19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Konser gnçtrkcll’liler ÖSS stresini Nil ve Bedük’le atacak gnçtrkcll üyeleri, yarın, ÖSS sınavı sonrasında Turkcell Kuruçeşme Arena’da Nil ve Bedük konseriyle coşacak. Konser sırasında yapılacak yarışmada sorulara doğru cevap veren ilk 3 şanslı, Nil Karaibrahimgil ve Bedük’le tanışma fırsatı yakalayacak. Ayrıca başka sürpriz yarışmalarla çeşitli hediyeler de gnçtrkcll’lilerin olacak. Konser için, Hazır Kartlı gnçtrkcll’liler 100 kontör satın aldıklarında bir, 150 kontör satın aldıklarındaysa iki kişilik davetiye kazanıyor. Faturalı hat sahibi gnçtrkcll’liler ise hiçbir ücret ödemeden 2 kişilik davetiye sahibi oluyor. (Tel: 0 212 263 39 83) 4 13 HAZİRAN 2009 CUMARTESİ Cazla ilgilenen benmişim yapımcılar değil! Müzisyen Gürkan Adısanoğlu müzik endüstrisine tepkisini “Mavi Nota” müzik yapım firmasını kurarak gösteriyor. Yapımcıların popülerlikten uzak bulduğu için yayımlamaktan çekindiği albümünü ve diğer bağımsız albümleri dinleyici ile buluşturmayı dert edinmiş. Yeni çalışması “For Sonat” da bu anlayışın ürünü, nahif bir caz albümü. Müziğini istediği gibi yapabilmek için kendi yapım firması Mavi Nota’yı kuran ve albümünün kartonetinden düzenlemelerine, stüdyo ALİ DENİZ kaydından CD’lerin paketlenip müzik USLU marketlerin raflarında yerini almasına kadar her şeyiyle tek tek ilgilenen caz müzisyeni Gürkan Adısanoğlu ile “For Sonat” albümünü ve müzik serüvenini anlatıyor. Müzik maceranız ne zaman başladı? 1988 yılında Grup Harman’ın kurucuları arasında yer aldım ve 1991 yılında albümümüz yayımlandı. 1998 yılına kadar da devam ettik. Daha sonra ben caz müzikle ilgilenmek istediğim için ayrıldım, yoluma tek başıma devam ettim. Fakat bir süre sonra anladım ki cazla ilgilenmek isteyen benmişim, yapımcılar değil. Dolayısıyla elimi taşın altına sokmam gerektiğini anlayıp kendi yapım şirketimi kurdum. Sadece kendi albümlerimi değil, başka yapımcıların “satmaz” diyerek basmaya yanaşmadığı albümleri de basmayı dert edindim. Önce kendi albümümü yapmamın sebebi de yapımcılığı öğrenmekti. Şimdi yavaş ama emin adımlarla yoluma devam ediyorum. Peki ya konserler? 2008’in kış aylarında başlayan kriz nedeniyle organizatörlerin konser yapmaya yanaşmamaları yüzünden konser projelerini 2009 sonbaharına bıraktık. Şimdiden belirlenen yerler ise Kocaeli, Bursa ve Malatya. Bir de belki Elazığ’da bir konser olacak. Aslını isterseniz benim gönlüm, konserlerimi hep Anadolu’da yapmak. Çünkü İstanbul seyircisinin her an herkes elinin altında. Ben de 2009 sonbaharından itibaren Anadolu’da bir turneye hazırlanıyorum. Bu arada Kültür Bakanlığı’na da iş düşüyor. Salon kiraları hem çok yüksek, hem de peşin alınıyor. En azından salon kiralarını bilet satışından yüzde olarak alsalar, daha çok şehirde konser organizasyonu yapabiliriz. Gelecek için kafanızda neler var? İlk olarak “Marsyas Quartet”in albümünü basmak istiyorum. Türkiye’nin tek flüt dörtlüsü bu. Yıllardır çalışıyorlar, uluslararası yarışmalarda derece alıyorlar fakat henüz albümleri yayımlanmadı. Bir de önümüzdeki kış Alper Maral’ın çalışmalarından oluşan bir albüm yayımlayacağım. Bohemian DJ’leri bu gece Indigo’da En sevilen Bohemian DJ’leri Burc Tuncer, 2get4, Tayfun Ersoy, Semih Akay ve Stage Invaders bu gece Beyoğlu Indigo’da sahne alacak. Kapı açılışı 23.00 olan etkinliğe sadece davetliler girebiliyor. Bohemian events group & Bohemians Social Crew’ün organizasyonuyla düzenlenen geceye katılmak isteyenler davetiye için; soner.acme@gmail.com’a mail atabilirler. (Tel: 0 212 244 85 67) Değişim için çal BÜLENT COŞKUN Sokak müzisyenlerini gördüğünüzde biraz daha dikkatli bakın. Onlardan biri Playing for Change için çalıyor olabilir… Playing for Change (Değişim için çal); müzik sayesinde insanlara ilham vermek, onları birleştirmek ve dünyaya barış getirmek amacıyla başta Mark Johnson ve arkadaşları tarafından oluşturulmuş çok amaçlı bir topluluk. Bu oluşum, müziğin sınırları aşan ve insanlar arasındaki uzaklığı azaltan bir etkisi olduğu inancından yola çıkmış. Grup mobil bir stüdyo kurarak müziğin götürdüğü her yere gitmiş; İspanya’dan Kongo’ya, New Orleans’tan Zimbabve’ye kadar çeşitli ülkelerde sokak müzisyenleri ile tanışıp performanslarını kaydetmiş. sıra bu müzisyenlere de emeklerinden dolayı aynı şekilde bir katkı sağlamak. Timeless Media Concord Music Group ile ortaklık yaparak çalışmalarını çok daha geniş bir izleyici kitlesine yaymaya başlamış. Tüm dünyadan sokak müzisyenleri bir araya getirilerek umut ve ilham vermek adına hayır konserleri düzenleniyor. Bu konserlerin yanı sıra dünyanın çeşitli yerlerinde gösteriler de yapılıyor. İzleyiciler evlerinden binlerce kilometre uzakta belirli bir amaç için bir araya gelmiş müzisyenleri sahnede gördüğü zaman müziğin birleştirici gücüyle birlikte konserlerde duygulu anlar yaşıyor. Topluluğun ana amaçlarından biri de dünyanın çeşitli noktalarında müzik ve sanat okulları açmak. Özellikle şiddetin ve ümitsizliğin gölgesinde yaşayan çocukların olduğu yerlerde okullar açmak ve bu çocukların kendilerini ifade etmelerini sağlamak en büyük hedefleri. İlk açtıkları okul Güney Afrika Guguletu’daki Ntonga Müzik Okulu. Diğerleri Hindistan Dharamsala ve Nepal Kathmandu’da açılan Tibet Mülteci Merkezi ve Güney Afrika Johannesburg’da Güney Afrikalı şair Lesego Rampolokeng ve Bobby Rodwell ile birlikte kurdukları Mehlo Sanat Merkezi. Özellikle Tibet Mülteci Merkezi olarak hizmet veren okulun amacı kafaları karıştırsa da sadece yetenekli sokak müzisyenlerinin çıkardığı performansa bakılarak girişimin başarısından söz edilebilir. Günden güne yayılan bu hareket ile amaç tüm dünyada bu hayır konserlerinin devamlılığını sağlamak, katılımı arttırmak ve dünyayı müzikle birbirine bağlamak. Seslendirilen şarkılar arasında Ben E. King’den “Stand By Me”, içlerinde U2’dan Bono’nun da bulunduğu “War, No More Trouble”, Bob Marley’den “One Love” ve Pierre Minetti’den “Don’t Worry” gibi çok tanıdık şarkılar yer almakta. İnternet sitesinde şu an konser kaydı da dahil olmak üzere 8 video; albümlerinde ise 10 şarkı kaydı bulunmakta. Bu şarkıların yer aldığı “Songs Around the World” albümü http://www.playingforchange.com web sitelerinde satışta. Grease’i Hatırlayalım! Beykent Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu, efsane müzikal Grease’i İngilizce olarak sahneliyor. Emre Aydın’ın da misafir sanatçı olarak yer aldığı müzikalin yapımcısı Londra ve Hamburg’da sahnelenen Grease’de, Jonny Casino rolünde oynayan Gary Clarke. Müzikal bugün Şişli Ayazağa Yerleşkesi’nde saat 13.00 ve 19.00’da halka açık olarak oynanacak. (Biletler 7Tl, Tel: 0 216 556 98 00) Fotoğraf: VEDAT ARIK Efes Pilsen One Love’a sayılı günler Yılın heyecanla beklenen festivali Efes Pilsen One Love Festival bu sene de iki gün boyunca misafirlerine eğlence, dans ve müzik dolu saatler yaşatacak. Festivalin ilk günü 20 Haziran’da Klaxons, Tricky, Ayça Şen, Bora Uzer ve M83, 21 Haziran’da ise Röyksopp, Starsailor, Yasemin Mori, Batı Yakası ve Portecho sahne alacak. Festival bu sene Otto ve Tamirane’de ana sahne programlarıyla eş zamanlı başlayacak DJ setler ile gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam edecek. (Tel: 0 216 556 98 00) Yani her işi kendiniz yapıyorsunuz. Bu can yorucu olmuyor mu? Olmaz mı? Ama grup arkadaşlarım yetenekli ve ne yapmak istediğimi çok kolay anlayabilen müzisyenler. Davulda İsmail Onan, trompette Sefa Arslan ve bas gitarda Soner Yorgun var. Bunun dışında albüm kapağının grafik çalışmasında bana yardımcı olan grafiker arkadaşım Caner Elik de olayı kendi işi gibi benimsedi, hatta mastering’i yapan Kemal Alvo da öyle. Onlar olmasa bu albüm olmazdı. Albüm çıkınca her şeyi başardığınızı mı düşündünüz? Malum piyasa öyle kolay bir şekilde kabullenmiyor. Arkanızda büyük bir yapım firması olmaması demek, medya gücünüzün de olmaması demek. Bu aşamada işler hep bire bir ilişkilerle ve şans eseri karşılaştığınız, emeğinize değer verebilecek basınyayın kuruluşları ve gazetecilerle yürüyor. “For Sonat” albümü kendi halinde yalın bir caz albümü. Bu albümü yaparken kafanızda neler vardı? Albümde üçü bana ait, beşi caz standardı olmak üzere sekiz parça var. Kayıtlara başladıktan bir süre sonra stüdyoyu taşımam gerektiği için kayıtlara biraz ara vermek zorunda kaldık. Fakat yeni yere yerleştikten sonra tüm hızımızla kaldığımız yerden devam ettik. Bağımsız iş yapmak zor Sokakta canlı kaydedilen bu kayıtlar aslında tek şarkı farklı ülke ve kültürlerdeki sokak müzisyenlerine çaldırılarak (örneğin; Stand by Me) ve stüdyoda birleştirilerek son haline getiriliyor. Teknolojinin de gelişmesiyle her geçen gün daha kaliteli kayıtlar yapan topluluk bu şarkılarla kulaklarımızın pasını silecek başarılı bir çalışmaya imza atıyor. Birini ya da birçoğunu bildiğimiz şarkıların değişik etnik çalgılarla ve hakkını vererek çalınması, söylenmesi gerçekten keyif verici. Hikâyesine gelince; Mark Johnson bir gün işinden evine dönerken New York metrosunda iki keşişin çaldığı müziği dinlerken ağlayan insanları görmüş ve insanların arasındaki tüm sosyal, politik, dinsel ve kültürel farklılıklara rağmen müziğin iyileştirici ve birleştirici gücünü keşfetmiş. Bundan sonraki 10 yıl boyunca dünyayı gezerek sokak müzisyenlerinin canlı performanslarını kaydetmeye başlamış. Bu topluluk 2007 yılında Playing For Change Vakfı’nı kurmuş. 2008 yılında ise kar amacı gütmeyen Timeless Media’yı kurarak çalışmalarını geliştirmek amacıyla fon oluşturmaya başlamış. Burada amaç sadece sokak şarkıcılarıyla yapılan müziğin tüm dünyayla paylaşılması değil bunun yanı Sokaktan hikâyeler BİRİLERİ 2009 yazının albümünü canlı dinleyin Her yazın bir favori albümü vardır. Bu yazınki de, Röyksopp’dan “Junior”. Dancepop türünün Norveçli ikilisi, bu üçüncü albümüyle son aylarda adından çok söz ZÜLAL ettiriyor. Torbjorn Brundtland ve KALKANDELEN Svein Berge’den kurulu Röyksopp’u isim olarak tanımıyorsanız bile, büyük olasılıkla bugüne kadar müziklerini duymuşsunuzdur. Çünkü 2001 yılında yayımladıkları ilk albümleri “Melody A.M.”den bu yana, birçok şarkıları, reklam ve film müziği olarak kullanıldı. Bunların içinde en ünlüsü, Apple firmasının Mac OS X Panther işletim sisteminin açılış müziği olarak kullanılan “Eple” adlı şarkıydı. Son albümlerinde yer alan “Happy Up Here”in giriş kısmını da, ülkemizde e2 kanalının reklamında duyuyoruz. albümünün hangi şarkısını dinlerseniz dinleyin, birden bir mutluluk hissi kaplıyor içinizi; nedensiz de olsa... Grup elemanları, daha işin başında, “Junior”ı kaydederken “mutlu bir sound” yakalamayı hedeflemiş. Bunun ilk belirtisi, albümün en başında gösteriyor kendisini; açılışı yapan ilk şarkı “Happy Up Here”, gülme sesleri ile başlıyor. Röyksopp elemanları bu parçayı, “Küresel depresyonu sona erdirme çabasına katkıda bulunmak adına ufak bir çaba” olarak tanımlıyor. Başarılı bir çaba olduğu kesin! Karin’in seslendirdiği “Tricky Tricky”, albümün en gözde parçası. Electropop türündeki şarkı tekno ritimlerine de yer veren dinamik müziğiyle son dönemde dans pistlerinin vazgeçilmezi... Karin’in vokalleri üstlendiği diğer parçanın adı “This Must Be It”. Disko müziğini andıran ve çok da çarpıcı olmayan bir melodinin üzerine Karin’in belirgin ve sert vokali bindirilmiş. Bazı kulaklara garip gelebilir ama asıl ilginç olan da bu gariplik... Anneli Drecker’in yumuşak sesini üç şarkıda duyuyoruz. Ambient elektronika sınırlarında dolaşan “You Don’t Have A Clue”, oldukça romantik. Fransız elektronik müzik grubu Air’i hatırlatıyor ve ne kadar dinlerseniz dinleyin bıkmıyorsunuz. Albümde ihmal edilemeyecek kadar iyi iki enstrümantal parçanın da olduğunu belirtmek gerek: “Röyksopp Forever” ve “Silver Cruiser”. Yaylıların dikkat çektiği iki parça da, şimdiden grubun klasikleri arasına girmiş durumda. Yıllar geçse de hiç eskimeyecek türden zamansız parçalar... Bu kadar iyi bir albüm çıkaran Röyksopp, gerçekten yakın bir ilgiyi hak ediyor. İstanbul’daysanız ve olanağınız varsa, Efes One Love’da Röyksopp’u kaçırmayın. Kuşkusuz yazın en güzel konserlerinden birisi olacak. www.zulalkalkandelen.com, kzulal@yahoo.com Robot’a âşık olan kadın Albümden çıkan ikinci single “The Girl and the Robot” ise, 2009 yılının en iyi single’ı adaylarının en güçlüsü. Şarkı görünüşte bir kadının bir robota olan aşkını anlatıyor. Ama “robot” denilen, aslında modern dünyada sürekli işiyle ilgilenip kadını görmezden gelen bir erkek... Yalnızlıktan yılan kadın, karşılaştığı ilgisizlik ve sevgisizlik yüzünden, sonunda bir robota aşık olduğunu itiraf ediyor. İsveçli pop şarkıcısı Robyn’in muhteşem vokaliyle eşlik ettiği parça, tek kelimeyle kusursuz... Robyn dışında albümde iki İsveçli, bir Norveçli konuk vokal daha yer alıyor: The Knife grubundan ve Fever Ray projesi ile tanıdığımız Karin DreijerAndersson, Lykke Li ve Anneli Drecker. Röyksopp, Efes One Love Festival’da Gelecek hafta sonunda santralistanbul’da düzenlenecek olan Efes One Love Festival’ın bu yılki konuk listesinde birçok ünlü grup ve müzisyen var. Bunların arasında en merakla bekleneni Röyksopp! Yeni albümün tanıtım turnesine İstanbul’un da dahil edilmesi, güzel bir sürpriz oldu. İkili, festivalin ikinci günü olan 21 Haziran’da, Türkiye’deki ilk performansını gerçekleştirecek. Müzikseverlerin Röyksopp’u heyecanla beklemesi boşuna değil. Çünkü son dönemin en neşe verici, en pozitif albümünü yapan bir grubu canlı dinleme olanağı bulacaklar. “Junior” RİFAT MUTLU rifatmutlu?gmail.com C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle