22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KÜLTÜR 11 En azından girerken ödediğim birkaç İsviçre frangının hakkını verebilecektim. Örneğin üzerine renkli ampuller konmuş bir koltuk, eski bir piyanonun arkasında neonlar yanıp sönüyor, kağıt atıklardan bir oda doldurmuşlar, geniş bir resim galerisinde biraz önce talep ettiğim boyuna çizgili yüzeyler (resimler) var. Hatta büyük bir yaratıcılık fırtınası sonucu kareli olanlarını bile yapmışlar. Daha yukarı katlarda ise biraz daha karmaşık, hani neredeyse hoşa bile gidecek desenlerle birkaç odayı doldurmuşlar. Müzeyi gezdikten sonra açıkçası hayal kırıklığına uğramıştım. Salvador Dali’nin Figueres’te ulaştığı ve insanı gerçekten yerinden sıçratan tek nik seviyenin ve yaratıcılığın uzağında bile değillerdi. Sanki bütün müze şöyle bir diyalog sonucu ortaya çıkmıştı: “Bizim fazla bir yeteneğimiz yok, klasik sanattan da anlamıyoruz, yaratıcılık tarafımız çok zayıf, politik olarak da etliye sütlüye dokunmayacağız ama çok güzel bir müzemiz olsun istiyoruz”. Bu ülkenin modern sanatçıları etkileyecek hiç mi tarihi yok? Kendi insanlarının mükemmeliyetçilik takıntılarını işleyen binlerce saat parçasından yapılma birkaç heykel çok mu zor olurdu? İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilerle yaptıkları işbirliğini ve bunun sonucu olarak müthiş şekilde zenginleştiklerini iddia edecek bir tane bile sanatçı aralarından çıkamaz mıydı? Ülkedeki Almanca, Fransızca, İtalyanca ve Romanca dili konuşanlar arasında sanata yansıyacak hiç mi bir gerilim, bir tezat yok? Bütün bunlar olmayınca ortaya da bir şey çıkmamış tabi ki. Bu müzeye bir Türk olarak gitmemizin tek bir nedeni olabilir; bizde yapılan bir takım enstalasyon ve modern sanat sunumları hakkında biraz daha anlayışlı olmamızı sağlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle