Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KAPAK MEDUSA YONTUSU 7 Azınlık statüsü Köprünün her iki ayağında da İngilizler var. Didim’e ‘‘yüksek sezon’’ diye bilinen TemmuzAğustos ayları dışında gelirseniz, kendinizi ‘‘azınlık statüsünde’’ hissedebilirsiniz. İlçe halkı, duruma alışmış ama dışarıdan gelenlere ‘‘garip’’ geliyor. Didim’deki restoran, otel, hediyelik eşya satıcıları ve bildik turizm işletmecilerinin tabelalarındaki İngilizce yazılar, yalnızca yabancı konuklara değil, aynı zamanda ‘‘yerli’’ İngilizlere de hitap ediyor. Dört bir yanda sonu ‘‘homes’’ diye biten, Türkçe’de ‘‘emlakçi’’ diye bildiğimiz şirketler, yabancılara, özellikle İngilizlere yazlık ev ve turistik işletme pazarlıyor Didim’de. Artık Hollywood’un Londra Köprüsü, Didim’de yıkılıyor... dolu’dan büyük kente göçenler gibi yaşıyor. Birlikte denize giriyorlar, toplu hareket ediyorlar, bizimkilerin ‘‘dayanışma derneğine’’ gitmesi gibi aynı yerde eğleniyorlar. Buraya tam olarak ‘‘yerleştiklerinin’’ kanıtı, Didim’deki altı yerel gazeteden ikisinin İngilizce yayın yapıyor olması. Üstüne bir de bu dildeki emlak sektörü dergisi. Geçen yıl burada konaklayan 300 bin turistten 80 binini oluşturan tatilcilerin diğer ülke konuklarından pek farkı yok, ancak buradaki Anglosakson kültürün temsilcileri yakında ‘‘anadilde eğitim’’ diye tutturursa şaşmamak lazım. Gerçi İngilizce eğitimde, artık ilkokul bile ‘‘geç’’ görülmeye, yabancı dil, anaokullarında bile öğretilmeye başladığından Didim’deki durumu çok da olağanüstü karşılamamalı. Ancak Türkiye’nin bir kıyı kasabasında Türkler kendini azınlıkta hissediyor ve bu durum göz ardı ediliyorsa bazı şeyleri baştan gözden geçirmek gerekir. Şimdilik bu konuları, ‘‘ilgi’’ duymamasına karşın ‘‘yetki’’ sahibi olanlara bırakıp Didim’i tanıyalım birlikte. Didim girişi, ilçeye girişi zorlaştırıyor, çünkü önce çevredeki tarihi değerleri merak ediyorsunuz. Şahsa tahsis edilmiş orman kampının çekiciliği bir yana, tarihi değerlere yönlendiren sarı ağırlıklı tabelalardan bolca görüyorsunuz Söke’yi geçip Didim yoluna girdiğinizde. Hızınızı kesmeye kıyamadıysanız farkına varmamış olmanız kuvvetle muhtemel, Didim’de kaldığınız süre içinde geri dönmenizi bekleyen Taşburnu’ndan hemen sonra belirecek tabelaların sözünü dinleyelim önce. ? Hakan Dirik merikan sinema endüstA risi Hollywood, ‘‘Başkanın Bütün Adamları’’ filminde deşifre edildiği gibi, çıkar birlikteliğine dayalı ulusunun stratejisi doğrultusunda ‘‘gerekeni’’ yapmaktan çekinmez. Bizde karşılığı ‘‘Yeşilçam’’ adıyla bulan sistem, bunu beyazperdeye yansıtırken senaryolarında klişeleri kullanmayı pek sever. Örneğin, başlangıçta sömürgesi olduğu ‘‘Birleşik Krallığı’’ anlatırken, Londra’ya, ille de Thames Nehri’nin kenarına gidilir. Oradakiler de mutlaka sarhoştur. Şişeden ayırabildikleri ağızlarında hep şu şarkı vardır: ‘‘London Bridge is falling down...’’ Çizgi filmlere bile yansıyan melodinin Türkçe meali, ‘‘Londra Köprüsü yıkılıyor’’dur. Meğer o köprü, bir süre önce Londra’dan taşınmış, Didim’e kurulmuş! Turizm sosyolojisi Didim’in konukları önce yerli ve yabancı olarak ikiye ayrılıyor. Sonra yabancılar İngilizler ve diğerleri ayrımına dönüşüyor. Didim’deki ‘‘sosyoloji dersi’’ bununla bitmiyor. Beldedeki İngilizler de ikiye ayrılıyor. Tatil için gelenlerle buradaki ‘‘yerli’’ İngilizler kendi içinde ayrı değerlendiriliyor. Buraya yerleşenler, tıpkı Ana DİDİM Denizi altın gibi kum, toprağı tarih, havası oksijen dolu APOLLON TAPINAĞI