Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1932 Taştan ekmek nasıl çıkar? ^Ctanhvaiyef Kahve köşelerinde istida yazan işsizlere örnek! Dokuz türlü iş yapan, 19 nüfuslu bir aileyi geçindiren Anadolu çocugUe Dün 9 türlü iş yapan, ailesinden 19 kişiye bakan ve henüz 29 yaşında olan zeki, müteşebbis, ateş gibi bir Anadolu delikanlısı ile görüs tüm. Gemlik'li idi. Matbaaya bir şikâyetini «öylemeğe gelmişti. Elinde Gemlik'li bir dostun bana gönder diği bir mektup ta vardı. Şikâyetini yazdıktan sonra oturduk, uzun u zadıya konuştuk. Gemlik'teki dostum mektubunda 9nun için iptidaî bazı malumat veriyordu. Bu malumat oldukça şayani dikkatti. Ben «ordum, o anlattı: 29 yaşındayun. Gemlik eiva • nndaki Kumla kasabasının ilk mektebinde okudum. 16 yaşında iken 11 yaşmda bir kız sevdim. Babasından istedim, vermedi. Kız da beni sevi yordu. Kaçırdım. fkimiz de pek küçüktük. Bu hal babamın nazari dikkatini celbetti. Beni vaz geçirmeğe savaştı. •iZararı yok baba, beraber büyürüz'» dedim. Hakikaten bera ber büyüdıik, şimdi 4 tane çocuğu muz var. S senedir ailem efradından 19 kişiye bakıyorum. Bunlar kim mi? Durun sayayım. Anam bir, anamın anası iki, anamın anasımn anası üç... Ya benim anamın anasının anası da sağ... Tam 100 yaşında... Bu sene yeniden dişleri çıktı. Ihtiyar babam dört, babamın anası beş, kaymvalde al'ı, ben yedi, karım sekiz, beş kız, bir erkek kardeşim etti mi on dört... Dört çocuğum da var on sekiz, bir de evlâtlık on dokuz... Bir çok işler yaparım. Yapmadığım iş hemen de yok gibidir. Onları da sayayım mı? Başüstüne.. Evvelâ Gemliğ'in davul müteahhidiyim. Davul müteahhidi ne demek mi ? Ef endim, bizim Belediye her sene ramazanda davul çalmak hakkını ihale eder. 40 lira, 50 lira, 100 lira kim verirse o sene davul çalmak hakkı onundur. Uç senedir 4050 lira ve riyor, bunu hftn a,lıyorum, Sesim oldukça güzeldir. Kendime mahjus mânilterim de vardır. Biitün bir ra mazan, geceleri davul çalar ve mâni söylerim. Tabiî bayramlarda da bahşiş toplarım. Bahşiş 300400 lira tutar. Gemlik'liler beni ve be nim mânilerim! severler. Geçen sene davulculuk yapmak istemedim, Belediye Reisi zorladı: «Ali Ef. beş on para ver de al, hem Belediyeye, hem de sana faydası dokunur» dedi. Hatırları için aldım. Bu bir iş... Sonra meyvacılık ya • Diî înkilâbı ve Groenland'da Ermeni gazeteleri Kutup yılı Refiklerimiz Kurultayı Yirmi altı milletin iştirarile yapılıyor nasıl karşıladılar? Bir Liranm Başından Geçenler. Tefrika numarası: 1 Yazan: Kemal Ragıp Zavallı Ali'nin boyundan actna çantasından köy imammın kesesine nasıl girdim? Şunu iç te biraz yorgunluk alıraçıhrsın!. Diye bir sigara uzatırdı. Günün birinde, nasıl oldu pek iyi anlıyamadım, ustabaşı mı onu işten çıkardı? Yoksa o mu çahşamıyacak halc geldi, ne oldu; yapıdan çıktı. İrgatbası: Istersen seni Cihangir'de bir apartunana götüreyim, orada iş bulayım. Sen de giindeliğinin yirmi kuruşunu bana verirsin!.. Diyor du. tlk önce onun da buna aklı yatıyor gibiydi. Sonra bir gün dedi ki: Ben artık çalışamıyacağım. Buranın havası bana yaramadı. Akşamları her tarafım çayır çayır yanıyor. Bütün gece terden bunahvorum. öksürükten nefes alamıyorum. Artık ne kadar si kara, kahve içersem içeyim, onlar bfle hayretmez oldu. Dizlerimde bir kesikl'k, bütün vücudümde kınklık var... : R r türlü geçmiyor. Bari köye gideyim;. belki orada iyileşirim. Hemşerilerinden birisi ona çattı: ... Buradan köye gidip te ne yapacaksm?.. Kovnundaki sekiz on kâğıda mı güveniyorsun ?. Köye varmadan yarı volda hepsini harcar bitirirsin!.. Sizin hepiniz böylesiniz!. Uç beş gün çalışır. sınız. Biraz gözünüz para gördü, elinize bes on kurus geçti mi; sanki hiç bitmiyecek sarursınız. Silâya gideceğim, diye tutturursunuz. Sonra kövde bütün sene aç oturursunuz!.. Aç ta kalsam, çmlak ta kalsam, köyümde kalırım ya... ölürsem de anamın yanında öleyim.. 6 sın, raz düzelir gib: oldu. Yüzüne renk geldi: gözlerinin donukluğu silindi. Mürüvvet görmek hevesi anasında da, babasında da günden güne artıyordu. Birinden biri: Bilmem amma oğlan biraz celimsiz göriinüyor.. Bîr kaç ay daha beklesek mi?.. Diyecek olsa öteki: Evlenince gelişir, serpilir; arslaa gibi olur!.. Diye bir ayak evvel bu işi yapıp bitirmek istiyordu. Ali'nin, Istanbul'dan getirdiği para, istedikleri gibi, düğün yapmıya elvermiyecekti. öküzün birini sattılar. Ge • lecek seneki ekinin parasını kırdırdılar Kimsesiz bir kız buldular, Ali'ye aldı lar. • * * I Şirin bîr vahşi hayvan «Okapis» 1919 senesine gelinciye kadar canlı olarak yakalanmamîşbr Okapi adı verilen hayvan 1900 yılına ka • dar, efsanevı bir mahluk te • lâkki edilmekte idi. Bu sözümüzü mıibalâğaya hamletmemeli • On beş dakika, her gün israf dir. Çünkü ya • i ettiğîmiz saatlere nisbetle ne ban eşeği ile ceykıymetini bilirseniz, bunun si lân arasında mutavassıt bir mahdir? Fakat on beş dakikanın luk sayılan bu zin için, büyük bir ehemmiyeti sevimli hayvan olduğunu anlamakta gecikmezlar kadar vahşi siniz. bir şey görül « Her gün on beş dakikanızı müş değildir. Bunlar Afrika muntazaman ve devamlı bir suormanlarmın en rette ayni maksat için sarfetti • geçilmez ve sık Elyevm yalnız Anvers hayvânât bakçeslnde bulunan ğinizi düşününüz. Bu muntazam îderinliklerinde Okupis ve yavrusu ve mütemadi sây önünde boyun yaşarlar. Vahşi oldSığu kadar ür . birdenbire hastalarak ölmüştü. iğmiyecek bir müşkül tasavvur kek davranırlar. Yukarıda kaydet On yıl sonradir ki gene bir okapi Anedilebilir mi? tiğimiz tarihe kadar canlı olarak bir vers hayvanat bahçesine getirilebilHayat ansiklopedisi'nin çitek okapi yakalamak kimseye nasip miştir. Bu okapi büyük dikkatlerle kan cüzlerini yatagınızın yanı olamamıştı. Bunun içindir ki, okapi beslenmiş ve bu sayede büyüyerek na koyunuz. Her akşam yatma adeta efsanevî bir mahluk sayılı kemal yaşına çıkabilmiştir. dan evvel ve yahut sabah kal yordu. 190 senesindedir ki Afrika Bir kaç gündenberidir Anvers kınca, on beş dakika Ansiklo • kâşiflerinden biri Avrupa'ya bir ohayvanat bahçesi ikinci ve erkek bir pedi okuyunuz. Bunu bir itiyat kapi değîl ancak bir okapi postu geokapiye malik olmuştur. Gongo'dan haline getinneğe çalışınîz. On tinneğe muvaffak olmuştur. Bu haygethilen bu okapi Avrupa havasına vanın hakikaten yaşar, canlı bir beş gün içinde bir cüzü bitire • çabuk alışmıştır. Şimdi Anvers haymahluk olduğu o posttan anlaşılmış bilirsiniz. Bu suretle her cüz vanat bahçesinde biri dişi öbürü ve hayvanat meraklıları hiç olmazsa çıktıkça evvelki cüzü okumuş erkek olmak üzere bir çift okapi bubir tane canlı okapi yakalamak he olursunuz. Ansiklopedi bittiği lunuyor. Eğer bu hayvanlar kendi vesine düşmüştü. zaman siz de bütün Ansiklo muhiti haricinde üriyecek olursa, tlk eanlı okapi 1919 yılında ya • pediyi tamamlamış ve bir Da • yavrularmin Avrupa'nm diğer haykalanmış vc Belçika'nın Anvers şehrülfünun mezunundan fazla mavanat bahçelerinde seyri mümkün rindeki hayvanat bahçesine getirillumat sahibi olmuş olursunuz. olacaktır. misti. £akat, bu, çok yaşamamış ve Şehrimizde ve ecnebi memleketlerde bulunan biitün ciddî Ermeni gazeteleri Dil Kurultaymın açıhp kapanması münsaebetile takdirkâr makaleler neşrinde devam ediyor ~ lar. Bazılarınm hulâsaları şudur: (Jamanak) gazetesi profesör Martayan ve sair Ermeni lisan mütehassıslarının Kurultaya davet ve iştirakleri tstanbul Ermenilerinin ve ecnebi tnemleketlerdeki Ermeni ekseriyetini teşkil eden sağlam fikirli unsurların fevkalâde memnuniyeti ni mucip olduğundan bahisle diyor ki: «Başka vesilelerle de yazdığımız veçhile ecnebi memleketlerde kahir bir Ermeni ekseriyeti vardır ki Cumhuriyet Türkiye'sine karşı bilâkay dü şart bir merbutiyet izhar ve onun meydana getirdiği inkılâp zaferlerini memnuniyetle kaydetmektedir.» (Norlur) gazetesinden: «Bu mes'elede Ermeni milletinin memnuniyetini mucip iki nokta vardır: Evvelâ Gazi Hz. nin Dil Kurultayma iştirak ve memleket halkınm malı olan diGemftVIi Ali Efen'dî Hn tanzim ve ıslahı hususunda hizmet etmek için memleketin bütün V •m. Köylerden meyva toplar, Iserbabma vesile ve fırsat bahşetmetanbul'a sevkederim. Hatta Mısır'a armut ve ayva gönderdiğim de olur. sini minnettarlıkla zikretmek lâzım Etti mi iki... gelir. Zaten ErmeniIer Türk lisa nını tahsil ve neşretmek için evvel Zeytincilikten anlarım. Zeytin ü ve ahir çok çahşmışlardır. Binaenzerine iş cörürüm. aleyh bu memleketin tarihile iştigal Kışları balıkçılıkla uğraşırım. Esedenlerce bu noktanın meçhul kalkişehir'e, Bursa'ya tnegöl'e, Bah ması mümkün değildir. kesir'e, hatta Ankara'ya balık gönDikkate şayan ikinci nokta bu deririm. memleketin harsmda Ermeni'lerin iHer iş için kumusyonculuk yapafa ettikleri hizmetin ehemmiyeti rım. Bunun gibi daha bir çok işlerde teyit edilmiş olmasıdır. Yeni Türk çalışırım. nesli Ermeni'Ier hakkında ancak onHa, çapkacılık yaparım. Evet bülara müsait olmıyan şey Ier duymuştün Gemlik'liler benim sattığım şaplar ve okumuşlardır. Bunlar belki kaları piyerler. Bu işe bu sene başyeni işitiyorlar kd Ermeni'lerde Türk ladım. Efendim, Avrupa'da bu sene dilinin menşei hakkında tetkikat hasır şapka moda değilmiş, fstan • yapmış dil mütehassısları bulun bul'da da giymiyorlarmış, dediler. maktadır. Binaenaleyh Dil Kurultatstanbul'a geldim. Şapkacı dükkânyında ve Türk matbuatında lisan i larını birer birer dolaştun. Kenarda, şile meşgul Ermeni'Ier hakkında köşede kalmış hasır şapkalan toplasarfolunan takdirkâr sözleri ifti dım. Bunlar bana üstüste yirmi beharla karşılarız.» şer kuruşa maloldular. Gemliğ'e gö(Aztarar) gazetesinden: «Dil Kutürdüm, lanesini 5060 kuruşa sat • rultaymın vazifesi dil inkılâbınm etım. Allah bereket versin epey ti sasını vazetmek idi ki bunda da mucaret bıraktı. vaffak olmuştur. Zaten bir teşeb Diyeceğîm çalîşan insan aç kal büsün filiyat sahasına çıkanlması imaz. Biz de gecinip gidiyoruz işte...» ^çin Reisicumhur Hazretlerinin hu Ali Ef. nin hikâyesî burada İbitti. zuru haddi zatında kâfi idi. Memletşi vardı. Gemlik'ten gelirken beraketin Reisi Kurultayda cereyan e berinde yemiş te getirmişti. Meyva den münakaşalan iptidadan inti hoş'a gidip bunların ne olduklanna hasına kadar takip eyledi. Yüzlerbir bakacaktı. Kendisini fazla ala • koymadım. Aceleci adımlarla odamce mütefekkirlerin iştirakini bir ta * dan çıkarken ben bu iptidaî tahsil rafa bırakalım. Yalnız bu cihet Ku görmüs kasaba delikanlısını şehir rultaya müstesna bir kıytnet ve e lerimizin kahve köşelerinde arzuhal hemmiyet vermeğe kâfidir. Asıl iş müsveddesi karalıyan işsiz mektebi ise bundan sonra başhyacaktır. Heali mezunlarile mukayese ediyor • men her memlekette olduğu gibi budum. rada da matbuatin dili ve halkın CEVAT FEHMl dili olarak iki çeşit dil vardır. Bi rincisini hafk anlamıyordu. Çünkü arapça ve acetnce kelimelerle dolu karışık bir şekil almıştı. İşte bunun içindir ki bizde edebiyat ve matbu at lâyık olduğu kadar taammüm ve intişar edememiş ve ancak hafif romanlar ve mecmualar fazla okuyucu bulmuşlardır. Tasavvur ediniz ki azhn Türk kütlesi nüfusu kendinden az olan Bulgar'Iarm yarısı kadar okuyucu çıkaramamıştır. Yırmı altı milletin ıştırakile tertıp olunan kutup yüıntn başlıca istasyonlannı temın eden Groenland adasmın harıtası Kutup havalisinde, fizik hadisa tın müşahede ve tesbiti için beynel; milel bir iştirak le bir «Kutup yılı» tertibi 1879 senesinde ortaya atıl mıştı. O zaman sekiz millet, kutuptaki fizik hâdiselerin tetkiki maksadile şimal kutb'. nda birer keşif is • tasyonu tesis ctmişlerdi. Tam elli yıl ronra yirmi altı dev let beynelmilel bir itilâf aktederek bir kutup yılı tertibini kararlaştır mışlardır. Bu kutup yılı 1932 1933 senelerini ihtiva edecektir. Fransa namına bu ilmî keşif yı Iına iltihak edecek heyet Şarko'nun riyasetinde teşekkül ebniştir. Şarko Farnsa bahriyesı ile ilim akademisıni tcmsil edecektir. Fransız heyet > keşif mıntakası için kendisine Gro enland'ın şark sahilinde kâin Sco resby Sund körfczini seçmiştir.' Köy yollarmda Ali günün birinde heybesini yerleştirdi. Boynundan asma cüzdanmdaki on beş yirmi liranın arasında ben de vardım. Akşama doğru Karadeniz'e açıldık. öksürüğü vapurda büsbütün arttı. Bir kaç gün sonra iskeleye çıktık. Köye varıncıya kadar yollarda, çökük göğsünü sarsan iniltiler arasında Ali, arkadaşlarile dertlesir: öksürdükçe dişim mi kanıyor, ne oluyor, ağzundan hep kan geliyor... Hiç dermanım yok!.. Derdi. Vardığumz köy güzel bir yerdi. Bir iki gündenberi Ali'nin bitkinliği azal mıs, sanki köyüne, anasına kavusmak sevinci ona biraz kuvvet, biraz hayat vermişti. Sönük gözlerine tath bir pa • rıltı doğmuştu. Köydekiler, anası, babası, kardeşleri onu görünce sevindiler, ağlaştdar, sarmaştılar... Ali'nin dönüşü hepsi için bayram oldu. Onun yapıda iken biriktirdiği yirmi otuz liranm belki yarısı yollarda harcanmış bitmişti. Geriye kalan sekiz on lira bile anasına, babasına sanki bir servet gibi büyük göründü. Hiç birisi ondaki hastalıgın farkına varmamıştı. tstanbul'dan getirdiği para ile onu evlendirmeği düşünüyorlardı. Çocuk, köyün açık havası içinde bi atup yüiria iştirak eden Transız ~heyelımn Groenland'da Paul Doumer istas yonunda öğleyin yemeği yerken ahnan resmi Şarko meşhur keşif sefines: PourquoiPas ile yazın oraya git miş ve kı>lak tertibatı yapmıştı. Bu körfezde, Fransız heyetinin kura cağı tarassut ve keşif istasyonuna ait olarak üç yüz tonluk fennî malzeme sevkedilmiştir. Fransız heyeli bahriye zabitle rinden Habeıt'in kumandasında üç zabit, bir bahriye doktoru ve ayrıca sekiz müt«:hass>ttan mürekkeptir Fransa Maarif Vekâletini M. Dauvillies tcmsil edecektir. Bu zat da rülf ünun fen şubesi mezunlarından ve fen doktorlarındandır. Buna, diğer bir mütehassıs ta refakat ede cektir. PourquoiPas sefinesinden baska Fransa, kruvet kaptanı Mailloux'un kumandasında Polluz adlı bir torpil gemisini de heyo.lin emrine vermiş • tir. Soc alınan haberlere göre iki gemi de GroenUnd'a vararak usuHi dairesindc mıhshedelerine başla mışlardır. öküzden, ekinden aldıkları parayı çoktan bitirmislerdi. Ben bir iki arka • daşla beraber bir kösede kalmıştım. Günler geçiyordu. Ali, yeniden sara np solmıya başladı. Genç kansı da son günlerde bpkı onun gibi kesik kesik öksürüyordu. Bir gün evin içinde başka bir şenlik haberi yayıldı: Ali, yakında baba oluyordu... Yazık ki bu sevinç çok sormedi. Bb akşam Ali'nin ağzmdan kan bofandı. Onu saatlerce batasağı tuttular; kan akacağı kadar aksm da, kesüsin, diye!.. Bir kaç gün üstüste böyle kan g e l ^ Köylülerden birisi: tmam efendide kan durdurmak için bir üaç vardır, ondan alsanua... Bıldır, benim d n n kesumişti; bana verdi de, birebir geldi... Diye öğüt verdi. Sordular, soruşturdular. tmamÜan haber geldi: tstediği üâci veririm amma. ya rım kağtt aurun!.. Demiş. Ben de böylelikle Ali'nin boyundan atma çantasından imam efendinin ke • sesine girdim. * *• Ali ne oldu, kansı ne oldu, çocuklan doğdu mu, bunlan pek iyi bilmiyorum amma her derde deva olan o meşhur ilâçtan alıp ta beni veKÜHeri gün tmam Efendinin kesesinden çıkan elli kurus, çok gecmedi tekrar bizim aramıza gel' di. Fısıldaşhk: Gene o ilâçtan mı aldılar?.. Hayır, bugün İmam Efendi kö yün mezarlığmda dualar okudu da o zaman verdiler!.. 7 fiene istanbul'a... Günün birinde vergi memurları geldi. Hepimizi topladılar; ahp götürduler. Kasaba kasaba dolaşhk. Elden ele gezdik. Sonra gene bir bankaya geldik. Her gün aramıza binlerle, arkadaş gelip kansıyor; her gün içimizden bin lercesi çekilip gidiyordu. (Mabadi var) MEMLEKET MEKTUPLARl Şarbon mücadelesi... Balıkesir'in 7 kaza ve 78 köyünde 46,103 hayvana serom tatbik edildi Hergün 15 dakikanızı Veremez misiniz Edirne'ye faydalı yağmur yağdı Edirne 14 (A.A.) Dün gece memleketin aylardanberi beklediği yağmur bir saat kadar bir müddet yağmıştır. Fakat bugün gene sıcaklar çok fazladır. Sühunet derecesi zait 30 dur. KARtLERIMİZE KOLAYL1K: Aylık abone Hususfle vilâyetlerdeki bir çok karilerimiz gazetelerini munta zaman kendi adreslerine alabil mek için bizden bazı kolayhklar is temektedirler. Bu aziz karilerm arzulanni yerine getirmek üzere Cumhuriyet için ayhk abone usulü ittihaz etmeğe karar verdik. Ay hk abone bedeli yalnıı Balikesir'de serom tatbik edilen bir Tcoyun sürüsü bilmiyen Vilâyet baytar müdürlüğüne Bahkesir (Hususî) Bu sene mevve onun pek rasin olan baytarlık teskisim çok kurak gitmektedir. Aylardanlâbna borçludurlar. beri bu havaliye bir damla yağmur düşmemiştir. Şarbon hastahğınm bu kurakŞimdiye kadar, bu sene, vilâyetin yelıkta hayvanatı alaşağı etmemesi ıçm di kazası nahiye ve köylerinde mara Balıkesir Vilâyeti baytar mijdürlüğü zın zuhuruna mâni olmak için, vâki olaevvelden şarbon bulunan mer'a ve köy rak şarbon vakseni telkihatı yapılmış leri tesbit etmiş olduğundan Harekete tır. geçerek her sene şarbon vukuatı çıkan Şarbon vaksenleri Ankara'da Etlik köyler hayvanahna vâki olarak şarbon lâboratuvarlannda ihzar edilen yerli vakseni tatbik etmeğe başlamıştır. mamulâtıdır. Şarbonun ne kadar bir mühlik hasŞarbon vakseni telkihatı yapılan yedi talık olduğunu köylüler de anlamış bukaza şunlardır: Iunduğundan, marazın zuhuru şöyle Bahkesir, Bandırma, Susığırhk, Gödursun, en ufak bir şüphe hissettikleri nan, Edremit, Balya, Bürhaniye. zaman baytarlık dairesini haberdar etBu yedi kaza ve yetmiş sekiz köyünmekten hali kalmamaktadırlar. Bu hude 41,534 koyun, 3731 keçi, 1838 sısusta köylüler çok ziyade müteyakkızğıra telkih yapılmı,ttır. dırlar. Bu bilgOerini köylüler, yorulmak 150 kurus... tan ibarettir ve tabiî peşin olarak gönderilmek îâzınadır. Bu usul idarece fazla mesaiyi icap eden külfetli bir meşgale olduğu için abonelermin inkıtaa uğrjımamjı«ını isnyen karflerimizin paralanm idareye vaktinde yeti secek veçhile döndermekte devam etmeleri iktiza edecektir.