Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 SİNOP Fotoğraf: Yelda Baler FOTOĞRAFIN DİLİ Lütfi Özgünaydın lutfi?lutfiozgunaydın.com yer dikliği on metrelere kadar varan tırmanışlar yaparken farkında olmadan o kadar yükseğe çıkıyoruz ki iniş ciddi bir enerji gerektiriyor. Sonradan izlediğimiz rotanın uzunluğunun 2 kilometre olduğunu öğreniyoruz. Geri dönüş, ağaçların arasında başka bir parkurdan. Yan tarafında ağaçlar olmasa yüksekliğinden ürküp bu kadar rahat yürüyemeyeceğiniz ince bir keçi yolundan fren yapa yapa hızla iniyoruz. Bu hıza rağmen 45 dakika sürdü inişimiz. Bu arada oğlumun söylediği cümle, hafızamda yerini aldı: “Hiç bu kadar rahat acı çekmemiştim.” Daha önce Erikli, Maşukiye, Saklıkent, Kelebekler Vadisi gibi farklı parkurları görmüştük. Ancak şelalelerin birbirini izlediği bu yolun şimdiye dek tanıştığımız en güzel parkur olduğunu düşünüyoruz. Çünkü burada Karadeniz’de olmanın etkisiyle suyu sarmalayan yeşil, alabildiğine cömert. Ve sık sık karşımıza çıkan devrilmiş koca gövdeli ağaçlar, buradan baharda geçen suyun şiddetini anlatmakta oldukça yetkin. aynurozbek@teklan.com.tr SONUNA DEK ÜRETMEK Yaşlıların fotoğraflarını çekmeyi çok seviyorum. Hele son anına kadar üretmeyi düşünen insanlara büyük saygı duyuyorum. Kimileri sakal bırakıp, tespihi eline alıp kenara çekiliyor, ölmeyi bekliyor; kimileri de Maraşlı Allaadin Kopan gibi 80 yaşına gelse bile, üretmeye devam ediyor. Alaadin Kopan, ‘‘Ölene kadar yemeni dikmeyi sürdüreceğim’’ diyor. Çalışmanın verdiği mutluluk yüzünde, elinde bizi iğnesi geleneksel bir sanatı sürdürüyor. Çalıştığı için, ürettiği için Alaadin Kopan büyük saygı görüyor. Daracık bir sokağın içindeki dükkanında, hem örnek oluyor hem de geleneksel bir değerin yaşamasını sağlıyor. Son ana kadar, birikimleri, deneyimleri ile topluma yararlı olan nice yaşlı insan var, kimisi zanaatkar kimisi iş adamı, kimisi yazar, kimisi gazeteci. Bu kadrajı fotoğrafik açıdan analiz edersem, Alaadin Kopan’ın çalışma anını, torunu camdan bakarak daha etkili hale getirmiştir. Bazen ana konuyu etkili hale getiren yardımcı objeler fotoğrafı değerli kılarlar. Bunu hem yaşam fotoğrafı çekerken, hem doğa fotoğrafı çekerken düşünebilirsiniz. Kadrajda karmaşa yapmadan anlatmak istediğinizi ön plana çıkartarak yardımcı objelere de yer verebilirsiniz. Dijital çekim, İSO 400 Manuel Estantane: 60, Diyafram: 11.