Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 Akademi 19 Nisan 2017 Çarşamba Fizyoloji: Bir sözcüğün izini sürerken Mevlüt Yaprak İz sürmeye belki de sözlüklerle başlamak gerek. Türk Dil Kurumu’nun (TDK) Güncel Türkçe Sözlük’ünün fizyoloji maddesi şöyle: Fr. Physiologie. biy. Canlıların hücre, doku ve organlarının görevlerini ve bu görevlerin nasıl yerine geldiklerini inceleyen bilim dalı.1 TDK’nin Biyoloji Terimleri Sözlüğü, Eğitim Terimleri Sözlüğü, Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu, Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü, Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü ve Zooloji Terimleri Sözlüğü’nde de fizyoloji maddesi var. Sırasıyla: İng. physiology (Yun. physis: doğa; logos: bilim) Organizmaların görev ve faaliyetlerini inceleyen bilim dalı.2 Canlı varlıkların örgen ve dokularını, bunların görevlerini nasıl yerine getirdiğini inceleyen biyoloji dalı.3 Osm. fenni menâfiülâzâ (biyoloji, botanik).4 Canlıların hücre, doku ve organlarının görevlerini ve bu görevlerin nasıl yerine geldiklerini inceleyen bilim dalı.5 Physis ve logos kelimelerinden oluşan, canlı organizmalardaki yaşam olaylarını ve çeşitli organların işlevleriyle çalışma mekanizmalarını inceleyen bilim dalı. Fizyoloji genel fizyoloji, virüs fizyolojisi, bakteri fizyolojisi, hücre fizyolojisi, insan ve hayvan fizyolojisi, bitki fizyolojisi ve karşılaştırmalı fizyoloji gibi kısımlara ayrılır. Biyoloji ve hekimliğin temeli olan bir bilim dalı ve insanın kendi kendini tanıması ve eğitip geliştirmesi için olması gereken bir kaynaktır.6 (Yun. physis = tabiat, Yun. logos = bilim) Biyolojinin, organizmaların canlılığının ve hayatının olay ve çalışmalarını inceleyen bir dalı; organ, doku ve gözelerinin görevlerinin incelenmesi.7 Başka sözlüklerde benzer ya da az çok farklı tanımlar bulmak mümkündür. l‘Phusiología’dan ‘physiology’ye Sözcüklerin kökenleriyle ilgili bilgi ler veren sözlüklere göre fizyoloji sözcüğünün anası Grekçe phusiología kelimesidir. Phusiología, phúsis (doğa) ve logos (söz, sözcük) kelimelerinden oluşmuş bir bileşik sözcüktür. Sözcü ÂzÂ: Organlar, vücut parçaları Beşer: İnsanlık Durusu Hayatı Beşeriyye: İnsan Hayatı Dersleri Ensac: Dokular Fenni menafiü’lâzâ: Organların yararları bilimi Fenni vezâifü’lâzâ: Organların görevleri bilimi Hararet: Sıcaklık Hücre ve Ensacın Teşrih ve Umumi Fizyoloji: Hücre ve dokuların anatomisi ve genel fizyolojisi Kamus: Sözlük 2. yüzyıla tarihlenen Physiologus hayvanların, kuşların ve fantastik yaratıkların betimlemelerini içerir. ğün Latincesi physiologia, Fransızcası physiologie’dir. İlk defa, 16. yüzyılın ortalarında Fransızcada, 17. yüzyılın başlarında İngilizcede görülür.810 Sözcüğü Fransızcada ilk kullanan kişi bir hekim olan Jean François Fernel’dir (1497– 1558).11 Esin Kâhya’ya göre Fernel’in Fisiologica adlı eseri tipik bir fizyoloji kitabı sayılmaz. Fisiologica’nın ilk kısmı astroloji, daha sonraki kısmı patoloji ve son kısmı ise terapi ile ilgilidir. Bir başka ifade ile bu eserin fizyoloji ile ilgisi adıyla sınırlıdır.12 l‘Physiologie’den ‘fizyoloji’ye 18. yüzyılın önemli fizyoloğu Leopol do Marco Antonio Caldani’nin Fisiologia adlı eseri Mustafa Behçet Efendi tarafından, Tercümei Fisiologiya adıyla İtalyancadan Türkçeye çevrilir. Bu çeviri eser sadece fizyoloji adını taşıyan ilk Türkçe eser olması açısından değil, aynı zamanda bazı fizyoloji terimlerini Türkçeye kazandırmış olmasından dolayı da önemlidir. 14 Mart 1827’de açılan Tıbbiye’nin ders programında fizyoloji de yer alır. Fizyoloji derslerini bir göz hekimi olan Behçet Ata Efendi verir. 19. yüzyılda, fizyoloji ile ilgili eser verenler arasında Tıbbiye mezunu bir hariciyeci olan Birgivizade Katipzade Mehmed (18441882) de yer alır. Birgivizade Katipzade Mehmed, Beclard’ın fizyoloji kitabını, Menafiü’lAza adıyla çevirmiştir. Bu çeviri İstanbul’da 1873’te yayımlanır. Bu eser Mustafa Behçet Efendi’nin çevirisi ile karşılaştırılırsa Osmanlı İmparatorluğu’nda belli ölçülerde de olsa bilim dilinin oluştuğu görülür. 19. yüzyılda, fizyoloji ile ilgili eser verenlerden birisi de İsmail Bey’dir. Onun bu konuda iki eseri vardır: Fenni Menafiu’lAza ve Harareti Bedeni İnsan. İkinci kitap vücut ısısı ile ilgilidir.13 Tıbbiye’de fizyoloji kürsüsünün kurucusu Mehmed Şakir Paşa’dır (18491909). Tıbbiye’yi bitirince dahiliye ihtisası yapmak üzere Paris’e gönderilir. Ancak Paris Tıp Fakültesi Dekanının önerisiyle College de France’da Claude Bernard’ın yanında fizyoloji doktorası yapar (18721875). Yurda dönünce Karadağ savaşına katılır, sonra da fizyoloji kürsüsünü kurar (1876). Şakir Paşa Durusu Hayatı Beşeriyye adlı bir fizyoloji ders kitabı yazmıştır. Oscar Hertwig’den Hücre ve Ensacın Teşrih ve Umumi Fizyoloji adıyla çevirdiği fizyoloji kitabının ise tamamı basılmamıştır.14 Şakir Paşa’dan sonra Fizyoloji Kürsüsü’nün başına Kemal Cenab (Berksoy) geçer. Kemal Cenab Bey’in ders kitaplarının adları kronolojik sıra ile incelenirse fizyoloji sözcüğünün ilginç bir macerası olduğu görülecektir. Sözcük, önce fenni menafiü’lâzâ ve fenni vezâifü’lâzâ, sonra garîziyat ve füsiologi, finalde ise fizyoloji şeklinde karşımıza çıkar.1516 Garîziyat, gariziyye sözcüğünün ço ?KİMDİR Mevlüt Yaprak, 7 Şubat 2017 tarihli 686 sayılı KHK ile ihraç edildi. 26 yıldır çalıştığı Trakya Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fizyoloji Bölümü’nde öğretim üyesiydi. Sayfalarımızda yer alan metni 10 Şubat 2017 tarihli bir seminerde sunması gerekiyordu. ğuludur. Gariziyye, yaratılışta yer alan, tabii, fıtri yaratılışa ait, yaşamaya ait, doğuştan, normal anlamlarına gelir. Garîziyat ise 20. yüzyıl başlarında bir süre fizyoloji anlamında kullanılmıştır. Vücut ısısına da harareti gariziyye denilmiştir. “İlmi menafiü’l a’za denilen fizyologyaya şimdi tek kelime ile garîziyat deniyor” (Ziya Gökalp).1718 1930’lu yılların ilk yarısında, dil devriminin hızlı günlerinde tıbbi sözcükler dolayısıyla fizyoloji sözcüğü de gündeme gelir. Kemal Cenab Bey ısrarla füsiologi şeklinde kullanılması gerektiğini savunur. Ancak füsiologifizyoloji savaşının galibi fizyoloji sözcüğü olur. Kemal Cenab Bey de eserlerinin son baskılarında fizyoloji sözcüğünü kullanmak zorunda kalır. 1944 tarihli Türkçe Hekimlik Terimleri Üzerine Bir Deneme adlı eserde fizyoloji ve fizyolog sözcüklerine karşılık olarak yumuş bilim ve yumuş bilgini önerilmiştir.19 1970’li yıllarda yabancı sözcüklere Türkçe karşılıklar arayışı yeniden hızlanır. Bu dönemde hazırlanan bir sözlükte fizyoloji sözcüğüne karşılık olarak işlevbilim sözcüğü önerilir.20 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Türkçe Tıp Dili Kurulu’nun hazırladığı kılavuzda da fizyoloji sözcüğünün karşısında işlevbilim sözcüğü vardır.21 l Birkaç ayrıntı Fizyonomi (physiognomy): Eskilerin ilmi sima ya da ilmi firaset dedikleri fizyonomi, kişinin yüzüne ya da dış görünüşüne bakarak kişi hakkında çıkarımlarda bulunmayı ifade eder. Fizyoloji sözcüğü zaman zaman fizyonomi sözcüğü yerine kullanılmaktadır. Örneğin 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu’nda fizyonomi yerine fizyoloji sözcüğünün kullanıldığını görüyoruz.22 Belli ki Tora’nın “Fizyoloji” adlı şarkısında da fizyoloji sözcüğü fizyonomi yerine >>