Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 MISIR MISIR 9 Yazı ve fotoğraflar: Turgay Tuna üm batı ülkelerinde olduğu gibi, T Mısır, yurt dışı turlar arasında Türkiye’de de sıranın başını çekiyor. Ancak yeni yıl ve bayram tatillerinde yapılan turlarda yaşanan çeşitli sorunlar Mısır’ın tarihi ve doğal güzelliklerini gölgelediği gibi, yapılan yolculuk para verilerek çekilen sıkıntılı bir tura dönüşüyor. Mısır’ın en güzel zamanı kasım ve mart ayları arasındaki dönem. Bu dönemde fazla sıcak olmayan güzel güneşli günler Mısır turları için en ideal zamanı oluşturuyor. Hem sıcaklar, hem de kum fırtınaları mevsimi nedeniyle, mart ayının başlarından itibaren Mısır’ın turistik sezonu son buluyor, daha doğrusu mart ayından itibaren Mısır’a tur yapmaya gidenleri daha olumsuz hava koşulları bekliyor. Kimi zaman patlak veren kuvvetli kum fırtınaları nedeniyle bir iki gün uçakların ertelenmesi bu nedenle de tur programının aksaması söz konusu. Discovery Chanel’dan, National Geography’ye, birçok eğitici ve bilimsel televizyon kanallarının baş tacı olan antik Mısır’la ilgili programlar, Mısır üzerine yazılan kitaplar, makaleler tarih ve seyahat tutkunları için en güzel ve en popüler konulardan biri olarak her zaman kendine özgü yerini koruyor. Nitekim, seyahat tutkunu gezgin Türkler de son yıllarda bu Mısır esintisinin rüzgarına kapılmış durumda. Günümüzde yapılan organize Mısır turlarında, acenteler iki ayrı tur programı pazarlıyorlar. Birincisi, Kızıl Deniz kıyılarında denize dalarak, güneşlenip dinlenerek yapılan; ikincisi de Kahire Assuan arasında, büyük kısmı Nil Nehri üzerinde gemiyle seyahat edilerek gerçekleştiren, Mısır tarihinin dillere destan zenginliklerinin görüldüğü turlardan oluşuyor. Bu iki programda da, keyifli güzel bir Mısır gezip görebilmenin ilk şartı ciddi, titiz, esaslı bir acenteyle seyahat edebilmek.Yoksa, Mısır’a gidip parasıyla rezil olmak da var. Çünkü, Mısırlılar için, turizm her ne kadar ülkenin en başta gelen ekonomik kaynağı olsa da, organizasyon ve turizm yapılanması konusunda oldukça geriler. Yeni yıl, bayram gibi büyük tatil dönemlerinde havaalanı trafiğinden, otel rezervasyonlarına, kaliteli gemi ve otobüs bulma sorunlarından kalifiye rehber sorunlarına kadar bir çok sıkıntıyı bir arada yaşıyor ve bu sıkıntılar tabii ki gelen turistlerin başına patlamış oluyor. Bir zamanlar, bizdeki otel ve acentelerin Antalya ve civarında yaşamış oldukları rezervasyon fiyaskolarının örneklerini, büyük tatil dönemlerinde Mısır’da görüp yaşamak mümkün. Ancak, bütün bunların yanı sıra, ataları firavunlardan kalmış tarihi büyük bir mirasın üzerinde yaşayan Mısırlılar, turizm endüstrisini daha cazip bir hale dönüştürmek için,durmadan yeni arkeolojik kazılar yapıyor ve yeni ören yerleriyle müzeler açıyorlar. Örneğin, birkaç yıldan bu yana tamamlanmaya çalışılan ve bir aksilik olmaz ise 2008 yılında hizmete sokulması planlanan ikinci Kahire Müzesi’nin, yıllardan beri depolarda saklanmakta olan binlerce esere ev sahipliği yaparak, Mısır’a gelen turist sayısında önemli bir artış yaşanacağına kesin gözle bakılıyor. Gerçekten de, insanoğlunun yaşamında öncelikle görmesi gereken ülkelerden birisi Mısır, hele bizler gibi Anadolu topraklarında yaşayanlar için. Çünkü, Hititlerden Bizanslılara, Kölemenoğullarından Osmanlılara Mısır tüm dönemlerde Anadolu’yla bağlantı kurmuş zengin bir coğrafya ve tarihe sahip. Mısır’ı gördüm demek için; Giza piramitlerini gidip görmek, Kahire Müzesi’nde en az iki saat kadar kalabilmek, Nübya’nın “kardade” adı verilen bitki çayını içmek, Khan El Khalili Çarşısı’nın El Fişaui kahvesinde oturup bir Türk kahvesi içmek, Kahire’de Kıpti mahallelerini ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa Camisi’ni gezmek, Mısır’ın milli yemeği “ful” yani bakla ile bakla köftesi “taamiya”nın tadına bakmak, Abu Simbel Tapınağı’nı gidip görmek gerekiyor. Dikkatli olun Tarihi eserlerin kati surette satın alınmaması (yasalar bu konuda çok ağır), papirüs diye, muz yaprağından yapılmış papirüs satın alarak adlanılmaması, bütün turistik mağazalarda pazarlık edilmesi, açık su içilmemesi, meyvelerin iyice yıkanmadan yenmemesi. Kredi kartlarının, büyük otel ve dükkanlar dışındaki başka yerlerde kabul görmemesine dikkat edilmeli. fest@festtravel.com Piramitlerin sırrını çözerken