01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Teşrinisanl Cumhariyet' Kış geldi ^^a^îrM Her yerde kışm o tatsızlığı var, Bu scne havalar ne fena soğudu Uç sarı yaprakla bir keskîn rüzgâr Güneşi ansızın ufuktan koğdu.. Evet kış, kış geldi; bacalar tüter, Ormanda bülbül yok; kargalar öter.. Bir çeki fimdi bin haneye yeter, Oduncu ahbaba gene giin doğdu.. ¥ I Telâifuz mes'elesi! Ağaoğlu Ahmet Bey üstadımız Cumhuriyet'te çıkan tnakalelerinin tashihine bizzat nezaret eder. Geçenlerde birisi Ahmet Beye: Yazılarınızda çok yanlı? kalıyor; galiba iparetlerinize dikkat edilmiyor. Dedi. Üstat Güldü. Arkadaçımızın kulağına iğildi: Onların bazısı da benim telâffuzumun bataudır, dedi. Az »onra üstadın önündeki kâğıtlara göz attık. Filhakika Ahmet B. mürettibin «tasarruf diyorum» gibi doğru olarak dizdiği iki kelüneyi çizmiş ve kenanna «teserriif diyüriim» şeklinde guya daha doğrusunu yaz mıştı! Her sabah bir ayaz camları diş'er, Bu dem bir rüyadır tuya giriyler; Salamon Sen yabanci diyilsin Miçonaçi, tsıvsiye edernn bu evi tut.. Sinema masrafindan kuıtıursun: KarşiiHİa otel var, komik, âçıkane, bütün filimleri bedava yorürsünüz!.. Damlara kif bıızdan oyalar işler, Bu mevsim ruhları kasvete boğdu.. Gan • Do. Ayol, »en bana geçen senenin moda gazetesrai getirmişsin.. Evet karıcığım.. Eğer içler böyle giderse gelecek sene de gene bunu getireceğim!.. Azizim, şu dışarı çıkan kariın yok ınu?.. Ham bir milyon lira verteler bir gece beraber yafiyamam.. Efendi.. Efendi.. Ağzını topla.. O benim karundır.. Affedersiniz.. Sözümü geri aldım: Bir milyon lira verseler bir gece beraber yaşarıtn! gelsin! Misafir ve Yo Yo! Her misafir bir olmaz. Kimisi gelir, bakar ki meşgulüz, %lnı mız avcumuzda, gözlerimiz dalgın, parmaklarımız arasında kalem, kahvaltuını yapmış ispi noz gibi düşünüyoruz, avlamak istediğimiz fikir kuşlarrnı ürkütmekten çekinerek bir köşeye oturur. Fakat, bu çeşit misafir pek azdır. Ekserisi, kapıdan bir fır • tına gibi girer, anlatacak binbir dedikodu, soratrds binbir sual bularak karşımıza lcurulmakta • dır. Böyle günlerde, yazacagımız yazılar daima en son dakikaya, saatin dokuzuna kalır, mürettiphaneye son giden müsvedde olur. Çok şükür, son günlerde, fennin, zekânın sayesinde bu insafsız dostlardan kurtulduk. Nasıl naı?.. YoYo sayesinde.. Şimdi, Peyami Safa'nm da, benim de, yazı masalanmızın gö zünde birer YoYo var. Biz yazı yazarken baktık ki kapı açılmış, çenesi kuvvetli bir dost içeri giriyor, hemen çekmeyi çekip YoYo yu çıkartyoruz: Otur bakalım şöyle üstat.. Âl şu YoYo yu.. Biraz oyna.. Eğlen.. Ben de şu yazımı bitiri vereyim. Şimdi konuşuruz... Misafir YoYo ya sarılıyor, biz de kaleme sanlıyoruz.. Beş dakika, on daktka, yarım saat.. Nihayet yazı bitiyor.. Fa kat misafir, hâlâ dudaklannda sessiz bir tebessüm, bir köşeye çekilmiş tatlı tath YoYo sunu oynuyor.. Hay AHah razî olsun şu oyuncağı icat edenden! Ahbaba ^ııııiHinnırıııııııııınıııııııııınııııınııtıııııııııiDiııııııııııııımHiiHiıııı Pişmanlık Cin Ahmet, ceza mahkeme sine düçmüttü. Rei» hayretle sordu: Vay.. Gene mi?.. Hani geçen »efer yemin, tb'v. be etmiftin.. Hani bir daha bu • raya gelmiye cektin?.. Şimdi de bir »aat eal mifsın.. Cin Ahmet dizlerini doverek ağ. lamağa bafladı: Vallahi, billâhi reiz bey, bu »efer çaldtğıma bin pifmantm! Bunu yu • rekten mi söylü . yortun? ~a Ne demezuin be ağabey • eiğim, ölüsü ku naltnın zembereği ktrıkmif, beş para etmiyor! Salamon Efendi, elinde bir dette on liralıh ban. konot, ikide bir, parmağım ağzına götürSp tükrukliyerek »aytyor . da: On dört, on beş, on altı, on yidi, on sikiz... Karsıttnda o . turan doktor Rifat Bey dayanamadt: Azizim, de. di, dikkat edi • niz, bu banko • notlar mikrop yu. vandır.. Elinîzi ağzıntza türme • ytmz.. Salamon Efendi, pişkin bir ie. beasümle parmağmt tükürükleyip taymağa devam ederek cevap ver* di: Paradan ye. leeek fenalik bana yeltin!.. lîltshedi Çıplak Karşılıklı nargileleri kurmuş lar, semaveri yakmışlar, çayları demlendirmişler, sıcaktan camları buğulanmış dükkânda, Meş • hedi Cafer, Torik Necmi, Salamon, tstanbul'da yaşamanın, para kazanmanın kolayîığından, ticaret hayatından bahsediyorlardi. 0 başka! Memo, bir akftnn odasına tnı • tafir gitmiçti. Hato yemek yiyorda.. Merhaba Hato.. Merhaba Golay gele, ne yapİMİn? Gormisin ala?.. Et yiyirim! Onu ben de biliyim a.. Bur. nunu kiraya tnt verdbt ula?.. Şu kadını görüyor musun?... Çok kıymetli kafası vardır.. Neden? Belli, üstündeki şapka en aşağı kırk lira eder!... Hohir bet.. Ne ethar ki.. Ret! Kayıp Bahane olunca... Ben et yiyirim babam kohusuna Genç kız, kendisini sitiyen deBir şişmanla bir zayıf arasın Konferansa gittim diyor yemirim ki!.. likanlıya: da: sun. Ne tuhaf şey.. Hiç bir kon Babam, dedi, bana gönder Azizim, doktor: Muhakkak ferans sabahm yedisine kadar diğiniz şiiri okudu.. yinni kilo kaybetmelisin, diyor.. sürer mi? Gülünç şey.. Ya.. Ne dedi? Peki, ne yapıyorsun? Evet karıcığım.. Konferans Çok memnun oldu. Hergün gidiyorum, masaj veren zat feci şekilde kekeme Demek şairleri severler.. idi. yapıyor. Hayır, benim şaire varmıyaŞimdiye kadar ne kaybettin? cağımı bilir de! Aşağı yukarı yüz lira!.. Tehlike Kocacığtm... Kartctgtnt... Senden bir ricam.. Emret.» Bana çuna okayuvertene.. Okur: Kürk man . tolartn güveler . den muhafazan için çare.. Sonra, bir dakika düşünap torar: Fakat ka . rtcığtm, »enin kürk manton yok ki. Kadın, gülümsiyerek kocasına »okulur: Belki olar!.. Torik: AHah, dedi.. Taşına toprağına kurban olayım.. Dünyayı verseler İstanbul'a değişmem.. tnsan bu memlekette aç kalmaz be.. Hiç işin, gücün olmasın, gene karnın doyar.. Yap bir olla, sarkıt rıhtımdan bacaklannı, ya* nm saat sonra sepeti doldurur • sun: Lüfer, uskumru, kefal.. Canın ne isterse!.. Tütünsüz mü kal^ dın?.. Çık sokağa: Adım başın * da bir ızmarit bulursun!.. Meşhedi tasdik etti: Beli.. tstanbul çoh yahşi diyardı.. 111e ozüm bugüne bugün yüz milyen liralih bir servete malikim.. llle bundan on seççiz sene evvel tstanbul'a yırtıh papuçla gelmiştim.. Salamon güldü: Sen yene iyi yelmişsin Meşhedi ağa hazretleri, ayağında yirtik papuç varmış.. Ya ben?. özün ne mene geldin? Ben tstanbul'a anadan doğma çıplak yeldim... Meşhedi hayatında ilk defa şaştı: llle nireden gelmişsen jardaşım? Anamın karnından be!.. Çekirge ıııııııtııııııııııııııımiHiıtıı Dikenler, çiçekler Kibar möşteri ıııııııııııııı ııııiMnıiııııııııııımnııııt Işliyeceği günahın gizli kala cağından etnin olan insan, yarı mağlup olmuş sayılır! Her cürüm adi değildir. Fakat her adilik bir cürümdür! Vicdan konuşur, menf aat haykınr. * Otuz yaşına gelen her kadın biraz sayı saymasını unutur! Beyoğlu'nun büyük otellerin den birine, bir züppe geldi: Odalarınız kaça?.. Birinci kat, geceliği beş li ra.. lkinci kat dört lira, üçüncü kat üç lira. Küçük bey yüzünü buruşturunca, otel müdürü sordu: Beğenmediniz mi beyefen • di.. Evet, beğenmedim.. Oteli • niz istediğim kadar yüksek de • ğil!.. Korku Anlayış tarzı Hanım ekseriya olduğu gibi sızım sızım mırıldanıyordu. Bey de ekseriya olduğu gibi hanıma pek aldırmıyor bir gazeteyi okur görünüyordu. Kocacığım hiç bana bak mıyorsun. Bu sene Ahmet Beyin kansı tam 7 tane şapka yaptırdı. Biz yalnız bir tane ayıp değil mi? Kadın Rica ederîm dogru söyleyiniz, beni nasıl buldunuz?.. Erkek Vallahi ne »öyliyeyim?.. Geçen seneden daha genç, gelecek deneden daha ihtiyar! Kocası gazetesinden kaldırdı: bajını I V İki hırsız Hasan Beyin evine girdi. Ne var ne yok soyup sovana çevireceklerdi. Fakat tam bu sırada Hasan Beyle karşılaştılar; bir tanesi: A... Biz sizi kannızla beraber sayfiyeye gittiniz zannedi • yorduk, diye hayretini hıtamadı. Son derecede korkak olan Hasan Bey: Aman dedi. Beş dakika müsaade edin. tsterseniz derhal giderim. Eğer bir bacak ke«tirecek»eniz, yüz lna.. yok, îkisini birden ke»tirir»eniz birax tenzilât yaparım!.. Evet dedi. Filhakika iki ka Yahu, Beyoğlu'na mı taşındın? dın için bir senede 8 şapka ayıp Ne yaparsm birader, İstanbul tarafındaki bütün bir şey.. ev sahiplerile, bakkallarla, kasaplarla tamçtık!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear