Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık serdarkizik?cumhuriyet.com.tr 16 EDİRNE BİR TATLI HUZUR Kaz dağlarından kolay kolay kopamıyor insan. Bu kez yine İda’nı eteklerinde, oksijen deposu Burhaniye’ye uzanalım, ne dersiniz? Güzelim doğasının yanı sıra aydınlık yüzlü, emekçi ve üretici güzelim insanlarıyla, Körfez’in gözde beldelerindendir Burhaniye. Köklerinde Kuvayi Milliye ruhunu taşır. Taşır ki, son iki ayda Türkiye’ye yeni bir umut, aydınlık bir gelecek açan cumhuriyet mitinglerinden birisine adını yazdırmıştır, üstelik bir ilçe olmasına karşın... Çalışkan Belediye Başkanı Fikret Akova , Cumhuriyet okurlarının temsilcisi Dr. Birgi Tuna ve ilçenin diğer duyarlı liderlerinin öncülüğünde körfezdeki cumhuriyet aydınlığına ve ülkelerine sahip çıkmaları çok anlamladır... Mahallesi Ören’de, yaklaşık 20 kilometre uzunluğundaki kumsalıyla Burhaniye, yaz sıcağını tatlı bir esintiyle, diğer mevsimleri zengin oksijenle yaşatır ki, ayrıcalıklıdır gerçekten. 200300 yıllık camiler ve yapılarla çevreli eski yerleşimdeki yürüyüş, temiz bir kasaba ferahlığını yansıtır. Kaplıcaları sağlık getirir. Körfeze hakim Taylıeli’den seyirde, aşağıdaki sonsuz mavilik huzur verir... Bir doğa cenneti Burhaniye, zeytin, çam fıstığı, yöreye özgü çeşit çeşit ot ve çiçeklerle. Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun tescil edip korumaya aldığı bin 620 adet palamut meşesini de unutmayalım. Bu zeytin ülkesinde dünya çapındaki zeytinyağına ne demeli? Öyle böyle değil, enfes bir lezzet. Yıllardır bölgedeki üreticilerin alın teriyle birleşen, kuşakları geçindiren gerçek bir hazine. Tariş’in yanı sıra, Murat Narin, Yahya Laleli gibi zeytin severlerin kurduğu çağdaş işletmelerle bölgenin bu önemli değeri dünya pazarlarına ulaşmaya çalışıyor. Şimdi gel de yanma. Turgut Özal’lı yıllardan başlayarak yazlık siteler uğruna katledilen asırlık zeytin ağaçlarına üzülme. Rant uğruna, 15 gün, bir ay tatil uğruna, doğanın talan edilmesi, gerçek bir hazinenin yağmalanması kabul edilir gibi değil. Kabul edilemeyecek bir gelişme de çok güncel, önümüzde duruyor. Bu olağanüstü coğrafyada katliamların ardı arkası kesilmiyor. Şimdi de altın sevdası uğruna bölgenin doğası, insanları tehdit altında. Bergama’daki altın işletmesini devralan Koza, Havran’da yeni bir işletme açıyor. İda’nın canına okuyacak, ağacını, kuşunu, çiçeğini, zeytinini solduracak, insanına yaşamı dar getirecek bu işletmeye karşı halkın hukuki direnişi de sürüyor. Umuyoruz ki rant değil, insan ve doğa kazanır... başlayınca Ergene Nehri kurulan sanayi tesislerinin atıklarıyla kirlendi. Çorlu ve Çerkezköy’de başlayan bu oluşum daha sonra tüm Trakya’ya yayıldı. Ergene Nehri’nin sularıyla verimli hale gelen topraklar, zamanla kirlenmeye başladı. Kirlilik 1990’lı yıllardan itibaren artıkça arttı. Kirliliğe evsel atıklar ile tarımda kullanılan gübre ve zehirler de katıldı. Kirlenmeye karşı; Uzunköprü, Edirne, Keşan, Babaeski, Lüleburgaz, Pehlivanköy, Kırklareli, Çorlu gibi ilçe örgütleri, sorunu Trakya insanına anlattılar. TEMA Vakfı, çevre örgütlerinin sesi olmaya çalıştı. Sorunun gittikçe büyümesi üzerine dönemin Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman İnci’nin desteğiyle “Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı” hazırlandı. Ama ne yazık ki günümüze dek yaşama geçirilemedi. Meclis’te, Ergene kirliliğine karşı bir komisyon kuruldu. Ancak bu komisyon da kirliliğe önlem alamadı. Ergene kirliliği günümüzde Uzunköprü’nün tarihsel ve turistik değerlerine ulaşmayı engellemekte. Trakya ve Uzunköprü Ergene kirliliği ile yer altı ve yer üstü sularını, toprağın verimliliğini yitirmiştir. Trakya ve Uzunköprü “sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını” mutlaka aramalıdır.