19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ARAŞTIRMA “Türkiye’de Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans (LGBT) Bireylerin Sosyal ve Ekonomik Sorunları Araştırması”nın özet raporu, 28 Haziran’da İstiklal Caddesi’ndeki Onur Yürüyüşü’ne yapılan polis saldırısından birkaç gün önce açıklanmıştı. 12 kez yapılan Onur Yürüyüşü’nün suya, gaza, plastik mermilere boğulması, araştırmanın, “LGBT bireyler ülkenin her şehrinde ve toplumun her kesiminde varlar ama hayatlarını sürdürebilecekleri en temel alanlarda dahi ciddi ayrımcılığa uğruyorlar” diye özetlenebilecek sonuçlarını doğrular gibiydi. LGBT bireylerin istihdam, sağlık, eğitim, gelir, barınma, toplumsal hayata katılım, aile ve yaşlılık gibi alanlarda karşılaştıkları ayrımcılığı raporlayan araştırma, hukuki sistemin de bu ayrımcılık karşısında yetersiz kaldığını ortaya koydu. 77 İLden 2875 LezBİYen, BİSeKSÜeL, GeY Ve TRAnSın KATıLdığı ARAşTıRMAnın SOnuÇLARı Her 100 LBGT bireyinden 78'i cinsiyet kimliğini gizli yaşıyor LGBT’ler çalışma hayatının hemen her alanında varlar. Gündelik işçilikten hekimliğe, memuriyeten serbest çalışmaya her işi yapıyorlar. Herhalde bundan daha doğal bir durum yok. Ankete katılanların yüzde 62,9’u son üç ayda gelir getirici bir faaliyet içinde yer aldığını belirtiyor. Ama ne pahasına? Son bir yıl içinde çalıştığı işyerinde ayrımcılığa uğradığını düşünenlerin oranı yüzde 8,9. Aynı ayrımcılığı iş ararken yaşadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 8,4… Oranların düşük olması yanıltmasın, katılımcıların yüzde 78,3’ü, işyerinde cinsel yönelimi ve/veya cinsiyet kimliğini gizli yaşıyor! Açık yaşayanların başına gelecekler ise belli: Çalışma arkadaşlarından birinin olumsuz yorum ya da tepkisine maruz kalanların oranı yüzde 55,7. mahkum LGBTİ’lerden Trans Burçak bunun en uç örneklerinden biri: Hukuk mezunu olduğunu, bir dönem avukatlık da yaptığını ancak cinsiyet kimliği yüzünden hem adliyede hem çevrede psikolojik baskıya maruz kaldığını anlatıyor: “Türkiye’de büro açıp, çekip çevirmek tek başına zor olduğu için 2001 yılında mesleği bırakıp seks işçiliği yapmaya başladım.” Kitapta anlatılanlar, hayatın araştırmada yer almayan bir bölümünü, LGBTİ bireylerin cezaevinde yaşadıkları tecrit, taciz ve baskıyı ortaya koyuyor. başka eşcinsel ise işçi olduğunda ya heteroseksüel rolü yapmak zorunda kalıyor ya da kendini açık ederse adı 'ibne'ye çıkıyor. Yani hem eşcinsel, hem de işçi olmak mümkün değil. İnsanlar çalışmak zorunda olduğuna göre, bütün eşcinseller de ressam, şair, modacı olamayacağına göre...” Yüzde 73,1 LGBT ÖĞRENCİ, KİRACI, MÜŞTERİ OLUNCA… Araştırmaya göre, cinsel yönelimi ya da cinsiyet kimliği nedeniyle 18 yaşından önceki eğitim hayatında olumsuz tepki aldığını belirtenlerin oranı oldukça yüksek: Yüzde 67,4. Bu nedenle yüzde 8.3’ü okulu terk etmiş. Üniversite hayatındaki durum da beklenebileceğin aksine benzer: Ankete katılanların yüzde 51,7’si aynı tepkileri aldığını, yüzde 4,7’si okulu terk etiğini söylüyor. Ankete katılanlar arasında aylık gelirlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini ya da zor yetiğini belirtenlerin oranı yüzde 35. Yüzde 6,4’ü cinsel yönelimleri ve/veya cinsiyet kimlikleri nedeniy İşyerinde LGBT bireylere karşı olumsuz yaklaşım olduğunu tecrübe edenler. HEM EŞCİNSEL HEM DE İŞÇİ OLAMAZSINIZ kaosGL.org’da Çalışma Hayatında LGBTİ’ler başlıklı bir dosyası yayınlanan Yıldız Tar soruyor: “Mobbing, taciz, aşağılama, dedikodu, psikolojik ve iziksel şiddet… Gizlenme, saklanma, yalan söylemeye zorlanma, bazen laf kalabalığına bazen sessizliğe itilme, öldürülme… LGBTİ’lerin payına düşen bu mu?” Tar’ın şu sorusu da henüz cevapsız: “Bir eşcinsel, ressam, şair, modacı olabiliyor. Bir le normal bedelin üzerinde kiraya mecbur bırakıldıklarını düşünüyor. Yüzde 30’a yakını kimliklerini saklamadan yaşayabilmek için ancak şehrin belli bölgelerinde oturuyor. Yine de sonuç pek değişmiyor: Komşuları tarafından rahatsız edilenlerin oranı yüzde 8,8. Araştırmanın belki de en çarpıcı sonuçlarından biri şu: Yaşadığı yerden yarım saaten fazla seyahat etmeden ulaşabileceği, kimliğini gizlemek zorunda kalmaksızın güvende olabileceği herhangi bir mekanın (çay bahçesi, kafe, lokanta, dernek, gençlik merkezi, siyasi parti oisi vb.) bulunmadığını belirtenlerin oranı yüzde 57,9. Yüzde 10’dan fazlası ise son bir yıl içinde bir dükkana/mağazaya girdiğinde ayrımcılığa uğramış. Toplu taşıma kullanırken tacize uğrayanların oranı ise yüzde 18,5. HUKUK DİPLOMASIYLA SEKS İŞÇİLİĞİ Ankete katılanların yüzde 5,8’i yaşadığı ayrımcılık nedeniyle eğitimini aldığı mesleği yapamadığını belirtmiş. Rosida Koyuncu’nun Voltaçark adlı kitabında yer alan 10 AİLEYE AÇILMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI Emel Armutçu @earmutcu Ankete katılanların yüzde 40’a yakını, ailelerinden en az bir kişiye cinsel yönelimi/cinsiyet kimliğini açıkladığını belirtiyor. Bu nedenle herhangi olumsuz tepki alma5 TEMMUZ 2015 Fotoğraf: Vedat Arık
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle