Katalog

22 lik sorunları ve yıkımlarıyla, bir süre daha devletlerin parçalı mücadelesine sahne olacaktır. Ancak, son üç sene içerisindeki deneyimler, güvenliğin yeni aktörleri ve istihbaratın seyri ile ilgili önemli ip uçları vermekle birlikte, bundan sonra yaşanacak trajedilerden elde edilecek yeni deneyimler, toplumları ortak güvenlik konseptinde buluşmaya zorlayacaktır. Bu deneyimlerin en önde gelen sonucu ise, suç istihbaratının dünya geneline yaygınlaşması, bilgi alışverişinin daha yaygın, hızlı ve etkin kullanımı, ortak profesyonel müdahale timlerini oluşturulması ve gerçekleştirilen operasyonlarda suç istihbaratının verimliliği oranında adli delillendirmenin doğru bir şekilde yapılabilmesidir. Zira yeni dönem tehdidinin aktörlerini savaş mahkemelerinde değil adli sistemin bir parçası olan normal mahkemelerde yargılamak durumundayız. Böyle bir zorunluluğun doğal sonucu ise yargılama sürecinde yasal delillendirmenin doğru bir şekilde mahkemeye sunulmasıdır. Bu ise en verimli bir şekilde, kriminal istihbaratın doğru, yaygın, ve uluslararası işbirliği içerisinde kullanımı ve buna bağlı operasyonların yine polisiye anlayışla gerçekleştirilmesiyle mümkündür. C S TRATEJİ Yeni güvenlik stratejileri Dünyanın önde gelen ülkeleri, küresel dönemde yeni kurumlar üretmekte veya varolan kurumlarına yeni işlevler kazandırmakta ve kurumlara yeni rol tanımlamaları yapmaktadırlar. Bu dönemde tehdit aynasındaki yansımalara göre güvenlik ve özellikle istihbarat örgütlenmeleri yeniden yapılanmak zorundadırlar. Bu yapılanma aynı zamanda istihbaratın işlevini, niteliğini ve oturduğu temel mantıksal kavramı da değişime zorlamaktadır. 21. yüzyılı doğru okuyan ekonomilere sahip ülkeler veya bölgeler hiç kuşkusuz söz sahibi olacaklardır. Ancak, bu ülkeleri daha şanslı kılacak ise güvenlik alanındaki gelişmeleri ve özellikle de istihbaratın yeni seyrini keşfetmeleri olacaktır. Küresel dönemin yeni ekonomik güçleri Çin ve Hindistan olarak kendini göstermeye başlamıştır, ancak 11 Eylül 2001’de ikiz kulelerin altında kalan FBI ve CIA’nın yerini alacak kurumların adresini gösteren bir gelecek bilimci henüz ortada gözükmemektedir. Şimdilik, başarısızlığı inanılmaz bulanların popüler komplo teorileri 11 Eylül ve arkasındaki sis perdesini aralamaya çalışmaktadır. Komplo teorileri hiçbir izahta bulunmaz; sadece, durumu daha da karanlık yapar. Kanımca, küresel döneme damgasını vuran güvenlik olaylarından 11 Eylül küresel terör saldırılarının neden başarıyla savuşturulamadığı farklı bir açıdan analize muhtaçtır: Bu ise en basit şekliyle ABD’nin ünlü istihbarat örgütlerinin, klasik düşman tanımlamaları çerçevesinde faaliyet göstermeleri sonucunda, yanlış cephelerde yanlış düşmanları arayarak gereksiz yere enerji harcamış oldukları gerçeğidir. Bu gerçek tam ve doğru anlaşıldığında, yeni dönem güvenliğini kurumsallaşması, güvenlik stratejilerinin yeniden oluşturulması ve istihbarat anlayışının doğru ve yeniden yazılması mümkün olacaktır.