29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 A C S BD ile ‘Kara kıta’da rekabet… kisini 2000 yılında yürürlüğe giren AfrikaÇin İşbirliği Forumu çerçevesinde arttırdı. 10 milyar dolar civarındaki AfrikaÇin ticaret hacmi, o zamandan bu yana iki misli arttı. Hammaddeye karşı ucuz silah in’in Afrika ülkelerinden hammadde temin ederken karşılığında onlara sağladığı avantajların başında, ucuz mal arzı, batılı ülkelerce insan hakları ihlalleri nedeniyle konmuş silah ambargosunu dikkate almama ve BM’de bu tür ülkelere sahip çıkma gibi olgular var. 2003 yılında dışarıdan aldığı petrolün yüzde 25.2’sini Afrika’dan sağlayan Çin, bugün bu oranı yüzde 28.7’lik düzeye çıkarmıştır. Bu petrol bağımlılığı, Afrika ülkelerinin başka ülkelerden sağlayamadıkları savaş uçakları, zırhlı araçlar, radar cihazları gibi askeri malzemeleri Çin’in hiç kaygı duymadan bu ülkelere satmasını sağlıyor. Zimbabve bunlardan biri. Sudan’da ise çok büyük beklentileri olan Çin, geçmişte Batı Darfur’dan askeri güç kullanarak milyonlarca kişiyi sürdüren ve bir kısmını öldürten Sudan’a büyük yatırımlar yapmakta. Bunların arasında petrol nakil ve dolum tesisleri de bulunuyor ve Çin, Sudan petrolünün yarısını satın almakta. Yine 2004 yılında Libya ile 10 milyon varil ve Angola’dan çıkardığı petrolün yüzde 25’ini alma karşılığında 2 milyar dolar kredi anlaşmaları yapılmıştı. 1970’lerde Afrika Kıtasını ABD ve Rusya’ya terk etmiş olan Çin, 1990’lardan sonra bu yanlışından dönerek Kara Kıtaya ağırlık vermeye başladı. Pragmatik bir yaklaşımla, geçmişte ağırlıklı olarak geri kalmış veya TRATEJİ Afrika’ya Çin ilgisi Ali KÜLEBİ TUSAM Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi Başkanvekili [email protected] konomisi hızla kalkınan, başta tekstil olmak üzere E birçok sektörü gelecekte kontrolü altına alacağı söylenen Çin, Batı ile ‘kara kıta’ Afrika’da da karşı karşıya bulunuyor. ABD, 2015’te petrol ihtiyacının yüzde 25’ini Afrika’dan sağlamayı planlarken, Çin de benzer planlamalar içinde bulunuyor. Afrika ülkeleriyle imzaladığı 40 ticari anlaşma ile ABD ve Fransa’nın arkasından geliyor. Afrikalı petrol üreticileriyle ciddi anlaşmalar yapan Pekin, 10 bin kadar bu kıtadan 2 1. yüzyılın yükselen gücü Çin, gün geçtikçe artan enerji açığını, ne pahasına olursa olsun gidermek durumunda. Bu noktada petrol üretimi alanında yeni rezervler sunan Afrika Kıtası Çin için giderek cazip hale geliyor. Yalnız petrol değil, bakır, altın, mangan ve platin gibi ham madde kaynaklarının da hızla gelişen sanayisi için vazgeçilmez bir kaynak olacağını yıllar önce kavrayan Çin, bu gün özellikle eski Avrupa sömürgelerinde, ABD ile kıyasıya bir rekabet içinde. Arap ülkelerinin gün geçtikçe, ABD için petrol sağlama kaynağı olarak güvenilirlikten çıkması Amerikan hükümetinin de gözlerini Afrika’ya çevirmesine neden oldu. Halen gereksiniminin yüzde 16’sını Afrika’dan, özellikle Angola ve Nijerya’dan sağlayan ABD, 2015’lerde bu gereksiniminin dörtte birini Afrika’dan sağlamayı planlıyor. Bu konuda özellikle Fransa ile eski Fransız sömürgelerinde işbirliği yapan ABD’ye karşı en büyük rakip Çin. Özellikle Doğu Afrika başta olmak üzere Afrika ülkelerinin tamamına gözünü dikmiş olan Çin, bu ülkelerde tam bir Makyavelist görüşle hareket ediyor. Çinlilerin ham maddeye duydukları açlık, onların, insan hakları ihlali nedeniyle batılı ülkelerce eleştirilen “eli kanlı rejimlerle” işbirliği yapmasını engellemiyor. Sudan ve Angola’dan petrol, Zambiya’dan bakır, Gabon’dan mangan, Kongo’dan kereste ithal eden Çin, bu ülkelerle olan iliş Ç kalkınmakta olan ülkelerin dayanışması çizgisinde Afrika ülkeleriyle ilişkilerini sürdüren Çin o zamanlar daha çok bir “softwar” (yumuşak savaş) stratejisi izliyordu. Bu bağlamda, Çin’in Afrika’daki varlığı, emperyalist, sömürgeci batılı güçlerin egemenliğinden henüz kurtulmuş “kardeş” ülkelere yardım çerçevesinde, teknisyen yollamakla sınırlıydı. O zamanlar yaklaşık 10.000 ziraat mühendisi ve 15.000 doktor, bu ülkelere destek için gönderilmişti. Bu noktada, ABD ve Sovyetler Birliği’nin Soğuk Savaş günlerinde ihmal ettikleri alanlara da yatırım yapmaya başlayan Çin, özellikle, iddialı inşaat işlerine girişmeye başladı. TanzanyaZambiya arasındaki Tanzam Demiryolu Projesi bunlardan biriydi. Habeşistan, Uganda, Tanzanya, ve Zambiya ile geliştirilen askeri ilişkiler ve silah satışları da Çin’in özellikle, coğrafi olarak kendine yakın gördüğü Doğu Afrika’daki konumunu güçlendirdi. Özellikle 1980’lerden sonra Sovyetler Birliği ve Batılı ülkelerin Afrika ile ilişkilerini azaltmaya başlamaları ve sağladıkları kalkınma yardımlarının miktarının yarıya düşmesi Pekin’in bu ülkeler üzerindeki etkisini artırdı, Çin’i dünyanın bu müstakbel hammadde deposunda daha sağlam bir pozisyona getirdi. Çin’in Afrika’daki konumu ugüne dek Afrika’yı ihmal eden Avrupa ve ABD, Çin’in sorumsuzca tüm güvenlik ve insan hakları politikalarını görmezden gelerek hammadde sağlamak amacıyla Afrika’daki B The Economist 19 Kasım bütün önemli petrol rezervlerine sahip ülkelerde kendini güçlü duruma getirmesini kaygı ile izliyor. 2020’lerde enerji ihtiyacının yüzde 60’ını ithalat yoluyla karşılayacak olan Çin bunu bu yolla garantiye alırken, akılcı bir Afrika politikası ve imzaladığı 40 kadar ticaret anlaşmasıyla artık ABD ve Fransa’nın ardından (İngiltere’nin önünde) Afrika’nın üçüncü ticaret ortağı olmuştur. Çin,şu anda Dünya Bankası projelerine katılımı ile de Afrika ülkeleri nezdinde giderek güçleniyor. Yine 674 Çin devlet işletmesi, Kara Kıtada, madencilik, bankacılık, kerestecilik ve haberleşme gibi sektörlerde faaliyetteler. Birçok inşaat projesi Çin firmalarınca gerçekleştiriliyor. Habeşistan’daki telefon haberleşmesi pazarı Çinli firmaların elinde. Nairobi ve Mombasa arasındaki yol ve ilk Nijerya uydusu da Çin tarafından hayata geçirilmiş durumda. Çin başarılarının nedenlerinden biri de, Avrupalılar ve Amerikalıların kaçındığı iş ilişkilerinin, Çinliler tarafından bir sorun olarak görülmemesi. Yani rüşvet ve benzeri uygulamaların batılılarca daha az uygulanması, Afrikalıları bunu ustalıkla becerebilen Çin’e daha yaklaştırmıştır. Çin’in Kara Kıta’da egemen olduğu bir diğer konu da silah pazarında artan gücü. 20. yüzyılın sonlarındaki Habeşistan ve Eritre arasındaki silahlı çatış ?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle