Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 PAZAR KONUĞU 13 MAYIS 1990
Izmir Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur:
Iktidar belediyelere zulm ediyor^ * A ~ - A u - . . : i ^ i . ^ - ^ - ı - - : - U-I-J:™,--:.. - M- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ..W. . . . . . .
Çağdaş demokrasilerde yerel yönetimlerin, belediyelerin,
oldukça önemli bir rol oynadığını, merkezi yönetimlerin ise
daha ziyade düzenleyici ve destekleyici bir konumda
bulunduklarım görüyoruz. Vatandaşını 'seven', 'koruyan' ve
ona 'saygı' duyan hükümetler, makro düzeydeki 'yürütme'
işlevini üstlenirken, kişilerin gündelik hayatlarını ve çevrelerini
ilgilendiren konularda yerel yönetimlere çok geniş alanda
inisiyatif ve önemli maddi destek sağhyor. Acaba Türkiye'de
durum nasıl?
İzmir Temsilcimiz Hikmet Çetinkaya, konımun ekonomik ve
politik yönlerini İzmir Anakent Belediye Başkanı Yüksel
Çakmur'la konuştu.
SÖYLEŞİ HİKMET ÇETİNKAYA
PAZAR
KONUĞU
\Saym Çakmur, belediyelerle merkezi yo-
netim arasmdaki ilişkilerin, toplumun demokra-
tikleşme yolunda attığı adımlann bir göstergesi
oiduğu gerçek. Bunun somut örneklerini Batı de-
mokrasilerinde görüyoruz. tlişkiler ne kadar az-
sa, demokratikleşme de sizce o kadar az mıdır?
Belediyelerle merkezi yönetim arasmdaki ilişkı-
ler 26 Mart yerel seçımlerinden bu yana nasıl bir
çizgide gelişmektedir?
Sayın Çetinkaya, yerel yönetimlerleraerkeziyö-
netim arasmdaki ilişkiler demokratikleşme süre-
cinin etkinliği yönunden son derece onem taşı-
maktadır. Merkezi yönetimin, demokrat temeller
uzerinde parlamenter demokratik rejimi tam an-
lamıyla algılayıp uygulamalara yönelmesi, demok-
Belediyenin geçmişteki
borçlanna karşıhk 'Sizden
kesintiler yapacağız'
denmekte ve 7.5 milyar liralık
bir ödeneğin 7 milyarı
kesilmektedir. Kesinti oranı
yüzde 92'dir. Bu hakkaniyet
dışı bir tutumdur, zira ANAP
döneminde belediye
başkanlığında en fazla yüzde
25'lik bir kesinti yapılmıştır.
rasinin daha da kökleşmesi ve güçlenmesini sağ-
layacaktır. Merkezi yönetim, demokratik parla-
menter sistemi tam anlamıyla gerçekleştiremeye-
cek bir yapısallaşma içindeyse, demokrasinin de
özü yara alıyor demektir. Bugünkü yönetime bak-
tığımızda, bu yönetimin 12 Eylul'ün devamı ol-
duğunu görüyoruz.
Bir askeri rejim yaşadı Türkiye. Darbe sonra-
sının olumsuzluklarıru ancak demokrasiye jjiırek-
ten ifHtnan bir siyasal kuruluş, bir parti tam an-
lamıyla o yaraları sarabilirdi ve Türkiye'yi demok-
ratikleşme surecine çok daha sağlıkh bir biçimde
getirebilirdi. .
Ancak, bunun böyle olmadığını görüyoruz.
Çünkü 12 Eylül ortamı bugünkü iktıdarı yarattı.
Bugünkü iktidar 12 Eylul'ün hukuk duzeninin,
sürdüruyor ve demokratikleşmeye yönelik hiçbir
adım atmıyor. Üzulerek belirtmek istiyorum ki
merkezi yönetim yerel yönetimlerle ilişkiyi de aynı
çizgide götüruyor. Belediyelere yönelik ağır bas-
kıların bu dönemde gerçekleştirildiğini görüyo-
ruz. Yerel yönetimlerle merkezi yönetim arasın-
da 26 Mart yerel seçimleriyle ortaya çıkan çeliş-
ki, bütün boyutlarıyla, ağır biçimde belediyeler-
ce yaşanmaktadır. Bugünkü iktidar, belediyelere
zulmediyor dersem hiç de abartmış olmam. Ger-
çekten ekonomik yonden ağır baskılar altındayız.
Yalnız ekonomik yönden mi? Siyasal vönden de
baskılar altındayız. Bugünkü iktidarın, merkezi
yönetimin hiç de demokratikleşmeye yönelik bir
adımının, aulımının olmadığını şuradan da go-
rebiliriz: Çanakkale'de bir olay yaşandı. Çanak-
kale'de yaşanan olay gerçekten Türk demokrasi-
sine de ağır bir darbe vurmuştur. Bir belediye baş-
kanı siyasal iktidar tarafından, merkezi yönetim
tarafından görevden alınmıştır. Benim burada
vurgulamak istediğim en önemli konu şudur: Bu-
gün tam bir vesayet sistemi var. Valiler, belediye
başkanlarının ve belediye meclislerinin üstünde-
dir.
^K^KKtEkonomik baskılar dediniz. yasal bas-
kılar dediniz- Somut bir örnek verebilir misiniz?
Ekonomik anlamda bir örnek vereyim: İzmir
Buyukşehir Belediyesi'nin geçmişteki borçlar di-
yerek, aynca askeri dönemde gerçekleştirilen borç-
lara yönelik bir tutum ortaya konarak. borçları-
mıza karşı 'sizden kesintiler yapacağız' denmek-
te ve 7.5 milyar liralık bir ödeneğin 7 milyan ke-
silmekte, ancak 500 milyon lirası gönderilmekte-
dir. Kesinti oranı yüzde 92'dir. Sayın Çetinkaya,
bu büyük bir adaletsizliktir, haksızlıktır, hakka-
niyet dışı bir tuturndur, ağır bir baskıdır. Çünkü,
bizden önceki yönetimlerde, ANAP döneminde
belediye başkanlığında tam anlamıyla bir kesin-
tiler yönünde olumlu bir tutum ortaya konmuş-
tur. En fazla yüzde 25 oranında kesinti yapılmış-
tır. Seçim dönemine girildiğinde de yüzde 10 ora-
nında kesinti yapılmıştır. O belediyeler o zaman
korunmuştur. Üstelik de Iller Bankası ağır kesin-
tilere girişmemiştir. Bugun İzmir Belediyesi'nin
1992 yılına kadar İller Bankası'ndan hiçbir bek-
lentisi yoktur, hiç para gonderilmemektedir. Dü-
şününuz, eski borçlar kesiliyor, bunun faizleri ke-
siliyor. Bir de akıl almaz, faizin faizi kesiliyor.
ma yetkisi belediyelerden alınıyor ve Baymdırlık
ve Iskân Bakanlığı'aa veriliyor. İzmir'de vs. fs-
tanbul'da, Ankara'da ve Niğde'de. Bu konuda si-
zin tavrınız ne oldu, nasıl bir çalışma yaptınız bu
konuda?
Öncelikle şunu belirteyim, bu bir "kapkaç karar-
namesi"dir. Bu çıkarcı çevrelere verilen bir buyuk
ödündür, bu bir diyet ödetme konumunda bir ka-
rarnamedir. Biz ne yapıyoruz? Biz her şeyden önce
Alsancak'ta, İnciraltı'nda belediye meclislerimizde
hazırlanan 1/5000 ölçekli bütün ana programla-
ra sahip çıkıyoruz. Eğer bu konumda olanlar, bir-
takım çıkar çevreleri 'biz iktidarla anlaştık, Al-
sancak bölgesinde istediğimizi >aparız' diyorlar-
sa, karşılannda hukuk kuralları ve kuramı için-
de belediyeyi göreceklerdir. Çunkü ruhsat verme
olanakları tumüyle belediyelerdedir. Bu etkinli-
gimizi sonuna kadar kullanacağız. Bayındırlık ve
Iskân Bakanlığı'nın birtakım çıkar çevrelerine
ödul olarak sunmaya çalıştığı bu konuda eğer uy-
gulamaya geçilirse, uygulamaya geçildiğinde hem
bu kararnamenin hem uygulamanın iptali için ay-
nca dava açacağımızı da belirtmek istiyorum.
kaynaklı kredı sağlama durumunuz
nedir? Sağlayabıliyor musunuz?
Biz bu konuda çok çaba harcadık. Bizim 400
milyar lira Dunya Bankası'na borcumuz var. Bu,
körfez projesinden doğan borçtur. Burada birçok
kuruluş iş yapıyor. Iller Bankası var, Devlet Su
Işleri var. Ancak, dönup dolaşıp butün yüküm-
lülük belediyenin ve İZSU'nun sırtına biniyor. 400
milyarlık bir borç. İller Bankası, DSİ, Hazine,
Resmi Gazete"de imzalarını atmış ve devletin yü-
kümlülüğünü ortaya koymuş. Büyük korfez pro-
jesi, aslında GAP gibi ulusal bir proje, çunkü İz-
mir gerçekten uluslararası bir kent. Ancak ikti-
dar burada da sağır, burada da hiç gormüyor,
duymuyor, diyalog bile kurmuyor. Ve körfez ölü-
me terk edilme noktasına geliyor. Belediye yü-
kümlülüklerini yerine getiriyor. Antma tesisinin
ihalesini yapıyor, tünellerin ihalesini yapıyor, eJek-
trik donanımı ve makinelerin getirilmesinde ge-
reken parayı güç oiduğu halde sağlamaya çalışı-
yor. Ancak İller Bankası param yok diyor, DSİ
ağır aksak çaüşma etkinliği içinde, Hazine tam
anlamıyla bir insafsızlık içinde. Körfezi adeta gör-
muyor ve sanki Türkiye sınırlan içinde değilmiş
gibi davranıyor İzmir'e. Böylesine ağır bir buna-
Y 0 K S EL
Ç A K M U R
fzmir Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur
1942 yılında doğdu. tktisadi Ticari Bilimler
Fakultesı mezunu. 1971 'de Buca Belediye
Başkanı olan Çakmur, 1973 genel seçımlerinde
milletvekili seçildi. /ki dö'nem parlamentoda
bulunan Çakmur, 1978 birınci Ecevit
hukumetınde Gençlık ve Spor Bakanlığı, 1978-79
ikinci Ecevit hükümetinde de Gençlik ve Spor
Bakanlığı yaptı. CHP Genel Yönetim Kurulu
uyeliğınde de bulunan Çakmur, 1980 yıhndan
sonra hukuk fakultesı öğrencisı oldu. Hukuk
diploması alan Çakmur, 26 Mart 1989 yerel
seçimlennde tzmir Anakent Belediye Başkanı
seçildi. Çakmur'un Zincirbozan anılannı ıçeren
"Sürgun Günleri" adlı bir kitabı bulunuyor.
Çakmur evli ve bir çocuk babası.
lımı maalesef îzmir'de yaşıyoruz. Kredi bulmak
için çaba harcadık. Çalıştık, çırpındık ve en so-
nunda 2.5 milyar liranın uzerinde bir krediyi Av-
rupa İskân Fonu'ndan sağladık.
•^•^•JOJO sayılı yasayla getirilen düzenleme-
ler belediyeye ekonomik katkı getirdi mi Sayın
Çakmur?
3030 sayılı yasa ekonomik yönden katkılar ge-
tiriyor. Tabii bunun ölçüsü sadece büyük kentler
değil, ilçeler arasında da bir ekonomik ilişkiyi ön-
göriiyor. Bu donanımı sadece büyük kent olarak
duşünmemiş 3030 sayılı yasa, ekonomik iletışim
içinde ilçelerle de ekonomik bağlantılar ongör-
müş. Ancak söz 3O3O'dan açıldı, belirli ölçüler
içinde ekonomik katkılar getirdi diyebilirim, an-
cak şunu da belirtmeliyım: Bu bir geceyarısı ya-
sasıdır. 'Buvük kentlerde ANAP kajbederse ilçe-
leri nasıl kazanmalı, eğer ilçelerde kavbederse bü-
> iik kentte nastl başanlı olabilir' yasasıdır. Tama-
men çıkara dayalı bir yasadır.
tSayın Çakmur, kimi bölgelerde turizm
alanları ilan edilerek buralarda imar planı yap-
ir önemli konu da tzmir'dekı TANSAŞ
olayı. Bize bu olayı anlatır mısınız? Nasıl başla-
dı, nereye geldi?
Tanzim satıslar konusunda balangıçta bir yan-
hş algılamayı düzeltmek istiyorum. Tanzim satış-
ları ilk kuranlar sosyal demokratlardır. Ben o za-
manın belediye başkanına, yöneticilerine bu ko-
nuda teşekkür etmek istiyorum. Bu başanlı tu-
tumları için. Daha sonra şirketleşme asamasına
geliniyor, TANSA'lar TANSAŞ oluyor. Daha et-
kin bir yönetime kavuşturmak için. Ancak şunu
hemen vurgulamak istiyorum ki asıl TANSAŞ1
ların gelişmesi gerçekte 1973'te başlayan bu ha-
reket 1986 yılında şirket asamasına geliyor, hiç-
bir övunç payını kendime çıkarmak istemiyorum.
Çünkü TANSAŞ'ın başındaki Genel Mudür Ah-
met Priştina'yı çok başarılı buluyorum. O ve ar-
kadaşları çok etkin biçimde görev görmektedir-
Ier ve son derece başanlı insanlardır. Burada he-
men vurgulamak istediğim konu da şudur: Ada-
ma göre iş, işe göre adam kavramının en açık, be-
lirgin örneği, işin etkinliğine gore etkin kişilikte
yöneticinin işin başına geldiği zaman ne denli ba-
şarılar sağlandığmı görüyoruz. TANSAŞ'ın başın-
da bulunan Sayın Genel Müdür Priştina ve ar-
kadaşlan için ben bunu ortaya koymak istedim.
Kendilerine teşekkür ediyorum. Turkiye çapında
güçlü bir örgüt kurulmuştur. Ornek alınması yö-
nünden Türkiye çapındadır. TANSAŞ 73. mağa-
zasını açma asamasına gelmiştir. Bugun fuarda
açılan TANSAŞ İzmirspor mağazası bir doruk-
tur. Artık Batı'yı örnek alarak, Batı'yı aşan tipte
örneklerdir bu mağazalar. Gerçekten çok nitelikli
ve etkindir. Bugun TANSAŞ'Iar belediyelerin ör-
nek alması gereken bir aşamaya gelmiştir. Bura-
da etkin olarak her ay 2 milyon insan alışveriş ya-
pıyor. '
Gunde 60-70 bin kişi alışveriş ediyor ve he-
men şunu vurgulamak istiyorum ki vatandaşlar
artık-TANSAŞ'a girdiği zaman güven duyuyor-
lar. Fiyatta güven duyuyorlar ve hiç tartışma yap-
mıyorlar. Böylesine bir etkinliğin İzmir'de sağlan-
ması İzmirliler için büyük bir şanstır.
Bodrum'a gittirn, hiç kendimi lanıimadım. Va-
tandaş makarnayı eline alıyor, "Nasıl TANSAŞ'-
tan alışveriş etmeyeyim" diyor. "Çünkü makar-
na pi>-asada 1000, sizde 660 lira" diyor. Kimi mal-
larda vatandaş 600-700 liralık farkı dile getiriyor.
Her malda bu böyle. İzmir'deki şansı, sosyal de-
mokratlar en iyi biçimde kullandı. Daha da yay-
gın duruma getireceğiz. Kapatacağımızdan söz
ediliyordu. Yanlış beyanlar ortaya çıktı. TANSAŞ
bugun İzmir'de ekonomik gücü elinde tuttuğu gi-
bi, piyasa denetiminde, orgarüzasyonunda çok ba-
şarılı. Aynca İzmir'de ilk kez sosyal demokratlar
buyük, etkin, güzel, modern bir organizasyonu
ortaya koydular. Ve çok güzel bir ekmek fabri-
kası açtılar aynca. hkmck alanında da başanlı bir
etkinliği gösteriyor. Bugun ekmek 300 liradan sa-
tılıyor TANSAŞ'ta.
tKKI^TANSAŞ'ın aylık ve yıllık cirosu ne ka-
dardır? Bu yıl ne kadar ciro hedefleniyor?
Aylık 30 milyar lira. Butçede öngördüğümüz
hedef yıllık 450 milyar lira. Bu gerçekçi bir geli-
şün.
Yüzde 10 biiyüme ile, yüzde 60 enflasyon ora-
nı dikkate alınarak. Biz, TANSAŞ'ın bütün veri-
lerini, olgulannı, sistemini ve kuruluş amaçları-
nı, çalışma ilkelerini bir dosya haüne getirip ge-
rek Ankara, gerek İstanbul, gerekse Gaziantep ve
Adana gibi belediyelere sunduk, katkıda bulun-
mak istediğimizi belirttik. Her an bize gelindiğin-
de her türlü yardımı da yapacağımızı açıkladık.
İstiyoruz ki sadece İzmir halkı bundan yararlan-
masın; sosyal demokrat felsefe temelinde İstan-
bul halkı da Ankara halkı da Gaziantep halkı da
bundan yararlansın istiyoruz.
m^KmmSaym Çakmur, TANSAŞ'ın yeni birta-
kım alanlarda çalışmalar yapacağı belirtilmişti.
Nelerdi bunlar?
TANSAŞ, tzmir'e bir buyük hizmeti gerçekleş-
tiriyor. 'Asansör', tarihi bir alan, tarihi bir yapıt.
İzmir ayaklar altında, çok mukemmel bir deniz
manzarası var. Ancak kadük olarak bırakılmış,
bir köşeye itilmiş Asansor. Şimdi TANSAŞ çok
değerli bir mimarı, Oktay Ekinci'yi görevlendir-
di, kendisine buyük güvenimiz var, eski İzmir'in
evlerini de en canlı biçimde değerlendiriyor, plan-
lıyor, projelendiriyor, Asansör'e eski İzmir evle-
Bugünkü iktidarı 12 Eylül
yönetimi yarattı... İktidar
12 Eylül hukuk düzenini
sürdüruyor. Merkezi yönetim
de yerel yönetimlerle ilişkiyi
aynı çizgide götürüyor. 26
Marı seçımlerinde merkezi
yönetimle yerel yönetimler
arasmda çıkan çelişki, ağır
biçimde belediyelerce
yaşanıyor.
rini tek tek geçerek, görerek gireceğiz. Asansör-
de İzmir halkı yemek yiyecek, kafesinden, tera-
sından yararlanacak, hizmet verilecek. Aynca 'Ştı-
to', tarihsel bir yapıt. Sadece belediye hizmetleri-
ne terk edilmiş. Şimdi biz onu da TANSAŞ'a dev-
rettik. Şato yeniden organize edilecek. Sayın Ok-
tay Ekinci orada da ustahğını gösterecek ve Şato
da İzmirlilere TANSAŞ tarafından bütün olanak-
larıyla etkin bir duruma gelecek. Teleferik aylar
boyu kapalı kalmış, kimse ilgilenmemiş. Giderek
ölüme terk edilmiş, çok derme çatma gazinolar
vardı ve aileier bir süre sonra da gidememeye baş-
ladılar teleferiğe. Şimdi bütün o derme çatma yer-
ler ortadan kalktı. Burada bir konuyu daha be-
lirtmek istiyorum. Biz yönetime geldiğimizde
TANSAŞ'fâ sendikal harekete önem verdik ve sen-
dikal özgürlüğü benimsedik. Sayın Genel MUdür
Priştina'nın da etkin kişiliğinde el ele verdik ve
sendikal örgütlenmeye olanak tanıdık. Şimdi iş-
çiler daha özgür ve daha mutlu çalışıyor. Bunun
bütün Turkiye'ye yayılmasınj dilıyorum. Şimdi
önümuzde belediye işçilerimizle olan toplusözleş-
me gorüşmeleri var. Sendika uyuşmazlığa gitti. Biz
sosyal demokrat belediye olarak sözleşmenin bir
an önce imzalanmasını diliyoruz.
'îz de bu soyleşi için teşekkür ediyoruz.
ii
IDAMLARI HATAYDIn
DENİZ GEZMIS(DOĞUM: 1947- İDAM: 1972)
#
6 Mayıs 1972Ve idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın ailelert,
TBMM'ye başvurdu: "Meclis, idamları onaylayan yasayı kaldırarak, tarihsel adaletsizliği
düzeltmeli." Hukukçulann, ve kamuoyunun ortak görüşû: "İdamları hataydı." Deniz
Gezmis"in babası Cemil Gezmiş: "İade-i itibar istemivoruz. Ama Menderes'lerin haksız
yere asıldıklarını kabul eden Meclis, çocuklarımız için de bunu kabul etmeli."
• Interstrateji'nin Nokta için yaptığı
Aleviler (2)
Alevı Bildirgesi taröşması sürûyor
Alevı dedesı Musa Ateş: "Kâbe'nın
içinde bağırtfım" "Allah Türkçe bılmez
mi?" Radikal Islamcılardan Akdoğuş
Grubu: "Diyanet onların olsun."
Abdurrahman Dilıpak "Bu bir
komplodur."
Osmanlı
lezbiyen mi?
Harem sahnelerinde lezbiyen ilişkiler
oiduğu ıddiasıyia, hakkında büyük
gürültü kopartılan Gözde filmi,
denetımden makaslanarak çıktı.
İthalatçı firma üst denetime gidiyor.
Taraflar ve görüşlen.
İki adaylı seom
ANAP,genel Seçim Yasası ve mahalli
idarelerle ilgili seçim yasasını
değiştirmeye hazırlanıyor Yeni tasanyı
genel başkan yardımcısı açıkladı:
"Belediye başkanlan yûzde 50 oyla
seçılecek. Olmazsa ikinci turda ıki
aday yanşacak."
• Diyanet İ$leri Başkanı, olumlu bir
"fetva" verdi: "141, 142, 163 görden
gecirilmeli." "Düşünceye sınır
konulamaz."
• "Genc bir dula öğûtler" Ûnlû
Amerikalı evlilik danısmanının
yankılar uyandıran kitabı.
• Küfrün, argonun, aykın ve muhalif
yaşamın az rastlanır keşisi... Can
Yûeel: "Sairiik serseriliktir"
• Köşe yazarları-okuyucu ilişkisi
üzerine. Oktay Akbal, Teoman Erel,
Refik Erduran ve dijjerleri.
kamuoyu arastırması: "Halkın yüzde
56*51: İdam edilmeleri yanlıştı."
• "Asılsınlar" diye oy verdlğl insanların
suçlarını bile bilmeyen parti genel
başkan yardımcısından inciler. • Prof.
Çelin Özek: "Menderes'lerle aynı
haksızlığa uğradılar." • Avukat
Burhan Apaydın: "İdam edilmek için
yargılandı, hûküm bastan
verilmişti"...
H0KHARALIK HABCR DERGİSİ
Borsadaki şirketlerin 3 aylık
kâr-zarannı açddıyoruz
Hisse senediniz var mı? Ya da almayı düşünüyor musunuz? O halde bu
hafta Panorama'yı oknyunuz.
Borsanın açıklayamadığı 1990 yıhnın ilk 3 ayuıa ait şirket kâr ve
zararlannı biz açıkhyoruz.
Hangi şirket kârda, hangi Şirket zararda?
Şirket yöneticilerinin görüşleri ve sektör değerlendirmeleri.
Borsacılar "Bugünlerde nasıl oynamah?" sorusunun cevabını verdiler.
Hisse hisse tahmin ve beklentiler.
EKONOMİK YAŞAMINIZ DEGİŞEBHİR
VİYANÂ BORSASFNI PATLATANLAR GELİYOR
Türk borsasından alım yapan 4 yabancı fonu yöneten
Hollandalı Van't Hoff, hisse senedi yatınmcılarına
önerilerde bulundu ve 25 kişilik Avrupalı dev
yatırımcılann borsaya giriş tarihini açıkladı.
PİYASA PARAYA BOĞULDU
Faiz, döviz ve altından umduğunu bulamayan tasarruf sahibi,
parasını harcamaya başlayınca, piyasa aniden canlandı.
İKİNCİ ÖZEL TV DE YAYINA BAŞLIYOR
Magıc Box'tan sonra INTV de yayına geçiyor. INTV'nin
yayınlan şifreli olarak izlenebilecek.
» Finansbank Yönetim Kurulu Başkam Hüsnü Özyeğin:
"Bankacılık çok cazip hale geldi."
» Yalım Erez, TOBB Başkanlığı'na resmen adaylığını koydu.