02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
r ATTILA Muharriri: Marcel Brion Mütercimi: Mustafa Namtk ^ Sehir ve memleket haberleri Siyasî icmal Camhuriyet 4 Temmuz ı9Sl 59 Attilâ'nm ziyafeti Usulü teşrifat Birer bardak şarap içerek selâmlamak Misafirlere yemekler gümüş ve altın kaplarda veriliyor Attilâ*nın sofrasında tahta tabak ve tahta bardak!.. Attillâ'nın ziyafetindeŞür ve destanlar Kralın en küçük ğlu . Sert, sğuk çehrede tebessüm Onejes kısaca cevap verdi: Eğer kabul edilmiyecek olursa davayı silâh halleder. Attilâ'mn ziyafeti Onejes'in konağından, canım çok sıkılmış bir halde ayrıldım. Yolda Tatullus'a tesadüf ettim. Bizi akşam yemeğine davet için gelmişti. Tatullus Roma sefiri Romulus'a refakat edecek ve ben de Maksimius'un maiyetinde olarak her ikimiz Byzans'ı temsil edecektik. Resmî ziyafetlerde söylenilen sözlere büyük bir ehemmiyet atfedenlerden değilim. Fakat bu ziyafet vesilesile Attilâ'y» ve saray halkını yakından görebilmek fırsatını adeta bir nimet telâkki ediyorum. Attilâmn ziyafetinde Her davetli önündeki kaptan istediğine göre yemek alıyordu. Bir misafirin önünde olmıyan sahandan yemek alması Hün ada • bına mugayirdi. Onun için, kar şımdaki çeşit çeşit salçalı yemeklerden tatmak merağını tatmin edemedim. Yukarıda anlattığım merasimle tekrar kadehler idare olundu. Şeref ve sıhhate içildi. Davetliler şarabm tesirile birbi rini yüksek sesle ve neş'e ile hî tap ediyor ve mütemadiyen şakalaşıyorlardı. Yalnız Attilâ ağır başlılığmı muhafaza ediyor. Hiç konuşmuyordu. Şairler ve çocuk Yemek bitince iki şair getirildi. Bunlar, eski Hün'lerin yiğitliklerini, kahramanca hareketlerini ve Attilâ'mn zaferlerini terennüm ettiler. Bu şarkılar hazırunu son derece şevk ve galeyana getirdi. Davetlilerden bazısı teessüründen ağlıyordu: lhtiyarlar eski dinç ve kuvvetli günlerinin zevalinde, gençler de hayatta kendilerini bekliyen şan ve şerefe gözyaşı döküyorlardı. Bazı davetliler dişle rini gıcırdatıyor. Yumruklarını sıkıyordu. Nihayet şairler uzak laştı. Sonra ziyafet salonuna kucağında küçük bir çocuk taşıyan bir ihtiyar girdi. Bu zat, Hün milletinin eski bir cengâveridi. Bu çocuk, Attilâ'mn en küçük oğlu Ernakh'dı. Çocuğun salona geti • rilmesi, davetlilerin sürekli ve hararetli alkışlarile karşıland,!Davetliler çocuğu okşadılar, sevdtter; > " Çocuk bütün masalar etrafın • da böylece gezdirildikten sonra babasına ait yatağa yatırıldı. Attilâ'mn o sert ve soğuk çehresinde bir tebessümün belirdiğini gördüm. Hün Kralı, yavrusunun yatağını okşadı ve onu kolları arasına alarak bağrına battı ve sevdi. Hayret ettiğimi gören Hün davetlilerinden biri dedi ki: Gümrükteki sahipsiz eşya,., Satıhğa çıkarmak için tesbitine çahşılıyor Gümrükler Umum Müdürlüğü muamelât müdürü Cemil Ftem B. bir kaç gündenberi şehrimizde bulun maktadır. Cemil B. İstanbul'da buiunduğu müddetçe memurin inzibat komisyonuna müteallik evrakın intaç e dilmesile ve sahipsiz eşyaların tes bit edilmeleri için çahsmakta olan grupların faaliyetlerile meşgul ol muştur. Sahipsiz eşyanın bugünkü vazi yetleri hakkında elde ettiğimiz malumata göre, bu eşyaların bir kaç yüz bin lira bir varidat temin ede • ceği ihtimalleri zayıftır. Rütubetin tesiri altında senelerce ambarlarda kalan bir çok eşyalar hafif bir el temasile derhal yırtılmakta ve yüz lerce balya manifaturanın kullanılamaz hale geldiği görülmektedir. Bundan başka anbarlarda yüz • lerce otomobil lâstikleri ve oto mobil parçaları vardır. Bu alât ve edevatın hangi otomobillere yarıya • cağı malum değildir ve kıymet takdiri de imkânsız görülmektedir. Gümrük idaresinde yeni bir va ziyet te hâdis olmuştur: Gümrük kanunu ahkâmına göre gümrüklerde bir seneden fazla kalan eşyanın derhal satılığa çıkarılması lâzım • dır. Ambarlarda teraküm eden eş yalar arasında 928 senesine kadar olan eşyalardan satılığa çıkarılmı yanlardan bozulanlar varsa bun • dan gümrük idaresinin mes'ul olması icap etmektedir. Halbuki, gümrük idareleri bunları satmak üzere defterlerini tanzim ederken umum müdürlük bu eşyaların heyeti umumi yesile satılığa çıkarılmasına dair olan kanunun Mecliste kabulüne kadar yalnız 928 senesinden sonraki eşyaların satılmasına müsaade ver • miştir. Haber aldığımıza göre Maliye Vekaleti sahipsiz eşyalardan bazılannın satılması için mutlaka kanunu beklemeğe lüsum olmadığı halde hftlâ satılmamaları esbabının neye tstinat ettiğini ve şimdiye kadar kaç liralık eşya tesbit edildiğini güm rttkten sormuştur. Vekftletin sekiz senedenberi müzmin bir hale gelen sahipsiz esyalar mes'elesini kökünden halle ve iki senedir kanun ahkâmının takip edilmemesi mes'uliyetini tahkika karar verdiği anlaşılmaktadır. Evvelâ halâ, sonra ceza! Gazeteler yazıyordu: «Halktan bazı kimtelerin rastgelen yerlere aptet bozduklart görüldüğünden bunun men'i için İttanbul Vali ve Belediye reiti tarafından kaymakamlıklara emir verilmiftir. Açtk yerlere aptes edenler tecziye edilecektir.t> Güzel bir emir. Şehrin te mizliği, halkın sıhhati namına tam yerinde, takdir edilecek bir teşebbüs. Vali ve Belediye reisinin bu gibi icraat ve faaliyetinden her tstanbul şehirlisi gibi bittabi biz de memnunuz. Fakat... Ne çare ki işin bir de «fakat» i var. Yüz binlerce nüfusü olan tstanbul şehrinde acaba kaç tane halâ ve umumî aptesane mevcuttur? Mevcutlar eğer varsa sehir halkımn ihtiyacma kâfi midir? Değilse bu ihtiyaç nazari dikkate a lınmış midir? Bize kalırsa, Belediyelere düşen vazife evvelâ halkın ihtiyaçlarını görerek şehirde kâfi miktarda halâ yaptırmak ve ancak ondan sonra halka rast gelen yerlere aptes etmeme lerini ihtar etmektir. Tatbikı mümkün olmıyan resmî erairler vermektense susmak ve mecburiyetleri kabul etmek daha âkilâne bir hareket olur; evvelâ halâ, sonra ceza! Diyoruz. Otobüslere fena bir muziplik Yollara çivi dökerek lâstikleri patlattılar Boğaziçi'ne işliyen otobüsler coğahnca, araba sahipleri ve şoförler arasında da şedit bir rekabet meydan almıştı. Otobüsçüler rakibini atla • tarak müsteri alabilmek için binbir çareye baş vuruyorlar, her şeyi mubah görüyorlardı. Fakat dün yaptıkları kötü bir muziplik hem kendilerine, hem taksi otomobillerine epeyce pahalıya malolmuştur. Keskin sirke küpüne za • rar, derler. Onun gibi otobüsçüle rin buldukları bu tahripkâr çare de kendilerinden ziyade, zaten oto büslerin rekabetinden bağn yanan taksi şoförlerine zarar vermiştir. Dün bazı otobüsçüler, Büyükde re yolunun Hacıosmanbayin civa • rına sureti mahsusada yaptırılmıs 2030 okka kadar çivi dökmüşler dir. Bittabi bu fenalıktan haberleri olmıyan diğer otobüslerle bazı taksi otomobilleri buradan bermutat muayyen siir'atle geçerlerken tekerlek lâstikleri görültü ve çatırtı ile patlamağa baslamıstır. Arabalar durmus, tekerlekler muayene edilmiş, lftstiklerin sayısız çivilerle dolu olduğu görülmüştür. Bir kaç lâstiği birden patlıyan otomobiller der hal sarsılmağa ve topal adamlar gibi yerinde saymağa başlıyor, bu beklenmiyen akibet arabaların içinde kileri hayret ve hiddete sevkediyor du. Bu itibarla dün Hacıosmanbayı • rı'nda hayli görülecek manzaralar olmuştur. Her halde şoförler bu fena muziplîği yapanlara hayır dua etmemişler, acı acı söylenip durmuşlardır. Zabıta tahkikat yapmağa baslamıstır. Tunus hâdiseleri Bir kaç gün evvel Tunus'ta bazı kanşık hâdiselerin zuhur «ttiği C«« zayir'den bildirilmektedir. Akşam* leyin bir cami önünde bir Tunus'lu ile bir kaç ttalyan arasında ehemmiyetsiz bir sebepten çıkan kavga yüzlerce Tunus'lu ile bir çok Avrupa'lının iştiraki yüzünden bir anda büyümüştür. Ağaçların dallarım koparıp sopa yapan Tunus'lular rast gelen Avrupa'lıya hücum etmişler ve otomobil ve otobüs ile giden ecne* bileri indirerek dövmüşlerdir. fki taraf rovelverlerini ve kamalarını kullanmağa başlamıştır. Bir Fransız polis müfettişile polis memurları bir kaç Tunus'Iuyu tevkif ederek hâdiseyi teskin etmek istediklerinden Tunus'lular büsbUtün galeyana gelmisler ve mevkufları Fransız polislerinin elinden zorla almış* lardır. Bu suretle hâdisenin isyan şeklini alması üzerine celbolunan Fransız askerî kıt'atı süngü kuvvetile kan şıklığı teskin etmistir. Şimdi sükun ve asayiş sokaklarda mütemadiyen karakol gezen Fransız askerleri tarafından muhafaza olunuyor. Hâ dise esnasında bir hayli Avrupa'lı maktül ve mecruh olmuştur. Fransız'lar tarafından Tunus 50 sene, Cezayir 101 sene evvel işgal edilmişti. Şimdiye kadar bu yerlerde Avrupa'hlara karşı böyie umumî hücum ve taarruz olduğu vaki değildir. Binaenaleyh bu hâdise siyast eihetten şayani dikkattir. Hâdisenin iktisadî esbaptan neş'ei ettiğine hükmedilemez. Çünkü Fransız'lar gerek Tunus gerek Cezayir'i son derecede imar ederek bu yerlerin ahalisini zenginleştirmişlerdir. Meselâ Sfaks çöllerini dünyanın en zengin zeytinlikleri haline getirraişlerdir. Binaenaleyh hâdisenin sebebmi Şimalî Afrika'daki yerli müslfiman ahali arasında millî şuur ve gururun Uyanmış olmasında aramalıdır. Bu tntibahm başlıca baisi harbi umo • midir. Fransız'lar vaktile gözlerini fena halde yıldırmış olduklan Tunus'lu, Fat'k ve Cezayir'li müslttman gençlerini askere alarak bunları Fransa ve diğer yerlerdeki harp sahalanna sevketmişlerdi. Harp meydanlann • da Şimali Afrika'hlar vaktile utîk lâl ve medeniyet görmüş diğer yer • liler gibi Avrupa'Iılann fevkalbeşer olmadıklannı ve bir çok zayıf ve kof noktaiart bulunduğunu hissehnişler, nihayet başka bir millet için ealış • manın zilletini, başka bir devlet hesabına b'lmenin fecaatini bizzat tatıp takdir ederek izzeti nef islerinin kı • rıldığmı duymuşlardır. tşte o »a • mandanberi Avrupa'Iılann muhte • lif müstemlekelerinde yerli ahalide canlanan ırk ve milliyet hislerinin bir misalini de şhndi Tunus'ta görüyoruz. MUHARREM FEYZt Attilâ'mn ziyafet aofran Kabartma heykellerle işlenmiş direklerle müzeyyen uzun bir salonda ziyafet sofrası kurulmuştu. Attilâ'yı, yüktek bir kürsü üze rinde, kürkler ve renk renk ha lılarla örtülii bir rahleye oturmuş gördüm. Geldiğimiz vakit Hün'ler sofraya oturmuş bulunuyor lardı. Yemek salonuna girer girmez, hepimize birer bardak şarap sunuldu. Bunu, hükümdarı selâmhyarak içmekle mükellef • tik. Adap ve usule muğayir olan bu merasimi ifa ettikten sonra Kralın sofrasının sol tarafındaki masada mevki aldık. Sağda Onejes ve Kralın çocukları oturmuşlardı. Maksimius, Berik ismtnde alelâde bir Hün reisinin bizim fevkimizde oturmuş olmasından şikâyet etti. Fakat şikâyetimize kimse aldırmadı. Kralın büyük oğlu Ellak babasının yanında itaatli ve hürmetkâr bir tavırla oturuyordu. O kadar mahçup idi ki, babasına hürmeten bütün gece gözlerini önüne dikti, hiç kaldırmadı. Yemekten evvel, Attilâ, teşrifat nizamına göre her davetliyi, « Buna hayret etmeyiniz. sıhhatine birer bardak şarap içeFalcıların ve kâhinlerin tef ee'ül • rek selâmladı. Bu selâm ile mü şerref olan her davetli de bir bar lerine göre Attilâ'mn hanedanını yalnız bu çocuk devam ettirecekdak şarap içmekle selâmı iade tir. Bu kehanetlere nazaran Kraetti. Ondan sonra alelâde et ve lın diğer evlâtları ölmeğe mah av etlerinden ibaret yemekle dokumdur. Babasının bu küçük çolu kocaman sahanlar sofralara cuğa olan fazla muhabbeti bun • getirilerek misafirlerin önüne dan ileri geliyor. konuldu. Kaplar gümüş ve altınŞrmdi Attilâ'mn çocuğa karşı dtr. Fakat Attilâ'mn masasında et dolu âdi bir tahta kap ile gene gösterdiği müftehirane muhab betin sebebini anlamıştım. şarap dolu tahtadan bir bardak(Mdbadl var) tan başka bir şey yoktu. bir gün geçirirler. Mezun hanımlar; aralarındaki sıkı ve daimî samimiyeti daha kuvvetli bir tarzda takviye ve tesanüdü temin edecek bir teşekkülün meydana getirilmesini faydalı görtnüşler ve «Erenköy Kız lisesi mezunları ce miyeti» ni kurmak üzere dün mektepte toplanmışlardır. İçtirtıaa samimî müsahabelerle başlanmış, hayata girerek hep birer tarafa dağılmış olan mezun hanımlann cemiyet etrafında toplanma lanndan her itibarla iyi neticeler alınacağı, icabında eski arkadaşların birbirine yardım edebilmelerî imkânının da husule geleceği kanaatine varılarak cemiyetin teşkiline karar verümiştir. Diinkii içtimada (50) kadar mezun hanım bulunmuş ve mektebin eski mezunlarından olup elyevm avukatlık eden Güzide Hanım içtimaa riyaset eylemiştir. Dün mu vakkat bir heyeti idare ve hayaiyet divanı intihap edilmiş, cemiyetin nizamnamesini yapmak ve resmî müsaadesini almak üzere faaliyete geçilmiştir. Erenköy Kız lisesi müdürü Mahir Bey, mezunlar cemiyetinin fahrî riyasetini kabul etraiştir. Dünkü îçtimadan sonra Mahir Bey, mezun hanımlar şerefine bir çay ziyafeti Doğru değil mi? •^^^•^^^•^fl^^Mı^^B^^^^^b^^^fl Yeni posta pulları Damga matbaası bu hafta tab'a başlıyor Bütçedç yapılan tasarruf dola . yısile yenî posta pullarının tstan • bul'daki damga matbaasında basılması kararlaştığından bu matbaa üç aydanberi Vekâletten gönderilen nümunelere göre pulların klışelerini hazırlamakla meşgul oimuş, ilk hazırlanan khşeler Vekâletçe beğe • nilmediğinden pulların tab'ına müsaade edilmemişti. Fakat damga matbaası bu husustaki teknik noksanını izale ettiğin • den iki hafta evvel yapmış olduğu klışeler matluba muvaf ık olduğu için pulların tab'ına müsaade edilmiştir. Bu hafta başlanacak olan tabı işlerine. nezaret etmek üzere Posta ve Telgraf Umum Müdiriyeti muavin • lerinden iki zat şehrimize gelmiştir. Basılacak pulların adedi 120 milyondur. Pulların hepsinde Gazi Hz. nin portresi vardır. Yalnız renkleri ayrı ve fiatları muhteliftir. Bir kuruşluk pullara çok ihtiyaç olduğundan ilk defa bunlann basılmasına başlanılacaktır. Vesika almıyan Rumlar Sehrimizde etabli vesikasi alma mış 20,000 kadar rum buiunduğu tahmin edilmektedir. Şehrin uzak semtlerinde bulunan ve her türlü i „ lânlara rağmen vesika almak üzere müracaat etmiyen bu rumların 15 ağustostan sonra sehir de seyyar bir (ekip) dolastırılarak bunların vaziyetlerinin tesbiti ve vesika tevzii düşünülmektedir. Maznun Bir hflkim Cebelibereket'in Bahçe kasası hâkimi Bürhan Beye Adliye Vekâleti tarafından irtişa töhmetile işten el çektirilmiştir. Şehir tiyatrosu Şehir tiyatrosunun inşası için münasip görülen Taksim meydanmdaki arsaya Taksim Emlâk Şirketi çok para istediğinden tiyatro binaunın Tepebaşı kışlık tiyatrosu binasmın yerinde inşası düşünülmektedir. 5800 lira aşıran mamur Adana posta idaresi havale memuru Zihni Efendinin çift makbuz kullanmak suretile aşırdığı paranın 5800 liraya baliğ olduğu anlasıl mıştır. Zîhni Efendi bu paraları eebine indirdikten sonra Adana'dan savusmuştur. Hizmetçilerin korkusu! izmir'de denizde bir kaza tzmir'deki Alman ceneral konsoloshanesi memutlarından M. Alberîh zevcesini ve diğer bir kadını alarak sabahleyin bir deniz safası yapmak için motörlü küçük bir sandala bm miştir. Bir mtiddet sonra motör bozulmuş, M. Alberih bunu tamir etmek istemiş ve o sırada sandalın muvazenesi bozularak kadınlar ve M. Alberih denize dökülmüşlerdir. Her üçü de yüzmek bildiğinden isteme den yaptıkları bir deniz banyosun dan sonra sahile sırsıklam çıkmış lardır. tşçi fırkası Hükumet müracaati keenlemyekün addetti! Işçi ve Çiftçi fırkası namile, bir f ırka yapmağa kalkışılmış ve ruhaat almak üzere hükumete müracaat • • dilmişti. Bu fırkanın nizaranamesi Vilâyet' umuru hukukiyesinde tet • kik edilmiş ve müessislere şu ce • vap tebliğ olunmuştur: «tşçi ve çiftçi fırkast teşküi « ne dair verdiğiniz haztran 931 ta « rihli istida ile merbutatı üzerinde icra kılınan tetkikat neticesinde cemiyetler kanununda muharrer eşkal ve şeraiti haiz olmadığı görülen ifbu müracaatin keenlemyekün ad dedildiği mezkur istidanıza ceva • ben beyan olunur.» Vali muavirU Fadt Fethi Beyin beyanatı (Biriiıci sahifeden mabait) bunun bir bahane olduğunu görmi yor musunuz ? Memleketin bütün tef ekkirleri, temiz ve münevver" kısımları tamamen cumhuriyetçidir. Diğer kısmı kale almağa değmez. Diğer kısım, yani kütle ne ihtilâl, ne irticaa ehemmiyet vermez. Her ikisine karşı da ayni hürmetsislik ve alâkasızlığı gösterir. Fırkam için her şey düşünülmüştU. Konacak namzetlikleri bizıat ken dim kontrol edecektim. Hissiyatı bence kat'iyyen emin olmıyan kunselerin yolunu kesebile • ceğîmden emin olmanısı rica ederim.» * Bu beyanatın ne dereceye kadar doğru olduğunu öğrenmek maksa • dile diin Fethi Beyi aradık. Fakat ne ikametgâhında, ne de Btiyükdere'deki sayfiyesinde bulamadık. Bu beyanatın vaki olduğunu hiç zannetmiyoruz. Bizzat Fethi Beyin de keyfiyeti tekzip edeceğini tahmin edi • yoruz. vermiş, ziyafet geç vakite kadar samimî hasbuhaller arasında devam etmistir. Hizmetçilerin Belediye müstah demin şubesine gelerek kaydedil mekten çekinmelerine sebep bu büro aleyhindeki propaganda olmuştur. Basıları, hiımetçilere, müstahdemin şubesine kaydedilenlerden ağır vergi alınacağını »öyliyerek korkutmakta imifler. Polis vasıtasile bütün mer keze vaziyet bir daha tamim ediltniştir. Şubeye 10,000 kadar müs tahdem kaydedilecek ve hepsi için birer dosya tutulacaktır. Hukuk talebe cemiyeti Huku Talebesi Cemiyeti idare heyeti yarın saat 14 de fevkalâde bir içtima aktederek yeni reis intihabını yapacak ve cemiyetin bir senelik faaliyeti hakkındaki hazırlanan raporu tetkik edecektir. Ayni zamanda tatil devresinde yapılacak işler ve tertip edilecek seyahatler hak kında da kararlar verilecektir. Esnaf cemiyetleri ...Bugünkü esnaf cemiyetlerinin, a zaları için bir faideyi mucip olacak vaziyette bulunmadıkları iddia edilmektedir. Alâkadarların fikrine göre bu tesekküller sadece temsil ve tescil işlerile mukayyet olmaktan ziyade esnafın itibar ve kredi ihti yaçlarında bir mesnet olacak veçhile iktisadileştirilmiş hale gelme lidirler. Meclisten çıkacak «iş ka nunu» ile esnaf cemiyetlerine yeni bir istikamet verilmesi istenilmek tedir. Tesekküllerin ayni zamanda geniş muavenet esbabını haiz olması ve hatta bunların Bulgaristan'da olduğu gibi kooperatifleştirilmesî de faydalı görülüyor. Tuhaf bir teklif Alman mensucat fabrikalarından biri İzmir Ticaret Odası istihbarat müdürlüğüne bir teklifte bulunmuştur. Fabrika son tecrübelere göre dokunan kumaşlardan bir kaç metre nümune göndereceğini ve bu nü • munenin altı ay kadar gömlek ha linde kullanıldıktan sonra tekrar fabrikaya iade edilmesini rica et miştir. Fabrika her taraftan iade edilecek müstamel gömlekleri tetkik ederek iklimlerin kumaş üzerinde hasıl ettiği tesiri anlıvacaktır. Tıbbiyelilerin temenniyatı Tıp Talebesi Cemiyetinin mezun talebelerin hukukunu müdafaa et mek ve bazı temennilerini yüksek makamata bildirmek için seçtiği 3 kişilik heyet bir kaç güne kadar Ankara'ya gidecektir. Son neşriyat (Birinci SaMfeden motatt) Esnaf Bankasımn yardımı Esnaf Bankası, Belediye ve idarei hususiye memurlarından maada diğer devlet memurlanna da birer maaş nisbetinde ikraz yapmağı düşünmüş, fakat imkân görememişti. Banka idare heyeti bu ise bir şekil bulmak îçin çalışmaktadır. Resmî devairde çalısan bütün küçük me murların ayni vaziyette olduklarına göre Belediye ve hususî idare memurlarından gayrisine de bu yar • dımı yapmak; çok faydalı ve meşkur olur. Bankanın buna imkân bulması cidden temenni edilecek bir şeydir. Süreyya Beylerden maada Ahmef lhsan ve Ziya Gevher Beyler dc imzalamışlardır. Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey dün öğleye kadar Tokatlıyan otelind« istirahat ve bazı ziyaretleri kabtll etmiş, öğleden sonra dişlerini tedadavi için dışarı çıkmıştır. Vekil Bey bundan sonra bazı hususl ziyaretlerde bulunmuştur. Şükrü Kaya Bey bugünkü öğle trenile Ankara'ya avdet edecektir. Şehrimizdeki meb'uslar, yarın aktedilecek Medis içtimaında hazır bulunmak üzere bugünkü trenle Anka* ra'.ıra gideceklerdir. Şükrü Kaya Bey gidiyor Kadın yüzünden Yozgad'ın Sorgun kazası dahı linde Arpaç kö>Ünde Ali oğlu H&mit bir kız kaçırma mes'elesinden tsmail oğlu Muttalîb'i tabanca ile öldürmüş, cinayeti muteakıp kaç mıştır. Bu kanlı kavgaya iştirak e • den maktülün kardeşi Memiş'in başı yarılmış ve gene maktülün akrabasında Zeynep isminde bir kadın ci • nayetten müteessir olarak intihar etmistir. Bursa Masonları Bursa masonlarının tertip ettiği tstanbul tenezzühüne iştirak eden S00 kişi Nilufer vapurile şehrimize gelmişler, dün Boğaziçi'nde ve A dalar'da gezmişlerdir. Bursa'Iılar bugün döneceklerdir. Şehrimizdeki Meb'uslar
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear