27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KAPAK 5 yudumlayabilirsiniz. Bu evin yanında da dikkatinizi çekecek iki yapı da bulunuyor. Hemen hemen her kentte yer alan saat kulesi, Muğla’da da yer alıyor. 1895 yılında Rum usta Fulvari tarafından yapılmış olan kule, kentin arasında tüm heybetiyle durmaya devam ediyor. Muğla merkezde tarihi camilerde görülmeye değer yerler arasında yer alıyor. Kurşunlu, Şahidi, Şeyh camileri kentin merkezinde bulunuyor. Osmanlı yapıtları olan Yarımhan, Yağcılar Hanı, Konakaltı Han da görülmeye değer alanların başında geliyor. Yenilenmiş ve halen kullanılmakta olan Yağcılar Hanı, turistlerce sık sık uğranılan alanların başında geliyor. 1334 yılında inşa edilen Vakıflar Hamamı da, turistlerin ilgisini çeken yapıtlar arasında yer alıyor. Muğla, içinde barındırdığı hazineyi yakın zamanda keşfedileceğe benziyor. Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün de, merkezin turizm anlamında kıyı bölgeleriyle gelirini artırmak için mücadele ettiklerini söylüyor. “Sadece denizimi değil kültürümüzü de turizmin içine sokmak zorundayız” diyen Gürün, “Geçmişe ait dokuların ve değerlerin korunarak günümüzde yaşatılması için çalışıyoruz. Düşünce olarak çağdaş bir kent, insanlarının kültürlerinde sevgi ve hoşgörü var. Kavganın en az olduğu bu kenti korumamız ve örneklememiz gerekiyor. Bunun için öncelikle yerli turistin denizimizin yanında kentin merkezindeki kültürümüzü de içine girerek yaşamasını istiyoruz” diyor. Muğla kent merkezi, Asar dağı eteklerinden başlayarak Muğla Ovası’na dek uzanıyor. Kent Karadağ, Kızıldağ, Asar ve Hamursuz dağlarıyla çevrelenmiş. 1080 yılında Selçuklular tarafından ele geçirilen kent, 1096’da Bizanslıların olmuş. 1284 yılında Menteşoğulları beyliğine tarafından geri alınan kent, 1390’da Osmanlıların eline geçmiş. Osmanlı döneminde Saburhane olarak bilinen Muğla da, Rumlar ve Türkler dostça yaşadıkları biliniyor. Şimdi de Saburhane Meydanı, Türkiye’nin en ilginç meydanlarından birini oluşturuyor. 1924 yılında Rumların kenti terk etmeleriyle sonuçlanan mübadelenin ardından kentin eski havası kaybettiği söylenir. Rumlarla ve Türklerin oluşturduğu mimari şimdilerde belediyenin de destekleriyle restorasyonlarla yaşama döndürülüyor. Kentte 4 bin 400 dolayında korumakta olan yapı yer alıyor. Bunlardan 400’ü ise tescilli... Kent merkezi çok sayıda sivil mimarlık örneğine sahiptir. Şimdilerde kentlerin böyle bir özgün tarzı olmadığını göz önüne alırsanız, restore edilen evleri görünce etkilenebilirsiniz. Kentteki turunuza öncelikle Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayabilirsiniz. Hemen kuzeyde, Kurşunlu Camisi’nin yanında yer alan Yağcılar Hanı ve yanındaki Arasta, geleneksel Muğla yapısının en yakından olarak görebileceğiniz alanların başında geliyor. Arasta şadırvanının çevresindeki yöresel lokantalar ise iz bırakmak için Muğla’nın geleneksel yemekleriyle sizleri karşılayacaktır. Yemeğinizi buradan yedikten sonra Muğla Belediyesi tarafından restore edilen sizleri 250 yıl geriye götürecek Muğla mimarisinin özgün örneğini taşıyan Özbekler Evi’nde çay ve kahvenizi Saburhane Meydanı Arasta bölgesindeki gezinizin ardından sizi Saburhane turuna davet ediyoruz. Burası bir çok insana göre “Türkiye’nin en güzel meydanı” olarak anılıyor. Geçmişten kalma dar sokaklar, taş yollar, özgün mimari sizi yüzlerce yıl öncesine götürüyor. Muğla’nın kendine özgü bacaları da bu bölgede yan yana görmek mümkün. Kentin simgesi haline gelen bu bacalar, kırmızı kiremitlerle çok hoş bir armoni oluşturuyor. Muğla ikliminin rüzgarlı ve yağışlı olması bacaların oluşumunda önemli etkiye sahip gibi görünüyor. Yağışlar Muğla halkını, ?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle