25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 Eylul 1931 "Cumhuriyet TELGRAFLAR Japonlar işgal ettikleri yerleri kısmen tahliyeye başladılar! Şarkî Çin demiryollarını Rus'lar mı işgal etti?.. Tokio 24 (A.A.) J*pon orducu, Çin*li!eri silâhiarından tecrit etmlş ve «iyasî maksatlarla Kirîn ve Mukîden'de trfak kovvetler bırakmış ve kendisine muahedelerin bufanmak hakkraı bahseylediğî demhyoftı mıtıtakasma çekflmiştir. Core'den gonderflinîg olan 10,000 kişilik takvîye kıt'ası, muahedelerin eeraz verdiği miktan teeavüz etmemektedir. ChangChoun'un simaüne askerî kuvvetler gönderütnis olduğu tekzip edilmektedir. Japoa sefirine Rusya'nm Mançuri hududundaki kuvvetlerini takviye e . deceği suretindeki beyanatı dolayı • sfle Sovyet matbuatı, bu beyanatm Rus hükumetinin Şarkî Çin şimendiferlerini askerî surette işgal edeceği manasını tazammun etmekte oldu • jurtu beyan etmektedir. tedir. Giresunlu Bir Yunan Nazırı!,. Diyor ki: «Ölmeden evvel, bir kere olsun, Giresun'u görmek istiyorum!)) Türîdye muhacirleri Yunanigtan'a Yeni bir hayat verdıler Atina 23 (Sureti mahsusada gönderdiğîmiz muharririmizden) Sim diki büyük Atina'yı yaratanlar Türkiye'den gelen Rum muhacirlerdir. Eski, yani bundan on »ene evvelki sehre ilâve edilen büyük Atina'nın muhacir nüfusu (300) bindir. Sayan' hayret bir faaliyet ve hayatiyet ibraz eden bu adamların binalarının hepsi birbirinden güzel ve büvük olmak üzere, Atina ve (Pire) de (30) /unan Mtıavenetı Içtımaıye Nazın, !stano\ mahalle tesis etmislerdir. Bu mahalHukuk Fakultesi mezunlarından Gıresun'lu lelerin bazılarına yeni Izmir, venî M. Yasunidis FUâdelftya (yeni Alaşehir), yeni kedonya'ya gidip görseniz kolosal Halkidon, (yeni Kadıköy) gibi isim(kelinteyi aynen kullanmıçtır) işler ler verilmiştir. Muhacir mahallele yaptılar. Yunanistan bu muhacirler rinde kısmen türkçe isitirsiniz, Türk sayesinde iki üç sene sonra, hatta en santur ve udunu bulabilirsiniz, hatta cüz'î miktarda bile hububat itha çifte telliyi... Iine ihtîyaç hissetmiyecektir.» «Muhacirler artık burada yerleşAtina ahalicinîn bîr kısmı bu türlü mişlerdir, fakat gene ana vatanı, seyleri görmek üzere arasıra muhaTürkiye'yi unutmuyorlar, ve daüna cir mahallelerine kadar uzanırlar. oralarmı ziyaret etmek istiyorlar. Bu Muhacirlerin Atina'ya ve bütün Yuhissiyat gayet tabiidir. Ana vatanı nanistan'a verdikleri yeni hayat ve görmek arzusu gayrikabili mukaveyeni faaliyet bu <30) mahallentn temettir. Meselâ ben, ölmeden evvel, sisinden ibaret değildir. Muhacirlebîr kere olsun, vatanım olan Gire rin Yunanistan'da yeni tesis ettîk sun'u görmek istiyorum. Hem şid leri mahalle ve köylertn adedi detle...» (2,200) ü geçmiştir. «Türkiye bizim için artık bir kâ Muhacirler, buraya Yunanistan'm bedir. Gidip tavaf eder ve döneriz. Kudüse de gidiyor, orada kalıyor şimdiye kadar tanımadığı sanayi gemıyız? Muhacirler bnrada türkçe kotirmislerdir. Meselâ halıcıhk evvelnusmağa mecbur değildirler, hatta ce Yunanistan'da meçhuldü. Halbubuna maddî bir lüzum yoktur. Fa ki şimdi burada 31 halıcıhk mek • kat tabiî işitmissinizdir. Türkceyi tebi ve 30 kadar hab imalâthanesi unutamıyorlar ve kullanmakta bir vardır. Bu imalâthaneler geçen ve zevk buluyorlar. Bu bilir misiniz neevvelki seneler daha fazla idi, fakat dir, Türkiye lehine büyük bir fethi umumî buhran dolayısile halı tale manevi...» bindeki noksan adedini azaltmıştar. M. Yasonidis kendisîne veda edip Yapılan halılarda kullanılan yünün aynlırken elimi hararetle sıkıyor ve ' büyük bir kısmı Türkiye'den ithal ediyordu ki: dilivor. Renkleri tabiidir ve boya « Her şey yoluna gîrecek, bu itisızdır. lâf ve dostluk binasmm temellerini ererek M. Venizelos, gerek tsmet Pş. . Keza balıkçılık Yunanistan'da Hz. pek sağlam koymuşlardır.» j bundan üç sene evveline kadar meçhuldü. O derecede ki o zamanlarda Yunanistan'da îstihlâk edilen taze balık buz içinde ttalya limanlann dan getiriliyordu. Halbuki şimdi burada taze balık bolluğu vardır, hatta ihracat bile yapılmaktadır. Kabinede muhacirlerden iki nazır vardır: Giresun'lu M. Yasonidîs ve Anadolu'lu M. Emanoilidis. Dün Basiret MuaveTi»*? '«tîmaîve Nezaretini işgal eden M. Yasonidi'yi ziyaret ederek kabinede muhacirleri temsil eden bir şahsiyetin Türk Yunan itilâf ve münasebatı hakkındaki fikrini almak istedim. Beni derhal ve nezaketle kabul etti. Hiç kimsenîn odaya girmemesini kapıcısına tembih ederek benimle konuşmağa başladı. Bu zat, Türk Darülfünununun Hukuk kısmından mezundur. Mülâkatımız türkçe cereyan et miştir ve Nazır bey gayet fasih türkçe konuşmustur. Söylediklerini hulâsa etmek lâzımsa bu zat, kendi ifadesine nazaran, büyük zararlar görmüş olduğu halde pek hararetli bir Türk Yunan dostluğunun müda fiidir. Hatta meclisi meb'usanda muhacir meb'usları susturarak M. Venizelos'a büyük yardımlarda bulunmustur. I Rekabet! Vapur şirketleri arasındaki ezelî ihtilâf { Birinci sahifeden mabait ) dullah B., bize şunları söyledi: « Rekabet filhakika acı bir şe kilde devam ediyor. Yalnız bu rekabet ekseriyetle zannolundtığtı gibi Seyrisefainle Türk vapurculart ara•ında değil, bütün vapurcular arasın» da ve Seyrisefainin çalıştığı TC ça lışmadığı hatlarda yapıbyor. Gazete ilânlarına göz gezdtriniz. Bir kaç vapurun bir cünde hareket etttril difi, fiatlarda dehsetli tenzilât yapıldığı görülür. Bu vaziyet muvacehe smde Seyrisefain hiç bir zaman di • ğer vapurcularla rekabet hissile hareket etmemiş ve rekabet yapmamıştır. Fakat karsısındakiler rekabete Saflayıp devam ettikten sonra bir •nuddet daha intizar etmiş, hatfa ha' eketinde tadilât yapmamağa ealış•nıştır. Fakat rekabetin devamı Seyrüefaine zarar vertneğe başladığı zaman da bizzarure fiatlarda tadilât yapmağa mecbur olmustur. Bu tarzda baslıyan ve senelerdenbert devam eden rekabetin önüne geçmek, makul ve mutedil bir tarife ile çalış mak için itilâf tefebbüslerinde bu • lunulmuf ve ttilâflarda yapılmıs ise de bunlar bir kaç aydan fazla sur memiş ve her mukavele her defa • sında vapurcular tarafından feshedilmiştir. Son yapılan itilâf ta pek yakında gene vapurcular tarafından ihlâl edildL Hüsnü niyetie hareke • tütıize rafmen rekabet kalkmamış •e bittabi bu vaziyette Seyrisefainin yapacağı bir iş kalmamıştır. Yonus Nadi Beyin; makalesinde mevzuu bahsettiği Antalya'dan eşya alınmam&sı kaydında da yanlışlık vardır. Malumat veren zatın vazi yeti iyi bilmediği anlaşıhyor. Hakikat şudur: İzmir'den Mersm'e kadar olan iskelelerde son zamanlarda fazla eşya bulunuyor. Vapurlanmız Mer sin'den dolmaga basladı. Yalnız An • talya değiL diğer bütün iskeleler den de eşya almak kabil olamadı. Antalya'dan mal almamak mevzuu bahis değildir. Böyle bir şey olamaz. Diğer iskeleler gibi Antalya'da hatta Mersin'de yükienmedik mal kal mıştrr. Bu vaziyet karsıunda bir iskeleyi değil, hattın heyeti umumiye sini düşünmek lâzımdır. Bunun için 3 gün evvel Mersm'e hususî bir vapur kaldırdık. Bütün kalan esyayi alıp götürecektir. Yarın da bir vapurumuz isin icabına göre çalışmak üzere Antalya ile tzmir arasında posta yapacaktır. Bu suretle aşağı hatta hâdis olan sıkıntıyı defetmiş olacağız zannediyorum. Maahaza icap e derse müşterilerimize başka suret le de muavenet etmeği düşüneceğiz. Antalya'dan mal almayıp Fenike'den mal alındîğı iddiasma gelince aşagıdan ekseriya Fenike'ye mal sevkolunur. Fenike'ye diğer vapurlar uğramazlar. Antalya'ya her vapur uğ rar. Şunu da kaydetmek lâzımdır ki Fenike'de dahi bir iki hafta üstüste mal kalmıştır. Binaenaleyh bu da umumî vaziyetin neticesidir. Antal ya'da filhakikp bazıları İstanbul'dat gelen malı çıkarmak istemediler. Biz bu eşyayı çıkarmak mecburiyetin deyiz. Binaenaleyh mallar çıkarıl mıştır. Vapurdan malı çıkarmamak zihniyeti ticaret esaslarına uymıyan bir şekildir.?> Sadullah Beye millî vapurcula rın muhtelif iddialarının doğru olup olmadığını sorduk. Sadullah Bey Seyrisefain'in daha ziyade ecnebi Iimanlarına vapur işletmesi hakkında ki noktai nazara cevaben idarenin bu ciheti düsündüğü, ancak bunun Istanbul'dan Avrupa limanlarına va pur tahsisinden ibaret olmayıp A nadolu limanlarmdan eşyamızı alıp aktarmasız ecnebi limanına götürmek demek olduğunu ve münasip zamanda bunun da yapılacağını söyledi. Sadullah Beye göre, Seyrisefainin fiatları diğerlerinden fazla kırdığı doğru değildir. Mes'ele vapurcularm muntazam posta tesis etmiyerek her nerede iş varsa, senenin muhtelif zamanlannda hep birden vapurlarmı oraya yığıp rekabete girişmelerin den ileri geliyor. M. Stimson'un muhfirası Tokio 24 (A.A.) Amerikan Hariciye Nazm M. Stim*©n göaderdiği bir muhttrada Japonya'ya ait islere kanşmağı hiç bir vechiie arro etmediğrai beyan eylemekle beraber bngünkü vaziyetin hem manevî, hem de ahdî noktai nazardan diğer devletleri pek boyfik bir endiseye dü yurmekte olduğunu kaydetmiftir. M. Stimson Çin • Japon ihtilâf ınm sür'atle hallini ve bundan böyle kuvvete müracaatten çekilme&ini tav • «iye etraiştir. Japonya ve Cemiyeti AJnram Cenerre 24 (A.A) Japonya Cemiyeti Akvam tarafından vaki o lan tahliye ve tahkikat tekliflerini reddetmiştir. Cemîyeti Akvam meclîsinin hâdise mahalline sivil müşahitler gSnderilmesînde urar edeceği söylenmek lltnlltlHllltllimillHllıtlılntımiist.u. Rusîar ve Çin şimendiferleri Riga 24 (A.A.) M. Litvinofun Ingiliz lirası Hangi fiyatta kalacak? İngiltere ithalâh tahdit ediyor Londra 25 (A.A.) Persembe ftintt, •iya»etin nasıl bir Utikamet alaeağı *e liranın sukutu üzerine ortaya çtkan malî mes'elenin ne *uretle hallolunacağı hakkında fazla bir vuzuh hasıl olmamıştır. fthal&t ticareti üzermde iki esaslı âmilia tesirleri vardır. Bu iki âmil fimlardır: 1 Para kıymetinin düşmesi. 2 tthalâtın tarifeye tâbi tutulması ihtimali. Liranın hangi fiatta utikrar bu • lacağı benüz malum değildir. 1? a damları, liranın sun'î mahiyeti iti barile son zamanlarda müstefit ol rnus olduğu istinatgâhın serbest mübadeleye istinat'etmiyen müdahale prensibîni çürütmüş olduğu müta leasındadır. Ingiltere'de ithalât he Bfien hemen tamamen durmuştur. Millî takım jSofya'da... # f Cenubî Afrika'da Londra 24 (A.A.) Cenubî Afrika hükumeti altin mîkyasından vaz geçmemeğe karar vermiştir. Bu «uretle Cenubî Afrika'da tedavül eden lira fngiliz lirasına nisbetle yüzde 10/15 nisbetinde fazla kıy meti haiz bulunmaktadır. Pazara BulgarMarla cuınaya Sırpiarla çarpışacak Sofya 25 (Futbolcularla birlikte giden muharririmiz den) Sofya'da hararetle karşılandtk. Futbol takımımız puvan hesabile pazar günü Bulgarlar'la, cuma giinii Sırp'larla oynıyacaktır. Gelecek zar günü Bulgar Sırp takımlan maçı yapılacaktır. Hakemin Macar olması muhtemeîdır. Bu akşam Röke kulüp tarafından binicilerimiz şerefine bir ziyafet verilmiştir. Bulgar atletleri aybaşmda Atina'y» gideceklerdir. Borsalarda Berlin 24 (A.A.) Berlin bor • sası pazartesi gününe kadar kapalı olacaktrr. Paris 24 (A.A.) Borsada fiatlar yüksekliğini muhafaza etmiştir. tspanya, dolar ve frangı esas ittihaz etti Madrit 25 (A.A.) Ecnebi pa ralar muamelâtı ile raeşgul re»mî merkez, muamelâtta esas olarak 5,18262 peçeta bir dolar olmak ü • zere doların ve Fransa frangının kabulünü münasip görmüstür. S. GALtP tngiltere'nin Franstz kredilerine ihtiyaet yok! Londra 2 4(A.A.) M. Snow den, Avam Kamarasında beyanatta Londra 25 (A.A.) 25 eylul kabulunarak ahval ve şeraitin tngil • panış fiatı berveçhi atidir: tere'nin Fransa'dan kredi talebine ParU üzerine 91 frank. mecbur olmasını icap edecek sekilNevyork üzerine 3,575 dolar. de olmadığını beyan etmiştir. Milano üzerine 69,75 liret. »« ııiııııııııiiııiıııııııiınıiıniiiıiffliımnınııııııııımııımımıı.^ ingiliz lirası mutemadiyen döşüyor! Gümrüklerde kalacak tiiccar eşyası Gümrük ambarlarında bir sene kalıp ta sahipleri tarafından alın • mıyan eşya müzayedeye konulup satihyordu. Gümrük Umum Müdürlüğünden Gümrük Başmüdürlükle rine yeni verilen bir emirde iktisadî buhran dolayısile tüccarın sıkışık bir vaziyette oldukları bildirilmiş ve gümrüklere gelen eşyanın dört sene kadar ambarlarda kalaMleceği ve bu müddet zarfında tücca'n hakkı ih racı olduğu bildirilmiştir. Sabık Yunan Maliye Nazırlarmdan 1 birile hususî surete görüştüm. Rum ! muhacirlerin Türkiye'den Yunanis i tan'a sretirdikleri naktin (55) elli ' beş milyon Türk altını oldufunu | ve bunun resmî malumata isti ! nat eHiğini söyledi tHSAN \ Diş tabipleri gongresi (Birivci Sahifeden mabatt) feranslar verilmesinin temini kararIaşmıştır. llk temasın Bulgar diş tabapileri cemiyeti ile yapılması mu vafık görülmüştür. Tıp kongresi gibi bir de Türk diş tabipleri kongresi açılması için şimdiden teşebbüsata girişilmesi kararlaştırılarak yedek a zası kalmaması hasebile istifa eden heyeti idarenin yerine yenisi intihap olmustur. Yeni idare heyetine, Kâ zım Esat, Rıdvan Hakkı, Rifat, Osman Bürhanettin, Sevket tsmail, Rıza, Sarim, Galip Abdi, ve Suat ts mail Beyler seçilmiştir. Bu suretle yeni heyeti idare azasının ekseriyetini gene eski heyet teşkil etmiştir. Yedek azaliğa da Orhan, Cemil ve Mithat Beyler, Etibba Odası için diş tabipleri namına namzet olarak Kâzım Esat ve Mehmet Rifat Beyler intihap olunmuştur. Kongre münasebetile Reisicumhur Hz. ne ve Baş vekil Pş. Hz. ne tazimat telgrafları çekilmesine karar verilerek içtimaa nihayet verilmiştir. ve şeklini kaybederek büsbütün şeytanî ve za'.im bir hal alıyor. Ariman da burada, efendisinin yanında. Ma sanın bir köşesine çıkmış, oturmuş ve fevkalâde lâkaydane beni temaşa ediyor. tçinden benimle alay ettiğine yemin edebilirim. Hâlâ cevap vermediniz sefa ret kâtibi beyefendi. tnşaallah iyi bir gece geçirmişsinizdir. Mükemmel. Halbuki hiç uyumağa niyeti nîz yoktu... Ha, evet... Tabiî malumattar sınız... Geceleri koridorlarda dolaş mak doğru değildir. Hastalarımdan birîni uyandırmak ve korkutmak tehlikesi vardır. Emirlerinizin bu merkezde olduğunu bilmiyordum... Kabahat A riman'da, bu arzularınızı bana bildirebilirdi. Nasıl?.. Ariman gece sizi zî yaret mi etti? Mabadt var Ankara'da ehlî Hayvanlar sergisi Dün Nafıa Vekili tarafından açıldı Ankara 25 ( Telefonla ) Ânkara ehlî hayvanlar sergisi bugün öğleden sonra saat 4 te merasimle açılmıştır. Kiişat resmini; İktısat Vekiline vekâlet etmekte olan Nafıa Vekili Hilmi B. yapmış ve Maarif Vekili Esat, Maliye VekiU Mustafa Abdülhalik Beylerle burada bulunan meb'uslar, erkânı hükumet ve büyük bir halk kütlesi hazır bulunmuştur. Sergide muhtelif cins hayvanlar teşhir edilmektedir. Resmi küşattan sonra davetlilere sergi gezdirilmiştir. EDEBt TEFRlKA: 3b Buhrana karşı Tedbirler Kolombia hükumeti ithalâtı menetti Londra 25 (A.A.) Bogota'dan Associatod Pross'e bildirildiğine göre Kolombia hükumeti, sansör tatbikına karar vermiştir. Nevyork'taki Kolombia konsolosu, memlekette böyle bir tedbiri muhik gösterecek bîr hâdise vukuundan haberdar olmadığını beyan etmiştir. Henüz teeyyüt etmemiş bir rapor, Kolombia kongresinin memleketin müşkülâtını tahdit maksadile her türlü ithalâtı menetmeğe karar vermiş oldu&unu beyan etmektedir. madığını soruyorlar efendim. Kısaca bir (hayır) la cevap ver meği o kadar istivorum ki... Som berg'e karşı duyduğum nefret artık çizlenemiyecek bir hale gelmişti. Fakat gene asabıma galebe ettim. Bir çeyreğe kadar kendilerine mü!âki olacağımı doktor beyefen • diye söyliyiniz. Hava çayet berrak. Saat tam dokuz buçuk. Günes, teDeleri karlı dağların çerçevelediği ufkun üstünde öyle güzel parhvor ki. Düsük koilu çamlar kâmiler beyaz dantellî orelin «"Ibi^p'eri çrîymisîer. Her taraf bembevaz. Yalnız sürü sürü uçusan kargalar bu beva7İi^ın üzerinde birer kara benek teşkil edî^orlar. Gelin elbisesi givmis bu vahsi ta biatin karMsmda büvük bir hüzne : kapıldım. Bütün bu dekor v ' " ' ü mitlerimle sanki alay ediyordu. Matmazel dö Radeski'yi gördüktpn ve onunla konustuU^an sonra, yuvasına getiremediğimi hemşiresine söylemek M uih^'f ^ IFTS Ik Bursa'da gazete Bursa'da; Antalya meb'usu dok tor Nazifi Şerif B. tarafından (Gazi Yolu) namında bir gazete çıkarıl mağa başlanmıştır. (Gazi Yolu) ile beraber Bursa'da beş gazete intişar etmektedir. Et fiatları düşüyor Son günlerde şehrimizde külli • yetli miktarda koyun geldiği için et fiatları ucuzlamıştır. En birinci koyun etinin fiatı 80 kuruşa olup Bahkpazarı gibi umumî mâîiallerde 55 kurusa kadar da satılmaktadır. için Viyana'ya avdet edecektim öy Ie mi?... Hayır. Bu çok ağır bir şey. Hem niçin Viyana'ya avdet edeyim?. Hemsiresinin izini keşfettiğimi, zen gin bir şato sahîbinin nezdinde misafir olduğunu, belki bir gün izdivaç bile edebileceklerini Matmazel Marta dör Radeski'ye yazar ve vazifem hitam bulduğundan Fransa'ya işimin başına avdet etmekte olduğumu bil diririm. Belki bir gün izdivaç bile edebilir!... Bunu nasıl düşünebiliyorum? Lilâ, Şomberg'in karısıî... Bu ne korkunc bir ihtimal!... Hakikaten bu sabah her sey, her düşünce beni ya ralıyor, yeis ve hüzün veriyor... Bir naate yakın müddetle dünyanın en cazip ve en ele avuca sığmaz göl gesile konustum... Zavallı maksadırn, cok ?enc bîr kadının anut kararları karsısında bir kristal gibi tuzla buz oldu. Sarfettiğim bütün sözler gecenin karanlığ) içinde boğuldu... Henüz doğmakta olan rabıtalarım, ve yaralı Dedi ki: « Atina'nın her tarafını gezdiniz. Muhacir mahallelerini gördünüz, muhacirlerin buraya getirdikleri hayat ve faaliyeti tesbit ettiniz. Ya Mabir kalbi teselli etmek istiyen gizli emellerimle beraber!... Ve birazdan Lilâ'nın ret, Şom berg'in mağlup ve Ariman'm nefret ettiği sahte Donkîşot, şatoyu terke decek ve arkasmdan çantasını getiren, gülmiyen yüzlü, beyaz eldivenli, dimdik yürüyüslü Bütier de «doktor, bir budalayı daha sepetledi» diye düşünecek. Şatonun merdivenlerini inerken: «Doktor bir budalayı daha sepet ledi» diye mırıldanacak! Karnım açıkmadı. Kahvaltının hazırlandığı doktorun odasina iniyo rum. Bütier kapıyı açtı. tçeri gir dim. Şomberg okuduğu Taymis gazetesinî bırak'vor, ve mütebessim bana do^ru ilerliyor: Bonjur sefaret kâtibi beyefendi... Nasıl, gece iyi uyudunuz mu? Sütler nef is. Jambon birinci neviden. Yumurtalar ve tereyağı gümüş bir mahfaza içinde. Şomberg'in suratı bu gümüş mahfazaya aksediyor Kadife alev MAURICE DEKOBRA'dan Koridorda gözden kayboldu. Ü midim kanatsız kaldı. Kapımı keder ve acı içinde kapatıyordum. Uzak tan bir kedi sesi, serseri b'< »uhun îniltisi gibi, '<u'akla>ıma «r<»'»': **n sımdan avaklarıma kadar "^bo1? bir ürperme iîe sarsıldım. Uzaktan. karanl'klar içinden acı bir mivav". daha. Karünlıkîara hn^ulmus kori A dorlarda dolasp" '«an'ın feryadı. * ¥* Saat dokuz buçuk Yataktan gaç kalktım. Yüzü gülmiyen bütier kapımı vurdu: Dokto beyefpndi, sefaret kâ tibi beyefendinin, kahvaltılarmı birlikte almak suretile kendilerine şeref bahşetmek arzusunda olup ol Yeni Güır Bugün büyük kıt'ada ve mü tenevvi mündericatla çıkıyor. 3 renkli bir tablo, dört muhtelif ve güzel tefrika, tstanbul'un köşe bucağı, hâdiseler ve fikirler arasında, kadın ve moda sahi feleri, makale ve fıkralar, hi kâye, gençlik, spor, iktisat, halkın sözü, evvel zeman içinde sütunları, dünün ve bugünün bütün havadisleri... Müvezzilerden istiyiniz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear