Katalog

4 ZONGULDAK Ereğli’de çilek ve dilek tutmak Yazı ve fotoğraflar Dursun Özden reğli denince,”hangi E Ereğli?” demek gerekli. Konya Ereğli, Tekirdağ’ın ilçesi Marmara Ereğli, Yalova Karamürsel’e bağlı Ereğli köyü ve Zonguldak’ın ilçesi Karadeniz Ereğli diye vurgulamakta yarar var. Çünkü hepsinin kendine özgü güzellik ve özellikleri bulunmaktadır. Ama bizim bu kez yolumuz, İstanbul’a otobüsle dört saat uzakta bulunan Karadeniz Ereğli’ye düştü. Düşmedi, Cehennem Ağzı Mağaraları’nın derinliklerinde sarkıt ve dikitlerin oluşturduğu şifalı ve kutsal “dım dım” suyuna bozuk para atıp dilek tutmakla başladı. Çok özel damak tadı ve rengi olan tıngıl sepeti içinde “ye beni” diyen, pembe bir dudak izi kadar alımlı ve diri Osmanlı çileğinden yapılan çilekli dondurma yemek ve Ereğli kordon boyunda bulunan Keşan Lokantası’na özgü Sürmeneli aşçıbaşı Fahrettin Yılmaz’ın özel formüllü kaymaklı ve fındıklı kabak tatlısı, mısır ve lahana çorbası, turşu kavurma, kuymak ve öteki leziz yemeklerinin tadına bakmak ve Balıkçı limanında bulunan “Dursun’un Yeri”nde dostlarla içkili balık yemek için, Karadeniz gezinize Ereğli’den başlayınız. Bir hilal gibi Batı Karadeniz kıyısındaki doğal liman çevresinde kurulu ve yaklaşık 100 bin nüfuslu Ereğli, aslında yedi tepe (Keştepe, Kaletepe, Elmatepe, Güztepe, Kepeztepe, Hacı Hasan Tepesi ve Kışlatepe) üzerine kurulu büyük bir sanayi merkezi (1961’de kurulan Erdemir’de bugün 8 bin çalışan var) olduğu