Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 GEZGİN AİLESİ GÜNCEL GÖRSEL BULMACA MUTFAK KÜLTÜRÜ ‘Acılı’ Urfa’nın tatlısı da var Güneydoğu Anadolu’da yemek dendi mi ilk akla gelen kentlerden biridir Şanlıurfa. Kebabıyla, çiğ köftesi ve tatlılarıyla 11 bin yıllık mutfak kültürünü bugünlere taşıyabilmiş bir kent. Yörede; et, salça, baharat, bulgur, özellikle de acı biber katılarak hazırlanan yemekler yaygın. Bölgede sebze yemekleri pek görülmüyor. Hatta ıspanak, lahana, pırasa gibi sebzeler Urfa pazarlarına gireli 50 yıl olmamış. Sebzelere yörede “kerip” deniyor. Sebze yemeklerini Urfalı olmayan memur aileler yaparmış. Şanlıurfa’da sebze yemekleri genellikle evlerde pişiyor. Zaten oraya gidip de meşhur kebabından ve çiğ köftesinden yemeden dönmek olmayacağı için sebze yemekleri sokakta pek talep görmüyor. Yöre yemeklerinin hemen hemen hepsinde bol baharat ve özellikle de acı biber kullanılıyor. Urfa’da acısız yemeğe rastlamanız zor. Kırmızı biber, biber salçaları kahvaltı sofralarında da severek tüketiliyor. Urfa deyince ilk akla gelen çiğ köfte, Türkiye’nin ve dünyanın bir çok yerine yayılmış bir yemek kültürü. Çiğ köfteyi tüketirken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, fazla bekletmeden hemen yenmesi. Çiğ et kaldıkça bakteri ürettiği için çiğ köftenin uzun süre beklememesi gerekiyor. Urfa’nın acılı yemekleri kadar tatlıları da çok lezzetli. Yemeklerden sonra yörenin en meşhur tatlılarından olan “şıllık”ı bilmeyen yoktur. Fotoğraftaki yer neresi ve hangi ilimizde? Bölgedeki yerleşim milattan önce 2000 yıllarına dayanıyor. Tarih boyunca Hititler, Asurlar, Babilliler, Persler ve Bizanslılar bölgenin coğrafi ve stratejik özelliği nedeniyle buraya hakim olmak istemişler. 200 yıl Roma hakimiyetinde kalarak bölgenin başkentliğini yapan ilçe ismini Romalı kumandan Germenikus’a verilen Germenikopolis’ten almış. 1228 yılından sonra, Selçuklu sultanları himayesinde kurulan beyliğin ilk başkenti olmuş. Dünyanın önemli mağaralarından biri olan Maraspoli’yi de içinde bulunduran ilçe, denizden oldukça yüksekte Göksu Nehri kıyısında yerleşmiş. Fotoğraf sanatçısı Ayaz F. Pınar’ın objektifinden gördüğünüz kaya içine oyulmuş mezarlar, işlevleri değişmiş olarak bugün de yaşamın içindeler. Doğru yanıt veren okurlar arasında yapılacak çekilişle üç kişiye Cumhuriyet Kitap Kulübü’nden kitap armağan ediyoruz.Yanıtları, 28 Şubat 2007 Çarşamba saat 17.00’ye kadar adres ve telefon numaranızı yazarak faks ya da eposta ile bekliyoruz. Geçen sayı Yanıt: Kars, Ani Antik Kenti, Ebu Menuçehr Camisi Kazananlar: Pınar Canseven (Bursa), Yasemin Porsuk (Malatya),Oğuz Can (Yalova) ŞILLIK TATLISI Malzemeler: İki su bardağı un, 300 gram ceviz içi, 600 gram şeker, üç yemek kaşığı margarin. Yapılışı: İki su bardağı un, dört su bardağı su ile akıcı hamur kıvamına gelinceye dek çırpılır. Sıcak sacın üzeri yağlanır. Hazırlanan hamurdan bir kepçe alınarak saca dökülür. Saca incecik yayılır, pişince diğer tarafı çevrilir. Bütün hamura aynı işlem uygulanır. Bir kaşık yağ tencerede eritilir, üzerine şeker ilave edilir. Üç su bardağı su ilave edilerek şurup kıvamına gelinceye dek kaynatılır. Ceviz içi ezilir. Yufkalar sayılarak iki kısma bölünür. Bir tepsiye birinci yarısı üst üste serilerek üzerine ceviz içi serilir. Sonra ikinci yarısı da üst üste serilir. Hazırlanan şurup sıcak olarak üzerine dökülür, beş on dakika bekletildikten sonra dilimler halinde kesilerek sıcak olarak servis yapılır.