25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Camhuriyet SON TELX3RAFLAR Fransız Başvekili Vaşington'a»^ gidiyor »«** Parîs 21 (A.A.) Bugün Amerika sefiri M. La\aPi ziyaret ıderek Amerika Riyaseticumhur sartyından gbnderilen ve Amerika'y' ziysret etmesinî rica eden bir mektubo mumaileyhe tevdi etmiştir. M. Laval teşekkür etmiştir. Verilecek cetap, nazırlar meclisinin içtimaında ttkar • riir edece''tî'r. Davetin kabulüne muhakkftk nazarile bakılm1 " * .. Paris 21 (/..A.) M. Lail Washington'da M. Hoover ile gölttşmesi mes'lesi hakkında resmî ceifbını cuma günü nazırlar meclisininîçti maından sonra VVashinton'a blldi recoktir. Bu tnuhtemel ziyaret hakfcında Basvekil M. Laval tarafından | n redilen tebliğde Amerika hükutne tinin vaki o!an davetinin kat'î V rese mî surette kabulüne dair bir kayıt tuılunmamakia beraber M. Hoorer'in bu teşebbü»ünü Fransız efkâri umumiyesinin me.nnuniyetle karşıhyacağını anlattnak üzere kullanılaB li• ' ı ıııııııııılııfllill Hem araba Hem sandal!.. Ayni vasıta ile denizde ve karada seyahat Atina mektupları Dünkü ve bugünkü Pire ve Atina AUah selâmet versın M. Laval M. Hoover'in dlavetine teşrinievvelde icabet edecek •an bu davetin esas itibarile kabul edildiğini bildirmekten daha kuv vetli bir ifade mahiyetini haiz bu • lunmaktadır. Mes'ul devlet adamları arasında doğrudan doğruya mülâkatlar yapılmasının bugünkü mes'elelerin hallini kolaylaştırmaktan hali kalmıya cağı şüphesizdır. M. Hoover'in bu teşebbüsü Amerika'nın siya»î sahada biitün dünyanın nizam ve iptizamını kuvvetlen • dirmek hususuna Ftan«a'y> da karıştırmak istediği manasını tazammun eder. Zaten Wevyok ve Paris vakaları cihan malî piyasasımn ayni suretle nazım merkezleri halini almışlardır. Fransız nazırlarının Berlin seyahatIerinin arafesind" Amerika'nın bu teşebbüsünün bilhassa Almanya tarafından lâyıkile anlasılacağını ümit etmek lâzım ce 1 ' M. Hoover'in bu projesi muhtemel görüldüğU vechile hakikat şeklini alacak olursa M. Laval gelecek teş rinievvel VVashfnton'a gidecektir. IIMtltliniiiiMiııııı Tarihi bir resım Atına'nın ıdaremız zamanmdakı bir resmı Pire ile Atina arasında bos saha kalmamıs, iki şehir birleşmiştir Atina 20 (Sureti mahsusada gönderdiğimiz muharririmizden) Atina'ya giden bir kimsenin, bu büyük şehri kadim Atîna, 30 sene cvvelki Atina ve bugünkü Atina olarak müşahede ve mütalea etmesi lâzımdır. Medeniyet güneşinin doğduğu kadim Atina'yi Akropolis'ten, Parte non'dan görürsünüz. Bu manzara karşısında kamasmıyacak göz ve heyecanlanmıyacak kalp yoktur. Bundan uzun uzun bahsetmek, eski medeniyetin ölmez eserlerinden her biri için ciltlerle yazı yazmak lâzımdır. Bu ayni zamanda pek büyük emeklerle kazanılmış ilim kuvvet lerine de muhtaçtır. Ben kendimde bu kudreti görmediğim için bahsi burada kesiyorum. 30 sene evvelki Atina'ya gelince bundan bahsetmek için en evvel (Pire) yi görmek ve göstermek iktiza eder. Pire Atina'nm iakelesidir ve Akdeniz'in en bUyük limanlarından biri mertebesini almıştır. Vapurla limana girerken gordü ğünüz en muhteşem manzara birbiri ardınca •ıralanmif müteaddit vapurlardır. Kimi yükünü boşaltıyor, kimî yük alıyor, kimi harekete hazırlanı yor, kimi demir atıyor. Velhasıl dünyanın bugünkü buhranına nazaran hatırı sayılır, sayılmasa da her halde tstanbul limanının faaliyetinden fazla bir faaliyet. Maamafih iki üç sene evvel işler Zafer muhribi Bahriye Müsteşarmın kerimesi isim anası oldu zafer muhribi âa Yi Roma 21 (A.A.) Gazeteler, Riva Trigosa tezgâhlarında Türkiye hesabına inşa edilmekte olan Zafer znuhribinin denize aalınma mera •iminden uzun uzadıya bahsetmtktedirler. Türkiye Bahriye Müsteşarının kerimesi Feriha Hanım 94 nıctre uzunluk, 9,70 metre genişilk ve 1520 ton hacmi istiabîsinde bulunan ve saatte 38 mil sür'at yapan bu yeni muhribin den'zlfsalınma merasiminde îeiltı a »>!»l or« yr »»ı Rus Japon harbi mi Sovyet'ler harbe müdahale mi edecekler ? Tokyo 21 (A.A.) Japon kuvvetleri Chang Chan • Kirin Demir • yolu boyunda bulunan Kirin eya letinin merkezini saat 18 buçukta işgal etmiflerdir. İşgal hareketi bittikten sonra Japon kumandanı ahaliye hitaben bir beyanname neşrederek bu işgalin sebeplerini anlatmıştır. Tokyo 21 (A.A.) Mukden'in şimal kısmında bulunan Peitaying'de muh»««mat u * t 7.2, huçukta yeniden başlamıştır. Araba olduktan sonra... Erih Lans ve Mates Karas isimli iki Alman talebesi üç senedir icabı takdirinde araba olabilen bir sandalla Avrupa'da uzun bir tetkik seyahati yapmaktadırlar. Denizde yelken ile giden sandala karada dört otomobil tekerleği ta kılmakta ve sandal beygirle ce • kilir mukemmel bir araba haline gelmektedir. İki arkadaş şimdi ye kadar kâh denizde, kâh karada giderek biitün Avrupa memleketlerini dolaşmışlar, buraya Romanya'dan gelmişlerdir. Şehri mizden Yunanistan'a, Mısır'a ve Italya'ya gidecekler, bundan sonra memleketlerine döneceklerdir. "Tan,, gazetesinin uydurım haberı Rua'lar müdahale mi edecekler? Londra 21 (A.A.) Daily Telegraph yazıyor: Henüz teyit etmiyen şayialara nazaran Rusya, Mançuri de müdahalede bulunacaktır. Sovyet kuvvetlerinin Rusya Mançuri hududu üzerinde seferber edilmiş olduğu rivayet edilmektedir. Sovyet'lerin Japon niifuzüniın Mançuri'de tevessüüne müsamaha etmiyecekleri söylenmektedir. izmir'de kadın yüzOnden iki kişi öldürüldü tzmir 22 (Hususî muhabirimiz den) Tire'nin Kesirli köyünde oturan İlyas oğlu tlyas, Hasan ve Mehmet isminde iki kardeai bir kadın yüzünden tabanca ile öldUrmüştür. İlyas vakalanmıştır. Ankara 22 (A.A.) Tan gasetesinde Adana civarındaki şakilerin Kozan'ı elde ettiklerine dair bir haber görülmüştür. Adana'da ne şaki vardır, ne de hatta bir köye dahi tecavüz edilraiştir. Bu tasniat sureti kat'iyyede ve resnr'""'ede tekzip olunur. Ankara 22 (Telefonla) Kangrı'da açılmakta olan büyük tünel görmeğe giden gazeteciler birliği heyetî Ka.'grı'dan Basvekil Paşaya bir telgraf çekmişlerdir. tsmet Paşa Hz. buna şu şekilde cevap vermişlerdir: «Güzel telgrafınızdaki canlı ve asil hislerinizden, görüslerinizden dolayı sizleri tebrik ederim.» Basvekil İsmet Muamele vergisi için izahname Cenevre 22 (A.A.) Cemiyeti Akvam meclisi bugünkü îçtimamda Çin ve Japon rr.urahhaslarını dinlemiştir. Çin murahhası Statu Guo'nun iadesini ve tarziye verilmemi iste miştir. Buna mukabil Japon murahhası Çin hükumetinin bu ihtilâfın doğrudan doğruya hallini .T»oonya'ya teklif etmiş olduğunu bildirmiş ve vakitsiz bir haricî müdahalenin tev • lit edeceği mahzur ve tehlikelerden ehemmiyetle bahsetmiştir. Çin mtimessili mukabil cevabında Ankara 22 (Telefonla) Maliye hükumetinin bitarafane bir tahkikat Vekâleti muamele vergisi hakkında bir izahname hazırlamaktadır. Bu i yapmağa hazır bulunduğunu söy Iemiş ve demiştir ki: Askerî isgal zahname bir kaç güne kadar bitecektir. devam ettiği müddetçe doârudan doğruya müzakereye girişmeği Çin hükumetinin kabul etmiyeceği süphesizdfr. Bununlaberaber Çin hükuAnkara 22 (Telefonla) Son meti Cemiyeti Akvam meclisinin her bahar at yarışları Ankara'da 2 teş hangi bir tavsivesine veya kararına rinievvelde başlıyacaktır. göre hareket edecektir. Kangrı tüneline giden gazeteciler \ Bahrimuhiti aşacak tayyareciler Şarktan kurtarıldı Nevyork 22 (A.A.) Halifax'dan Asaociated Press Ajansına bildiril diğine göre Belmoira ismindeki Norveç gemisi dün sabah Terre Neuve açıklarında 13 eylulde Lizbon'dan Nevyork'a müteveccihen hareket etmiş olan Yunkers tayyaresine tesadüf etmiş ve tayyare içinde bulunan her üç tayyareci de gemisine alınmıştır. ken şimdiki buhran dolayısile iş bulamıyarak rıhtımda bağlı duran müteaddit vapurlar da yok değil. Pire, eski Pire'ye nazaran pek fazla büyümüştür. Ticarette canlı bir faaliyet müsahede olunuyor. Dük kânlar an gibi işliyor. Gezici satıcılar mütemadiyen tartıyorlar, tartıyorlar. Burada istediğiniz ve istemediğiniz her şeyi bulabilirsiniz. Pire limanının faaliyetine en ziyade âmil olan tedbirlerden birisi de sahilin derinlestirilmeıi, bu suretle vapurların rıhtıma yana«abilmelerinin temini, sahile yerleştirilen yüzlerce vinç vasıtasile tahmil ve tahliye a meliyelerİnin büyük bir sür'at ve kolaylıkla yapılmasıdır. Pek pratik ve pek basit bir tedbir. Fakat İstanbul Liman idareti bu kadarcık bir şeyi düşünememiştir. Pire'yi Atina'ya vasleden elektrikli şîmendiferle Atina'ya giderseniz bu yolculuk size bu iki şehrin bir leştirilmiş olduğunu gösterir. Bun dan bir kaç sene evvel bahçe ve tarla olan yer şimdi mahalle haline gelmiş ve iltisak vazifesini görmüştür. Muhacirler için yapılan yeni tzmir mahallesi de bu yolun, Atina'ya giderken, sağ tarafındadır. Yolun sol tarafı fabrika bacaları ile süslenmiştir. Bu bacalar bizim bazı şehirlerimizde görülen minare bollugtmu andırıyorj ' •v»»» '' Yolun orta istasyonlarından bîri olan Kalitea'da Mısır'da ölen bir Yunan'Iının parası ile (100) milyon drahmilik muazzam ve mehip bir sanayi mektebi yapılıyor. Bunu görünce bizim zenginlerimizin de ar • kalarında böyle muhteşem eserler bırakmalarını temenni ettim. tHSAN Yunan futbolcuiarı, fstanbul'da Galatasaray'a ve Fener'e mağlup o lunca ikinci bir defa daha geimek üzere imzaladıkları mukaveleyi bo zarak yeni bir mağlubiyetten içtinap ettiler. Sırp, Yunan ve Romen futbolcu ları, hiç şüphesiz iyi bir netice ala mıyacaklarından endise ederek Balkanyat müsabakalarına girmiyor lar. Gene Yunan'hlar, 1930 ilkbaharında Biikreş'e giderken İgtanbul'da da mac yapmak istemişlerdi; fakat orada hezimete uğrayınca tstanbul'da müsabaka yapmaktan vaz geçtiIer. Gazetelerde okuyorum ki bizim atletler gene koşa koşa Yunanis tan'a gidiyorlar. Geçen seneki mağlubiyetin acısını çıkarabilecek surette hazırlandılar ve çalıstılar mı? Hazırlanmış ve çalışmış olacaklar ki rüesa, gençleri oraya götürmek mes'uliyetini sayet mes'ulivet deniIen bir şey varsa kabul ed'yorlar. Maamafih atletlerimizin hiç hazır • Iıklı olmadıklarını da iddia edenler yok değil. Son zamanlarda atletizm müsabakalan yapılmadığı icin derecelerini bilmiyoruz. Bu sene, gecen •eneye nazaran daha iyi çalışıp ça lışmadıklarını Atina'da alacakları neticelcden anlıyaca*ız. Atina müsabakalarına istirakimizin soordaki mesaimizin neticesini ecnebilerle ölçmek icin mi, yoksa, her zaman olduğu gibi, sırf siyaset ve seyahat maksatlarile mi yapıldığını o zaman görüp anlıyacağız. Seyahat ve mağlubiyet, sporcule/ımız için ikiz bir hüviyet alır, netice mağlubiyet te olsa mutlaka tenezzüh ve teferrüce çıkı lacağı kanaati yerleşirse, çim diye kadar seyahatler arife sinde gösteriien gayret ve çalışma dan da eser kalmaz ki işte korkula • cak nokta budur. Simdilik, gidenlere ve gideceklere AUah selâmet ve muvaffakiyet versin, demekten başka yapacak bir şey yoktur. Hastalara kan Dağıtan adarn Bir hastane hademesinden 5 defa kan alındı Oknvor veva isitiyoruz! Zayıf, kansız hastalara kuvvetii insan'ardan kan nakli, Avrupa'da meydana bir insan kanı piyasası ve ticareti çı karmıştır. Bizde böyle bir piyasa ve ticaret yoktur. Fakat zayıf, kansız kastalara kuvvetii insan'ardan kan nak'diüyoı. Gülhane hastane*i tatbikat mektebi nezaretcisi Üsküdar'lı Ismail Hakkı Efendi şimdiye kadar hastalara nakledilmek üzere bes defa kan vermistir. Doktorlar İsmail Hakkı Efendide fazla olarak sekiz okka kan bulunduğunu söylemektedirler. Kendisi bir oturusta 10 tabak köfte 7 tabak sebze, 10 tabak makarna, 20 burma tatlısı yiyebileceğ'ni iddia etmektedir. İhtilâf Cemiyeti Akvamda Ilk kafile geldî Geceler Uzamağa başladı Bunlar Izmir ve Tekirdağı 22 eylul, gece ve gündüzün bir olduğu gündür havalisine yerleştirilecek Şark aşiretlerinden ve Ağrı sergerdelerinden 350 kişi dün Trabzon'dan şehrimize getiril • miş, iskân edilmek üzere Izmir'e ve Tekirdağ'ına gönderilmişjerdir. Bunlarm buralarda meden; hayata alışarak göçebelikten kur tulmalarına ve müstahsil hale getirilmelerine çahşılacaktır Ge \en kafilenin beraberinde hayvanları da vardır. Bütün bir sene zarfında cür'et ve geceler iki defa biriMrlerine müsavi olurlar. Bunun biri 22 martta, diğeri 22 eyluldedir. Nısfı şimalî kürede gece ve gündiiz 22 martta müsavi olduğu zaman günler uzamağa geceler k.salmağa başlar. Nısfı kürei cenubide de bilâkis günler kısalmağa geceler uzamağa başlar. Dünden iti baren gece ve gündüz saatleri şimalî yarı kürede bir olduktan Suriç yoldaş şehrimize geliyor sonra artık gündüzlerimiz kısalacak ve gecelerimiz 22 kânunuevAnkara 22 (Telefonla) Rus se vele kadar uzıyacaktır. Şu hale firi Soriç yoldaş bugünkü trenle Isnazaran biz şimdi sonb<ıh*ra gitanbul'a hareket etti. italy'da bir ayda 1960 iflâs Roma 21 (A.A.) Ağustos ayı zarfında iflâslarm miktarı 1960 a baliğ olmustur. Bunlardan 18 i anonim şirketlere aittir. idare heyeti toplandı C. H. Fırkası umumî idare heyeti dün Kâtibi Umumî Recep Beyin riyasetinde toplanarak müzakeratta buIunmuştur. Recep Beyin vereceği konferans günü, seyahat tarihi yakında belli olacaktır. Bune müthiş şeydir bilmiyoâjak Bu ne müthiş şevdir diyor musunuz, M. Jak Mont?.. İpnotizma bile edilmeden benliğinize, iradenize sahip olmadığınız korkusu Meselft, evinize avdet ederken yatacağınızı düsünüyor ve v a r a p ! belki şimdi kendi yatağıma girmiş bir yabancı göreceğim!» Diyorsunuz. işte benim halim... Şayet o günler zarfında gayritabiî bazı hareketlerde bulunsaydım muhakkak çıl dırırdım. Fakat çok şükür hayatı mın basit tarzını hiç bir hareket ve hâdise ihlâl etmedi. Artık korku mun hafiflediğini görerek piyano derslerime devama kuyuldum. «Sen Fransuva dö Pol dalgalar üzerinde yürürken» ismindeki parçayı Şomberg'i düşünerek çaldım. Fevkalâde muvaffak oldum. Üstat gülerek beni tebrik etti. Ben mahcup ve şaskm piyanoya bakarken, tatlı ve ferahlık veren seyyal bir madenin umuzlarımdan şakakları ma kadar çıktığını hissettim. Başımı Ankara'da son bahar at yarışları rerken cenup küre ilkbahaîa gi liyor. Biz kışın dondurucu soşukİarından şikâyet ettiğimiz bir sırada yarı cenubî kürede y*7in yakıci güneşleri ekinlerin altın başaklarmı yaldızlıyacaktır. Kadife alev ahengini tanzim ve ifadesini tashih ediyordu. Doktor Şomberg kemirici bir kurt gibi beynime girmiş, arzularımın kontroıunu eline almış, ira deme hakim olmuştu... Artık ben, bu adamın emirlerini sadıkane icraya MAVR1CE DEKOBRA'dan tnemur, basit bir makineden başka Ancak bu kitapları oku • bir şey değildim. mak, bu muaddel ve muazzam mes'Ertesi sabah yatağımdan bitap ve elelere temas etmeğe insana hak ver %uztarip kalktım. Bu düşünce • Ur beni o kadar sarsmıştı kî en ufak mez... Fakat, her ne olursa olsun bir hareketi yaparken, en basît bir manevî şahsiyetime tecavüz edile mez; yahut tecavüz edilememesi i şeyi düşünürken «acaba bu harekette veya bu fikirde âmil olan ben miyim cap eder! Galile engizisyoncuların önünde zahîren dinsizliğini itiraf e yoksa o mu?» Diyordum. Bu şüphe bir kaç gün sürdü. Bir hasta gibi kendebilirdi, fakat ayni zamanda batıdimi tetkik ediyordum. öyle zannenen istediğini düşünmekte serbesti. Engizisyoncular, onun samimî aki diyordum ki nefsimde iki şahsiyet var: bir hastabakıcı ve bir deli. Sandesini değiştirmek kudretine malik ki birincisi, ikincisinin harekâtını tadeğillerdei... İşte böylece, yatağıma ra«sut ediyordu. Ablamı öptüğüm girdikten sonra bütün gece ^^ktor veya ona hidetle cevap verdiğim zaŞomberg'i düşündüm. Bu korkunç man düşünüyordum: «Onıı önen veya engisizyoncu, parmaklarımı uzaktan ona hiddetle cevap veren ben miyim, piyanonun üzerinde istediği y"1' have bu hareketlerimden mes'ul mu • reket ettiriyor, çaldığım parçaların yum?» EDEBİ TEFRlKA: 33 kaldırdığım zaman arkamdan doktor Şomberğ'in bana doğru ilerledi ğini karşıdaki aynadan gördüm. O da beni tebrik etti... Ondan sonra, üstat, o ve ben ber üçümüz (Ring dezekosse) deki pastacıya gittik. Orada kahve içtik ve pasta yedik. Nihayet hikâyeyi kı»a kesiyorum, bundan sonra doktor Şomberg'i sık sık gördüm ve her görüşümde üzerimdeki hakimiyeti de o nisbette arttı. Fakat o akşam, Fidelyo'da? Onun ilhamı üzerine o akşam dansinge gittim ve anî bir surette o nunla birlikte gitmeğe karar ver dim... Fakat dikkat ediniz. karar verdim, diyince yanılıyorum. Bu karar arzuma rağmen bu adam tara f ından bana emir ve telkin edilmiş tir. Bundan eminim... Ancak anlı yamadığım bir nokta var. Niçin kendisini takip etmemi bana kabul ettirmek için burasını intihap etti? Gayet basit Matmazel! Ben Şomberg gün geçtikçe sizi biraz daçok iyi anladım. Şomberg geceya • ha bağlıyor. Hüriyetinize biran ev rısı, öyle bir muhite gelmenizi size vel kavuşmanız lâzımdır, aksi tak telkin etmekle iradeniz üzerinde tesisine çalıştığı hakimiyetin ne de dirde ilelebet onun esiri kalırsınız. M. Jak Mont, doktor Şomber receye kadar ilerlediğini tecrübe etg'in zihnî iradesine tâbi kalmak bir mek istedi. Pek aşikâr değil mi? . felâket midir, değil midir, bütün Sizin de geceyarısı, o mezbeleliğe mes'ele bu sualdedir? Ancak bunun gelmeniz, zaferini takviye etti. Arbir felâket olacağına burada ina • tık bundan sonra size her istediğini yaptırabilirdi; meselâ geceyarısı, ta nan hiç bir fert yok! nımadığınız bir diyara firarınız gibi.. Dikkat ediniz, onun hakimiyeti çok vahim neticeler doğurur. Gö Makul olduğunu zannettiğim bu rüyorsunuz, hariçle nasıl bütün sözler üzerine Matmazel dö Radeski alâkanızı kesiyor. Bakınız bir ay sustu. Gözlerini kapadı. Dikkatle süzüyorum. Zihninden neler geçiyor? danberi biçare ablanıza hayat ve Burada yaşamaktan memnun mu? mematınızdan haber dahi verilme miştir. Bu ne kadar caniyane bir ha Şomberğ'in maksadını biliyor mu? Burada sizi tehdit eden tehlike rekettir? Vicdan sahibi bir insan bunu nasıl kabul eder? den haberdar mısınız, Matmazel ? Bu sual Matmazel dö Radeski'yi Tehlikeden mi? Ne gibi teh sarstı. Yüzünde derunî bir müca like? deleyi ifşa eden haricî alâmetler sez Doktorun tesiri altında ne kadim. Israr ediyorum: dar kalırsanız o kadar iradenizden Mdbadı var ve benliğinizden kaybedeceksiniz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear