Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 MALEZYA MALEZYA 9 Yazı ve fotoğraflar Doğan Hasol alezya Güneydoğu Asya’nın ilginç ülM kelerinden biri… Coğrafi olarak Güney Çin Denizi’nde bir yarımada ile Borneo adasındaki bir bölümden oluşuyor. Malezya, ABD’li diplomat Richard Holbrooke’un, Ilımlı İslamiyet yolunda Türkiye’yi Malezya’ya benzetme önerisiyle bizim gündemimize girmişti. Oradaki ilginç dinselsiyasal uygulamalar ve bizdeki yeni adımlar arasındaki paralellik nedeniyle de gündemimizden çıkmıyor. Malezya nüfusu 26 milyon. Bunun yüzde 62’sini Müslümanlar, yüzde 24’ünü Çinliler, yüzde 8’ini Hintliler oluşturuyor; geri kalanı da öteki azınlıklar. Dinsel yapı böylece Müslümanlar, Budistler, Hindular ve Borneo’da yaşayan az sayıdaki Hıristiyanlardan meydana geliyor. Malezya 1957’ye kadar İngiliz kolonisi… 1957’de İngiliz egemenliğinden kurtularak bağımsızlığına kavuşmuş. Başkent Kuala Lumpur’un bağımsızlığının (Merdeka’nın) 50. yıldönümü kutlamaları geçen ağustosta coşkuyla yapıldı. Kültürel ve ekonomik merkez Kuala Lumpur, 1880’de başkent olmuş. Sıcak, güneşli, bol yağışlı tropikal iklimi elverişli olduğu için her yer yemyeşil. Ayrıca mükemmel düzenlenmiş botanik bahçeleri var. 1960’a kadar mimari, kamu yapılarında İngiliz kolonyal tarzında gelişmiş. O arada geleneksel tarzda yapılmış ahşap evler çeşitli yangınlarda yitirilmiş. 1960’lardan sonra da yüksek yapılar Kuala Lumpur’un yeni kentsel karakterini belirlemeye başlamış. Bugün, dünyanın en yüksek ikinci yapısı olan Petronas ikiz Kuleleri de Kuala Lumpur’da yer alıyor. Kuleler bir güç gösterisi olarak dikilmiş; her biri 452 metre yüksekliğinde, 85 katlı iki büro kulesi. Başka bir önemli bir yapı, Kuala Lumpur uluslararası havalimanı terminali. Ünlü Japon mimar Kisho Kurokawa’nın yapıtı olan terminal gerçekten çok iyi düzenlenmiş ve mükemmel işleyişiyle de 2006 yılında dünyanın en iyi havalimanı terminali seçilmiş. Siyasal yapıya gelince… Malezya’da devletin başında bir kral bulunuyor. Krallar birkaç aileden seçilerek geliyor. Siyasal yapıda, radikal İslamlaşma etkileri giderek artıyor. Bu, ilkin Mizan Zeynel Abidin’in krallığa seçilmesi ve türbanlı eşinin saray protokolüne girmesiyle başlamış. Toplum çeşitli dinlere ve etnik kökene sahip insanlardan oluştuğu halde ülke İslami kuralların baskısıyla karşı karşıya kalıyor ve giderek laiklikten uzaklaşıyor. İki başlı bir yargılama sistemi yürürlükte: kimi bölgelerde laik mahkemelerin yanı sıra şeriat mahkemeleri var. Dine ilişkin konularda şeriat mahkemeleri yetkili ve onların kararları kesin. Ülkede, Müslümanlar yoksul, Çinliler varlıklı. “Malay” diye anılan Müslümanlar birinci sınıf vatandaş ola rak görülüyor ve onlar, karşılaştıkları dinsel baskıları saymazsak, toplumun öteki kesimlerine karşı kimi ayrıcalıklarla korunuyorlar. Örneğin işe kabulde, kredilerde onlara öncelik tanınıyor. Buna karşılık onların içki içmeleri yasak, kumarhaneye girmeleri de… Bir Müslümanla evlenen kişi, Müslüman olmak zorunda. Bu nedenle de gerektiğinde şeriat kurallarına göre yargılanıyor. Ayrımcılık politikası özellikle ekonomik bakımdan en çok Hint kökenlileri vurmuş. Sistem içinde özgürlükler giderek daralıyor. Hukuk sisteminin şeriata daha çok dayandırılması yolunda hükümetin girişimleri sürüyor. Anayasadaki laiklik ilkesi de kaldırılmaya çalışılıyor. Turist olarak herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Botanik bahçelerinin yanı sıra camiler, Çin ve Hint tapınakları, Çin mahalle si turistlerin uğrak yeri olmayı sürdürüyor. Ayrıca, geleneksel çarşıların yanı sıra çok modern alışveriş merkezleri var. Başkentte hemen herkes İngilizce konuşabiliyor. Kuala Lumpur’a İstanbul’dan doğrudan uçak seferleri var. Vize de gerekmiyor; ülkeye girişte dönüş biletini göstermek yeterli oluyor.