22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 Cumhurîyet V Teşrinisani ÖSMANLl rM PARATO R LU G UN D/C MAKTULVEZlRLER 43 Şehir ve memleket haberieri Darülfünun'da Yapılacak ıslahat Muammer Raşit B. izahat vermeğe gidiyor Darülfünun Emini Muammer Ra şit Bey gelecek hafta Ankara'ya giderek Darülfünunda yapılacak ıs . lahat ve veni teşkilât hakkında MaaHf VekAletile temaslarda buluna cakttr. Vekalet yapılacak ıslahatta müderrislerln de relyerini almak istediğinden her müderris kendi fikir1 lerîni bir rapor halind » tesbit ede cek, Ankara'ya gönderecektir. Muammer Raşit Bey Ankara'da Maarif Vekâletine Darüîfünunun bugünkü vaztyeti ve mesai tarzı hakkında da izahat vereeektlr. Siyîaşî^cnıal Avrupa'daki sarsıntılar Merkezî Avrupa'da Balkan'larda olduğu gibi vaziyet gittikçe karışı yor. Daha ziyade ziraî istihsalât ile geçinen ve sanayii dahai ziraate ve köylüye bağlı olan bu memleketler . de cihan iktisadî buhranı halkların bUnyesinde daha derin tesirler bı rakmıştır. Vakitle iktisadî bir kül olan Avusturya Macaristan hükümdarlığınm infisahı üzerine iktisadî cihetten zayıf düşen bu memleket lerin cihan buhranına cnukavemeti tabiatile az olmuştur. Şimdiye kadar bu memleketlerin iktisadî ve malî cihetten çökmemesi Fransa'nm si yasî ve malî müzaheret ve himay* • sine medyun bulunuyordu. Harbi u a mumiden evvel Fransa'nm siyasî ve askerî istinatgâhı Rusya Çarlığı ile olan ittifakı Idî. Harpten sonra Fransa elden giden Rusya'nm yeri ne Merkezî Avrupa'da »uttefikler tetnin etmeğe büyük ehemmiyet vermişti. Bunun için Fransa devleti Le histan, Yugoslâvya, Çekoslovakya ve Romanya hükumelteri ile askerî ve siyasî ittifaklar tesii etmek ve sonradan bunların arasınd'a aynca rttifak zümreleri vücude getirmek suretile kendisine bir ittifak man ' zumesi hazırlamıştı. Bu memleketlerin çoğu harp sah nesi olduğundan harap bir halde idi. Bulnann iman için Fransa ta . mirattan mühim hisseler ayırdığı gibi kendi hazinesinden ve bankala nndan mütemadiyen muavenette bulunmuştu. Fransa'nm verdiği mil yarlarca franklık istikrazlar bu yeni deA'letlerm bütçelerini doğrultmuf ve id*are makinelerini yoluna koy muş ve dünyanın en mükemmel ve en mücehhez ordularını çıkarmişb. Fakat Fransa'nm yaptığı malî yar dımlar bu memleketlerin esas ikti . sadiyatmı sağlamlaştıramamıştı. Çür kü bu memleketlerin iktisadiyatı daha ziyade Almanya île muşterek mesaiye mulıtaçtı. Bu ziraat memleketlerinin mahsulâhnı sarf ve i»tih • lâk edecek başlıca memleket ve bu memleketlerin sanayi flıtiyacmı tesviye edebilecek en ya kin cihan sanayi memleketi Alman ya'dır. Halbuki Fransa hükumeti Merkezî Avrupa memleketlerhıin Almanya ile iktisadî cihetten bağlan. maması için elinden gelenî yapmiş re Briyan ve Tardîyo plânlan ile bu memleketlere başka bir yoldan muavenet yapmak istemişti. Fakat bu ted"birler tftbiî olmalcian ç/ık azak olduğundan daimî ihtiyaei tesviye edemedigi gibi çok devam edeme • miştir. Diğer taraftan Merkezî Avrupa memleketlerinin muzayakası gön den güne arttığından n'hayet bn memleketler Fransa'ya olan borçla nna ait tediyatı kismen, yahut kâmilen tatil etmişierdir. Fransa dahi borçlannı alamadığını gorerek yeni istikraz ve muavenetleri kesmiştir. Fransa kesenin aftzını kapamakla bn memleketlerin hükumetlerini çok müşkül mevkide birakarak infial . lerini davet etti. Esasen Merkezî ATrupa nalklan ve bahusus zürra sı nıfını bütün kazançlarınm ağır şe raitli istikrazlann faiz ve resültnal lanna ait tediyat ile Fransa tara fından emilmekte olmasrtıa karşı içir için kin ve gayız besliyordu. Bu hal Merkezi Avrupa'nm her tarafında kabine buhranlan tevlit etmiştir. Çünkü bu hükumetler borçlannı ö demek şöyle dursun memur ve ordtı tnaaşlarını bile ödemekte müşkülât çekiyorlar. Çekoslovakya'da M. Udrzul kabinesi memurlanmn ınaaşını ehemmiyetli surette kesemğe teşebbüs ettiğinden fırkalann şiddetli itirazına uğramış ve istifaya mecbur olmuştu. M. Malyhetr'in riyaseti altında teşekül eden yeni kabine şimdilik memur maaşlarmı yüzde 10 ilâ 15 kesmek için fırkalarla uyuştnuştur. Bu haller şüphesiz Fransa'nm Merkezî Avrupa'daki mevkiini çid detle sarsıyor. MUHARREM FEYZİ ıpyı Yazan: ** Mektepsiz halan gençler ne oiacak? Maarif Vekilimiz Reşit Galip Bey, bir çok talebenin, bir derst«ı sımfta kalmak yüzünden bir sene kaybet melerindeki fecaati takdir etti, bakalorya veren gençlerin bilâhare kaldıkları dersten imtihan vermek şar • tile lise birinci sınıflara almmasnu karar laştırdı. Bu vaziyette yüzlerce talebe olduğu için karar hepsini sevindirdi. Fakat Vekâletin bu emri maarife tamim ediidikten sonra mekteplere müra caat eden gençler sukutu hayalle karşılaşhlar. Kendilerine «kadrolar do* lu, sizi alamayız» cevabı verilmiş. Bu hareketle Maarif Vekilinin tam bir irfan idarecisi devlet adamına yaraşır zibniyet ve hareketi arasındaki farkın «sef verici mahiyetini bilhassa kaydetmek lâzımdır. Reşit Galip B»y o emri mektepsiz kalan yüzlerce vatan evlâdı bu liselere girsin de tahsülerini ikmal etsin diye, veriyor. Liselar onlara kapılannı kapıyor. Gerçi kadroların maddî sebeplere istinat eden hadlerini genişletmenin biraz güç olduğu inkâr edilemez. Lâkin bu, hiç bir zaman bu çocuk * lann mektepsiz kalmalarını icap ettirecek kadar kuvvetli bir sebep q?eğildir. Bizim bildiğimize göre; kadrolar tevsi edilecek, lüzumu kadar masraf goze almacak ve bu vatan çocuklan mekteplere yerleştirilecektir. Bugünkü Türk maarifinden başka türlü zihniyet ve hareket beklenemez. 0 mit ederiz ki tstanbul maarifi vakit geciktirmeden bu vasiyete bir şekil verir.ve yüzlerce genci ortada bı raknuut, diyoruz 1 Diş tababeti Kongresi dağıldı Gelecek kongre 1934 senesinde toplanacak Altı gündür devam eden birinci Millî Diş Tababeti kongresi dün Doktor Kâ zım Esat Beyin kapanma nutkile meaaisine nihayet vermiştir. öğleden evvel Doktor Süat tsmail, tsmail Şevket, Mehmet Rıza, Cemiyeti kâtibi umumisi doktor Orhan Abduüah, Hal3 İlyas BeyUr tarafından birer konferans verilmiştir. Aynca Galip Abdi Bey Rontken hakkında şayanı dikkat bir filim göstermîştir. öğleden sonraki celsede doktor Nuri örrter, muallim Kâzım Eâat, diş tabibi Cemfl Niyazi ve Şemsettin Beyler muhteüf mevzular üzerinde şayanı dikkat müşahedelerini bildirmislerdir. Bundan sonra aza tarafından ban teklifler serdedilmis, bunlar muvafık gö rülerek kabul olunmuştur. Bu teklifler şunlardır: 1 Hastaneiere ve mekteplere bî rer diş tebibi tayin ettirilmesi için Sıhhiye ve Maarif Vekâletleri nezdinde teşebbüsat icrası. 2 Sıhhiye Vek&letînde bir dis lababeti masası vücude getirilmesinin temenni edilmesî. 3 Diş tababeti mektebîne asrî derslerin noksan olanlarmı ilâve için ricada bulunulman. 4 Kongre. m'ikarrerat ve muîakerelerinin mümasil Avrupa cemiyetlerine iblâğı. 5 B»vnelmilel dişçilîk federas yonuna dahil olmak için müracaat edilmesi. 6 Hatka dis hıfzissıhhannı ogre tecek bir filim imali için teşebbüsat ic rası. 7 Halka diş bakımını ogretecek bir kitap neşri. 8 Meslek ıshl^Marmın t£kçe!aşt'ri'megi için cemiyet heyeti idaresinin tavsifi. 9 Meslektaşlarm yapacaklari hususî müşahedeleri makale veya kon • ferans halinde cemiyete blMirmeleri. 10 Cemiyet neşriyatile daha fazla alâkedar olunması. 11 Her memlekette oldufivı gibi memleketimizde de diş tedavi ve imal Ocretleri hakkında asgarî Mr tarife tanzimî. GeVek diş konRresi 1 eylâl 1924 tnrlhinde aktedilecekbV. İbşir veziri âzam olunca memurîyetler satılığa çıktı. Rüşvet alınan paralar ölçekle ölçülüyordu Bilhassa kayınbiraderi ( AbaHasan), (Kürt Mehmet) gibi «amdar zorbalardan başka (Ça ısoğlu Mehmet Paşa), (Sıvas Bey* lerbeyi, Topal Paşa) gibi devlfttin ımf unvamnı taşıyan adatnlarla on fcdet (kadı), tbşir'm (dağiar salta latı) na iltihak etmislerdi. Bunların ırasında mühim miktarda sîpahi ieyleri de vardı. Nizatn ve kanuıt şu larafa dursun her türlü vicdan ve khlâk kaidelerini çiğniy«n bu adatn. lar, her gün koylerl bâsryor, kasaba »rı yağma ediyor; halkı soyuvor, cad'ın ve kızlarını dağlara kaldı ıyordu. Bu kuvvet, büyüdükçe büyüyor, tanbul'a karşı tehditkâr bir va e'vet ahyordu. Hatta, (Dördilncü lehmed) in taç ve tahtı bile tehli tede idi. tlk zamanlarda bermu . tat bunlara karşı kulak asmıyan y, gittikçe telâş etmefe başla ııftl. Her gün bîr çok sayiaiar çıkı»r ve Istanbul'a aksedlyordu. B* een (Ibşir Paşa) nın bütîin Anado . ı'ytt zaptederek yeni bir hUkumet ıkurftcağmdan ve bazen de tstanbul Hizerine yüıÜyerek saltanatı, (Ot [ntıt oğullait) nın elincfen alaoa jından bahsolunuyordu. Saray, bu tehlike karşıtında eiddî lüşünfnek mecburiyetinde kaldı. Nl>ayet, saraym nüfuzlu har«tn agaJanAdan (Mercan Ağa) nın teklif ttifi r*y muvafık görülerek, (îb * |ir) • (Vaziri azam) lık müjdesi >11andı. Ibfir, cahil bir adam olmakla be,*Vaber kurnazdı. Kendisi gibi bir eşkiya »ergerdesine (veziri azam) lık gibi mühim bir vazifenin verîlece ğine inanmadı. Fakat (mühril şerlf) ile davatçiler gelince artık şüphcsi kalmadı; ve derhal veziri azam sı fatile işe başladı. Bu sefer de devlet namma resmî bir soygunculuk başlamıştt. Ibşir, (mukataa) lan bildiği gibi satıyor, btSyük paralar mukabillnde vilâyetleri şuna buna tevcih ediyort lstan * bul'a da: Sakın benim işime karişmayı * niz ha... Diyordu... tbfîr, v*zaret mevkii ne gelir gelmez, çok şiddetli beya . natta bulunmuştu. Hatta tstanbul'dan kendisini davet için gönderilen (mirahur Mehmet Ağa) ya bile: Bana bak bostancı!... Beni «air vuzeraya kıyas etmesinler. B«n, a cele tstanbul'a gelemem. Gelsem bile, oradaki hadıtn ağalarımn c mirlerile hareket «dcmem. Ben, bugUn, reıiri azamım. Misır, Bağdat, Halep, Şam ve Anadolu'nun her bh* tarafı umumen fîtne ve ihtilâl içindedir. Bu ihtilâlleri bastırmadıkça lstanbul'a gitmekten ne fayda hitıl olur. (Irıı »altanat) bo zulmuş. CUtnle manasıp re hidemat, rüşvetl» verilir olmuş... Dijra çıkışmıştı... Halbuki tbşir, bu sHzleri söylerken bile vilây*t ve memuriyetleri bizzat kend'isi satı . yor, Hifvet paralarını arpa kile.i!Je Ölçtürerek ahyordu. tbşir'in birdenbrie lstanbul'a gelmemesi, korkudandı. O, daha hâlâ veziri azam olduğuna kanaat getl remiyor; böyle bir desise ile tstan bul'a CelbadUerek başına bir çorap örüleceğini zannediyordu. Halbuki tbşir'in tstanbul'a gelmesi uzadıkça, şayialar artıyor, saray va saray m«n•upları, endişe ve talâştan kıvranı yorlardı. • Veziri azamlıktan »onra, Sultan tbrahlm'in kızı ve Padişahın h*m şlresi Ayşe Sultanın nam««tliğine de nail olan tbşir, nihay*t İstanbul'a ha. rekete karar vermiştl. Fakat şiın di d« Utanbul'u başka bir telâş al miftı. Yeni veziri azam tstanbul'a ylrml bin kişilik bir maiyetle gell • yordu. Ekterisi sipahilarden mürek kap olan bu yirmi bin kişi, koskoca bir ordu demakti... Bundan telâş eden, yalnız saray değildi. Y«niç« HI«r d* ayni endişe çemb«ri içine girmişlerdi. Kışlalarda toplanan ocak ağaları: Bu, na«ıl vezirdir kî, (Asitanc) ye yîrırti bin adem ile gelur. Bunun muradı, bizi sipaha kırdırıp At mey. danı intikamını almaktır... tstan bul'a geçarae alay edçriı. Ve illâ, karşu gitniatiz. Diyorlardı. İbşir geliyor.. Fakat gelirken de, (ıslâhat yapıyorum) diye geçtiği yerleri altüst ediyordu... (Malte " pft) ye muVasalat ettigi zaman, ts tanbul'daki telftş ve heyecan aon de r«ceyi bulmuştu. Aylardanberi hakkında bir çok rivayctler çıkan; ve tstanbul halkmın gözünde, efsanevî bir »*hıt halini alan bu adamı, her ket görmek ittiyordu... Saray, tbşir'e mUkemmel bir ittikbal alayı terti . bine karar varmişti. Onun şerrin dm ve zultnundan zarar görmemek için bikün derlet ricali de UskUdar yakaaına dökülmüatü.. tbşir, kendi•in« karşı g8ıt«rilen bu telâş ve al&kalardan, fimardıkça şımarmıştı. O da, tttanbuTa şahane bir alayla gîrmek iıtiyordu. (Mabadl var) istanbul rehberi hazır Btlediyece tanzim edilmekte olan tstanbul rehberi ikmal edilmiş, rehbere konacak haritalar hazırlanmıştır. Fakat rthberin ve haritalann tstanbul'da ta bcdilemiyeceği anlasıldığından bir münakasa açılmastna karar verilmiştir. üsküdar Tramvay şirketinin vaziyeti Üsküdar tramvay şirketi tarafından şirkfrtin vaziyeti hakkında bîr rapor haztrlanmaktadtr. Şirket şimdiye kadar ban hatları temdit edememiş olması sebebini bu raporda izah etmektedir. Rapor yakıoda Şehir Meclisine verilecek ve burftda cereyan edecek tnüzakere neticeslnd» şirkctin vaziyeti tesbit olunacakfar. Konservatuvar mOtehassısı geliyor Blediyeye gelen haberlere gSre şehrimize celbedilecek olan konservatuvar mütehassuı M. Markis bugünlerde mensup olduğu bir müessesenin Vİyana'daki içtimainda hazır bulunacak ve bir haftaya kadar tstanbul'a gelecektir. Doğru değil mi ? { lk elektrik Mühendki hanım Millî iktisat nasıl anlasılabilir? Gatt çiftliği mangaralarmdan tMn [Başmakaleden mabait] leketin yardıtkılanndan istifade ediliyor. Derileri çok kıymetli olan Karagül kojrunlarında Gasi çiftligi komşu ve dost memleketin hakika ten yfiksek kıymette dostane olan semahatinden istifade etmekte ve Tahsin Beyefendi de bu dostluktan bihakkın istifade etmiş olmak içm bütün bir dikkat ve himmetl* çalış • maktadır. Memleketimizde hayvanların ıs lahı için üzerinde yürünUlecek usul neden ibaret olabilir? Bu suale bir iki satırla cevap vermek mUmkün olmıyabilir. Çünkü bu met'ele cîd • den kendi başma bir ftlem aayılacak kadar büyüktür. Fakat bu bahiste esaslı bir mes'ele olarak şu kadarını sSylemek kabildir ki iyi hayvan ifi esasen bir gıda işidir. tyi hayvan ancak iyi gıda ile yaşıyabilir. Bu bahıi kendisine hatırlattığımız zaman Tahsin Beyefendinin gözleri güldü, ve derhal: ~ Evet, dedi, hayvancılıkta can noktasma parmagınızı koymuş ol dunuz. Çiftlikte en ziyade ehemmiyet verdiğimiz bir mes'ele budur. Ezcümle giize] çayırlar ve bilhassa yonca yetiştirijoruz. Hatta otlan nı«n fazlasmi satarak belki btıf »ydan daha kârlı bir iş görüyorua. yı^tftftfrı ve elektrikle harman Kuru yoncanın okkası beş kuruşa. Yoncalanmızı beş altı defa biçiyo . ruz. Bir dönümden bin beş yuz okka kadar yonca aldığımızı düşünürse • nif bunun ehemmryetini pek iyi takdir etmiş olursunuz. Ne kadar yonca alıyortunuz? Şimdi Uç yüz elli dönüm kadar. Fakat giderek bu miktar beş yüz ve bin dönüme kadar çıkacaktır. Hayvan gıdatı yalnız iyi kuru ot mudur? Hayır, iyi kuru ottan başka arpa, mısır ve hatta pançar gibi daha kuvvetH gıdalar da ilâve ederiz, ve bunların heptini kendimiz yetiştir miş bulunuruz. Tahsin Beyefendinin bu izahlarından »onra TUrkiye'de hayvan cins lerinin ıslahmda gıdanın oynıyacaği büyük ve kuvvetli rol gözlerimlzin önünde canlandı. Her köylünün koIaylıklr. tatbik edebilecegi bu usul nettcetinde memleketin cennete dö | neceğini tanki buçünden yarına he> ı men tahakkuk ediverecek bir ha • kikat gibi gözlerimizin önünde canlandı ve parladı. Tavukçuluğa gelince, Tahsin Beyefendi: O d a ayrt bîr mes'ele! Diye anlattnaga başladı. YUNUSNADİ tstanbul Kız lisesini bitirdik ten sonra Darülfünuna giren Ni. Göztep*. Er«nk5y ve havalisinin elek gâr tbrahttn Hatrik teaisahna devam edilmektedir. Yal nım bu sene Fen Fak'.tesinin ma nız Fenerbahçe'ye gidecek olan kısmın kine ve elektrik buradaki şimendlfer hattının altmdan zümresinden mö g«çtn««i ieap eyledfjrinden demiryollar hendis unvanile idaresile şirket arasında ihtilâf çıkmış • mezun olmuş br. Bu hususta müzakere cereyan et tur. Kıymetli ve mekte olup onlaşmayı müteakıp bu kı»emektar eczacı mın tefrişahna da başlanacakhr. lanmızdan tb rahim Beyin ke. Nigâr rbrahfm Hantnı rîmesi olan Nigâr Hanımı tebrik eder ve bu yeni hayat yolunda kendiUtanbul Dtfterdarlıgı Terkos şirkesine muvaffakiyetler dilerîz. tinin vergi kaçakçılıgı yaptığı hakkm dald îhbarm tetkik ve tahkikını Beyoflu kıymakamlığına bildirmiş tir. Altnacak neticey gÖre hareket edilecektir. Şüpheli bir şekilde dolaştığı go rülerek takip edilen ve beraberin Utanbul mmtakası mülkiye başmu • deki bir çuvalda 25,5 kilo esrar bufettişi Hacı Hüsnü Beyle müfettişler «elunan Simon'un davasına dün Ağtr • fi Derviş B«y dün akşamki ekspresle ceza mahkemesinde başlanmıştır. Ankara'ya gitnüşlerdir. Bu seyahatin Maznun esrarın kendisine ait olma • iskân tahkikah ve tstanbul Belediye va dığını söylemektedir. Şahitlerin celbi zifelerine ait yapılan son teftiş ve tetiçin data başka güne bırakılmıştır. kikat hakkında izahat vermek maksadile olduğu söyleniyor. Kahve falı baktığı iddiasile Ağırceza mahkemesine verilen Küçük ayasofya'da sakin 60 yaşlannda E mîne Hanımın davasına dün başlanInhisar idaresinin Tekirdağı'ndaki şa mıştır. Emine H. hâdiseyi inkâr et rap fabrikasmtn bu seneki imalâtı nihamekte, kocatmın kendisini geçindiryet bulmustur. diğini ileri sürerek bu şekilde para Bu iş için Tekirdağı'nda buluuan şakazanmağa mecbur olmadığim söyrapçdık mütehassısı M. Bufal ve idarelemektedir. Şahitlerin celbi için danin fen memurlan bugün lstanbul'a döva başka güne bırakılmıştır. neceklerdir. Tekirdağ fabrikasında hu s«ne imal edilen şarap miktarı bir milyon litreden fazladır. Kocamustafapaşa'da pazar ye rinde kaçak sigara kâğıdi satarken yakalanan ve üzerinde 19 defter sitnhisar idaresi bu sene piyasaya ilk gara kâğıdı bulunan Sait oğlu balıkçı defa olarak ahududu ve kayisı likö Hasan'ın davasına dün ihtisas mahrü çıkaracaktır. kemesinde başlanmıştır. Dünkü celsede Hasan tevkif edilmiş, şahitlerin celbi için dava başka bir güne Emin Zeki Bey isminde bir Türk genbırakılmıştır. ci yalnız üzümler için bir ambalâj usulü keşfettigini ve bu usul sayesinde üzümlerin bozulmadan altı ay saklanabileceğini söyliyerek İktisat Vekâletine mü racaat etmiştir. Ticaret Ofisi bu hususta tetkikata başlamıştır. Teşrinisanjnîn yedinci günü Sovyet Anadolu yakasında elehtrik Terkos hakkındaki ihbar N'eK(ep!erde grip ve boğaz hastalıkları Havaların bîrdenbire soğumasi yütünden mektepleTde grip ve bo ğaz hastalıkları artmıştır. Sıhhiye Müdürlüğü ile Maarif sıhhiye teski lâtı bu hususta icap eden tedbirleri almışlardır. Hastalığın sirayet ve tevessüüne meydan vermemek için, müsait mektep binalarmda yeni şubeler açıl ması ve «ınıflardaki kalabalığın a • zaitılması kararlaştırılmıştır. Bu sene liselerle orta ve ilk mekteplere çok talebe ahndiğından «ı nıflann mevcudu 6070 arasındadır. Hatta bazı mekteplerde daha kalabalik jmıflar vardır. Mufettişîer Ankara'ya gitti (Malhı!k©ı Bir esrar kaçakcılığı davası Bir falcı muhakeme ediliyor inhisarın şarap imalâtı Çanakkaîe'de öç kişi yanarak öldü Çanakkale'nin Akçeli köyünden bir yangın çıkmış, korucu Ramazan'lar bîr yaşmdaki oğlu ve Hatice Hanım isminde 90 yaşında bir kadın yanarak ölmüştür. ihtisas mahkemesinde bir dava Yeni likörler Yeni bir ambalâj usuld Sovyet ittihadının 15 inci yıldönümö Ankara istanbul hattı tayyareleri İstanbul ile Ankara arasında muntazam bava postaları yapmak üzere Amorika'dan şehrimize bugün gele • ceğini yazdığımız iki tayyare, ha vanın fenalığından dolayı (6) gün sonra gelebilecektir. Tayyareleri getirmekte olan şilep Pire'de tevakkufa mecbur kalmıştır. Bu tayyareleri kullanacak olan pilot ve makinistler yarın Eksport Layn kumpanyasının bir vapurile fehrimize geleceklerdir. ittihadı ihtilâlinin 15 inci yıldönümüne mâsadiftr. Ayni gün, Sovyet'lerce 5 senelik plânuı tatbikınin nihayeti dolayısile de bir bayram günü telâkki edilmektedir Bu münasebetle şehrimizdeki Rus jeneral konsoloshanesinde S ten 7 ye kadar bir çay verilecek ve bir revni kabul yapdacaktır. Izmir'in bir kaç gün evvel bir seylâp tehlikesi geçirdiği haber verilmişti. Son gelen gazetelerin verdiği tafsilâta na zaran ayın kisinde yağan şiddetli yağmurun miktarı 1,86 milimetreyi bulmustur. Karşıyaka, Turan ve fzmir'in diğer bir çok yerlerine yıldırımlar düşmüş tür. Hava gazmin Gazi meydanmdaki gayet büyük lâmbası yıldırımdan parçaIanmıştır. Yıldırımdan bir tramvay a rabası yanmış, fakat nüfusça zayiat ol mamısttr. Yukarı mahalle!erden akan sellerin getirdiği molozlarla bir çok caddeler kapanmış, lâğımlar tıkanmış, b.ir çok köprüler yıkılmışhr. Belediye şimdi yollan temizlemekte, tamirat ile meşgul olmaktadır. izmir gene bir seylâp tehlikesı geçiriyor Rus ihtilâli ( Birinci sahifeden ma'batt muşlardı. Bu yeni idare tarzı başlattgıcınin üzerinden bugün 15 sene g«Çmiş bulunuyor. Ayni zamanda Rus'Iann bütütt dünyada meşhur olan «beş senelik plân . plân ouen quenal» birinin son senesinin son günüdür. Bir tesadüf eseri olnrak beş senelik plânın bit • mesi ve ihtîlâlin 15 inci yıldönümü ayni güne rasgelmiştir. Bugün Rus dostlarımız bu iki hâ> disenin senei devriyesini tes'it ede » ceklerdir. Bu münasebetle şehrimiz Rus jeneral konsoloshanesinde de bir çay ziyafeti tertip olunmuştur. Ziyafete erkânı hükumele şehrimizde bulunan meb'uslar ve matbuat davetlidir. Teessüsü günündenberi milliyet • perver Türkiye ile çok samimî bir dostluk havası ieinde gecinen komşi ve dost devlet halkını tebrik ederiz. Yeni Rusya'ya dair şayani dikkal malumat kısmı mahsusumuzdadır. Romanya Türk'lerinin hicreti Geçenlerde Romanya Türk'lerinden bir kısmımn muhtelif esbap tahtında memleketimize hicret etmekte olduk larını yazmıştık. Romanya'da çıkan ve son posta ile gelen Yıldınm ismindeki türkçe refikimizin verdiği malumata göre son gün Ierde Turpçular vekili Kadı kariyele • rinden elliserden yüz hane Diyarbekir'e hicret etmek üzere hazırlanmaktadırlar. Bir Japon meslektaş Japon ajansı şehrimize M. Kamara ısnunde bir mümessil göndermiştir. îyi türkçe bilen bu zat şehrimizde kalacak ve Japonya'yı alâkadar eden işler hakkında memleketine malumat verecek tir. M. Kamara hükumetle temas için Ankara'ya gidecektir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear