16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

vitrin İş seyahatleri dolayısıyla otel odalarına hapsolma devri bitiyor. Her seyahatinizde küçücük bir odada tıkılıp kalmak, resepsiyondan anahtar alıp bırakmak artık yerini ev rahatlığında rezidanslara bırakıyor. 2007 yılında Nişantaşı Deluxe Residence ile mobilyalı, servis veren rezidans kavramıyla tanıştıran Cheya Residences, konuklarını İstanbul’un seçkin semtlerinde ağırlamaya devam ediyor. Cheya Residence kapsamında Gümüşsuyu’nda sekiz, Nişantaşı’nda 17, Rumelihisarı’nda dört, Teşvikiye’de, bir Gümüşsuyu’nda, bir de Rumelihisarı’nda olmak üzere toplam 38 dairesi var. Fiyatlar semtine göre 1500 Euro’dan 6000 Euro’ya değişiyor. Cheya Residences Genel Müdürü Alper Gedikoğlu “2 gün temizlik dışında bir otel olarak algılanmak istemiyoruz burası bir aile apartmanı” diyor. Genellikle Türkiye’ye seyahat eden yabancı yöneticileri ağırlayan rezidanslar önümüzdeki zamanlarda Anadolu Yakası’na da geçecek. Kısıklı, Caddebostan ve Göztepe’de bulunan portföylerini değerlendirecek olan Cheya Residences’ın günlük kiralalanma imkanı da var. ? Ev konforunda iş gezileri için Yves Saint Laurent, Dior modaevi için çiziyor (üstte). Chanel’in 1996 Yaz Koleksiyonu’nda yer alan işlemeli gece kıyafeti için terziler son hazırlıkları yapıyor (yanda). Modanın en pahalı hali Houte Couture Yves Saint Laurent modayı bıraktığında yerine gelen Alexandre Matthieu diyor ki, “Haute Couture farkedilmenin tek yoludur. Eğer hazır giyimdeyseniz 100 kişide bir kişisiniz, ama haute couture’de iseniz 20 kişide bir kişisiniz.” John Galliano ilk moda şovundan önce Dior’da... (1997) 1968 gençlik hareketi bir deprem yarattığında, New York Times “Her 10 yılda bir doktorlar Fransız Haute SİNEM Couture’ünün yatağının toplanır ve DÖNMEZ başına ‘ölümü yakın derler” diye yazmıştı.. Nitekim günümüze dek Haute Couture için pek çok kez ‘bitiyor, hazır giyim haute couture’ün tahtından edecek’ diye yazıldı, söylendi. Kimi zaman ‘fazla elitist’ bulundu, kimi zaman ise ‘yaşlı işi’... Her ne kadar haute couture hakkında çok konuşulup eleştirilse de bugüne dek ne Chanel’in ne de Christian Dior’un satışları hiç düşmedi. Yves Saint Laurent modayı bıraktığında ki çoğu kişi bu olayın haute couture’ün sonu olduğunu düşünür yerine gelen Alexandre Matthieu “Haute Couture farkedilmenin tek yoludur. Eğer hazır giyimdeyseniz 100 kişide bir kişisiniz, ama haute couture’de iseniz 20 kişide bir kişisiniz. ‘Haute Couture’, 1660’larda Jean Baptiste Colbert tarafından verilen bir isim. “İpek ya da daha lüks malzemelerle yapılan el işçiliği” anlamına geliyor. Ancak ilginçtir ki bu Fransızca kavramın babası bir İngiliz; Charles Frederick Worth. Paris’te 1858 yılında bir butik açan Charles Frederick Worth, her mevsim değiştirdiği koleksiyonları ve ‘canlı’ mankenleriyle çığır açtı. Üstelik müşterileri ona gidiyor, sıralanıyor ve ilk ‘Fashion Show’u izliyorlardı. Charles Dickens, 1863’te “Sakallı bir adam, en üst sınıf kadınların tüm vücut ölçülerini ölçmeye izinli” diye yazmış Worth için. 1920’lerde ise Chanel’in devri başladı. Kadını modernize eden çizgileriyle haute couture dünyasında bir devrim yaptı Chanel. O zamanlar onun değiştirdiği her şey bugünün olmazsa olmazları. Tek farkı mini eteğe düşmanlığı. Coco Chanel, kadınların en çirkin yerinin diz kapakları olduğunu düşündüğü için mini etekten nefret edermiş. Haute Couture deyince akla gelen ikinci isim Christian Dior tabii ki. 50’lilerde altın çağını yaşayan ünlü marka, Pierre Cardin’in defilesiyle yıldızını parlatmıştı. Avantgarde yaklaşımıyla o da haute couture dünyasının yeniliklerindendi. Dior’un başarısını zirveye taşıyan ise Yves Saint Laurent oldu. 1961’de kendi moda evini açan YSL, haute couture’e ilk ‘ihanet’i de gerçekleştirdi. 1966’da ilk hazırgiyim koleksiyonunu sundu YSL. Moda devlerinin sendikası 60’larda kendi moda evini açan sadece Yves Saint Laurent değildi. Dior et Balenciaga’dan ayrılan Pierre Cardin, André Courrèges, Emanuel Ungaro, Christian Lacroix, JeanPaul Gaultier ve Thierry Mugler da zamanla kendi ayakları üzerinde duranlardan. Bugün Haute Couture tabii ki modanın temeli değil eskisi gibi. Ekonomik olarak da Paris’te bir elin parmağı kadar büyük moda evi kaldı. Çünkü satılabilir değil. Bu işin zorunlulukları da (uzun çalışma saatleri, elde dikim) ‘ölümcül’ paralar gerektiriyor. Bazı elbiseler 100 bin Euro’dan satılıyor ve dünyada sadece yüz civarı kadın var bunları alabilen. 14 Aralık 1910 tarihinde, ‘Chambre Syndicale de la hautecouture’ adı altında bir sendika kuruldu Fransa’da. Bu şekilde haute couture olgusu, Paris’e dünyada modanın merkezi olma yolunu açtı. Temmuz ve Ocak aylarında yapılan ihtişamlı defileler, medya tarafından da yakından takip ediliyor. 1970’li yıllarda ‘pret a porter’ yani hazır giyim olgusunun doğmasıyla sendika da kan kaybetti. Ancak moda dünyası için prestij olarak kabul edilen bir oluşum olarak günümüze kadar geldi. Bugün sendikanın üyeleri arasında Fransız moda devleri Adeline André, Anne Valérie Hash, Chanel HC, Christian Dior Couture, Christian Lacroix, Dominique Sirop, Franck Sorbier, Givenchy, JeanPaul Gaultier, Maurizio Galante, Stéphane Rolland’ın yanısıra Elie Saab, Giorgio Armani, Maison Martin Margiela ve Valentino da bulunuyor. Hanae Mori, Torrente, Loris Azzaro, Balenciaga, Pierre Cardin, Lanvin, Guy Laroche, Jean Patou, Paco Rabanne, Nina Ricci, Marcel Rochas, Elsa Schiaparelli, Atelier Versace ve Yves Saint Laurent ise daha çok hazır giyime geçtikleri için sendikanın dışında moda dünyasına hizmet veriyor. Algida, “Dondurmalı Mozaik Pasta”yla çay keyfinizin vazgeçilmezi oluyor. Algida, çocukluk yıllarımızın unutulmaz anılarında yer alan iki lezzeti; mozaik pasta ve dondurmayı bir araya getirdi. Algida’nın çikolata, pötibör ve fındık parçalı “Dondurmalı Mozaik Pasta”sı, raflardaki yerini aldı. İştah açıcı ambalajıyla da dikkat çeken Dondurmalı Mozaik Pasta, yemek sonrasında sıcacık çayınızın yanında hafif bir tatlı alternatifi olarak sofralarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. ? Algida mozaik pasta Çakıl taşı, kemik, boynuz her şey takılabilir Büşra Velioğlu hobi olarak başladığı takı tasarıma, hayatındaki ilginç tesadüflerin de etkisiyle profesyonel bir yön verdi. Kullandığı hammaddelerin farklılığı ile ön plana çıkan tasarımcının Bodrum’da sürdürdüğü yaşamında huzur, üretkenlik ve takı tasarımı var. Her insanın hayatında belli dönüm noktaları vardır. Yeteneklerimizi fark ettiğimiz, hayatımızın aşkını bulduğumuz, aslında ne istediğimizi anladığımız, köklü değişiklikler yaptığımız anlar. Takı tasarımcısı Büşra Velioğlu ÖZLEM için de benzer bir durum söz konusu. Çift, iş gezilerinden ÖZTÜRK birinde Güney Afrika’ya gemi seyahati yapmış. Yaklaşık 20 yıl önceki bu gezi sırasında Musevi Türk bir aileyle tanışan Büşra Velioğlu, hobi olarak yaptığı takı tasarımını asıl mesleği haline getirmiş. Birçok Avrupa ülkesinde bulunamayacak zenginlikte hammaddeyi kolayca bulan Büşra Velioğlu, Afrika’da bu aileyle beraber keşfettiği farklı malzemelerle profesyonel takı tasarıma başlamış. Deniz hayvanları, kemikler, boynuzlar, hasırlar, taşlar arasına dalıp oyun ruhuyla çalışmaya başlayan tasarımcı hayatının yönünü değiştirmiş. Hayatının akışını değiştiren bu gemi yolculuğundan önce Gorbon Işıl Seramik’te çini bölümünde çizim ve desenleme yapan tasarımcı, vakıflarla yaptığı çalışmalar sırasında güzel sanatlar akademilerinin tezhip ve hat hocalarından eğitim görme şansını da yakalamış. Kendini alaylı olarak tarif eden Büşra Velioğlu, atölyelerde yetişmiş. Takı tasarıma ilk başladığı dönemde Üsküdar’ın tek gümüş atölyesinin sahibi Tandoğan Bey’le tanışıp yanında işe başlamış. Osmanlı esintisi, etnik havanın hakim olduğu tasarımlarını, öğrendiği tekniklerle birleştirmiş. Sonrasında anne olan tasarımcı üç yıl boyunca evinden çalışmış. Birçok tekstil firmasının defilelerinde kıyafetleri tamamlayan takıları tasarlamış ve bazı antikacıların takılarını düzenlemiş. Atölyelerin var olma alanı olduğunu fark eden tasarımcı 10 yıl önce Bodrum’a yerleşip kendi atölyesini kurmuş. Mesleğiyle beraber bakış açısını da değiştiren tasarımcı artık birçok nesneye takılabilir gözüyle bakmaya başlamış. Restorex, içeriğinde yer alan ve Amino Asidler ile Biotin zincirinden oluşan patentli molekül Biotinyl GHK sayesinde, ilk olarak saçlarda bozulan yaşam döngüsünü kontrol altına alıyor, saç dökülmesini önleyen proteinlerin üretimini destekleyerek, dökülmelere karşı etki gösteriyor. Son yıllarda erkekler kadar kadınların da öncelikli sağlık problemlerinden biri haline gelen saç dökülmesi sorununa Restorex saç bakım şampuanları ve serumları uzun süreli çözümler getiriyor. Özel formülü ile hayat bulan Restorex, özellikle bahar aylarında artan mevsimsel saç dökülmelerinin önüne geçiyor. ? Restorex Rengarenk deriler, yarı değerli taşlar Büşra Velioğlu’ndan bu yılki koleksiyonunu anlatmasını istiyoruz “Bu yıl rengârenk deriler, ipler, yarı değerli taşlar, antik camlarla birleşti. Hareketli kolyeler, bileklik, küpe ve yüzüklerle tamamlandı. Ayrıca erkekler için de tasarımlar yaptım, konseptim denizci” diyerek anlatıyor. İlkel toplumlarda bile kadın ve erkeğin eşit oranda takı ve aksesuvar kullandığına dikkati çeken Büşra Velioğlu, son on yılda erkeklerinde takıya eskisinden daha fazla ilgi gösterdiğini belirterek bu iyi gelişmeyi hatırlatıyor. Bazı felsefelerde taşların enerjisine ve gücüne inanılır. Velioğlu’na konuyla ilgili fikrini soruyoruz, “Ben her malzemenin enerjisine inanıyorum. Sadece taşlar değil, size yakın gelen her malzeme enerji verir. Daha mutlu olmanın sırrı bence Fark detaylarda Üreten insanların ilham kaynağı olan doğa, Büşra Velioğlu için de vazgeçilmez. Tasarımlarında ana malzeme olarak gümüşü tercih eden Velioğlu, altın ve bakırı da sıkça kullanıyor. Çakıl taşları, kemik, boynuz, deri ve değerli taşları ayrıntılarda kullanmayı tercih eden Büşra Velioğlu’nun tasarımlarının farklı olmasının nedeni bu detaylarda ortaya çıkıyor. Koleksiyonlarının yanı sıra kişiye özel tasarımlar da hazırlayan Büşra Velioğlu için bu iş ayrı bir keyif. Velioğlu, “Kişiye özel takı üretmek çok keyifli. Karşınızdaki insanla empati kurmak, konuşması, giyimi, hayat tarzı beni yönlendiriyor. Sonuç olarak karşınıza sizi anlatan ama başkasını yansıtan bir obje çıkıyor” diyerek müşterileriyle paylaştığı üretme aşamasını anlatıyor. Palmolive Aroma Therapy Duş Jelleri arasında yer alan “Antistress” ve “Sensual”, 600 mililitrelik çevre dostu, yeni yedek boy ambalajlarıyla raflardaki yerini aldı. Yedek boy ambalajından evinizdeki mevcut duş jeli şişesine doldurarak rahatça kullanabileceğiniz Palmolive Antistress ve Sensual Duş Jelleri, artık cildinizi rahatlatmanın yanı sıra çevreyi korumanıza da yardımcı oluyor. ? Palmolive çevre dostu [email protected] sinemdonmez?cumhuriyet.com.tr C MY B C MY B kendimizi doğru temsil eden ürünlerde gizli” diyerek konuya ilginç bir açıyla yaklaşıyor. İnsanın kendi ürettiğinin bir başkası tarafından beğenilmesi ve takdir edilmesi tartışmasız müthiş bir haz kaynağı. Peki Büşra Velioğlu’nun müşteri profili, daha doğrusu tasarımcıyı tercih eden kadın profili nedir? Velioğlu müşteri kitlesini, “Genellikle şehirli, eğitimli ve yaşamayı seven insanlar. Yarattığım bir takının beğenilmesi ve kullanılması beni çok mutlu ediyor. Özellikle son dönemde erkeklerin de tercihlerinden olmam işimi doğru yaptığımın kanıtı” diyerek tanımlıyor. www.busravelioglu.com Yağlı ciltlerin bakımında uzman Noviderm Boréade Serisinden, Eylül ayında günlük bakımınız için Temizleme Kremi ve Pürüzsüzleştirici Bakım Kremi aldığınızda cildinizi ölü hücrelerden arındıran ve temizliğinizi tamamlayan Günlük Peeling hediye! Boréade Temizleme Kremi, cildinizin doğal koruyucu tabakasına zarar vermeden derinlemesine günlük temizlik sağlıyor ve cildinizdeki pürüzleri gideriyor. Temizlenmiş cildinize uygulayacağınız Pürüzsüzleştirici Bakım Kremi, cildinizin dokusunu yeniliyor, cildinize doğal bir parlaklık kazandırıyor ve ilk yaşlanma belirtilerini geciktiriyor. ? Noviderm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle