Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 Melek KIRMACI TUSAM Avrupa Araştırmaları Masası kirmaci@tusam.net ABD ile AB aynı doğrultuda çalışıyor… C S TRATEJİ Batı Balkanlarda yer alan ülkeler için Batı ile bütünleşme hedefinin "NATO ya da AB üyeliği" değil "hem NATO hem AB" üyeliği olarak algılandığı ve yorumlandığı söylenebilir. Her iki hedef Batı Balkanlar için dış politikada bir bütün olarak yorumlandığından ABDAvrupa ayrılığı yerine ABDAvrupa işbirliği bu bölge için zorunluluk haline geliyor. Uluslararası Kriz Grubu’ndan Sabrine Fraser, AB ve NATO üyelikleri arasında bir bağlantı olmamasına rağmen bölgede denge unsuru olarak görülen Makedonya’nın NATO’ya üyelik davetinin daha istikrarlı bir Balkanlar yaratılması için önemli olduğunu ifade ediyor. Tüm bu ifadeler Batı Balkanların istikrara kavuşturulmasında tek güvencenin Batı olduğu konusunda güçlü bir inancın olduğunu da gösteriyor. S oğuk Savaş’ın ardından yeni bir biçim kazanan TransAtlantik ilişkilerde Irak Savaşı ile derinleşen ABDAvrupa ayrılığı NATO’nun muhtemel genişlemesi konusunda da kendini gösterdi. 26 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getiren Bükreş Zirvesi’nde ABD ve Avrupa ayrılığını derinleştiren Gürcistan ve Ukrayna’nın ittifaka katılma talepleri oldu. Gürcistan ve Ukrayna’nın NATO’ya dâhil edilmesi konusunda ABD’nin ısrarına karşın Avrupa ikiye bölündü. Bu iki ülkenin ittifaka kabul edilmesinin büyük ölçüde NATO ile tanımlanan ABDAvrupa ilişkilerinde mevcut durumun ABD lehine değişeceğini düşünen Almanya ve Fransa, ABD’nin talebine ısrarla karşı çıktılar. Fransa Başbakanı François Fillon’un, Gürcistan ve Ukrayna’nın bu aşamada NATO’ya davet edilmelerinin Avrupa içinde ve AvrupaRusya ilişkilerinde güç dengesini bozacağı yönündeki açıklaması, ABD ile yaşanan görüş farklılığının açık bir kanıtıdır. Ancak NATO sözcüsü James Appathurai’nin Kiev ve Tiflis’in NATO’ya üyelikleri konusunun "acaba" değil "ne zaman" sorusu ile ilgili olduğu sözleri ABD ve Avrupa arasında NATO içinde yaşanan ayrılıkta asıl anlaşmazlığın NATO’nun öncelikli alanı konusunda yaşandığını gösteriyor. ABD, NATO’nun faaliyet alanını Karadeniz ve Hazar çevresine yönlendirerek İran’ı çevrelemek isterken "eski" Avrupa olarak tanımlanan ülkeler ise NATO’nun genişlemesinde öncelikli alanın Balkanlar olması konusunda ısrar ediyor. Transatlantik ilişkilerdeki anlaşmazlıklar sürdürülebilir ölçüde devam ederken işbirliği de derinleşerek devam ediyor. Hırvatistan ve Arnavutluk’un NATO’ya davet edilmesi Soğuk Savaş sonrasında ABD’nin Balkanlardaki çıkarları açısından oldukça önemli bir gelişme olarak görülmelidir. ABD Devlet Başkanı George Bush, Bükreş Zirvesi’nin hemen ardından gittiği Zagreb’de Arnavutluk ve Makedonya devlet ve hükümet başkanlarının da aralarında bulunduğu 3500 kişiye hitaben yaptığı konuşmasında, Makedonya’nın en kısa zamanda NATO’ya üye olmasını umduğunu ayrıca BosnaHersek, Karadağ ve Sırbistan’ın NATO’ya üyeliklerine destek verdiğini ifade etti. Soğuk Savaş sonrasında Balkanlar’daki çıkarları büyük ölçüde örtüşen ABD ile Avrupa, Hırvatistan ve Arnavutluk’un NATO’ya davet edilmeleri ile "AvroAtlantik kurumları ile tümüyle bütünleşmiş ve uluslararası güvenliğe temel bir katkıda bulunabilecek istikrarlı NATO’nun bir bölge olma yolunda ilerleyen Bükreş Batı Balkanlar için yeni bir dönemin başladığını" iddia ediyor. zirvesinden... AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn’in "AB ve NATO arasında üyeliğe ilişkin resmi bir bağlantı yok. Ancak elbette ki NATO üyelik kıstaslarının çoğu AB’ninkilerle örtüşüyor" açıklaması ABD ve Avrupa’nın Balkanlara genişleme konusunda bütünleşik bir stratejiye sahip olduğuna işaret ediyor. Balkanlar’da işbirliği ABD ile AB, zaman zaman bazı konularda ayrı yaklaşımları sergilediler. Irak’ın işgali buna örnek HIRVATİSTAN’A LİDER ROLÜ ve ABD, 2003 yılında Batı Balkanlarda gösterilebilir. NATO’nun genişlemesi AB çatışmanın sona erdirilmesi ve istikrarın sağlanması için ortak bir stratejik yaklaşım konusunda ise küçük farklar benimsenmesi kararı alarak "Geliştirilmiş için Çerçeve" belirlenmesi konusunda bulunuyor. ABD NATO’nun Karadeniz Diyalog anlaşmaya vardılar. Bölgesel işbirliğinin AB altında İstikrar ve Ortaklık Süreci ve çevresinde, AB ise Balkanlarda çatısı İstikrar Paktı ile; NATO çatısı altında ise Barış Ortaklık (PfP) araçları ile sağlanması genişlemesini istiyor. Bölgede AB ve için öngörülmüştü. Böylelikle AB ve NATO için bölgede istikrar ve güvenliği sağlayıcı rolü ABD politikaları örtüşüyor. biçilmekle bölge ülkelerinin yumuşak bir geçişle Makedonya’nın NATO’ya katılım kriterlerini karşıladıkları kabul edilmiş olmasına karşın Arnavutluk ve Hırvatistan için NATO’ya tam üyelik yolu açılırken Makedonya, Yunanistan ile uzun süredir devam eden "isim" anlaşmazlığı nedeniyle NATO’dan üyelik daveti alamadı. Batı Balkan ülkeleri AB/NATO üyeliğini bölgede istikrarın sağlanması yolunda vazgeçilmez hedef olarak değerlendiriliyor. Makedonya A1 Televizyonu Diplomasi Editörü Goran Momiroski, "Makedonya’nın NATO üyeliğini Yunanistan’ın veto etmesinin AvroAtlantik bütünleşmesi üzerinde kesinlikle bir yük olacağını çünkü ülkesinin son 15 yılda NATO ve AB üyeliği için çok çaba harcadığını" söyledi. Benzer şekilde coğrafi bir tanımlama olarak bugün Makedonya’da Yunan, Makedon ve Bulgar olmak üzere üç ulusun yaşadığını ifade eden Bulgaristan Dışişleri Bakanı Dimitar Tsanchev, Makedonya’nın NATO’ya katılmasının Avrupa ve AvroAtlantik bütünleşmeyi geciktireceğini iddia ediyor. Makedonya’nın NATO’ya üyelik davetinin Yunanistan tarafından veto edilmesinin Batı Balkanların Batı ile bütünleşmesi çabalarına olumsuz bir etki edeceği yorumu görüldüğü gibi bölge ülkeleri tarafından da paylaşılıyor. GELECEK TASARIMI Bükreş’te gerçekleştirilen NATO Zirvesi’nde Adriyatik Tüzüğü’nün tarafları olan Arnavutluk, Hırvatistan ve Batı’ya yakınlaştırılması hedeflenmişti. NATO’nun Balkanlara doğru genişlemesi ile ABD, Açık Kapı uygulaması doğrultusunda Üyelik Eylem Planı (MAP) ve PfP araçlarını kullanarak, NATO’nun Karadeniz’e kadar genişlemesi ve böylece Rusya ve İran’ın çevrelenmesi konusunda büyük bir aşama kaydetti. AB ise bir yandan siyasi yapının göreceli olarak istikrarlı olduğu AvroAtlantik bütünleşmesine hevesli Yeni Balkanlar olarak tanımlanan Hırvatistan, Karadağ ve Arnavutluk diğer yanda siyasi krizin hâkim olduğu Sırbistan, Bosna Hersek, Kosova ve Makedonya karşısında nasıl bir bölgesel strateji izlemesi gerektiğini tam olarak bilemiyor. Özellikle Kosova’nın bağımsızlığı nedeniyle Batı ile ilişkilerinde zor günler geçiren Sırbistan, Avrupa/ABD tarafından Rusya’nın bölgede güç kazanmasının önüne geçmek amacı ile Batı çıpası ile sımsıkı bağlanmak isteniyor. Sırbistan’ın ABD/AB ile bütünleşmesi bunun için ise Sırbistan’da reform sürecinin Batı yanlısı lider kadrolarca hızlandırılmasının desteklenmesi ABD/Avrupa’nın öncelikli hedefi olarak beliriyor. Hatırlanacağı gibi Sırbistan’da AB tarafından desteklenen Boris Tadiç’in milliyetçi olarak tanımlanan Tomislav Nikoliç’i az bir farkla yenilgiye uğratarak yeniden devlet başkanı seçilmesinin hemen ardından AB, Sırbistan ile ticaret ve vize kolaylıkları ile öğrenci değişim programlarının geliştirilmesini öngören bir anlaşma imzalamak istemişti. Kosova’nın bağımsızlığı ile ABD ile ilişkilerde kriz dönemine giren Sırbistan’ın AB çıpasına bağlı kılınması Avrupa’nın çıkarları açısından bugün daha da önemli bir hal almış görünüyor. Böylesi bir ortamda Batı Balkanlar’da AB ile üyelik müzakerelerine başlamış tek ülke Hırvatistan’ın jeopolitik önemi ortaya çıkıyor. BM Güvenlik Konseyi geçici üyesi olan ve 2009 yılında AB üyeliğine kesin gözle bakılan Hırvatistan ABD açısından bölgesel lider ülke rolü için biçilmiş kaftan.