Katalog

6 KIRKLARELİ Deniz mavi, orman yeşil Yazı ve fotoğraflar KIYIKÖY ulaşabilirsiniz. Bizans’tan kalma surlarla çevrili köy, bir tepenin üzerinde kurulu. Köye girip kırmızı çatılı evlerin arasından geçtikten sonra denizin kokusu buram buram burnunuza geliyor. Tepedeki köyün sonuna geldiğimizde ayaklarımızın altında adeta Karadeniz tüm haşmeti ile uzanıyor. Günübirlik gelmişseniz önce Karadeniz’e nazır manzarada kahvaltı sonra çevre gezisi akşam ise balık yiyerek keyfinizi tamamlayabilirsiniz. Ama, daha uzun bir tatil ise amacınız Kıyıköy’de balığa, doğaya tarihe doyacaksınız demektir. 1912’ye kadar bir Rum köyü olan Kıyıköy’ün o zamanki adı, midye ile kaplı sahillerinden dolayı ‘‘Midye’’ imiş. Kurtuluş Savaşı’nın ardından Rumlar, köyü terk ederken Selanik Türkleri yerleşmiş. Rumlar gibi onlar da geçimlerini balıkçılıkla sağlamayı sürdürmüşler. alabalığın bulunduğu Değirmendere yolunu seçmelisiniz. Dere üzerindeki değirmene kadar yürüyüp, geri dönerseniz bu yürüyüş bir buçuk saatinizi alacak. Burası közde alabalık yemek için ideal bir yer. Geziniz sırasında biraz da tarih derseniz; Pabuçdere’den doğru yürüyüp Aya Nikola Manastırı’nı gezebilirsiniz. Bir zamanlar ağıl olarak kullanılan manastıra köylüler sahip çıkmışlar. 9. yüzyılda yapılan ve Bizans dönemine ait manastır kayalar oyularak kuzeybatıda Yıldız Çelik Kooiman ünübirlik ya da daha G uzun tatil için Karadeniz kıyısında bir balıkçı köyüne gitmeye ne dersiniz? Cevabınız evet ise, bir söylentiye göre Bizans İmparatoru Neron, Trakya Valisi iken sayfiyeye gittiği o zaman ki adıyla Salmydessosu’ya yani Kıyıköy’e gidiyoruz. İstanbul’a 164 kilometre uzaklıkta, Kırklareli sınırları içindeki Kıyıköy’e İstanbul’dan iki saatte Günübirlik geziler Çevrede yürümek isterseniz, köyün sağ tarafında bol