Katalog

10 KONYA Toroslar’da sonbahar Yazı ve fotoğraflar Zeki Oğuz üz aylarında gitmek isG tediğim tek yol ovaların içinden geçen yollardır. Sürekli bir sonsuzluk, hiçlik hissi verir insana. Ova yollarının geçtiği arazilere üç renk hakimdir anızların sarısı, boz toprak rengi ve kül rengi. Ova köylülerinin yarattıkları bir renktir kül rengi. Ova insanının ağaç kültürü yoktur. Saatlerce dümdüz bir arazide gidersiniz, bir tek ağaç göremezsiniz. Bağlar, bahçeler bozulmuştur. Sarının bütün tonları hakim olmuştur doğaya. Avar toplarım, erik kurusu, bir cingil üzüm, sararmış yaprakların arasında kızarıp duran bir domates, gelip geçen yesin diye bilerek dalında bırakılmış elmalara ve yaprak yığınlarının arasına karışmış cevizler. Zamanım varsa mandalların içinden patates toplar, bir ateş yakıp közlerim. Kebaba değişmem közlenmiş patatesi. Güz yağmurları erken bastırmışsa, dere cığıl cığıl akar, mutluluk ve huzuru çağrıştırır bu ses. Nisan sonunda Toroslar’a çıkan Yörüklerin de Kazanda pekmez yapımı sahile inme zamanı gelmiştir artık. Göçler develere yüklenir, üzerine kırmızı çul örtülmüş en güzel deve en öne düşer, katar yola düzülür. Bizim dağ köylerini de göç aylarıdır bu mevsim. İlkin bastırıklardaki, bir mevsim boyunca alınmış olan kayıt köye götürülür. Dağlarda bir başına kalır çoban. Koyu bir ıssızlık çöker dağlara. Ekim sonuna doğru çoban sürüyü köye