Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şakası yok, 35 yılımız kaldı Dede, yeter artık anlatma! Küresel ısınma ve iklim değişikliği bir yana sonsuz bir tüketim söz konusu. Cep telefonlarını altı ayda bir değiştirelim, otomobilleri iki yılda bir yenileyelim. Lüzumsuz beslenelim. Bütün madenleri tüketelim derken insanlığı büyük bir kaosun beklediğine dair yakın zamanda yayımlanan çok önemli bir araştırma var. Ruskin Üniversitesi’nin yaptığı bu çalışmada kıtlık çıkacağı ve milyonların, hatta milyarların aç kalacağı söyleniyor. Üstelik bunun 30 yıl içerisinde olacağı ortaya koyuluyor. Yani 2045’te. Torunum 2000 doğumlu ve dünyanın çöküşünü gördüğü zaman 45 yaşında olacak. Tabii ben bunları anlatınca, anlatma artık diyor ama kaçış çok kolay değil. İklim değişikliği hayatın her noktasını etkiliyor. Savaşı da, barışı da, sporu da, turizmi de... Sular altında kalıyor bazı turizm alanları. Mesela futbol. Dünya kupalarının tarihleri tartışılıyor. Kayak merkezlerinin işi bitti. Suni kar yapıyorlar. Mazotla kar üretiliyor. O da ısınmaya neden oluyor. Bu ahmaklıkla gidilirse bütün sınırların çok kısa sürede aşılacağı ortada. Ama kapitalizmin mantığı bu. Amaç kâr etmek. Torununun geleceğiyle ilgili değil. Çiğdem Toker’in yaptığı ilginç bir mülakat vardı. İstanbul’da üçüncü havalimanı projesini yürüten şirketin CEO’su Yusuf Akçayoğlu, "Dünyanın neresinde iş yaparsanız yapın uygarlıkla doğanın çelişkisi var ve bunun önüne geçilemez" diyor. Çok gerçekçi söylediği. Kapitalizmle bu iş olmaz, diyor aslında. O böyle demiyor da, ben altını çiziyorum. Yüzde yüz doğru. Kapitalizmle bunun önüne geçilemez. Mutlaka bir devrim gerekiyor. İklimi değil, sistemi değiştirmek gerekiyor. Mevcut sistem küresel ısınmanın önüne geçmeye izin vermiyor. Yerel hareketler çok güçlenmeye başladı. Türkiye’nin çeşitli kesimleri bir araya gelmeye başladı. Ama böyle olması lazım. Çünkü durum fevkalade ciddi. Daha önemli hiçbir şey yok. Yükselen bir mücadele var. Özellikle de kadınların başını çektiği bir mücadele... Yaşadıkları yeri, doğalarını koruyorlar. Doğu Karadeniz’de gördük. Ve her yerde. Bütün dünyada bu mücadele yükseliyor. Zaten tek umut bu. Başka bir umut da yok. Aslında en büyük sınıfsal mücadele bu. Çünkü okkanın altına gidenler daima yoksul kesimler. Çevre mücadelesi aslında dünya çapında bir sınıf mücadelesi. 6 ÖMER MADRA AÇIKÇA SÖYLEDİ Ömer Madra Fotoğraf: Can Erok Ömer Madra’yı ve onun çevre konularındaki bilgisi hassasiyeti hepimizin malumu. Yayın yönetmenliğini yaptığı Açık Radyo’nun internet sitesine kısa süre önce Sıcak Günler başlıklı iki yazı yazdı. Özetle gündeme takılıp asıl büyük sorunu, yani iklim değişikliği nedeniyle bizi bekleyen felaketleri ıskaladığımızı, sanılandan da kısa süre içerisinde dünyanın sonunun gelebileceğini söylüyordu yazısında. Sanılandan kısa derken, sadece 35 yıl! Madra’yla yazısı vesilesiyle iklim değişikliğinin dünyada ve Türkiye’de yol açtığı sonuçları konuştuk. Anlattıklarını dinleyince ürpermemek mümkün değil. İKLİM hiçbir şey çalışmayınca sonunda insanlar da yolsuzlukların üzerine gitmek için sokağa döküldü. YERİNE KONAMAYACAK ORMANLAR YANIYOR Dünyanın her tarafında bütün ormanlar yanıyor. Türkiye de dahil, her tarafta yangınlar var. İnanılmaz sonuçları olacaktır bunun. Bütün rekorlar kırıldı orada da. Artık orman yangını mevsimi diye bir şeyden bahsedilemiyor. Bu konuyla çok ilgilenenlerden biri de Kaliforniya Valisi Arnold Schwarzenegger mesela. Kaliforniya’nın büyük bir sorunu çünkü bu. O söylüyor, artık orada da bu işin bir mevsiminin kalmadığını. Orman yangınları iki yönlü bir durum. Orman yandıkça karbon atmosfere karışıyor ve küresel ısınmaya yol açıyor. Küresel ısınma arttıkça da orman yangını artıyor. Kendi kuyruğunu yiyen yılan durumu. Türkiye’de de özellikle Güneydoğu’da orman yangınları yaşandığı ve güvenlik sebebiyle müdahale edilmediğine dair bölük pörçük haberler geliyor. “Burası terörist yuvası, yanarsa yansın” mantığı... Alaska’da günde 120 bin hektar orman yanıyor. Komşu Kanada’da da toplam 4 milyon hektar. Zaten asıl sıcaklık artışı kuzeyde yaşanıyor. Endüstri çağından bu yana dört derece artış yaşandı. Yerine ağaç dikmekle filan yenisini koyamayacağınız ormanlar bunlar. 16 AĞUSTOS 2015 Alaska'da yanan ormanlar Myanmar’da seller nedeniyle tahliye edilen insan sayısı. milyon 1 2015 YAZ: BEŞ KITADA SICAKLIK REKORU Yeryüzünün bütün rekorları kırıldı 2015 yazında. Hazirandan başlayarak, özellikle temmuzda. Beş kıtada birden. Belli bir yaşın üstündeki binlerce insan öldü. Pakistan’da 800 kişi, Asya genelinde 2 bin 500 hayatını kaybetti. Morglarda yer kalmadığı söylenmeye başladı. Tayland’da 41 dereceye ulaştı ki, kayıtlar tutulduğundan beri şimdiye dek hiç görülmemiş bir rakam. Avrupa’da bütün rekorlar kırıldı. Heathrow Havaalanı’nda 37 derece ölçülmüş, yağmuruyla serinliğiyle ünlü İngiltere’de. Bandar Mahşar İskelesi denilen yer İran’da, hissedilen sıcaklık 70 derece ölçüldü. Daha önce Suudi Arabistan’da 81 dereceye ulaşmış 2003'te. Bütün rekorlar 2000’li yıllarda peş peşe kırılıyor. Her yıl diğerinden daima daha sıcak oluyor. Adana ve Mersin'de de bütün sıcaklık sınırları aşıldı. Bu 50 yıl içerisinde türlerin yüzde 25’inin yok olması bekleniyor. 3,5 milyar yıllık bir hayat macerasının birkaç yıl içinde yok olmasından bahsediyoruz. İnsanın aklının almayacağı ölçütler bunlar. yaz, Türkiye’de 18 kişinin serinlemek için en yakın suya, göle, kanala, denize atlayıp boğulduğunu biliyorduk, şimdi Guardian’ın yeni bir çalışmasında gördük ki 100’ü aşmış bu sayı. IRAK’TA GÖSTERİLERE NEDEN OLDU Myanmar'da (Burma) bir milyon kişi seller nedeniyle tahliye edildi. Bunlar artık olağan hale geldi. Yeni normal diyorlar buna. Yeni norm bu olmuş durumda. İklim değişikliği doğrudan ölümlere yol açar hale geldi. Bu sıcak dalgası Irak’ta büyük gösterilere yol açtı. Bazı yerlerde elektrik üçdört saat veriliyormuş. Klima, buzdolabı Eray Özer @erayozer