleden sonra de • vam oltmmak âzere talik edildi. Mahkeme saionu cok kalabalıkh. Şirket hesabatını tetkik eden kadastro müdiri umumin Halit Ziya Bevle difîer müfettişler samiin arasında idiler. Gad Franko Efendi gelme misti. Bir şayia ve bir îekzip Fransız intihabatı ve İtalyan matbaati Roma 10 (A.A.) İlk saatlerdeki ihtiyatkârane vaziyetten sonra ttalyan matbuatı, Fransız ratihabatmm neticelerini samnniyetle mütalea etmektedir. Bu bapta kullanılan Hsan, hatta çok müstesna bir sarahatı muhtevi bulunmaktadu. tkinâ e*f*e öğleden sonraki celsede M. Ar meo'nun îsticvabma devam olu^flu. Reis sordu: Şirket zatî eşyadan resim alır mıydı? Hatırlamıyorum. Müddehımumî mukavelenamesinde mertuıiyet olmadığı halde şirketin zatî esyadan resim aldığında ısrar etti. Ve bir İstanbul seyahatinde kendismden alman resrae mukabil verdîkleri mabuzn şrostererek ha iddi • •cnu tevsilı eyledi. Reis Marsilya'da bir yazıhane var mı ? M. Armeo Marsilva'da yaııhane yoktur. Bu masraf Emin Beye verilen paranm doftcre kaydedileWlmesi için icat olunmustur. Mahkeraede bundan sonra Elyazar Gifre Efendiden Gad Frako Efendinm Şişli'deki evine çekilen müstacel teleraf okundu. Bu telsrafta şiddetle ihtiyaç hissediîen 6000 İn giliz lirasmın üç ay zarfında temini imkânı bulumıp bulunmadı|ı soru • luyordu. Armeo Efendi bunun ikisi arasında hususî bir U oldugunu söyledi. Gifre Efendinin Gad Franko Efendiye çektiği ikinci bîr teleraf ta Ernest ve dostlarma ait taksitler vadelerinin yaklaştığı yazılı idL Reis bunnn mânasını sordu. Armeo Efendî dedi ki: M. Gifre, Gad Frako Efendiye avans para verîrdi. O parasım almak için bu şekilde bir telgraf çekmiş olabilir. O zaman kâtibi umumi idiniz. Bu telsrraftan malumaf'nız var mı? Evet, bunu bana M. Gifre dikte ettirmişti. Bundan sonra maznunlarm vekili Münir Bey reis vasılaaile şahit Ar» meo'dan bazi tnalâmat istedî ve neticede şahidîa müesseseden çıkarılmasından müteessiren şirket aleyhinde ihbaratta ve şehadette bulunduğunu sByledi. Müddeîumumî ortada hükumet hakkı mevzuu bahsolduğunu anlattı ve «Münir Beyin sozlerini teessüfle iade ediyorums dedi. Münir Bey Şahidin bu ihbaratı menfaat mukabilinde yaptığını soylemedim. Adaleti alâkadar eder mi? mukabelesinde bulundu. Müddeiumumî ile iddia makamı a Hangi silâhlar Kalkmahdır? Cenevre'deki hevetimiz fikrini söyledi CenevreJ) (A.A.) Anadolu Ajan'inın muhabiri mahsusu bildiri Umumi komisyon taarruzi silâhlarm hangileri olduğunu tayini hu • susunu hava, deniz komisyonlarına havale etmiştir. Muhtelif devletler tarafmdan evveJce konferansa vaki olan tekliflerde men veya takyitleri ifctenen kara silâhları şunlardır: AŞır topçu, kalelerde veya seyyar olarak torpil atan aletler, zırhlı otomobiller, doğrudan doğruva komşu bir :nemleketî tehdit edebilen ve yahut harbi önlivecek tedbirlere karşı gelebilen kaleler. Heyeti murahhasamız komîsyonda taarruzî silâhlar hakkindaki nokt*i nazarmi anlatarak açır topun ve bücum arabaları üe zırhlı otomobillerin men'ini teklif etmiştir. Heyetimiz bu teklif hakkmda atidekî izahatı vermiştir: * Türk heyeti îser türlü a*ır topun bilhassa taarruzî mahivette ol ması müdafaayı mü«kül kılraası ve srvil ahali içîn tehditkâr olmas: doîayısile ilga edilmesi mütaleasındadır.1» Türk heyeti murahhasası agır toplar hakkında dermeyan etmiş o^duğu ayni esbaba binaen hücum arabalarile rızhlı otomobilleri de taarruzî mahiyetî haiz eslâha meyanında tadat etmektedir. Bahriye komisyonu tahtelhahirlerin bir taarruz ve tecavüz silâkı telâkki edilip edilmiyeceğini münakaşa etti. Türk murahhası Necaıettin Sadtk Bey bu mes'elede Türkiye'ntn noktaî nazarını izah ederek dedî ki: « Muayyen bir hacimden fazla büvuk, faaliyet sahası çok uzak, teslihab kuvvetli olan tahtelbahirleri Lozan konferansı Ve devletler tngiltere'nin programî tasvİD ediliyor Londra 10 (A.A.) Almanya, Japonya ve Fransa hükutnetleri Ingiltere'nİB Lozan konferansı hakkında teklif ettiği programî tasvip ettiklerini bildir;nişlerdir. Belcika ve îtaîya'nm cevaplarj henüz gelmemiştir. Bu cevaplar da müsait bir mealde olduğu takdirde tngiliz hükumeti 16 hazi* randa toplanac&k Lozan konferansına ait davetnameleri he • men gönderecektir. Alacaklı şirketlerle Yanılan müzakere Ankara 10 (Telefonla) Hükumet ten alacakh ecnebi çirket ve nraesseselerle bu seneki borç taksklerinîn tecili etrafında cereyan eden muzakere bir tevakkuf devresine gir • mistir. Doyce Eank müdürü Alman şirketleri ile temasta bulunmak üzere Berlin'e gitmistir. Bank Komerçiya'.e müdürü de Italvan şirketleri namına ternaslarda bulunmuş ve İstanbul'a dönmüstür. Türkiye taarruzî mahtyette addeder. Fakat bacmi konferans tarafmdan tayin edilecek nraayyen ve mahdnt bir haddi geçmiyen ve faaliyet sa hası büyak olmıyan tahtelbahirler, bilhassa bahrîyeleri kuvvetli olmıyan devletler için ancak bir müdafaa »îlâhıdır. Maamafih şayet bütün devletler her nevi tahtelbahirlerin ta arruzî mahiyeKe olduğunda ittifak ederlerse Türkive buna kat'iyyen muhaJefet etraez.» İstanbul'un 38 seneltk emektar mat • buat memuru Şemsi B., dün ba • & tsmet Paşa Hz. ne refakat eden Türk inkılâbı, siyasî kurtuluş için zifeyi halefine terketti. Şemsi B., gibi ga^eteci arkadaşlanm'.z da dün Rushiç bir milletin yapamıyacağım yap 38 sene ayni vazifede kalabilmis me ya'dan avdet etmislerdir. Rıısya'yı tı; iktisadî ve içtimaî kurtuluş için mur ne kadar azdır. Gerçi memurlarm, yakından gören matbuat erkânımız her milletin yapabileceğini şüphesiz 38 sene, olduklan yerde saymalarmı isoradan gayet iyi intibaîarla dönmüş daha kolay hakikatleştirecektir. temek, onlarm hesabma, makbdle gebulunuyorlar. Arkarfaslarnnız, bize çer bir temenni değilse de meımwla ihtisaslarını şöyle anlatroışlaH^r: rımızm damatası gibi oradan oraya « Yedi se dolastmhnalan da, devletin işleri hesaMiHiyet refikimizin Başmuharriri nedir Görraedi bma istenecek bir şey değiidir. Siirt meb'usu Mahmut Bey intibaları ğim Sovyet memMatbuat memuru Semsi Beyi, ben ta leketlerini bu senı şöyle hulâsa ediyor: tstipdat devrinm son senesindea tanı ferki seyahati < Bizde pa nm. Mektepten cıktığım zaman, bümem mizde tanınmı dişahlar idaresi • hangi rüzgâr, beni matboat kalemme yacak kadar denin en büyük atrmşh. Galatasaray'da gWi açık oku ğişmiş buldum. hatalarmdan bi mağa alıştığımız Avrupa gazetelermî oHer cihetteki teri, Çar Rusya' rada rahat rahat ve korkvsuz okurdum. rakkileri şayani sını tanımamak Cebmde bir Tenros (Tan) gazetesi buhayrettir. İsmef olmuşlu. Vakıa lunan münevver insanların Fızan lara Paşa böyle kıy Cumhuriyet Türmetli bir komşu nefyediîdiSi bir devirde, bir çok ecnebi kiye'si o yanlış ile inkılâpçı gazetesmi korkusuz okumak bulunmaz yoldan gitmiyor. Türkiye'nin dost Vâld Nurettin B. bir nimetti. Şemsi B., o zaman bizim ka Fakat bir şey var ki, bu memIemin mümeyyiı'srinden bhi idi. Samih luğunu sarsılmaz esaslar üzerînde lekete başkala Rifat B.. Velet Çelebi Ef. gibi zevat ta kavvetlendirmekle siyasetindekî isannm gözlö^üe bu kaleme memurdular. İyi bflmiyo beti bir kere daha göstermiştir." bakıyoruz. Yeni Mahmut B. rum ama saltanat devrinin matbuat kaRusya'yı tanımak zaruretî, bîzim için lemme, galiba yüze yakm msan çirağ sadece bir dostluk mes'elesi, bir rebuyuru'mustu. ü ç ayda bir çıkan, geç< Türk Sovjim mes'elesi mevzuundan daha ileri mez, sflik ikflik ve kuruşluk gümüş para yet dostluğun. bir şeydir. Yanı basımızda 160 milile tediye edilen maasım 25 kurustan perçinliyen Mos yonluk muazzam bir memleket, deifcaretti. Fakat bu gülünç maaslar, bekova • Leningrat rin bir ihtilâl neticesinde cok esash nim gîbi çalışan ve iş gören bas on kiseyahati, Türk bir inkılâbın tatbikatma girismiştir. şiye münhasıdi Hiç bir iş görmiyen, haricî siyaseti Acaba bn tatbikat ne kad'ar sürecek hatta kalemin semtine uğramıyan ve nin şayani raemve kül halinde nasıl bir netice ve • aylıklan odacıları vasıtasile evlerine gönuniyet tezahür recek? Bunun icin şimdiden keha • türülen kodamanlar, o zaman için, bü•eUe bulunmak lüzumsuzdur. Orta safhalarından biridir. Bu vakı? yük maaşlar olan on, on beş yirmi, otuz da herkesin gözle gördüğii, mııhakBaşvekil İsme! lira gibi yüksek ayhklar alırlardı. Biz kak bir şey var: Paşanın beynel • bir kaç genç, Babıpli'nin Boğaz'a nazır, Yeni Rusya'da muazzam bir sa milel sahada ve yapıldığındanberi hiç güneş görmemiş, nayi hareketi, bir kültür faaliyeü, beynelmilel hâ küf kokulu bîr odasında, içi çökmüs kolbir çalişma sistemi vardır. Bu faaliSelim Raçtp B. tuklarda. 25 kurusa mukabil, her gün yet şubelerinin her birinde muvaffak diseler karşısın daki isabetli görüşünü bir defa daha sürü sürü ecnebi gazetelerini okur, terolmus eserlerin sayisı coktur. Bu muteyft etmiştir. İlk defa ziyaret ettigim cüme eder, tebyiz eder dururduk. vaffak iyetlerin sırn ise asla meçhul Sovyet Rusya'nm çalışan ve çalışmak değildir. Onun icin eğer biz, her şeyHiç unutmam, bir gün, kaleme git • aşkile çırpman halkını Türk milleden evvel kendimtze bir memleket tiğim zaman, şayani hayret bir kalabatine sarsılmıyacak bir bağla bağh programım tesbit edebilirsek, bu lık karsısında kaldun. Oturacak değil yan bu tarihî hâdiseyî alkışlıyorum. programî tahakkuk ettirmek icin »yakta duracak yer yoktu. Bir cok taRusya'mn tecrübelerinden, metotlantmadığnn, kalemde hiç görmediğira sirmdan ve cemiveti yetistirmek usulmalar. sakallı, redintrotlu efendüer, «lerinden en çok istifade edebiJiriz. gara dtmaanı ıçînde kolak kulağa fıs tlâveye hacet var mı ki, yetisTn«miş kos ediyorlardi. Bk mâddet sonra bu bir cemiyetin temelleri; inkılâbın azevat dağıhp gittiler. Bize de koridorğırlığına daytnamaz. Çiiriik bîr tedan îçerî ginnek nash> o'Jn. G«re Şemrari o kadar sıkleti çekmez!» si B., Kâsff B. ve di&er her «rün devam 3 eden arkadaslar basbasa kpldık. Şemsi B. knlptpma bu tehacümün esbabını « Yeni Rusfısıldadı. MeŞer, kalem erkanmdBn biri ya Hergül'ün ölmüs, o efendiler, maasınm taksi imtihanlarını ver Moskova 9 (A.A.) Tas Ajansı minden birer hisse ahnak îçm kosup gelmektedir. Be biidiriyor: mislermis. Bu iş o'up bittikten soorl da nim, 930 da ve Sovyet tnatbuası Gorgulof hakkın • çıkıo gîtmisler.. Bu taksimi guramada şhndi, Moskova da Havas Ajansının neşrettiği Fransız seyahatlerinden Dahiliye NezaretJnin tebligatımn bastan 12 buçuk kunış ta benim hisseme d5»müstü. 1324 1908 martmda İttîhadı ajdığrm baslıca asağı uydorma olduğvnu ve Sovyetler Terakkinin ilk hareketlerini. MesrutiveHn ders, bir mille aleyhinde bir siyaset açmağa matuf buistirdadı ile netice!enen faalrvetleri, ilk tin kafa, bazo lundnğunu yazmaktadu*. ve kalp kuv önce bu matbuat kaîeminin kuffü o tzvestiya gazetesi, GorguIoPun ko veti birieştiril dssında Fransız gazete'<;rînden ogrenemönist olmadığmı bir çok delUIerle is diği ve hepsi, bat ettikten ve beyaz Rus'larm muh • rek ne kadar sevinmiştim. Bu tatlı hahiç bir tarafın berleri tercüme eder, eder. mat^nat telif sekOIerde suikastlerle Sovyetler dan enerji sız Falih Rtfkt B. müdiri umum;si Ebümukbü Kemaî Bealevhinde tahkik 'ta bulunduklarmı gösdırmaz bir plân içine sokulduğu vaye verird'm. Hayabmda en hoşuma giterdikten sonra divor ki: kit dori senenin ne uzun bir zaman « Şimdiki Fransız hükumeti ikinci den tercümeler onlar o'mustur. oldugudur. intihap devrestnde bupiinkü ekseriyet Nihayet, bir gün, istipdat ta, matbuat Yeni Rusya'nm davası dünyadır; aleyhinde bulunan halkı kendi etrafın kaleminîn cökmüs koltuklan gibi çö bizim d«»amız Türkiye'dir. Burada da toplamak için Gorgulof hâdisesinden küverdi. Bîr iki av sonra, ben meclîsî ondaa ayrıhr gibi görünürken, bir istifadeyi dü^ünen ve beynelmilel si meb'usana zabıt kât»^i. sonra da z»bıt başka davada onunla birlesiyoruz: yasî karışıklıklardan kendi istifadesi kalemmtn müdnrü oldum. Şemsi Bey Halk yığınlarımızı bir kaç hamlede ni temine çalıştı.» gene matbuatta kalmi5tı. yeni zamana eriştirmek! Pravada gazetesi de diyor ki: Aradan seneler gecti. 1924 te ben UMos.kova, yeni bir insanın ve yeni « Fransız hükumeti Gorgulofun şehhüt miktari tstanbul matbuat mü bir ekonominin bir kaç hamlede tevkifi akabmde (bu cinayeti Fransa dürü oldum. Üc cüört gün süren bu memşast için ihtilalci ve Umî metotlar ile Sovyet Rusya arasında ihtilâf çı mi'riyetimde, taUhin earip cilvesüe eski bulmus ve tecrübe etmiştir. Bizim de karmak icin yaptım) dediğini bflme • mümevyizim ve âmirim Şemsi Beyin inşa etraek istediğimiz yeni bir Türmezlikten geîiyor.Esasen Reisicum müdürü ve âmiri olmustum. 1908 de kiye insanı, bizim de inşa etmek ishnrn bn Beyaz Rus'un kursunundan mubunu rüvamda RÖrsem inanmazdım. tediğimiz yeni bir Türkiye ekonomisi hafaza edemîveeek derecede livakat tste, dün vaz'fesinden cekilen Şemsi vardır. Komşu îhtilâlin tecrübele siz olan Dahiliye Narırı M. Mahieu kenB.. 38 sene matbuat işin^e ve matbo di Rezaretmi müthis bir skandala ma rinden en çok istifade edecek olanat icmde yuirrulmuş böyîe çalıskan, ruz bırakıyor. Mahieu 6 mayıs cina Iarın başında biz geliriz. v««7'*e»mas, bir memurdur. îlk mümeyyetini ilham edenleri Fransız burjuvayizime uzun ömürler düer«'ıı. rasmda bu sraretle başlıyan müna suım ve bizzat kendn nezaretmin 5 • kaşa uzadı. tedenberi himaye etti&i ve halen de hiMuhakeme 24 mayısa talik olun maye etmekte bulunduğu mehafilde adu. ramahdır. Mahmut Beyin intibaları (VaNu) Beyin intibalart Selim Ragıp Beyin intibaları Doumer'in Katili Faüh Rıfkı Beyin intibaları Gorguluf hakkınd Sov yet matbuatı ne diyor? CUMHURtYErin DUMAN 41 Muharrirl Mütercimi Uaydar Rifat /. Turgeniyef Mutediller smıf ından bir deviet recülü mes'eleyi iki kelime ile hulâsa etmek teklifile ortaya çıktı. Tam bir hftzimetle yerine iade olundu. Bir kere kendisinde iyi söz soylemek kabiliveti yoktu; kekeliyor, geveliyordu. Tarafların delillerini toplamak, karşılaştırmak, kabilse telif etmek kahiliyetinden ileiebet uzakti; hatta mes'elenin ne olduğunu kendisi de arlamamıştı; zaten mes'ele bir de ğildi, yahut hiç te yoktu. Şu halde bu hayuhuy îçinde yapılan yegâne musip hareket devletin yüksek meclislerinde rey toplamadan evvel müzakerati hulâsa etmekle ülfet etmiş olan bu muhterem zatın lütfu ihata ve tenvirinden istiga* gösterilme • siydi... mevzua geçilmif, her telden çahn İren istirak edenlerin adedinden mıştı. ziyade bir adette teşekkül edemiyen Urun müddet pfirhaşmet oyunla bu fırkalan el altmdan ki nna devam eden cenerallar, müteazıştnıyor, birbirinin üzerine kiben umnmî müsahabete de gene pürsevkediyor, ve gözile Lit • haşmet işttrak etmîşler ve bu büyük vinof'u arıyor ve gülüyordu. O ise, deviet adamlanmn umum üzerinde müthiş... asümanî bir cezbenin te*tesiri derakap hissolunmuştu. Onla siri altında bir şey işitmiyor, bir şey rin iştiraklertle beraber evvelâ Pa anlamıyor, btr şey gSımüyor; yalnız ris'in hususî âlemlerintn dile ve yalnız gözlerine, o sehhar iki gödüşmüş meşahrrinden bahaedil zün in'itafı saadetini anyordu. di. Buniarm uimlerinde ve vasıflaruda hepsinin müttefik Bu hercümerce karşı gene hantıttbulunduğu sabit oldu. Sardu'lar isyan ettiler ve buna bir nihayet nun son piyeeine, Abu'nun son ro verilmesini istediler. manına geçildi. Travyata'da Pati haRatmirof ortaya çıktı ve yiik»ek tırlandı. bir sesle mahut musiki müptela*ına hitaben hazırunun deminki şarkıyı Şişko ceaeral bir gün aşk nedir? bir daha drnlemek istediklerini »öy • sualîni kalp ağrısı! suretinde halletledi. Onu müteakip te Ham elmas tiğini anlattı ve büyük bir kahkaha valse devam etti. ile güldü... thtiyar h&rabe öbür dünyadan gelme bir cîlve kabilmden şişkonun eliLîtvinof geceyarısma kadar kaî • ne yelpazesile dokundu; fakat sarfet» mış ve en son çikmışti. Bütün gece tiğî btı büyük emek alnından, bütün mÜsahabet, zerre kadar hakiki bir çehresini duzeltmek üzere yüzüne faydaya tetnaı etnaemek şartfle, her sürdüğü bir (sıvaî) parçasının düş mefini mucip oldu. Rui prensliklerinden ve Tuna boyunda ortodok» propağandası yapıl mak lüzumundan bahsetmek istedi, tutmadı. İstekle, meşhur soirit Hom'dan bahsoiundu. Arılar sultanı da tenezzülen söze karısıp bu adatKin celbettiği ervahı gördUŞünü, hatta bunların ellermin kendi dizlerine doğru yürüdüğünü ve birinin par mağ:na kendi yüzüğünü bizx*t tak • tığını anlattı... tren yeni bir zaferle mübeşşer olmus demekti. Şavet kendisi hakkında Litvinof bîr şeyler duymuş ve on* lara bir eheromiyet vermiş ise bile kendi âlemlerinîn ne mal olduğunu ve bn âlem mensuplarının samimiyetin, ciddiyetin, hakikatin yanmdan bile geçmiyen dedikodularının kıy meti ne olabileceğini işte bu akşam gozlerile görmüstü. Bağırmalarda, şiddetli nidalarda dahi samimiyet yoktu; iftiraları bile O cevap yerine gayet eğilerek resheyecansızdı; vatanlarının talü üze' rinde titriyor, inliyor, görünen bu ze mî ve çok fhtiramkâr bir selâm verip ayrıldı. vat, mukaddes vatan endîsesî alt'n • Kocasile yalnız kalan İren yatak da ancak gelirlerinin düsmesi ihti odasına çekilmek istediği bir sırada malinden tazallüm ediyorlar demekti. kocası kendisini tuttu; şömineye da Korku nefeslerini kesiyor, ahfat i yanmıs, bir siğara içiyordu. çin unutulması kabil olmıyan büyük Bu akşam size hayran ka^dım.. isimleri, dis gıcırtıları ile yadediyor Hepimizle öyle bir eğlendiniz ki... lardı. Hiç birinin ciğeri bes para Başka seferlerden daha fazla etmezdi; bu kafalan, bu ruhlan en değil! kaz ve levsiyat dolduruyordu. Bu yal Bunu nasıl tefsir etmeli? nız bu akşam boyle değildi; bu pis Nasıl isterseniz!... Iik onlarm yalnız cemiyet hayatla Aîâ! âşikâr!.. rtnda d^ildi. Bu, onlarm evlerinde de Ratmirof bir kedi ihtiyatile siga • bu idi; her gün, her saat. hayatlarının rasının külünü serçe parmağınm tırbütün vüs'at ve dermliği bundan iba nağil'î silkti* retti. Su yeni ahbabınız.. Adı da neyBu manevî bir âmâ idi. hayatı tez di?.. Ha Litvinof.. Şüphesiz çok akıllı yin edebilen mezayayi bilemetnek • bir adam olmak şöhretini haiz?.. ten ibaretti. Litvinof'un ismini duyunca kadın siddetle döndü: İren ayrıhrken Lîtvinof'a sordu: Ne demek istiyorsunuz? Memnun musunuz? Gördünüz Ceneral gülümsedl: mü? GUzel mi? VÛT