Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet' Uzunköprüde vaziyet... Mahsulün para etmemesine rağmen Ziraat Bankasınm tahsilâta başlaması sıkmtıyı arttırdı Uzunkoprü muhabirimiz yazıyor: Bu sene Ziraat Bankası ipotekli ve müteselsil kefaletli ikrazattan o: lan bütün alacaklannı tahs le karar verdi, bu maksatla bir buçuk aydanberi bankanın tahsil heveti mütemadiyen köyleri dola«arak muamele yapmaktadır. Gerçi, henüz haciz suretîle bir köylürün bayvanı veya a'âtı zira yesi satı'vamıstır. Fakat, Ziraat Bankası köy ihtiyar heyetleri kararile borçlular üzerinde tahsUi emval kanunu tatbik etmektedir; malınm veya havvanınnı satılaca ğını anTıyan çiftçi, o malı veya hay vanıni kendi satarak bankaya olan borcunu kısmen veya tamamen ödemeŞe mecbur ka'ıvor. Pancar eken köylerde ise Ziraat Bankası eski ve yeni bütün matlu batını haciz suretile tamamen tahsil etmis gibidir. Bankanın vilâyet dah1'nde umumî o'an bu tathikatı dolayısile günün en ehemmiyetli mes'elesi olan bu tah *ilât is« hakkmda çiftcinin düsünüşleri hulâsa edilirse: «Ziraat Bankası, köylünün borç ödemek kabiliyeti bulunmadtğı bir senede alacaklannı tahsile kiyam etmistir, çiftcinin mahsulâh ve hayvanati çok kırık fiatla satılıyor, bu fiatlarla çiftçi ne ban kaya, ne de piyasaya olan borçla rını ödiyebilir; binaenalevh Ziraat Bankası buhran devam ettikçe, borç. larımızm ya'nız faizlerini almakla ikf*a etmelidir.» Bütün bu mütaleaiar esas itibarile çok doğrudur ve vaziyete tamamen uygundur, fakat mahallen yapılan teşebbüslere ve istirhamlara rağmen banka köylüden olan alacaklannı tahsile ısrarla devam etmektedir. Bankanın senelerdenberi çiftçi üzev'nde olan alacaklannı istemesi pek tabiidir, fakat bu alacaklannı istemekte şimdiye kadar çok ihmalkâr davranmış olan banka en buhranlı bir senede alacaklannm tamamınj istejnekle hataya düşmüş oJu • , yop,, . Trakya'da 23 sene evvel çiftcinin vaz'yeti çok genişti, buğday 1518 kuruş yapraken her köylünün cepleri dolu idi, Ziraat Bankası 5060 senelik alacaklannı bu senelerde çok kolayhkla tahsil edebilirdi, fa • kat her nedense bu yapılmamıştır. Çiftcinin parasızhktan borcunu öd'yemediği a^ikârdır. Bu, çiftcinin borç ödemek kabiliyeti var mıdır, yok mudur? sualinin tetkikile anlaşılnbilir. Muhitimizde, pancar zürraı müstesna olmak üzere, çiftç'nin borç ödemek kpHMiveti olmadığı tebeyyün etmişt'r. Bugün kuvvei inbatiyesi vasat derecede olan bir dönüm tar ladan alınan mah^u'ü ve yapılan masraflan hesap edelim: Kuruş 225 fifodas. aykırlama, ekme 50 Tohum. 75 Hasat masrafları 100 Harman masraflan 450 Yekun (asgarî bir hesaphri B'r dönüm tarladan alınacak m»hsul miktan vasatî olarak bire sekiz verim itibarile 80 okkadır. 80 okka buğday, okkası 45 kurustan 360 kuruş yapar, çiftcinin buğdayım sat • mak için arabas^e pazara gidip gelmesi, tarla icarı, vergi mükellefiyetleri ve kendi çalışma haklan gibi hesap edilmiyen masraflar da ilâve olunursa, anlasıhr ki, bugün bir çiftçi tarlasını zararma işletmektedir, bu hesabı arpa, çavdar, mısır, tütün gibi mahsulât üzerinde yaparsak daha fazla bir zarar ve acık oldu • ğunu görürüz. Demek oluyor k % memleketimiz çiftçisi, buhrandan sonra yani 930 senesindenberi za • rarla çalısmaktadır ve bu sebeple çok fakir düsmüştür. Mahsuaâtı para etmiyen veya sartığı buğdaymdan eline pek az para geçen bir ç'tftçi 3040 senedenberi birikmis faizleri'e büyümüş borcunu nasıl ödiyebilir? ÇiftçVe para getirecek olan hayvanatı da müşterisizdh*, bugün en mükemmel bir inek 1015 Ihadır ve aIıcısı da yoktur. Diğer taraftan köylünün pazar mubavaatı ve piyasa ile olan münasebetleri çok azalmıştır; bütün bu vaziyetler"m mütaleası gösteriyor ki, çiftcinin borç ödemek kabiliyeti yoktur. Piyasamızın, iktisadiyatımızra velhasıl memleketimizin temeltası olan köylünün istihsal maddeleri bugünkü düsük ve zararlı fiatlarile satılırken Ziraat Bankası, eski ve yeni alacaklannı tahsile değil, bunlan tec : l etmeğe ve yeni yardımlar yapmağa gayret etmelidir. ve bu vazi fesidir. Bursa'da Bulunan Abıhayat! Asrî Kaplıcalar Şirketi sahip çıkıyor Bursa (Hu. Mu.) Bahçesinde C abıhayat t çıkan tsmail Ef. namında bir zat bugün beni arayıp buldu. Elinde (Cumhuriyet) in âbihayata dair bir mektubum bulunan nüshası vardı. B?n sormadan kendisi anlat mağa başladı. Beyefendi! Bahçemde abıhayatın çıktiğım yazmışsınız.. Yazdıkla rınız yalan değil, eksik bîle.. Durun da ben eksiklerinizi tamamlıyayım, dedi. Bittabi ayağıma gelen bu serma yeyi hiç kaçınr mıytm. Hemen buyurun, dedim. 931 mayısında meyva ve sebze Lahçem susuz kalmıstı. Bahçede bir su çıkarabilir miyim diye arteziyen usulü (42) metreye kadar demir boru saldım. Kükürt kokan bir su çıktı. Bahçemi suladıktan baska içmeğe de basladım. Bana eskisinden iyi yemek yedirdiğini ve vücudüme dahna mülâyemet verdiğini gördüm. Çoluk çocuğa da içirmeğe basladım. Onlara da iyi geliyordu. Aradan aylar hatta seneler geçti. Sudan kimsenin haberî yoktu. Gecenlerde ihtiyar komşum Hüseyin Ef. nin sancısı tutmuş bu sudan içince geçmîs.. Derken efendim; Hüseyin Ef. bir baska hastaya söylemiş; ona da sifa vermiş... O başkasrna bu başkasma derken bizim sn günün birinde abıhayat oluverdi. Gene gecenlerde bir Musevi hasta lanmış. Tam İstanbul'a tedaviye gideceğî sırada kendisine bu suyu tavsive etmişler. Bardak bardak irmi». H'ç bir şeyi kalmaymca bütün Muaevi roahallesi^e suvun şifası yavıl mış.. Günün birinde b'r de ne göre vim. yüzlerce halk hahçeme yirmiş. Ektiğfm çeyleri V<"'''îat etmişler... Yazd'ğınız »ibi keski para alsaydım, bugün zengin olmuş critmîstim. Ben para almadım ve almıyorum da.. Yalnız bol bol dua alıyonım.. H * *r kes suyu fisebilillâh götürüyor. Para almak söyle dursun, bu suvu çı karmak icin kırk lira borçlandım da onu bile bugün veremiyorum.. Fa kat suyu sehre götüren sakalar barda^ını kırk paraya satıp duruyor lar . Ticaretin sırrını Keşfeden bir Küçük mağaza Ucuz Mallar Pazarı'nda Hakikî bir ucuzluk var Dünya buhranı Buhran geçiyor müjdesi cloğnı mu, değil mi ? Birind sahifeden mabait ) leket fabrikalarında işler artmış, bazı limanlarda boş dur an gemiler çalış mağa başlamış, bazı eşya fiatlarında ı canlanma hareketleri görü'müştür. Fa • I kat bu kalkınma hareketi devam edecek , mi? Bunlar devamlı bir iyilik alâmeti mi, yoksa ölecek bir hast?nın son günlerde iyilesmesi gibi muvakkat bir te zahür mü ? Bunu anlamak için beklemek icao eder. Buhranın geçen öe senede, yani 1929 tesrinisanisinden 1932 tesrinisanisine kadar takip ettiği seyir tetkik olunursa, bunun bir hattı mi^takim istikametinde olmadığı görü'ür. Zaman zaman, ha fif titrem»»ler, Hs»fîf yükj«'meler, hafif salâh eserleri görnlmüs, faka» umvmî istfkamet gene değismemistir. Bugünkii iyilik alâmet'ernin de onlardan obna • dığı ne malum? Buna sebeo ne mi? Bir cok sevler sayılabilir... Meselâ Am«*rîk='dı»ki Reisicumhur intihabatı... Eski Reisicum • hur Mister Hoover int'habat propagandasına baslarken Amerika h*îkma iyi görimmek icin buhranın geçtiğini zan nettirecek bazı sim'î tedb<r!er aldı. Avrtroa piyasalannda mnsahede olunan salâh eserleri acaba bu tedbirlerm eseri değil mi? | Kalkınma hareketinin devamh olduğunu farzedelim diyorsunuz; farzede • lim. Fakat buhranın ortadan kaDanan için çok zaman ister. Bugünkü feci va • ziyet üç senede meydana geldi ama üç senede bertaraf edilemez. Piyasalara dökülen sermaye 1928 de ki miktara yükseldi, esya fiatlan 1928 deki fiatlar oldu, istihsalât 1928 deki k&dar arttı diyelim. Fakat bunlar buhranın maddî tesirleri? Ya manevî tesirleri ne yapacağız? Bugün dünya yüzünde 30 milyon if • siz var. Geçen üç sene bu 30 milyon işsiz ameleyi sigorta parasını yiyerek tembellik etmeğe alıştırdı. Bunlar kolay kolay eski çalışma zevkîni bulabiflrler, eski çalışma arzusunu gösterebiiirler, es> kisi kadar devamlı, dikkatli, sabırb olabilirler mi? Hiç zannebneyiniz. Olamazlarsa dünya istihsalâtı eski miktar* yükse'ebilir mi? Siz gazeteciler hep böylesmiz zaten... tmkânsızlık nedlr anlamazsınız ? Buhranın ne vakit zail olacagmı an • cak falcılar bilebilir. Mademki ısrar edî» yorsunuz, biz de onlar gibi cevap Te relim: Belki bir senede, beüa 10 sene • de, belki de 100 senede... MaKmutpaja'daJct Tf 200 Ucm Mnllar Pazaa Bİr fabrfka torla, bir tüc carla, bir dük kâncı ile dost •unuz. Kendi sini ziyarete gidersiniz. Surat bir kanstir. Nen var? Işler fena gidiyor. Sakın ha, kendisine r«klâm yapmak liizu mundan, reklâm Tazartn tdhtbi Ah la malını tanıt met Faik Bey mak, reklâmla müteri celbetmek za~ ruretinden bahse kalkışmayın. Derhal parlar. Bırak Allahmı seversen bira der, o, sonraki iş. Para kazanalım bir kere, reklâm da yapanz. Za • rar yetişmiyormuş gibi şimdi bir de reklâma mı para verelim? Ne kadar ısrar ederseniz ediniz, dostunuzu saplandığı çıkmazdan kurtaramazsınız. «tyi olayım da ilâcı sonra alırım> diyen bir hasta iyi o lur mu? Olmaz ve bittabi dostunuzur işleri de düzelmez. Dünyanın en tanınmış kalem fabrikalarınrfan birinin reklâma verdi ği parayi hesaplamışlar... Yaptığı her kaleme^b kalemin malolduğu fiatın iki misli masraf isabet ediyormuş. Fakat siz gelin de bunu bizim rek " lâmı lüks telâkki eden fabrikator lanmıza, tacirlerimize, dükkâncımıza anlatın... Ticaret hayatımızda bağdaş ku rarak oturan bu başı sarıklı zihniyet ancak son aylarda biraz yerinden oynadı. Gazetelerin ilân sahifelerinde Avrupa mamulâtına ait reklâmlann yanmda bir kaç Türk müessesesi nin, bir kaç fabrikatorun, bir kaç dükkâncınm ilânlan görüldü. Reklâm ne demektir? Reklâm ne yapar? Reklâmm faydaları nelerdir? Bunu anlamıyanların, bilmiyen lerin fikirleri malum... Bir de anladıklarmı, bildiklerini gördüğümüz kimselerin fikrini alalım, dedik. Bir kaç ticaretane sahibi ile görüştük. Bu meyanda yeni açılmış minimini bir ticaretanenin sahibi bize cok şayanı dikkat şeyler söyledi. Bu zat «Ucuz Mallar Pazan» sahibi Ahmet Faik Beydir. Diyor ki: « Medeniyet yolunda izlerin • den yürüdüğümüz Avrupalı'lar «reklâm ticaretin ruhudur» demişler. Sebep? Ben bir dükkân açıyorum, siz bir mal yapıyorsunuz, öteki yeni bir şey icat ediyor. Fakat bunu ben biliyorum, siz biliyorsunuz, öteki bi liyor. Bu bir meçhuldür. Maksat para kazanmak olduğuna göre, kurtuluş yolu meçhulü malum yapmaktadır. Ticarette reklâm şarttır. CEVATFEHMI Fransadaki suıkast Kızılhastalığı azaldı (.Birind sahifeden mabait) [Birind sahifeden M. Heriot, Nantea'tehi merasimde pılması icap ederdi.» mütaleasında Nantes 21 (A.A.) M. Heriot, Bri bulundu. tanya dukahğnun Fransa üe birlesmesinin 4 0 0 üncü yıldönümüne ait merasime riyaset etmis ve bu münasebetle bir çok hiUbeler irat eylemiştir. Mumaileyh bu hhabelerinde Britanya'h Briand'm sulha etmis olduğu hizmetleri tebcfl etmis ve Fransa ile Brîtanya arasmdaki birliğin bir takun fedakârlıklar ve şereflerle tahtim edilmiş olduğunu ilâve eylemiştir. M. Heriot'nan beytmatı Paris 21 ( A . A . ) Akşam gazeteleri M. Heriot'nun beyanatmı neşretmektedirler. Buna nazaran tngrandes hâdisesi, efradı miktannın azlı^ını, gürültülu tahrikât, icabında bazı göze çarpacak hâdiselerle telâfi etmek istiyra Britanya muhtariyetine taraftar ufak bir hîzbin yenî bir nümavişînden başka bir sey değildir. Mumaileyh, 7 ağustosta Rennes'de vukua gelen suikast dolayısile rtham olunanlann Hiller'in Fransa'daki •njanı telâkki olunan Alman nasyonalistlerinden Koerbcr'den naktî muavenet görmekte oldnklannı bevan evledikleri ve fakat delâü Tktanı dolayısile mumai • leyhi hudut haricine çıkarmaktan başka bir sey yapılmamış olduğunu ilâve eylemiştir. Paris 21 ( A . A . ) Aksam ga^tel» rine nazarar M Heri'»», beyanabnı tngrandes ınes'elesinin Rennes meıVİP'ii gibi beyne'milel sahada hâdis olmuş tclakki e^ilebileceğini söylemek . jretîle bitîrmiştir. Esaspn. başlıca müttehemlerden birinin evrakı arasında Almanya için almmış bir pasaport bulunmustur. Mumaileyh, demiftir ki: Diğer ta raftan Vannes'da benim istirak ede ceğim bir alayın üzerine bir otelin balkonundan bombalar ahlacaktı. Filhakika Morhihan mutasamfı, isimleri su'kasb'n âmili olduklan haber verilen eshasın is'mVrine tetabuk eden kimseleri otelde tutmus olduklan odalardan çıkarhrarak tevkif ettirmekle ihtimal hnvatımı kurtarmıştır. Yapılan tahkikat, bom*>a)ann bir eczacı tarafmdan imal edilmiş oldu ğunu mevdana çıkarmıstır. Bu husustakî müzakere de kâfî görüldü. Anadolu cihetinin tstanbul ve Beyoğlu semtlerine nazaran tea • virat itibarile pek geri olduğu ilerl süriilerek bu cihetin temini hakkınc bir takrir verilmişti. Ehemmryetle makaroa havale edildi. Asrî hal yapılıncıya kadar muvakkat bir mey va ve sebze hali inşa edilerek meyva ve sebze satışlannm intizam altına almması hakkmdaki Dahnî Encümea mazbatası okunarak muhtelit bir encümene verildî. Ve ruznamede başka bir şey kalmamışb. Mehmet Ali Bey tekrar söz aldı: « Terkos tesisatmm Belediyeca mubayasından sonra nasıl idare e dileceği hakkında bir proje hazırla nıyormuş. Böyle bir proje var mıdır 7 Bunun «trafında makam îmhat ver sin» dedi. tzahat gelecek celseye bırakıldı. Perşembe günü içtima edilmek üzere celse kapandı. Cartın'da yenî bir mektep daha açıldj Atık ne bileyim bütün Bursa halkı • hem de okumus adamlar, olur ol maz şevlere inanmıvanlar trelip bu KÂZ1M sudan icmeğe başladılar. Mayasıh ımıııııııııınııiüiniiiiınıııııııııııııııınıınııuııuımnıiMm.1, fegzema^ı), romatizması, ve daha bir cok derdi olanlar buraya geMo yaralarına bu suvu sürüyorlar. Üç bes günde bir şey kalmıyormuş.. Allahm günü buraya asağı yukan beş altı yüz kisi gelip gidiyor. Hele cumt gün'eri binlerce adam suyun basına geliyor, ihtiyar validem bile bana: tş yapalım derken basımıza iş açtık!. diyor. Bahceme gidemez oldum. Baktnn ki olmıvacak ceblm . den elli kurus vererek bir teneke boru ile suyu bahçenin dısına akıt • tım. tşin garibi mal sahibini de ta • nıyan yok.. Dün biraz su almağa gitmiştim. Oluğun başındakilerden biri bana ne dedi bilir misiniz? Hemşeri dur bakalım sıra bende; sen şöyle çekil!... Bu söz öyle gücüme gitti ki... tsmail Ef. nm hikâyesi bitmişti. Peki bu suyu satmıyacak mı sm? dedim Yeni mektebin talebeleri, hocalart ve köylüler hep bir araâ' Alan olursa inşallah beyhn!. cevabını verdi. Bartm (Hususî) Gün geçtikçe alıktan çekinmemekte ve yardım mem detleri çoğalan köy mekteplerinden bibalan bulmak için kaymakamımızın riÂbıhayatm bahtiyar sahibi git rinin daha küsat resmi yapıldu Şimdi yaseti albnda komisyonlar teskil et tikten sonra Belediyenin su müte merkezdeki beş, nahiyelerdeki iki mektedir. Ancak iktisadî buhrandan dohassısına tahlil yapılıp yapılmadı mekteple beraber 37 mektebimiz oldu. Iayı bilhassa mektebin sınıflan çoğal ğını tekrar sordum. Elân yapılma Kasaba mekteplerimiz alât ve vesaiti dıkça hususî gayret ve himmetlerin ih mıs olduğunu öğrendim. Diğer ta tedrisiye itibarile zengindir. Maarif hatiyaca tekabül edemiyeceğinden kor • raftan da Asrî Kaplıcalar Şirketi yabnda Bartın sair kazalara nisbeten kulmakta ve bunun için Maarif Vekâmeclisi idare azalanndan biri bana daha müterakki oîduğu halde gene ih letinin yardımı temenni edilmektedir. dedi ki: tiyaç tamamile temin edüememektedir. Kereste ve yumurta ticaretile şöhreti oc Suyun çıktığı yer; üzerinde Çünkü kasaba on bir bin nüfusu havi lan böyle mühim bîr kaza merkezinde şirketin hukuku mahfuz bulunan dir. Bu ihtiyaç ha'k ve Halk Fırkası teşresmî bir orta mektep olmadıktan başmıntaka dahilindedir. Şayet tahlil kflâtmca narari dikkate almarak geçen ka mevcut hususî mektep te yardımsızlık neticesi müsbet çıkarsa şirket burasene bir de hususî orta mektep yapıl yüzünden kapanmak tehlikesine maruz sını istimlâk edebilir. Ve oraya bir mıs ve bu sene de ikinei stnıfı acılmış içme yapar. ..> tır. Bu mektebin vasahlafci'mesi icn ge kalırsa çok hazin olacaktır. SAMİ ne ha!k re Halk Fırkası h'c bîr fedakârTahkikatıma nazaran: Bu tahlil üç yeni mezarlık yapılıyor Beyoğlu cihetindki mezarlıklar hali işbaa geldiği için Şişli ile Zm cirlikuyu arasında yeni bir mezar hk yapılmasına karar verilmisti. Yapılan tetkikat ikmal edibniş ve muay yen K«mı tanzimi kesbi kat'iyyet etmistir. Burası iki yüz dönümlük bir arazi olup iki yüz bin lira sarf ila güzel ve asrî bir mezarlık vücude getirilebilecektir. Bundan başka Topkapı harici ile Karacaahtned'in arka tarafında da ayni şekilde birer mezarlık yapıl ması muvafık görültnüştür. Cenazelerin piyasalardaki araba ve otomobillerle naklini menetmek üzere bir talimatname hazırlamaJc ve belediyece yeniden eenaze naklini temin edecek vesaiti tedarik et • mek maksadile teşekkül eden ko * misyon da mesaisini ikmal etmit* raporunu makama vermiştir. Kömör tevziatı başlıyor Belediye kooperatifi tarafmdaa raemurlara verilecek odun ve k5mür mes'elesi etrafındaki resmî mttameleler bhmiş ve bu husostakl bordrolar muhasebeye tevdi edil * miş olduğundan bugünden itibare» Fındık'lıdaki depoda tevziata başlanacaktır. M. Feriot, Paris'te P«ri« 21 fA.A.) M. Heriot, »aat 23,55 te buraya gelmiştir. Eski sultanlar toptan Hindistan'da kocaya veriliyor Londra'da çıkan Novosti Rus gazetesine atfen verilen bir habere göre eski Osmanlı hanedanı, Dürrüşehvar ve Nilüfer Hanımlardan sonra geriye kalan 18 prensesin de Hin distan'da prensler veya zenginlerle evlendirilmesini münasip görmüşler ve bu hususta tesebbüsatta bulun • mak üzere İzzet Holo Pasanın refikasını Hindistan'a göndermislerdir. saireye de teşmil edeceğim. Ben ce her tacir, her fabrikator, her dükkâncı sermayesinin bir kısmını reklâma tahsis etmelidir. Bunu yaparsa emin olun verdiği paranın iki mislini çıkaracaktır. Ben Macit Mehmet Karakaşların muhasibi idim. Senelerce bu vazifede çalıştım. Oraya her gün dünyanın dört bir tarafındaki fabrikalardan ilânlar, kataloğlar, gazeteler gelirdi. Bu fabrikatörler budala mı ki boş yere para harcasınlar. Sonra Avru. pa gazetelerini görmüyor musunuz? Beklemekle müşteri gelmez. Ar tık bu gözü kapalı yürümekten vaz geçelim.» Kaldırım inşaatı bedelleri ifganistan'da tevkifat ve idamlar Yunan<stan'da özümlö ekmekler Pşaver'den Royter ajansma Efga nistan'daki son vaziyet hakkında şu malumat gönderîlmiştir. Sabık Harbiye Nazın ve Moskova sefiri Jeneral Gulâm Nabi Handan maada di&er üç kisi kabaiii Efgan Kralı Nadir Sahın aievhine tahrik etmekle itham edHerek idam edilmistir. Nab Hanın biraderi Ceyiâni Han ile akrabasmdan diğer iki kisi daha tevkif ednmiştir. Şimdi yeni tevkifat ta yapdmıstır. Yunan'hlar, hem hariçten daha az buğday almak, hem de yerli üzümlerinin istihlâkini temin etmek üzere ekmek • lerin dörtte bir nisbetinde üzümle ka • ruhrarak imali mecburiyetini vazede • cekleri yazılmıstı. Gelen haberlere göre, bir nevi kek haüni alacak o'an bu ü • zümlü ekmekler Yunanistan'da umu • miyet'e nahoş bir şekîlde karsılantmş • tır. Eğer Yunan üzümlerine daha başka şekilde bir istihîâk zemini bulunur*a bu tasavvurdan feragat edüecektir. Cumhuriyet gazetesini 20,000 kiiş okuyor farzedelim. Benim Cum huriyet gazetesine vereceğim bir ilân bu 20,000 kişiden 10,000 kişinin gö • züne çarpacak. 10,00t kişiden 5000 i bunu aklında tutacak. Meselâ asgarî bir hesapla 500 ü de sağlam ve ucuz bir kumaş istedîği zaman «ha Mahmutpaşa'da bir Ucuz Mallar Pazan işi henüz bitmediğî gibi müsbet bir vardı, geçen gün ilânını okumuştum» neticenin çıkması da muhtemel dediyecek ve buraya gelecek. tşte rekğildir. Çünkü: Su membaından çıkar lâmm manası. çıkmaz tahlil edilmeli imiş.. Hal Ben reklâm yapmadan on müş buki su membadan çıkınca bir fıçıya teriden 50 kuruş kâr ediyorsam rekdökülüyor. Oradan da bahçe hari lâmın getirdiği 500 müşteriden 200 ci<?e boru ile akıtılıyor. Buradan şi • ne mal satarak 1000 kuruş kazana şelere doldurularak çehre veya başka cağım. tşte reklâmm faydası... bir yere götürülen suda koku ve «Numara, 200 . Ucuz Mallar Pa hass* kalmıyormuş.. Binaenaleyh zan» nı açalı iki ay oldu. Bu iki ay tahlilin membada yapılması icap e da bir çok reklâm parası verdim. Büdiyormuş. Belediyenin su mütehas • yük bir sermayedar değilim. Fakat sısı Suphi Bey ise böyle bir tahlil buna rağmen mağazamın büyüklüyapmak için burada alet bulunma ğü ile yaptığım reklâmı mukayese dığını söylüyor. ediyor ve az görüyorum. Bunu daha çoğaltacak, sinemalara C C MUSA Yeniden yapılacak kaldınm ve lâ • ğım inşaahnm yan masrafınm halktan alınması hakkmdaki karar üzerine Belediyece bu husustaki hazırlıklara devam edilmektedir. Belediye reis muavini Hâmit Bey Şurayı Devletin, tefsiri dairesinde kanunun tatbiki ile tnükellef olduklarını söylemiş tir. İRTİHAL Altunizade merhum Necip Beyin hafidi teşrifat memurlarmdan mer * hum Talât Beyin kerimesi ve Topane muhasebe mümeyyizlerinden Hacı Sabri Beyin refikası Bezmienver Hanım henüz genç yaşında iken müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamı yarak dün gece rahmeti rahmana ka vuşmuştur. Cenazesi bugün ikindi vakti Beşiktaş'ta Valdeçeşmesinde Armağan sokağında 1 numarah hanesinden kaldırılarak Vişnezade camiinde namazı eda edilerek Maçka kabristanına defnedilecektir. Ailei kedredidesin beyanı ta ziyet ederiz. Cenabı Hah rahmet eyliy*