Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 EYLÜL 2021
4
KURUMLARI BAYPAS EDEN YABANCI BİR MÜDAHALENİN VE YOZLAŞMIŞ SİSTEMİNİN KARŞISINDA GÜÇLENEN TALİBAN
Devlet gözden kaçan
büyük bir mesele...
ADAM BACZKO
GILLES DORRONSORO *
Baştarafı 1. sayfada
Y
erellik takıntısı, aynı zamanda kamu politi-
kalarının etnik temelli olmasına da yol açtı. Örne-
ğin miras veya evlilik gibi konularda pozitif hu-
kukun etrafından dolanmak için Peştun gelenek-
leri öne sürüldü ve Özbek, Hazara ve Tacik giri-
şimcilerin etnik-milliyetçi taleplerine alan açıldı.
Böylece mevkiler edinip zenginleşmelerine ola-
nak sağlandı.
Toplumsal araştırma
Ve son olarak da Afganistan bir aşiretler ülke-
si olarak takdim edildi. Bu, sömürge döneminin et-
nografik metinlerinin yeniden okumasından esin-
lenen oryantalist bir görüştü. Düzmece bir antro-
poloji, savaşın hizmetine sokuldu: “Ulusal güven-
lik yapıları, aşiret bölgelerindeki çatışmaları des-
teklemek için icat edilmiş bir disiplin olan antropo-
(3)
lojiden beslenmelidir.” 2006 yılında bu ifadeleri
kullanan Montgomery McFate, ordular arası ge-
nelkurmay başkanları komitesinin bilimsel danış-
manıydı. McFate, bu çerçevede, Amerikan birlik-
leri bünyesine antropologları (aslında sadece sos-
yal bilimler alanında lisans veya master diploma-
sı sahibiydiler) dahil etmeyi amaçlayan bir nevi in-
san etüdü sistemi oluşturdu. Aynı danışman, müt-
tefikler edinmek ve istihbarat toplamak amacıyla
Amerikan askerlerinin sosyal çatışmalara müdahil
olmasını destekleyen FM 3-24 kontrgerilla elkita-
bının yazılmasına da katkı sağladı: “Akıntıya karşı
değil yerel halkın istikametinde hareket etmek. İlk
önce birkaç köyün güvenini kazanmak, daha son-
ra onların ticaret yaptıklarıyla, evlendikleri veya iş
yaptıklarıyla çalışmak. Bu taktik yerel müttefikler,
seferber olmuş bir halk ve güven ağları elde edil-
(4)
mesini sağlar.”
Amerikalı subay Binbaşı Jim Gant, 2003 yılında
Kunar vilayetinde özel kuvvetlere bağlı bir müf-
rezeyi yönetirken bir arazi anlaşmazlığında nü-
fuzlu bir adama nasıl yardım ettiğini şöyle anlatı-
yor: “Dağlardaki halk ovada yaşayanlara ait topra-
ğı almış ve işliyormuş. Malik (şef) bana bu topra- de yaşıyordu. Kâbil’de insani yardım çalışanlarının böylece Taliban hareketinin aşirete dayalı, etnik yönetici kadrolarını yenilerken bir valinin bertaraf
ğın çok çok eski zaman önce ‘Afganistan kralı’ ta- oluşturduğu -başkentte yaşayan birkaç bin yaban- veya ekonomik amaçlarla savaşan onlarca grubu edilmesi bile çoğu zaman bir vilayetin siyasi den-
rafından aşiretine verildiğini ve bunun belgeleri- cı- küçük bir grubun uygulamaları, Batı’nın ülke- bir araya getirdiği varsayımıyla yürütüldü. Örne- gelerini yerinden oynattı.
ni gösterebileceğini söyledi. Ona bunun gerekli ol- deki mevcudiyetini gözden düşürücü bir rol oynadı. ğin, savaşçılara ayda 300 dolar ödendiği fikri -Af- Son olarak, Taliban örgütü yeni üye alırken ilk
madığını, sözünün yeterli olduğunu söyledim. (...) “Fransız doktorları” girişiminin 1980’li yıllarda bü- ganlar için büyük bir rakam- doğrulanmadan ger- baştaki gibi çoğunlukla Güney’deki Peştunlarla sı-
Kendisine destek olmaya karar verdim. ‘Malik, yük zorluklarla elde ettiği güven duygusu, iş-ticaret çekmiş gibi kendini kabul ettirdi. Yine aynı şekil- nırlı kalmadı. Kuzey’e ve Batı’ya da açılarak bu-
ben sizin tarafınızdayım. Ben ve adamlarım dağda- ile insani yardımın kesiştiği alanda çalışan yeni ya- de, uzmanların “Hakkani örgütünü” Taliban’dan ralardaki bütün cemaatlerden savaşçıları seferber
kilerle konuşmaya gideceğiz. Eğer toprakları iade bancı nesil tarafından heba edildi. bağımsız olarak değerlendirilmelerine karşın bu id- etti ve merkezdeki Şii bölgesi Penşir ve Hazara-
etmezlerse, sizinle birlikte savaşacağız.’” Binba- Ayrıca devletin yeniden inşasından sorumlu diayı doğrulayan hiçbir şey yoktu. Hatta tam tersi- cat vadisi haricinde tüm ülkede mevcudiyet sağla-
şı Gant bu hikâyenin nasıl bittiğini anlatmıyor; sa- olan yabancı kurumlar, sözde desteklemeleri gere- ne, Siraceddin Hakkani, New York Times gazete- dılar. 2016’da, en üst organları olan kumanda kon-
(10)
dece kısa ve öz bir biçimde “sorunun hallolduğu- ken Afgan kurumlarını yöntemli biçimde zayıf dü- sine yazdığı “Biz Taliban’ın İstedikleri” başlıklı seyinin on iki üyesi arasında, denge (halkın yüzde
nu söylemem yeterli” diyerek, ihtilaf konusu top- şürdüler. Amerikalı yöneticilerin, 2003 Anayasa- yazıda kendini hareketin yardımcı lideri olarak tak- 40’ını oluşturan) Peştunlar lehine olsa da bir Tacik,
rakları alması için “arkadaşına” yardımcı olduğu- sı ile kabul ettirdiği başkanlık rejimi de parlamen- dim etmişti. bir Özbek ve bir Türkmen de yer alıyordu. Gitgide
(5)
nu söylüyor. to ve siyasi partilerin önemini ikinci plana attı. Ki- Aslında gerçek şu ki bu hareket merkezidir ve daha fazla etnik temelli olarak işleyen Kâbil’deki
“Afgan kültürüne” gösterilen bu ilgi aslında mi zaman yasalar, Batılı adalet bakanlıkları tara- örgütlü bir ideolojisi vardır. Esas kadroları, öğ- partilerin aksine her türlü etnik söylemi reddeden
1980’li yıllardan beri yürütülen (gerçek) antropo- fından kaleme alınıyordu; daha sonra devlet başka- rencilerini düzenli olarak Afganistan’da savaşma- hareket Afganistan milliyetçiliğinin en önemli sa-
lojik araştırmaların göz ardı edilişinin üzerini ört- nı, parlamento tatildeyken ona bu hakkı veren ana- ya yollayan Pakistan’daki Deobendi medreselerin- vunucusu olarak konumlandı. Cemaatçi güdüm po-
(11)
tü. Söz konusu çalışmalar, aşiret yapısından çıkış yasadaki bir madde sayesinde, bu yasaları resmen den çıkmıştır. Bu dini okullar ağı, köktenci bir litikaları, özellikle de Batılı güçlerinki, nihayetin-
sürecine ve toplumu etnik açıdan okumanın sınır- ilan ediyordu. görüşü paylaşan ve bir bürokrasinin temelini oluş- de Taliban lehine bir reaksiyon doğurdu. Taliban
(6)
larına işaret ediyordu. “Küstahlık krallığı” dev- turmak için gerekli olan birlik ruhuna ve becerilere Kunduz’da, önce Alman daha sonra Amerikan as-
(7)
Milis yapılanması
letine karşı bir alerji olduğu anafikri, özellikle de sahip ulemalar yetiştirmektedir. kerleri tarafından oluşturulan, etnik veya aşiret ai-
“uluslararası topluluğun” saklanması gittikçe zor- diyetli milislerin çoğalmasından yararlanarak hem
Güvenlik alanında ise ABD ikili bir sistemi ter-
laşan başarısızlıklarını mazur gösterdiği için rağbet Örgüt yapısında gelişme
cih etti. Resmi Afgan kurumlarının (ordu, istihba- Peştunlardan hem de Özbek, Tacik ve Türkmenler-
gördü. Harcanan miktarlara bakıldığında state-bu-
rat, polis) yanı sıra çeşitli silahlı gruplardan da des- Yönetici kadroların bir vilayetten diğerine dü- den savaşçılar aldı ve kenti 2015 ve 2016’da olmak
ilding (devleti inşa etme) girişiminin, İkinci Dünya
tek aldı: Doğrudan Amerikan Merkezi Haberal- zenli rotasyonu ve gruplar arası eşgüdüm, hiye- üzere iki kez ele geçirdi.
Savaşı’ndan sonra Japonya ve Almanya’nın ABD
ma Teşkilatı (CIA) yetkisi altındaki milis güçle- rarşik ve nispeten etkili bir örgüt yapısına açık-
Gölge hükümet kurdular
tarafından işgalinden bu yana en iddialı teşebbüs- ri, Sovyetler’le çarpışmış olan vali olarak atanmış ça işaret etmektedir. Kumandanlar taktik özerkli-
lerden biri olduğu görülüyor. eski mücahitler vb. İlk başta El Kaide militanları- ğe sahip olsalar dahi hiyerarşik üstlerinin emirle- Ayaklanmanın stratejisi merkezi hükümetin ye-
2000’li yıllarda, Afgan hükümetinin bütçesinin nın izini süren Amerikan ordusuna yardımcı ola- rine uymaları gerekmektedir ve çok sayıda askeri tersizliklerini telafi etmek ve böylece halkın kamu
tamamı yardım fonlarından kaynaklanırken bugün rak hizmet veren bu kişiler, daha sonra özel kuv- yetkili disiplinsizlik nedeniyle görevden alınmış- hizmetleri talebini karşılamaktı. Taliban valilerin,
bu oran yüzde 75’tir. Buna, polisin, adaletin, ordu- vetlerin baskınları ve İHA saldırıları için tercüman tır. Taliban, 2006’dan itibaren, savaşçılarına İsla- hâkimlerin, okul (programların kontrolü, 12 yaşın-
nun finansmanının yanı sıra okul, hastane, yol alt- ve rehber sağlayarak Taliban’la mücadeleye katkı mi hukuk unsurlarını özetleyen bir davranış ilke- dan büyük kızların dışlanması) ve sağlık alanları-
yapısı ve kamu binalarının inşasına yatırılan onlar- verdiler. İsyancı olarak gösterdikleri kendi rakip- leri rehberi dağıttı. Rehberin 2009 yılında gözden nın yanı sıra sivil toplum örgütleriyle ilişkilerden
ca milyar dolar da ekleniyor. lerini bertaraf etmek için -Afgan dillerini konuşa- geçirilmiş versiyonunda bazı uluslararası hukuk sorumlu kişilerin yer aldığı bir gölge hükümet ku-
mayan ve yerel yapıları tanımayan- Amerikan as- ilkelerine de yer verildi. Hırsızlık yapmak, sivil- rarak köylere yerleşti. Hareket, İslam Emirliği hü-
Finansman akışı
kerlerini manipüle edebilecek bir konumdaydılar. lere şiddet uygulamak, casusları mahkeme olma- kümeti yıllarında (1996-2001) olduğu gibi, itibarı-
Bu yardımın belirgin özelliği, destek programla- 2011 yılından itibaren, Washington’ın geriye çe- dan idam etmek resmi olarak yasaklandı fakat ge- nı düzenin yeniden sağlanması üzerine kurduğun-
rı ile genelleşmiş kötü yönetim arasındaki sistem- kiliş hazırlıkları aşamasında, ayaklanmanın ilerle- nel olarak savaş suçlarının işlenmesine engel olu- da yönetimlerinin temel mercilerini de mahkeme-
li bölünmeydi. Projelerin art arda taşeronlara veril- yişini frenlemek için geliştirilen stratejinin ana un- namadı. Yine de sivil hedeflere düzenlenen ses ler oluşturdu. 2005’Ten itibaren yerleştikleri yer-
mesi, pazar tahsisinde sistemsel gizli anlaşmalara suru milis yapılanması oldu, özellikle de Kunduz, getirici saldırıları üstlenen IŞİD’in aksine (Ma- lerde atadıkları hâkimler bugün artık hemen hemen
ve finansmanların başta Batılı şirketlerin lehine ola- Vardak, Kandahar ve Loya Paktiya vilayetlerinde. yıs 2020’de bir doğumhane ve Mayıs 2021’de bir tüm bölgelerde varlar.
cak şekilde ele geçirilmesine yol açtı. Adalet örne- Bu milislerin görevlerini kötüye kullanmaları ve kız okulu) Taliban özellikle siyasi cinayetler işle- Bu mahkemeler basit bir donanıma sahipler.
ğini ele alırsak ABD’nin eski Afganistan Büyükel- yol açtıkları karmaşa (topluluklar arası anlaşmaz- mekte. Özel işaretler taşımayan giysiler giyen hâkimler
çisi (2003-2005) Ronald Neumann şu itirafta bulu- lıklar, eşkıyalık) devlet kurumlarını kalıcı biçimde Öte yandan, hareketin başındakilerin art arda de- oturumları köy camilerinde, özel mülkiyetteki ev-
nuyor: “Hukuki yardım alanına dalışımız kaotik ol- zayıflatırken hükümetin de halkın gözünde meşru- ğişmesine rağmen müzakereler sırasındaki tutum- lerde veya bir ağacın altında yapıyorlar. “Taliban
du. USAID (ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı) luğunu kaybetmesine yol açtı. ların birbiriyle tutarlı olması örgütün istikrarlı ya- mahkemelerinin işleyişi çok basit” diye belirti-
bazı programları özel şirketler aracılığıyla yönetti. pısını teyit ediyor. Böylece Afgan gizli servisleri yor bu hâkimlerden biri. “Taliban hâkimi, önünde
Taliban-Hakkani ilişkisi
Dışişleri Bakanlığı ise kendi ihalelerini açtı ama ay-
2015 yılında Molla Ömer’in 2013 yılından beri ölü içilmeyi beklerken soğuyan bir bardak yeşil çay-
nı zamanda Adalet Bakanlığı’nda görevli birçok de- Koalisyon, şaşırtıcı olsa da, rakibinin gücünü as- olduğunu ve bu ölümün gizlendiğini duyurduğun- la oturur. Talepleri şahsen alır. Daha sonra hareke-
neyimli savcıya da ödeme yapıyordu ve onlar da ço- la doğru hesaplayamadı. Kasım 2008’de, Batılı bir- da hareket içerisinde ciddi bölünmeler yaşanmadı. tin bir üyesini çağırarak hakkında şikâyet olan kişi-
ğu zaman bağımsız hareket ediyor gibiydiler. Ame- liklerin kumandanı General David McKiernan şu Halefi Molla Aktar Mansur, ertesi yıl Pakistan’da leri bulup ertesi gün mahkemeye gelmeleri için ha-
(12)
rikan askerleri de kendi taraflarında bazı programla- açıklamayı yapmıştı: “Ayaklanan gruplar arasında bir insansız hava aracıyla öldürüldüğünde ardından ber vermesini söyler” Hâkim şahitleri sorgular,
rı finanse ediyordu ama ne biz ne de onlar diğerinin operasyonel ve stratejik planda bir tutarlılık oldu- gelen Heybutullah Ahundzade de kendini sorunsuz davalı tarafların getirdiği kanıtları inceler ve genel-
ne yaptığından haberdardı. Bileşenlerimiz arasın- ğunu görmüyorum. Benim gördüğüm, bazen işbir- kabul ettirdi. Hareketin başındaki isimlerin peş pe- likle birkaç gün içerisinde -daha hassas davalarda
(8)
daki eşgüdüm zayıftı, ilişkiler de gergindi.” Üste- liği yapan, bazen çarpışan ve Afgan halkının (...) şe değişimi, ikinci turda iki adayın da zaferini ilan birkaç ayda- bir hükme varır. Anlaşmazlıkların bü-
lik nadiren yerel dilleri bilen yabancı personel, Af- desteklemediği, geniş ölçüde yerelde kalan, böl- ettiği Afganistan’daki son üç seçimle tezat oluş- yük bölümü arazi mülkiyeti veya evlilik konularıy-
(9)
gan halkından uzakta, dışarıdan tecrit edilmiş hal- gesel bir ayaklanma” Ayaklanma karşıtı harekât turuyor. Yerel olarak isyan hareketi yara almadan la ilgili olmakla birlikte hâkimler hırsızlık, cinayet