26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
"Camfnrrivef SON TELGRAFLAB Almanya'ya iki senelik Moratoryom veriliyor Felemenk gümrük resimlerini, Yunanistan da tütün resmini arttırdı Bale 17 (A.A) Mütehassısların Almanya'aın daha iki sene müddetle tamîratın sarta tâbi kısmına ait te diyab icra ebnek imkânsızlığmda kalacağı mütaleasında bulunmuş oldukIan şayiası Bale'de umumiyetle hakikate mukarin telâkki edilmektedir. Almanya'nın zikri geçen şarta tâbi tediyatı 1300 milyon altın marktır. Tamirat mes'elesi hakkmda hü Irâmetler srasında aktedilecek konferansm yerine ve tarihine gelince, bu konferansın 15 kânunusanide ve Bruzelles'de toplanacağı söylennek tedir. Maamafih, bütün dünya bu hususta icra edilecek bütün nruza kereleri. Amerikan kongresi taraf ından Hoover moratoryomu hakkı ^ a bir karar verilmedikçe, boş olarağı hususunda müttefik bulunmaktadır. lullerine verilen tahsisatm arttır:! masına tahsis olunacaktir. HEM Tercüme, iktibas, tao. ve sair hukuku mahfuzdur NALJNA MIHIIMA Divanı Muhasebat Maaş mes'eleleri için yeni kararlar verildi Ankara 17 (Telefonla) Divanı Muhasebat son günlerde yeni bazı kararlar vermiştir: Bu kararlan berveçhiati bildiriyorum: 1 Yeni tekaüt kanununun 62 inei maddesinde «nüfus tezkerelerinde doğum senesi takvim senesi ola rak mukayyet bulunduğu halde ay yazılı değilse o senenin temmuz iptidası doğum tarihi sayıhr» diye muharrer olan hüküm rumî dogum senelerinin arabî sene olarak kabulünü mutazammın olmadığından doğumlan devletçe garbî takvimin kabulünden evvelki zamana müteallik olanlann yası ve müddeti hizmet hesaplannda 13 günlük takvim farkının nazari itibara ahnması. 2 Yeni tekaüt kanunundan daha evvel 64 yaşını idrak suretile memuriyetten alâkası filen munkafa olarak vaziyetleri o zamanki mev> zuata kanuniyeye nazaran taayyün etmis bulunanlar hakkında yeni kanunun tesmil ve tefsiri caiz ve mümkün değildir. 3 Müzayede ve münakasası yapılacak maddelerin her rürlü tefer rüabnın bidayeten tanzim ve ilân edilecek şartnamede tesbiti, bilâhare mukaveleye madde dercinin doğru olmıyacağı. 4 Temmat mukabili teslim edilmiş olan tahvilât mevçut bulun • dukça sahibine aynen iadesi muk tazi olup bedelinin tediyesme mesağı kanunî yoktur. 5 ttalyan ve Balkan harpleri ile harbi umumiye istirak etmiyen ve 1341 senesine kadar tekaütlükleri icra olunarak veya vefat vukuunda ailelerine maaş tahsis edilmiş olanlann 1341 tarihinden itibaren harp zamlarmın verilmesi kanunun mu • vakkat maddesi iktizasındandır. 6 Memurini hariciyeye mahsus harcırah kanununda müstahak har • cırah alanlar meyanında memurun validesi zikir ve tadat kılınmamış olduğundan validelerin harcırahtan istifade etmiyeceği. Damgalı yumurtalar! Fransız'lar, baska memleketlerden Fransa'ya ithal edilen yumurtaları damgalattırıyorlarmış. Yumurtaîa rı damgalatmaktaki hikmeti aniıya madım. Acaba cılk çıkan yumurtaların üstündeki damgadan nereden geldiğini anlayıp yerine yenisini almak için mi bu usulü icat ettiler. Fran sız'lar, çok para canlı bir millet ol dukları için yumurtaları, ihtimal, ba maksatla damgalattınyorlardır. Milyonlarca yumurtayı damgalamak ta posteki saymak kabilinden bir iştir haniya! Fakat, Mısır'da Asarı tslâmiye Müzesinde damgalısından çok daha şayani dikkat bir yumurta gördüm. Bir hattat, bu yumurtanın üzerine üşenmeden kur'anın Yasin suresinî yazmış. Nasıl sığdırmış? Onu bil mem! Fakat, asıl şaşılacak olan şey, yumurtaya yazılmış Yasin suresinden ziyade, bir pirinç tanesine yazılmıs Fatiha idi. Insanlar, bunlan yaptıktan sonra, bir kaç milyon yumurtaya damga vurmak ta iş mi? Yeter ki yumurtalan satacak memleket bula lım. Cezayir'li aileler arasmda bir gün... 18 Orta yaşlı bir doktor, daha genci ue avukat imiş. Fakat o kadar pürüzsüz, o kadar güzel fransızca konuşuyorlar ki. Birdenbire Cazayir*li olmalarına inanamadım. Fakat sonra böyle bir tüpheye mahal olma • dığını anladun. Dil birliği bizi bir kaç dakika içinde birbirimize öyle ısmdırnuştı ki kırk yılhk ahbap, daha doğrusu hısım akraba gibi bir samlmiyet, bir yakmhkla konuşmağa basiadık. Ve ertesi gün için rica ve urarla vaki olan davetlerini maalraemnuniye kabul ettik.Bize bir kaç Arap evi gösterecek ve bizi bazı Arap ailelerile tanıştıracaklardı. Şimdi bu satırlan yazarken düşünüyorum ki onlar gö • ründükleri kadar medenî olmasalar ger&k. Eğer kıyafetleri, konuşmaları gibi kafalarınm içi de medenileşmiş olsaydı bu geceki baloya böyle yal • v nız gelmezler, zevcelermi de tr • likte getirirlerdi. Yarın saat altıda bu asrî görünüşlü adamların iç yüz • lerini tanimış olacağım. Sokağa penceresi olmıyan, kalın duvarlı bir evde sedirler Üstünde tembel tembel nargile içen kadmlarla mı karsıla • sacağım? Doğrusu merak ediyonım ve yannı sabnsızlıkla bekliyorum. 16 pazartest biraz mütehayyirdim. tkind katta mükellef bir daireden içeri girinca hayretim büsbütun fazlalaştı. Bize Cezayir'Ii bir hizmetçi kapıyi açmıştı. Salonda ise genç, güzel ve zarif iki medenî kadın bizi karşıladı. Bunlardan biri pembe ve sanşın bir taze, diğeri ceylân arozlü bir esmer kadmdı. Cezayir'Ii doktor bize esmer kadmı göstererek fransızca: Zevcem F.. dedi. Sonra sanşın ı gösterdi: Zevcemin darülfünun arkadaslarından Madam (...)! Hayretim son dereceyi bulmuştu. Genç Arap kad'nı kocasınmki kadar mükemmel bir fransızca üe bize iltifat ve ikram ediyordu. Oturduk. Salon son moda mobilyalarla süslenmişti. Köşede güzel bir piyano, ya nında da zarif bir ut vardı. Münevver Arap kadmı bize Türkiye'ye ait bir çok sualler sorayordu. Ben de lâzım gelen cevaplan veriyordum. ttalya'da. vaziyet Roma 17 (A.A.) Matbuat, bütün dikkatini iktisadi buhrana tev cih etmektedir. Gazeteler, diğer memleketlerin vaziyetlerinin îtalva'nm vaziyetinden daha fena olduğu mütaleasında bulunmaktadır. Büyük memleketlerin ekserisindeki işsizlerin miktan, İtalyan işsizlerinden fazladır. Mathuat, faşist hükumetm dahîlde işsizlik buhranma ve J»«»'cte ihraeat buhranma karşı koymak için ittihaz etmiş olduğu tedbirleri *h • nmiyetle kaydetmektedir. Cihan buhranı ve Rus'lar Moskova 17 (A.A.) tzvestia gazetesi, Hoover moratoryomunun if • lâs etmesini cihan buhranını daha ziyade vahimleştirmiş ve hnperyalist devletler arasındaki ihtilâf ları daha hâd bir şekle sokmuş olduğunu yaz maktadır. Bu gazete diyor ki: « Fransa'nın tamirat bedellerine ait bir moratoryom ilânı için A»nerika tarafından harp borçları aak kında bir moratoryom ilân edilmesi suretindeki talebinin Amerika'ca reddedilmesi, iadesi talep edilmemiş olan kısa vadeli kredilere ait mühletin önümuzdeki şubat ayında munkazi olması tngiltere ile Almanya'nın çıkmazdan kurtuluş ümitlerini altust etmiştir, Bir çok Merkez Avrupa devletleri, iflâs tehlikesme maruzdur. Felemenk'te gümrük resimleri La Haye 17 (A.A.) Meb'usan aseclisi gümrük tarifesinin yüzde sekizden 10 a çıkanlması hakkındaki kanon lâyihasını kabul etmiştir. Çiçek mahareben Bu sabah ta bertnutat ona doğru uyandım. Kahvaltıdan sonra sevgi li «!» oda hizmetçim programı burnuma doğru uzattı. Bugün öğleden sonra Cezayir sokaklannda gezinip çiçek muharebesine iştirak edeceği • miz yazıhyordu. Kan'daki çiçek muharebesini çok beğenmiştim. Onun için bir çiçek muharebesi daha ?örmek hosuma giderdL Fakat aksine hava da bulutlu idL Aşağıki salona indiğim zaman Mislerin bu bulutlu havadan memnun olduklannı gördüm. Hiç olmazsa bugün otelde dinlenîriz diyorlardı. Hakları da vardı ya! Ben de yavaş yavaş bu tembelce hülyaya kendüni bırakıyor, gerinmek, uyuk lamak, roman okumak istiyordum. Fakat bir kaç saat sonra günes güzel yüzünü kaphyan bulutlan dağıta rak bir altın top gibi parlamağa basladı. Güneşle beraber bizim içimize de neş'e, hayat, canlılık doimuştu. öğle yemeğinden sonra hemen giyinerek bizi bekliyen, her tarafı çiçeklerle kaplanmış arabalara bindik. Ben bu defa Mis Macar'la ayni arabada idim. Cezayir sokakları bugün şayani hayret bir halde idL Halk bütün zevk ve şevki, bütün kabiliyeti ile sokak ları süslemişti. Cadde boyunca uza • nan ağaçlann üzerine hep radyolar yerleştirUmişti. Büyüklü ufaklı bütün halk yüzlerinde türlü türlü maske • lerle sokaklara dökülmüslerdi. Çılgın bir neş'e içinde eğleniyor, bizi çiçek yagmuruna tutuyorlardı. Neş'e de elem gibi sari bir şey. Onlann coşkunluğu bize de geçmişti. Biz de şuursuzca gülüyor, neşVleniyor, eğleniyorduk. Saat beşe doğru bu güzel gezinti bitti. yunanîatan tütün resmini artttrdt Atina 17 (A.A.) Tütünden küo gram başma alınan istihlâk rea^inin arttınlması hakkındaki kararn • ne Maliye Nazan taraf ından imza edilmiştîr. Verginin bu suretle arttınlması yüzünden her sene 35 milyon drahimi varidat elde edileceği tabmin olun maktadır. Bunun 20 milyonu voksul çocuklara ve halk erzak mağa;ala rma, geri kalan 15 milyonu harp ma •.»..^••••••«rıiifnHiMiHniHiııiHiınınıııınnınrnııtMiiıuiHiıminnHUHmuın'Hii""» Sofya'da talebe ihtîlâli! 3,000 den fazla talebe bir müderris aleyhinde kanlı nümayîşler yaptı Fransa Kuşkulanîyor 7 Askerî memur ve zabitlerin yaş tashihlerinin tekaüt muaraelelerahhasları, talebenin arzusunu BaşSöfya 17 (Hususr muhabirimîz rinde müessir olmıyacağı. den telefonla) 1923 te İstanbolis vekil M. MuşanoPa bildirmiştir. Mu8 Yeni tekaüt kanununun neski hükumetini deviren ve elyevm Da şanof, bu hususta tahkikat yap ıcağı rinden evvel idarei hususiye me nı vadetmiştir. murlanna tahsis edilen tekaüt maaşrülfünunda müderris bulunan M. larının muvazenei umumiyeden te Çankof aleyhine dün burada üç bindiyesi kabul edilmiş olmasına binaen den fazla bir talebe grupu tarafın M. Muşanof bu sabahki gazete muvazenei umumiyece tesviyesi ve dam kanlı nüroayişler yapılmıstır. Bu lere beyanatında bu vaziyetin, talebe intikal muamelesi hususunda yeni kanumayiş, senelerdenberi görülmemiş nun »tılryTTnnm tatbikı. nin şerefini istismar etmek istiyen bir manzara ve şiddet arzediyordu. 9 Hakkı tekaüdünü hesap etZabıta île talebe arasmda müsademe lerin bir gayretleri neticeei olarak tavsif etmiş ve her hangi bir f ırka ve meksizin tekaüdiye talep eden zabiler olmuştur. Bir çok kişiler yaralantana maluliyeti sabit olmadıkça te • zümreye ntensup olursa olsun asayıımştır. Talebe grupu, evvelâ Sobrankaüt maası tahsisi caiz bulunmadığı şin ihlâline müsaade etmiyeceğini ya'nra önünde toplanmışlar ve M. cihetle bundan sonra tekaütlük ta • bildirmiştir. ÇankoPun azledilmesi için mecli» lebinde bulunmıyacaklarını söyli • Darülfünun talebesinin, müderrisreisi ile gorüşeceklerini bildirmisleryerek vazifelerinden istifa suretile likten azlini istediği profesör Çan dir. Ve meclis önünde nümayislenne ayrılanlann bilâhare devletçe görükof 1923 te çiftci hükumetini devi devam ederek «kahrolsun katil Çanlen lüzum üzerine tekaüde sevkediren, o zamanın bâşvekili İstanboliski kof» diye bağırmışlar ve Cankof'un lenler hakkındaki ahkâmı kanuniyedarülfünundan kovulmasını istemış • ve arkadaşlarmdan bir çoklarını ölden îstifadelerine imkân yoktur. düren ve bu suretle idareyi ele aimalerdir. ğa muvaffak olan teşkilâtm başında Zabıta, nümayişçüeri dağıtmak ibulunmuş ve başvekil olmuştu. çm askeri kuvvetlere müracaat etmiş re gelen bir bölük »üvari, talebeyî zorla dağıtmağa muvaffak olmus Talebenin bu şiddetli nümayişleri tur. Maamafih talebe aksam üzerî üzerine heyeti nüzzar, fevkalâde bir tekrar toplanmıştır. Ve Sobranya oiçtima aktederek darülfünunun beş nfinde nümayialere başlamış ve »a bahleyin yaralanan bir arkadaalarmı gün müddatle kapatılmasına karar vermiştir. Nümayisler esnasında üçü omuzlarma alarak medise girmek ağır olmak fizere müteaddit mec istemişlerdir. Zabıta kuvvetleri, müşruhlar vardır. Bir çok tevkifat yakfilatla buna mâni olmuşlardır. Ankara 17 (Telefonla) tktisat pılnuştır. Encümeni Halil Beyin çay, kahve ve Nihayet, nümayişçi talebenin musaire gibi mevaddm men'i ithali hak.»•*.•• ıttıMlı ııl ıt rillllf kındaki teklifini müzakere etmis, hükumetin bugünkü iktisadî vaziyetinde takip eylediği usulün en müfit usul olduğunu görerek bu teklifleri şayani müzakere bulmamıştır. Başvekilin beyanatı Cezayir'liler arannda DarOlffinun kapatıldı Halil B.in Teklifleri Iktisat Encümeni şayani müzakere bulmadı Avusturalya'da Odamda esvabımı değiştirdikten sonra tekrar asağıya indim ve dün ylcyaTT1 tanıştığımız Cezayir'li müs lümanları saJonda bize muntazır buldum. Kapıda bekliyen hususî oto mobüe binmeden evvel vestiyerden feslerini alıp giydiler. Eniştem de bittabi bize refakat ediyordu. Evde vaziyetimizin ne olacağım doğrusu pek merak ediyordum. Acaba eniştem selâmhkta bîz haremde mi oturacaktık. Beş dakika sonra otomobü büyük bir apartımanm kapısında durdu. bir apartımanm kapısında durdu. Otomobilden indik. Ben penceresiz bir Arabistan evi tahayyül ederken böyle bir apartımanla karşılaşmaktan Müthiş sıcaklar! Hür Türkiye Cumhuriyetîne karsı hem muhabbet, hem alâka ve hem de O zaman yalnız yumurtalarımızı derin bir gıpta hissettikleri belli idi. değil, pirinçlerimizi bile birer birer Fransız dostlan yanımızda olraasa damgalanz. her halde daha açık konuşabilecek • *** tik. Biraz sonra hizmetçi yemeğin hazır olduğunu haber verdL Hep be Bir iki gün evvel, nereli oldukla • raber yemek salonuna geçtik. Misaf ir salonu gibi bnrası da pek asrî ve za rmı anhyamadığım, esmer bakır renk< li iki fesli adamla bir çarşaflı kadm rif tarzda tanzim edömiş, çiçekler, arkalannda bir sürü çocuk DivanyobüHhIar ve gümüşlerle zengin ve lu'ndan geçiyorlardı. Çarşaflı '~Jm zevki selime pek uygun bir sofDivanyolu'nda görülmez bir şey dera kurulmustu. Yemek esnasında ev sahibi doktor ğildir. Fakat fesli adamlar, çocuk • lara garip gelmişti. Hayret ve merakmisafhIerinin bardaklanna «arap la bu kırmızı serpuşlara bakıyor gükoydu. Yalnız kendisi ile zevcesine Iüşüyor, alay ediyor, birbirlerine; koymadı. Bu hal benim nazari dikkatimi celbetti. Sebebini kendiierine Bak, herif kırmızı şapka giy sorduğum »untn gülümsiyerek ba miş, diyorlardı. kıştılar ve ramazan ayında bulun • 1910 senesinde, Paris'te, bir 10 duğumuzu löylediler! temmuz günü, başunızda fesler, se Yemekler hep Arap yemeği idi. faretaneden gelirken ayni hale düş* Hatta kuskus pilavı bile vardı... tüğümüzü hatırladım. Fransız ço Hayret ediyordum. FransızMar bu cukları peşimize takılmıslardı. Ar Arap yemeklerini ne kadar çok se • kamızdaki alayı valâ gittikçe büyüviyorlar. «F...v Hanımın mektep ardüğü için bir arabaya atlamağa meekadaşı Ue zevci kuskus pilâvını öyle bur olmuştuk. büyük bir iştiha ile yediler ki. Beş altı sene evvel, Belediye stadYemekten sonra kahvelerîmizi i • yomunun yapılacağı semtlerde, bir çerken biraz daha konuştuk. Sonra şapkalı adam geçse çocuklar peşme doktorla zevcesi bîze ut çaldılar. Biz takılır, alay ederlerdi. Şimdi Divan musiki dinlerken balo gecesi dok • yolu'nda çocuklar fesli insanlarla atorla beraber tanıştığımız ve biraz lay ediyorlar. Dünya nasıl ii evvel bizi burada bırakıp evine gitmiş olan genç avukat tekrar geldL Biraz da kendi evlerine misaf ir olmamızı ailesinin bizimle tanışmağı çok arzu ettiklerini söyledi. Bu snrada Fransız dostlan, heoimize veda ederek gittiler. Biz de hep birlikte ev den çıkarak otolara bindik. Bu ailenin hizmetçileri gibi soförleri de Cezayir'IL Belli ki milliyetperver in sanlar. C. H. Fırkası Halkevleri teşkiU Otomobilde genç kadma dedim ki: tınm idare ve mesai talimatnamesî Inşallah siz de bizim gibi hür o haznrlanmıştır. Talimatnameye göre lursunuz! Halkevlerinin kapıları fırkaya ka • Can ve gönülden: yıtlı olan ve olmıyan bütün vatan • tnşaüah!... daşlara açıktır. Ancak idare heyet • Dedi. Bu «Inşallah» onunla aramız lerile şube idare komitelerine aza oda yegâne müşterek kelime idi. «İnlabilmek için fırkaya mensubiyet lâşallah» derken çok iyi anlaşıyor ve zımdır. Memurlaruı bu heyet ve kogülüşüyorduk mitelere girmelerinde mahzur yok (F...) Hanımın ev kıyafeti «ibi sotur. kak kryafeti de her hangi bir AvruHalkevlerinde dokuzar şube teşpa'lı kadının sokak kıyafetinden farkkil edilecektir. Bu şubeler, dil, rde h değildi. Kendisine: biyat, tarih, güzel san'atlar, temsü, Bütün münevver Cezayir'Ii haspor, içtimaî yardım, halk dersanenımlar böyle mi giyinirler? leri ve kurslan, kütüpane ve neş • Diye sordum. Hayır, dedi. Bu şekilde giyinen riyat, sergi şubeleridir. müslüman hanımlan beş kişiden fazAzası ondan elliye kadar olan şula değildir. Hatta ben de şapkayı bir belerin üç, elliden fazla olan şukaç gündenberİ gîyiyorum ve kayın belerin beşer kişilik komiteleri ola • pederimin evine gittiğim zaman gene caktır. başörtü örtmekteyim. Ne yapahm? Halkevleri binaları f ırka idare heEskilerin hissiyatına da hürmet et yetleri tarafından tanzim ve tefriş omek lâzım! Mahadi »" lunacaktır. Kırmızı şapka Halkevleri Talimatname«i bitti İtalya'nın silâhlanmasi ve Fransız âyanı,.. Paris 17 (A.A.) Âyan meclisU nîn hariciye ve harbiye encümen leri birlürte içtima ederek terki te»lihat konferansı arifesinde Avrupa tasanruflarının, askerî vaziyetlerinin tetkfldne devam etmislerdir. Jeneral Bourgeois, îtalya ve Macari*tan'm teslihat vaziyetmi izah eylemiş ve fasist askerlerinin teskilâ • tından bahsederek ltalyan gençliği • nin askerî hazrlıklarını söylemiş ve İtalyan bombardıman tayyarelerinin toplu bir «urette yapılan teşekkülünü anlatmıştnr. Her iki kt^misyon mazbata muharrîrlerine izah%tmdan dolayı hara retle teşekk\îr etmisler ve jeneralm tebligabnı hüluıaetin nazan ıtblaına koymagı karurlaftırmi|lardır. Tunus'u altüst eden feyezan hafîfliyor Sydney 16 Bir müddettenberi Avustralya'da hükiim süren siddetli sıcaklarm tesirlerile Kobar ve WHcania arasındaki fundalıklar tutuç muştur. Kuvvetle esen garp rüzgârı yüzünden yangın 150 mil uzun'jğun da bir cebhe imtidadmca ve tehli keli bir surette ilerilemektedir. Yüzlerce ki»i atesin sirayet sahasını tahdide çalısıyor. Tunus 17 (A.A.) Sular, inme«e baslamıştır. Cumartesi günündenberî etrafla alâkaları kesflmis olan kasabalar, infirattan kurtulmuştur. Ha«arat mühimdir. Telef olanlarm miktan henüz malum değildir. Mahsul, harap olmustur. Cezayir'le telarraf muhaberatı ve simendifer münaka • lâtı, henüz inkita halindedir. Hüku met icap eden tedbirleri almıştır. 20 Belediye memuru Hariçtekl memurların maaşları Muhakeme ediliyor Ankara 17 (Telefonla) Ecnebi memleketlerde bulunan memur ve mostahdemlerin muhassesatlan hakkmdald lâyiha Meclis ruznamesine alınmifbr. Pazartesi içthnamda müzakere edüe • cektir. Beykoz şosesinin inşası esnasında amele yevmiyelerinde suiistimal yapmak cürmünden maznun yirmi ka dar belediye memuru hakkında lü • zumu muhakeme karan verilmiş, memurlar Ağırceza mahkemesine sevkedilmişlerdir. Dün bu memurlarm muhakemlerine başlanacaktı. Fakat bunlardan bazılanna tebligat yapılamadığı anlaşıldığından muhake • me talik edilnnâştir. İKudüs kongresinde Yeni bir hâdise daha! Kahire'den yazüdığına göre Morning Post gazetesinin Kudüs kon gresinde Hint'li Şevket Ali'nin bir îngiliz gazetecisine şarap ikram etti • ğrai haber vermesi Mısır'da hayretle karşılanmıştır. Mısır müskiratla mücadele cemiyeti Şevket Ali'ye müracaat ederek bu hususta izahat iste miştir. Büyük Adamlarla Başbaşa Hayat Ansiklopedisi, bütün meşhur adamların ve büyük âlimlerin muvaf fakiyet hikâyelerlnl anlatacak ve size onların öıtlralanııı nakledecektir. Başka hlç bir kitapta, dünyada büyük lşler yapan tosanlann hayatlarj nı bu kadar toplu bir surette bulamazsınız. Hayat Ansiklopedisi, size hem bu adamların nasıl yetiştiklerini, nasıl yaşadıklannı öğretecek. bem de keslf ve ihtiralarının insanlann havatı üzerln de yaptığı tesirleri anlatacaktır. Dünyanm büvük kâşilleri, büyük muhterileri büvük âlimleri, fen adamlan, meshur simalan, size bu eserde kendi havatlarmı ve kendi eserlerinl nakledeceklerdir. Her aksam bes on dakika dünyarmj büyük adamlarile basbaşa kaimak. onlara sizi siddetle alâkadar eden mevzular hakkında suaUer sormak ne büyük zevktir Havat Ansiklopedisi size bu zevki temin edecektir Türkiye Bulgaristan < , BugOnkO hava Bugün hava bulutlu ve kısmen ya • ğışlı olacak, rüzgâr şhnal istikametinden esecektirDün azamî haret 4, asgari hararet sıfır olarak kaydedflmiştir. Sofya maslahatgüzarımız M. Muşanofu ziyaret etti Sofya 17 (A.A.) Türkiye maslahatgüzan Fikret Bey hükumet namına dün Başvekil M. Muşanofu ziyaret ederek Türkiye'nin hükumet merkezindeki kısa ikameti esnasın • da gördüğü hararetli kabul hakkında mediste söylediği güzel sözler • den dolayı teşekkür etmiştir. Sofya 17 (A.A.) Hükumet Bulgaristan'ın Türkiye'ye ihraç edebi • Ieceği maddelerin bir listesini tanzim etmek üzere bir komisyon teşkil eylemiştir. Komisyon Sofya ticaret odası reisi M Savof'un riyaseti altmda Hariciye Nezareti konsolosluk işleri müdürü M. Vacof, Ticaret Nezareti ticaret işleri müdürü M. Gabensky, sanayi birliği umum kâtibi M. Ni kocef ve zahire mübayaa ve ihraç dairesi müşaviri M. Popof, sabık mensucat mektebi müdürü M. Sarbanof ve sanayi birliği Sofya şubesi mü dtirü M. Molof'tan mürekkeptir. Edirne'de oaziyet Edire 17 Sular çekOmekte devam ediyor. Simendifer hathnm tamirab elân devam etmektedir. Edirne Oe Karaağaç arasındaki kısım çok bozuktur. Bu kuıroda trenler daha bir müddet işliyemiyecektir. Dündenberi havalar soğudu. Gelen haberlere göre yeniden kar .ştır. yağmağa bayİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear