22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KÜLTÜR 11 üstlenmekteler. Ulusal müzeler yeryüzündeki tarihsel geçmişi sergilemede üç ana tema üzerinde duruyorlar. Birincisi “toprak”, yani kıtalar ve kıtalarda yer alan ülkelerin toprağı üzerinde yaşayan her türlü canlı hayvanbitki tanıtılıyor. İkinci tema o toprak üzerinde yaşayan insan toplulukları dolayısıyla “halk” ele alınıyor. Halkların etnikfolklorik yaşam tarzı tanıtılıyor. Üçüncü temada konu bireye iniyor ve “insan” tek başına tanıtılıyor. New York Ulusal Tarih Müzesi’nin geniş ve etkileyici salonlarını dolaşırken verilen bilgilerin renkli sunumu insanı çok mutlu ediyor. Örneğin Okyanus adalarında yaşayan bir topluluğa ait bölüme geldiğinizde çıplak yerlilerin av sırasında çıkardığı vahşi sesler ya da bir büyücünün hasta bir çocuğu iyileştirme ayinindeki sözleri görsel şöleni tamamlıyor. Asya kıtası kültürlerine ait salonlarda uzak doğu ezgileri, hatta oraya ait kokular gerçekle sanal dünyayı karıştırmanıza neden oluyor. Afrika savanlarındaki çobanlar, vahşi orman yaşantısı, gerçekmiş gibi size bakan aslan, zürafa, fil, güney kutbunun penguenleri ve onların çığlıkları müzeyi çeki ciliğinin doruğuna getiriyor. New York Ulusal Tarih Müzesi bu tür müzelerin en zengin çeşitliliğe sahip örneği olmasına rağmen yine de sürekli olarak izleyici çekmenin gayreti içinde. Bu nedenle müzenin bazı bölümleri geçici sergilere ayrılmış. Yaratılan sergilerde konu seçimindeki titizliğin yanında etnik kökenleri dikkate alınmakta ve onların da katılımını sağlayabiliyor. Örneğin yerli sanatlarından oluşan “Ruhlar Şarkı Söylüyor” adlı sergi, Amerikan yerlileri ile birlikte hazırlanmış. Bu yüzden de geçmişinin izlerini arayan tüm yerliler sergiye akın ediyordu. 19. yüzyıl yapısı olan müzenin yan tarafına, uzay bilimlerinin yer verildiği Rose Center eklenmiş. Bu merkez 2000 yılında uzay ve evren bilgileri veren “planeterium” şeklinde düzenlenmiş. Çelik ve cam konstrüksiyonla New York’un en son mimari ikonları arasına giren yapının tam ortasında dev bir küre içinde, büyük patlama canlandırılıyor ve 13 milyar yıllık evrenin oluşumunun derinliklerinde gelişen galaksiler, yıldızlar, gezegenler tanıtılıyor. Bu bölüm bile başlı başına bir gününüzü alabilir. FOTOĞRAFIN DİLİ Lütfi Özgünaydın lutfi?lutfiozgunaydın.com AFYON FRİG VADİSİ Anadolu toprağında nice uygarlıklar yaşamış. Bu topraklarda, dünya uygarlıklarının gelişmesine ilham kaynağı olan medeniyetlerden geri kalanlar, dört bir yanda duruyor. Bizler yeni yeni bu değerlerin envanterini çıkarma, koruma ve tanıtma çabaları içindeyiz. Oysa onlar binlerce yıl bizimle beraber yaşadılar. Afyon Frig Vadisi için Kütahya, Eskişehir ve Afyonkarahisar valilikleri çalışmaya başlamışlar. Bu vadi insanlık tarihi açısından inanın çok önemli. Frigler verimli topraklar ve savunmaya uygun topraklar üzerinde yaşamışlar. Yaşadıkları mekanlarda ki kayaları ressamın tuvali gibi kullanmışlar. Binlerce eser var bu vadinin içinde. İnsanlığın ortak hafızası bu kalıntılar. Ve bu vadide inanılmaz köyler var. Hiç bozulmamış tarihi mekanlarla bütünleşmiş, insanlar. Tarihle, evler iç içe. Köylüler öylesine içten ki. Frig vadisini gezmenizi özellikle öneririm. Dijital kompakt küçük makinesi bulunanlar önerilerimi soruyorlar. Makinenizi düz tutun, gereksiz ayrıntıları ayıklayın, açınızı hem konunuza hem de ışığa göre seçin. Makinenizin bütün özelliklerini kesinlikle öğrenin. O bilgiler sizi sonuca götürecektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle