10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C S lenmek istenmiştir. 3. TPAO’nun faaliyete kapalı bölgelerde ve askeri yasak bölgelerde de Bakanlar Kurulu’nun izni ile petrol faaliyeti yapabilme hakkı elinden alınmıştır. 4. TPAO’nun diğer şirketlerden daha fazla arama ruhsatı alabilme ve müzayede öncesinde tanınan ön alım hakkı kaldırılmış, böylece büyük sermayeli uluslararası şirketlerin ruhsat tekelleşmesine gitmesi tehlikesi karşısında ulusal bir kuruluş olan TPAO desteksiz bırakılarak ulusal menfaatler yok sayılmıştır. Tasarıdaki değişikliklerle bir yandan ulusal çıkarlar nedeniyle oluşturulan ve faaliyetlerinde gözetilen TPAO etkisizleştirilirken bir yandan da; Ruhsatın alınmasından sonraki üç yıl içinde sondaja başlama zorunluluğu kaldırılmış, kuyu açılması şirketlerin belirleyeceği programa bırakılarak, son yıllarda azalan sondaj çalışmalarının daha da azalması riskini taşıyan bir uygulamaya geçilmiştir. Açık arazinin 4 günde aramaya açılması yönündeki uygulama, başvuruların 90 gün bekletildikten sonra değerlendirilmesi ve 60 gün içinde sonuçlandırılması şartı getirilerek değiştirilmekte ve 5 aylık bir gecikmeye neden olunmaktadır. Ruhsat alanları karada 100.000 denizde 1.000.000 hektara çıkarılırken, ruhsat süreleri karada 5, denizde 8 yıla yükseltilmiştir. Buna karşın ruhsat sayısına sınırlandırma getirilmemiş, tek bir uluslararası şirketin bütün ülkeyi kapsayacak alanda tek başına ruhsat sahibi olması son derece kolaylaştırılmıştır. İşletme ruhsat süreleri de 20 yıldan 30 yıla çıkarılmış, böylece değişiklikler tekelci yabancı sermayenin arzusuna uygun bir şekilde tamamlanmıştır. Tüm bu değişikliklerin özellikle, bazı yabancı şirketlerin bol petrol umudu vaat eden denizlerimizde başlatacakları sondaj öncesinde getirilmek istenmesi oldukça manidardır. Tanınan vergi muafiyetleri ve petrolden alınacak devlet hissesinin yüzde 1’lere düşürülecek olması öte yandan devletin ya da devlet kuruluşlarının etkinliğinin de azaltılması, bugüne kadar petrol yok diyerek kapatılan pek çok kuyudan önemli miktarlarda "sürpriz" petrol bulunması halinde daha da anlamlı olacaktır. Bu bulunabilecek petrolün tamamının, memleket dahilinde ve stratejik gereksinimler göz önüne alınarak kullanımından ziyade ihracının söz konusu olması ve ihraç edilecek petroldeki karın, offshore şirketlerce Türkiye’de vergi verilmeyecek hale getirilmesi olgusu da maalesef mevcuttur. Devletin vergiden mahrum kalmasının yanı sıra devlet hissesinin de yüzde sıfırlara varabilecek indirimlere tabi olması, çıkartılacak petrolden milletçe hiç yararlanamamamıza neden olacaktır. Öte yandan tüm diğer sektörlerde olduğu gibi burada da devletin etkinliğinin diğerlerine paralel bir süreçte azaltılması, üstelik devletin batı ülkelerinde değil de sadece gelişmekte olan ülkeler olarak adlandırabileceğimiz yönetilebilir ülkelerde küçültülüyor olması da enteresandır. Ulusal çıkarlarımız, yasada yapılmak istenen değişikliklerin tekrar gözden geçirilerek, milli çıkarlarımıza ve gelecek kuşaklara yarar sağlayacak şekilde düzenlenmesini gerektirir. Bir ülkenin yeraltı kaynakları o ülkenin insanına aittir, bu nedenle halkın yararının kumu kuruluşları eliyle değerlendirilmesine ve kontrol edilmesine özen gösterilmelidir. TRATEJİ ÇİZGİLİ DÜNYA ABD’nin dünya petrolüne egemen olma emperyal savaşı Irak Afganistan işgalleri Tanrının emri mi? 17 lusal çıkarlarımız değişikliklerin gözden geçirilmesini, U çıkarlarımıza ve gelecek kuşaklara yarar sağlayacak şekilde düzenlenmesini gerektiriyor. Ülke insanına ait olan yer altı kaynakları, tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi kamu kuruluşları eliyle değerlendirilmeli ve kontrol edilmeli. The Guardian 10 Ekim The Independent 8 Ekim The Sunday Times 9 Ekim
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle