25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5ENE ıvo. 7559 Sahip ve Basmuharriri y*«w»»»•nıu CUMA 11 EYLOL 1931 VOlSJtJS | İDAKEHANESİ ^ :.ffiuBimnvDiniyekarşısında dainMttksftsa *{ • »Telgraf: Istanbu! €umhuriyet««| ıııınııtıııı 111*' kutusu: Telefon: tdare «nüdürü 22365. Matbaa l 00473 m h u riy HM •• ABONE'ŞERAİTİ HA6İÇ İÇİN] Seneliği •1400 Kr.« 2700 Kr.| 6 Aylıği 750 Xr.\ #1450 Kr.g SAyl.ğ, 1400 Kr.% «800 Sr.t MOODET: fTOfiKİYE İÇİN NOshası mn tstanbul üniversitesi yavaş yavaş Türk'lüğe şeref verecek bir ilim yurdu haline gelmektedir. Bir zaman • lar orada kıymetsiz Arap kitapla rından dört beş satır tercüme ederek felsefe adı altında fikir piyasasına mal yetiştirmeğe çalışan üstatlar vardı. Aradan geçen zamanın azlı • ğını düşünürsek atılan adımlann genişliğini kavramamak mümkün de ğildir. Üniversitemizde derin bîr ilim sezgisinin hiiküm »ürdüğüne, şim diye kadar her taraftan yükselen tenkitleri dermansız bir hale getirmek için çalışıldığına en küçük bir şüphemiz yoktur. Son günlerdeki şehadetname mes'elesinin de böyle bir titizliğinden ileri gelmiş olması mümkündür. Türk'ler için yeni bir nesil yetiştirmek mes'elesine büyük bir ehemmiyet verilirken büyük dileklere yakışan bir titizlik gösterilmesi pek tabiidir. Yalnız üniversitemizde tutuşan münakaşaları tahlil ederken, şimdiki vaziyetimize göre çok ehemmiyetli noksanların gözden uzak tutulmnş olduğunu, tam bir gönül açıklığı ile, söylemekten kendimizi alamayız. Bunun en başta geleni, gene bugünkü vaziyetimize göre, ilim ve şeha • detname mes'elesidir. Dünya üniver • siteleri her yıl binlerce gence dok • tora şehadetnamesi veriyor. Bu gençlerin hepsi, bunu çok iyi bilmeliyiz, henüz âlim sayılamazlar. Bu gençlerin, ölçümüzü çok geniş tut mak şartı ile, ancak yiizde üçü Nietsche'nin dediği gibi üstinsanm beşiğini sallıyafcilecek bir kudret • $edir. Bu yiizde üçün de, en çok, yüzde onu yaratıct şahsfyetlerdir. Geriye kalanlar yalnız üniversite tahsili görmüşlerdir. tlmin, şahsiyetin en birinci ölçüsü eserdir. Eserle şehadetname ara • sında da çok geniç mesaf eler vardır. Königsberg üniversitesi kaç Kant, Paris yüksek muallim mektebi kaç Bergson yetiştirdi? Yalnız bu ilim yurtları değil, pek çok ilim yurtları kıymetli insanlar yetiştirmişlerdir. Hiç bir yerden şehadetname alma • dığı halde büyük fikir eserleri ya • ratmış şahsiyetler de hiç az değildir. Sehadetname aldığı mevzudan ay • rılarak başka mevzularda at bırakmış, temel değiştiren eserler yarat • mıs insanlar da çoktur. Onun için iltne kıymet vermeğe, binbir tereddütten sonra, başlarken eski ölçüleri • mizi kontrol etmek icap eder. Çünkü eserin her halde çok kuvvetli bir dili vardır. Kendi kendisini yaratmış bir alimimizi, Köprülüzade Mehmet Fuat B. i yüksek tahsil şehadetnamesinden evvel eserleri ile münakaşa etmek mecburiyetindeyiz. İlim mes'eleleri yalnız ilim çerçevesi içerisinde mü • nakaşa edilebilir. Biz Maarif Vekilliğimizin Fuat Bey mes'elesinde muhterem âlimimize yakışan bir vaziyet alacağına son derecede eminiz. Köprülüzade Mehmet Fuat Be yîn Heidelberg üniversitesinden al • dığı fahrî doktor adı Türk yurdu için çok yüksek bir şeref teşkil eder. Alman üniversiteleri fahrî doktor • luk adını yalnız en büyük âlimlere yerirler. Alman üniversitelerinin Şark ilimleri ile uğraşan müderris leri pek iyi bilirler ki Mehmet Fuat Beyin her eseri temelli birer doktora İezidir. Mehmet Fuat Beye fahrî tfoktorluk admı verdiren şey de orifjinal tetkikleridir. Heidelberg üni • yersitesi de Fuat Beyin şehadetna • knesini değil, tetkiklerinin kıymetini 'diişünerek karannı vermiştir. AI manya'nın yüksek ilim yurtları büyük yardımı dokunan zenginlere de îfahrî doktor adını verirler. Fakat Slim adamlarına karşı son derecede litizidirler. öyle zannediyoruz ki yabancı bir üniversiteden fahrî doktor adı alan ilk Türk âlimi Fuat Beydir. Işte levh, işte kalem, işte kütüp, işte fuhul... Kısır şehadetnamelilik ya ratıcı şehadetnamesizlik karşısında çok acıkh bir istihzadır. Kendi kenîdilerini yaratanları yüksek tutmak temiz duygulu insanlar için en bübir borçtur» Yeşil Bursa Bugün Kurtulus Gününü Tes it Edivor' İlim mes'elesi Günün mevzuu: "Yeni Gazi Hz. oayrimübadillere bono cereyan,, dedikodusu Dün akşam otomobille tevziatı devam ediyor ' """""""" >1 ' '»•»""'»<»»»"•»»'•' f** •• , „„„ „ „„„„„„„„ • #!• 1 itKT J M U I İ ^ ^ ^ s ^ mnılllmmıll , , llll( ^ Zl ^ • • ^m*mmj * * • , • "«» Iım «ıiHiiMiiHiııra,,,,,,,,,,™,,,,,,,,, , """"IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIHIIIHIIII llllllM mm(1|11| , llllllmıllm mıl 1Hllll , , Dresden, eylul 1931 Reisicumhur Hz. dün akşamalf kadar Dolmabahçe sarayında I f ıstirahat ettnişler, akşam üstü ' »aat 7,5 ta İstanbul tarafmda ' (CYlCt bir gezinti yapmışlardır. | J.Tİ* Gazi Hz. otomobille tramvay] Mo. Xtt 0N İKİNU SENE. HEft VEBDS î K U R U * * OCLEOEN EONRA Ç1KAK yolunu takiben Edirnekapı'ya Relslcümhut Hz, lYuıjoslavya da/ IBalkan Relslcflmhuı kadar gitmişler, bir saat sonra (yeni Reitm. JKonferansın» Ottısal ve Devlet ayni yoldan saraya avdet butYeni cereyan» dedikodusunda neşnyatı sik sik mevzuu bahsedüen * Hakimiyeti Mıttiye>yurmuşlardır. H. F. U. Kâtİbi Recep, Bürhan Asaf bir gezinti yaptılar i Ziraat Bankası yakmda Yunan emlâkini müzayede ile satmağa başlıyacaktır Gayrimübadiller, Size verilen bonoları Kırdırmıyınız! Gayrimübadiller Takdiri kıymet komisyonu reisi Faik Nüzhet B. gayrimübadillere tevzi edilen bonolar hakkında şu izahatı vermiştir: « Gayrimübadillerin Yunanis tan'da bıraktıkları mübim miktar daki emval 20 haziran 1930 tarihli itilâfname mucibince Yunan hiikumetine kalmıştır. Buna mukabil de Türkiye Cumhuriyeti kendi hududu dahilinde bulunan Yunan emlâkini gayrimübadillere tahsis etmiştir. Türkiye'de bulunan Yunan emlâki 7 milyon Iira kadardır ve bu miktar Gayrtmubadiller Cemiyetı Reisi gayrimübadillerin istihkaklannın Faik Nuzhet Bey yüzde yirmisini teşkil etmektedir. cuzca almak için yanlış şayialar çı tşte bu hesaba müsteniden Maliye kararak bunları aslî kıymetlerinden Vekâletince bastırılmış olan bonolaçok noksanına kırmalarıdır. Halbuki nn 7 milyonluk kısmı tstanbul'a şimdi söylediğim gibi bonoların kargönderilmiştir. Şayani teessür olan şılığı tamamen mevcut olduğundan bir şey varsa oda bazı muhtekirlerin bunları noksanına değil daha fazla bu bonoların kıymetini düşürerek bi fiatla satmak icap eder. çare gayrimübadillerin elinden u • {Mabadi 4 üncü sahifede) ve Şevket Süreyya Beylerin cevapları 1 I gazetestnin başlığı <Son Posta» gazetesinin H. F. içinde yeni bir cereyan basladığı, bu cereyanm basında Falih Rıfkı, Yakup Kadri, Ru sen Esref, Vedat Nedim, Şevket Süreyya, Bürhan Asaf Beylerin bulundukları mealindeki neşriyatmdan bahset C. H. Ftrkast Umümî mistik. Yeni ce Kâtibi Recep Bey reyan, ortaya atılan iddiaya göre, S. Fırka zamanmda Türk Ocağmda Şevket Süreyya Bey tarafından ve • rilen bir konferanstan ve bilâhare ctnkılâp ve kadro» ismile 15,000 nüsha olarak basılan brosürden sonra başlamıs, H. Fırkasından bir çok mü nevverler Şevket Süreyya Beyin et rafma toplanmışlardı. Hakimiyeti Milliye Basmuharriri Falih Rıfkı Bey gazetelere gönderdiği bir mektupla bu asılsız tahmini tek • zip etti. Şükrü Kaya B. Dün geldi < Son Posta'nın nesriyatında yazılarımdan yapılan iktibaslarla ga • zete tarafından bunlara istinaden verilen hükümler ve neticeler ara • sında ayrılık vardır. Millî inkılibı • mızın zatında mündemiç ileri pren sipleri izah yolunda «Hakimiyeti Milliye» gazetesindeki daimî fikir alâ • kasını H. Fırkası dahilinde yeni bir idealoji cereyanı seklinde tasvir bitUbi isabetli bir görüs değildir. 15,000 nüsha olarak basıldığı yazılan «Inki(Mabadi 3 üncü sahifede) Şevket Sflreyya Bey diyor ki Dahiliye Vekilİmİz bugün Şündi de Şevket Süreyya Bey di • Yalova'ya gîdecek yor ki: Dahiliye VekiH Şükrü Kaya Bey refakatinde Kalem! mahsus Müdürü Ekrem B. bulunduğu halde dünkü posta trenile An • kara'dan şehrimize gelmiştir. Şükrü Kaya B. Haydarpaşa istasyonunda Vali muavini Fazlı, Beledîye reis muavinî Hâmit, Grresun meb'a MI Hakkı Tarık Beylerle bir çok dostları tarafın • Şükru Kaya Bey dan istikbal ediltıiştir. Vekil B. Haydarpaşa'dan otomobille doğru Moda'daki evine gitmiş ve akşam üzeri Gazi Hz. ne arzı tazhnat etmek üzere Dolmabhaçe sarayına gelmiştir. Şükrü Kaya B. bugün Yalova'ya giderek bir iki gün istirabatten sonra şehrimize dönecektir. Dahiliye Vekilhnizin pazartesi günü Ankara'ya avdeti muhtemeldir. Bursa'nın kurtulus günü Muzaffer Türk orduları 10 İ İ eylul gecesi Bursa'yı hilâle kavuşturdular Teslihat yarışıL Italya H. Nazırı: ((Hiç olmazsa şimdilik bir mütareke yapalım» diyor M. Grandi'nin Cemiyeti Akvamda beyanatı Cenevre 9 (A.A.) Cemiyeti Akvam büyük meclisinîn bu sabahki içtimaında ftalyan Hariciye Nazırı M. Grandi bir nutuk söyliyerek ttalya'nın tahdidi teslihat mes'elesi hak kındaki noktai nazarını izah etmiş ve demiştir ki: < Sulh ancak devletlerin emniyet ve selâmeti esasına istinat edebilir. Bu emniyet ve selâmet ise ancak sulh f ikirlerinin ahenktar bir surette inkişafından, ihtilâfatın sulh dairesinde hallinden ve teslihatm umumî surette tenkisinden doğabilir. Emniyet ve selâmet tahdidi teslihat olmaksızın ve hakeme müracaat usulü kabul edilmeksizin mevcut olamaz. Bahusus ki teslihat yarışı milletlerde adalet duygusunu zâfa uğratmak • tadır.» M. Grandi bu fikrin milletlerin şuurunda hayli yer kazanmış olduğunu izah ettikten sonra tahdidi tesli llllinilllll 1922 senesinde 26 ağustostan 18 eylule kadar geçen günler, hep bir zafer günüdür. Günler, bir zafer destanının mısraları halinde birbirini ta • kip eder. 26 ağustosta taarruz bas • lamıs ve 18 eylulde Anadolu'da e • sirlerden ve ölülerden başka tek düsman neferi kalmamıstı. Bu 26 ağustos ve 18 eylul günleri arasında, 9 eylulden sonra 1011 eylul gecesi Yeşil Bur sa hilâle kavuştu. Ordumuzun kısmı küllisi Afyon'dan İzmir'e doğru düşmanı çiğniyip yürürken Eskişehir Kütahya mın • takasında da üçüncü Kolordumuzla mürettep süvari fırkamız, Kocaeli grupu ile tesriki mesai ederek şimaldeki düşmanla harbediyordu. Bu kuvvelterimiz, adet itibarile düşmana nazaran zayıf olmakla be • raber kahramanlıkta, tzmir üzerine muavinlerinden yürüyen arkadaşlarından hiç gerî kalŞerif Beyin te madılar. önlerine kattıkları düşmanı Kütahya civarında, İnönü mevzilerin Bursa'ya giren kıValanmvut kumanda eden kaüde sevkin den sonra diğer de, Kazancıbayırı'nda tepeliye tepeliŞükru Naili Pş. (0 zamanki resmi) muavin Hâmit ye Kütahya'y>f Eskişehr'i İnegöl'ü, Bursa'yı kurtardılar. Bursa'yı bu gü tinden kurtardılar. 1011 gecesi düş B. de Dahiliye manı Bursa'dan kaçırdıktan sonra 11 zel ve yeşil Türk yuvasını hem düşVekâleti Umuru (Mabadi 4 üncü sahifede) Mahalliyei Vilâ man elinden, hem yanmak felâke lllllllllllllllllllllll 1II1I11IMI1IIIMIIIII llllllllltlttllllllllll lllllMIIHIirHMIIIHMIItlllltHlllMlllllllUIIIII •IMIIIMMIIIllllllltllMlllllMMMII yat Müdiriyetine kân yoktur. Ingiltere'nin, Alman • Üniversiteden uzak kalmak talihtayin edilmiş ve ya'nm, v.s. v.s. fikir hayatından, tayini iradei milsizliğinde bulunmuş gençler az de siyasî teşkilâtmdan bahseden bir Kyeye iktiran etHâmtt Bey ğildir. Almanya'nın pek büyük şahüniversite müderrisi bu dilleri mut(Mabadi 4 uncu sahıfede) siyetlerinin hatırı sayılır bir miktarı laka bilmelidir. Yalnız fransızca bilbunların arasındadır. Kendi kendini yaratmak hiç bir zaman, hiç bir ce mekle hakikî ilim işleri hiç bir za • miyet içinde kusur sayılmamıştır. 0 man, üniversite manasında, yürü • yemez. Bu çok ehemmiyetli mes'elenun için burada sorulacak bir şey nin münakaşası ve bir an evvel halli vardır: Fuat Bey tetkik ettiği sahaen büyük bir ilim zaruretidir. Biz nın üstadı mıdır? Türk gençliği bunüniversitemizi tercüme yurdu olmakdan istifade edebilir mi? Buna veritan kurtarmak, onu gençlerimizi Avlecek cevap son derecede müsbettir. rupa'ya göndermeğe ihtiyaç bırak Fuat Bey yalnız Türkiye'de değil, mıyacak bir hale getirmek istiyorsak her yerde mevzuunun birinci sınıf hakikî ilmin zaruretlerine göre ha • üstadıdır. reket etmek mecburiyetindeyiz. Fuat Beyin şehadetnamesi için Büyük eserleri ile ilmînden zerre münakaşalar yapıhrken münakaşası kadar şüphe ettirmiyen Fuat Beyin unutulan şeyler yok değildir. Hal • sehadetnamesinden evvel, üniv#rsi • buki Türk ilmi îçin bunun unutul temizi bir tetkik yurduna çevirmek maması çok zaruridir. Üniversite en yollarını düşünmeliyiz. Bunu mr yalyüksek tetkik ve tahlil yurdudur. nız fransızcanın yardımı ile başar • Yunan fikir dünyası, Roma dünyası, mak mümkün değildir. Bu mühhn v.s. v.s. üzerine tetkikler yapıhyor, ilim mes'elesinin Genç Cumhuriyet vakonferanslar veriliyor. kit geçirmiyerek halledecektir. ÇünYusuf Kemol Bey hareketten evvel kü: Türk milletinin de modern bir öyle zannediyoruz ki bu mevzu • Adliye Vekili Yusuf Kemal B üniversitesi, yüksek bir tetkik yurdu larla uğraşanların hiç biri ne eski dün akşamki Semplon ekspresile olmalıdır. Asıl münakasa edilecek Yunanca, ne de Lâtince biliyor. Bu refikasile birlikte Viyana'ya gitmeş'ele de budur, ifte... iki dil bilinmeden üniversite haya • M. NERMİ tetkikjere un Beledieyde Yeni tebeddüller Hâmit B. Mahallî İşler müdürü oldu İtalya Hariciye ffaztrt M. Grandi hat ile harpten mütevellit malî mü • kellefiyetler arasında bulunan irti • battan ehemmiyetle bahsetmiş, bu mükellefiyelterin istilzam ettiği fedakârhkların umumî iktisadiyatm {Lutfen sahifeyi çevirtnız) IIMIWJIIIIIIHIIIIIIIIMIIIIIIIIIIHIIMIIIIIIIIIIIIIIimilllllllllllllMIIMHimilllllllinillllllllllilll1IIIIIIHIIIIIIIIIII IIIIIMIIIIIIMIIMIMII "Sofya,, için hazırlık Sofya'da yapılacak müsabakalar için millî takımımız hazırlığa başlıyor Adliye Vekili B. Viyana'ya gitti Balkan musdbakalarma iştırak edecek milU takım oyunculartndan Vefa'lt üc futbolcu. Refik Bey Saim Bey Sami Bey Bugün gene denizde ve karada mü cak olan «Balkaniyat» müsabakala • rına millî takımımızın da iştiraki him spor hareketleri vardır. Sıcak ra başlanmıştır. yaz günlerinde tevakkufa uğrıyan kabul edilmiş olduğundan hazırhkla* futbol faaliyeti millî takımın hazırFutbol federasyonu, millî takımın lık maçlarile ilk adımı atmış ola • jJUabadı 4 uncu sahijede) çaktır. 26 eylulde Şofya'da £apıla •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear