Katalog

figenatalay?yahoo.com Faks: 0 212 343 72 64 26 TEMMUZ 2008 CUMARTESİ 5 Hem anneler hem çocuklar okulda 13 Grammy ödüllü Björk, 3 Ağustos’ta ilk kez Türkiye’ye gelecek. Oyunun adı: “Resimlerle Bilmece Oyunu”. 15 çocuk, daire biçiminde yerde oturuyorlar. Öğretmen, elindeki resimleri göstererek, sorular soruyor: “Sıcak ama soba değil?” Çocuklar, hep birFİGEN bağırıyorlar: ATALAY likte “Güneeeeeeş”. Sonraki soru: “Hızlı ama araba değil?” Yanıt gene çok kolay: “uçaaaaaaak”. Sıradaki oyun “değişiklik ne?” Çocuklardan ikisi sınıfın dışına çıkıyor, bu arada sınıfta bir değişiklik yapılıyor. İçeri alınan çocuklar, sorular sorarak değişikliğin ne olduğunu bulmaya çalışıyorlar. Aslında bir “dil etkinliği” olan bu oyun da bitince “serbest zaman” planlamasına geçiliyor. Çocuklar ne yapacaklarına kendileri karar veriyor. Kimisi evcilik oynuyor, kimisi yap boz yapıyor, kimisi de kitap okuyor. Sonra acıkılıyor. Eller güzelce yıkandıktan sonra kek yeniliyor ve meyve suyu içiliyor. Çok sağlıklı bir mönü gibi görünmüyor ama sabah kahvaltısında da poğaca yiyip, süt içen çocukların hiç olmazsa karınları doyuyor. Okuldaki “beslenme saati” uygulamasının, annelerin çocuklarını okula göndermesinde çok önemli bir etken olduğu da yürek yaralayan bir gerçek. Bu çocukların hepsi 6 yaşında. Daha önce hiç okul öncesi eğitim almamışlar. Hepsi yoksul. Okulların tatilde olduğu yaz aylarında onlar, MEB Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Vodafone Vak Müziğin aykırı kraliçesi Björk geliyor Oldukça farklı ve etkileyici sesi, değişik kıyafetleri ve her müzik tarzına olan ilgisiyle tanınan müziğin aykırı kraliçesi Björk, 3 Ağustos Pazar akşamı ilk kez Türkiye’de olacak. Şimdiye kadar 13 Grammy ödülü kazanmış ve albümü tüm dünyada 15 milyonun üzerinde satmış İzlandalı şarkıcı müzikseverleri kelimenin tam anlamıyla büyüleyecek. Kimi zaman ŞİRİN yumuşak ve derinden gelen, kimi zamansa şiddetlenen GÜVEN tutku dolu sesi ve çığlıklarıyla... Gelelim konser öncesi deneysel ve sanatsal çalışmalarıyla ünlenmiş bu sıradışı kadın hakkında mutlaka bilmeniz gerekenlere... Björk Guomundsdóttir müziğe doğduğu yer olan İzlanda, Reykjavik’da başlıyor. Hemen hemen her başarılı müzisyen gibi o da oldukça küçük yaşlarda eğliyor müziğe. Flüt, piyano ve şan dersleriye... 11 yaşındayken piyano öğretmeninin İzlanda’nın tek radyo kanalına bir kayıt yollamasıyla Björk resmen müzik işine ilk adımını atıyor. Björk’ün sesinden Tina Charles’ın ‘I Love to Love’ şarkısı tüm İzlanda’ya yayılıyor. Fálkinn isimli plak şirketinin sahibine de... Böylece Björk kendi ismiyle çıkan ilk albümü 1977’de yapmış oluyor. Ancak albüm sadece İzlanda’da yayımlanıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi Yaz Anaokulları ve Aile Destek Projesi kapsamında çocuklar her gün okula gidiyor. fı ile Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) işbirliğinde uygulanan “Güneydoğu Anadolu Bölgesi Yaz Anaokulları ve Aile Destek Projesi” çerçevesinde her gün okula gidiyorlar. Üstelik anneleri onları kapıdan bırakıp eve dönmüyor. Onlar da okulun başka bir sınıfında eğitim görüyor. Proje ile Diyarbakır, Mardin ve Batman illerinde 900 çocuk ile 750 anneye ulaşılması hedefleniyor. Bu program, herhangi bir okul öncesi eğitim kurumuna gidememiş olan ve elverişsiz şartlarda yetişen, bir sonraki eğitim yılı okula başlayacak 56 yaş grubundaki çocukların tüm gelişimini (zihinsel, sosyal, duygusal ve fiziksel) ve dil kullanım becerilerini okula başlamadan hemen önce desteklemeyi amaçlıyor. Okul Öncesi Eğitim Programı’na katılan çocukların annelerine yönelik olarak Anne Destek Programı’nın uygulanmasındaki temel amaç, annelerin çocuklarının aldığı okul öncesi eğitimi destekleyebilmeleri ve onları okula yönlendirmeleri. Türkiye’de 46 yaş grubundaki çocukların yalnızca yüzde 28’i erken çocukluk eğitimi alabiliyor. Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın Güneydoğu Anadolu’da uyguladığı “Yaz Ana Okulları Projesi”, okul öncesi eğitim alamamış çocuklar için alternatif bir model oluşturuyor. Okul öncesinde 9 haftalık bir eğitimin bile birçok alanda fark yarattığı da yapılan çalışmalarla kanıtlanmış. 1 liralık katkı 5 lira olarak dönüyor Bu programın tanıtımı, Mardin’deki okullarda yapıldı. Çocuklar ve anneleriyle tanışmaya gitmeden önce de Mardin’de bir basın toplantısı düzenlendi. Bu toplantıda, Milli Eğitim Bakanlığı Okulöncesi Eğitimi Genel Müdürü Remzi İnanlı, Türkiye’de Unicef’le yapılan bir çalışma sonucuna göre, okul öncesi eğitime yapılan bir liralık katkının beş lira olarak geri döndüğünü söyledi. Türkiye Vodafone Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Rengin Onay, insana yatırım odaklı bu projeyle eğitimde bölgesel eşitsizliklerin azaltılmasına ve Türk toplumunun bilgi toplumuProje kapsamında sadece çocuklar değil anneler de eğitim alıyor. na geçişine katkıda bulunmayı amaçladıklarını belirtti. AÇEV Yönetim Kurulu Başkan YarDESTEK PROGRAMI dımcısı Ayla Göksel, beyin gelişiminin yüzde 80’inin 6 Okul Öncesi Eğitim Programı ile yaşa kadar tamamlandığıbirlikte uygulanan Anne Destek nı vurguladı. 9 haftalık bu programa katılan ve katılmayan çoProgramı’na, çocukları yaz anaBu toplantıdan sonra cuklarla yapılan çalışmanın sonuçları, programa okuluna devam eden anneler katılı Çocuğum kibar Türkçe Mardin Merkez’deki 21 katılan çocukların bilişsel ve dil becerilerinde kayor. Anneleri, çocuk gelişimi ve konuşmaya başladı. Kasım İlköğretim Okulu tılmayanlara kıyasla ciddi farklılıklar olduğunu eğitimi konularında desteklemeyi Çocuğumun dili çözüldü. ile Kızıltepe’deki Bahçeligösteriyor. Bu da 10 haftalık bir “müdahahedefleyen bu programda, özellikle ai Gırgırı verdim eline, artık evler İlköğretim Okulu’na le”nin bile fark yarattığını ortaya koyuyor. le çocuk ilişkisi, beslenme, okula hazırlık kendi yapıyor, sorumlu giderek, hem çocuklar hem ve önleyici sağlık konuları ele alınıyor. artık. de anneleriyle biraraya geliyoruz. 9 hafta süren bu program her hafta 2.5 Eskiden tek başına Anneler, artık çocuklarını daha çok saatlik grup toplantıları ile uygulanıyor. oynamak, tek başına yemek dinlediklerini, onlara daha çok zaGrup toplantılarına gelen anneler o güistiyordu. Artık kardeşlerine man ayırdıklarını ve daha yakın ilişgelin birlikte oynayalım nün konusunu grup lideri ile birlikte tarki kurduklarını anlatıyorlar. Çodiyor. Okulda sorumlu tışıyorlar. Ayrıca programda annelerin cuklar ise onlar için donatılmış çocuk oluyorlar ya ordan çocukları ile evlerinde yapmaları sınıflarda, becerilerinin gelişöğrendi. için faaliyetler de yer alıyor tiğinin farkında bile olma Çocuklar her şeyi erkenden öğreniyor. dan oyun oynamaktan, bin SONUÇLARA Özbakım becerileri gelişimi (beslenme, teKayınvalidelerin bize çeşit oyuncaktan, kitaplarmizlik vb.) DAYANARAK söyledikleri gibi onlara dan, öğretmenlerinden çok Sosyal ve duygusal gelişim (sınıf ortamına uyum, Projeyi uygulayanlar, bu çasöylemelerine gerek hoşnutlar. yaşıtlarıyla işbirliği yapabilme vb.) kalmayacak. lışmanın sonuçlarını şöyle değerOkul Öncesi Eğitim Prog El becerilerinin gelişimi (kalemmakas tutma, İnsanlardan çekiniyordu lendiriyorlar: ramı Yaz Anaokulları, okulçizgi çizme, boyama vb.) önceden, şu an serbest Çocukların zihinsel ve dil geların tatil olmasından sonra, Bilişsel gelişim (sayılar, geometrik şekiller, konuşuyor. lişimini destekliyor. haziran ayında başlıyor. Uygurenkler, sınıflandırma, sıralama vb.) Yatakları serdiğim zaman Eğitimle ilgili olumlu bir bakış lama yerleri Milli Eğitim Bakan Dil gelişimi (sözcük dağarcığı, dilanne sana yardım edeyim açısı yaratıyor. lığı’na bağlı ilköğretim okulları. Bu bilgisi yapılarına hakimiyet, öykü diyor. Çocukların okula zamanında başxokullarda yaz döneminde bu uygulaanlatımı) Ellerini o kadar yıkıyor laması zihinsel gelişimlerini sağlıyor, ma için ayrılan sınıf ya da sınıflar, ki, elleri çatladı. okul başarısı ve zaman kazanımını da beAÇEV tarafından okul öncesi eğitime Oturup konuşuyoruz, raberinde getiriyor. uygun şekilde donatılıyor ve gerekli gözgöze bakıyoruz, daha Türkiye genelinde Erken Çocukluk eğitim malzemeleri hazırlanarak, eği Programı’nın temel amacı 6 yaşındayakın olduk. ki çocukların zihinsel, fiziksel, duy Eğitimi’nin yaygınlaştırılmasında etkin timciler istihdam ediliyor. 9 hafta süren Okul Öncesi Eğitim gusal ve sosyal gelişimini desteklemek. bir model olarak kullanılabilir. YEPYENİ BİR BAŞLANGIÇ Björk gençlik yıllarında pek çok grup kuruyor. 14 yaşındayken kızlardan oluşan punk topluluğu Spit and Snot’ı, 1979’da da caz fusion grubu Exodus’u... 1980’de müzik okulundan mezun olduktan sonra da ‘Tappi Tikarass’ı oluşturuyor. Post funk yapan grubun iki parçasının İzlandalı yeni dalga artistleri konu alan ‘Rock in Reykjavik’ adındaki belgeselde kullanılması Björk’ün hayatının dönüm noktalarından oluyor. Björk belgesel sayesinde müzik çevreleri tarafından iyice tanınmaya başlıyor ve yıl 1983 olduğunda arkadaşlarıyla ‘Kukl’ adında başka bir topluluk kuruyor. Björk, ‘Tappi Tikarass’ ve ‘Kukl’un ikisiyle de ikişer albüm yayınlıyor. Onun solo kariyerinden önceki son grubunun adı ise, Sugarcubes. Sugarcubes’u gitarist kocası Thor Eldon ve Kukl’un birkaç elemanıyla birlikte oğlunun doğduğu günde kuruyorlar. Bu grupla yapılan iki albüm ve bir single’ın ardından Björk, klasik caz ritimleriyle bezeli ve yine sadece İzlanda’da yayımlanan Gling Glo’yu 1990’da çıkarıyor. Ve nihayet yıl 1992’de solo kariyerinin ilk adımını atmak için Londra’ya taşınıyor. Burada Massive Attack’in prodüktörü Nellee Hooper ile birlikte çalışmaya başlıyorlar ve ortaya Björk’ün tüm dünya çapında tanınmasına ve ünlenmesine neden olan hit parça ‘Human Behaviour’ çıkıyor. 1993’te ‘Human Behaviour’ın da içinde olduğu ilk solo albüm ‘Debut’ (Başlangıç), adı gibi Björk için yepyeni bir başlangıç oluyor. Björk birbiri ardına tüm dünyada beğenilen albümler yayımlıyor ve artık aykırı ses rengi ve deneysel çalışmalarıyla onu bilmeyen kalmıyor. Debut, Post, Homogenic, Vespertine, Medulla, Volta ve Björk’ün başrolünü üstlendiği Lars Von Trier’in ‘Dancer In The Dark’ının müziklerinden oluşan Selmasongs gibi albümlerinin tümü müzik listelerinin üst sıralarında yer alıyor. Bu arada 2000 yılında ‘Dancer In The Dark’taki performansıyla Cannes Film Festivali’nde ‘En İyi Aktrist’ ödülünü kazanarak oyunculuk alanında da büyük bir başarıya imza atıyor. Yaz okulu ne işe yarıyor? Annelerin ağzından... TARTIŞMALAR BAŞLADI Bu arada her ne kadar Björk kendi internet sitesinde aksini söylese de, politik bir yanının olduğu aşikâr. Tokyo’daki konserinde ‘Declare Independence’ (Bağımsızlığını İlan Et) isimli parçasını Kosovo’nun bağımsızlığını kazanabilmesine adıyor. Nitekim bunun üstüne Sırbistan’da katılacağı July’s Exit Festival onu istemiyor. O yine de gittiği yerlerde bu şarkısını bağımsızlık için adamaktan vazgeçmiyor. 2 Mart 2008’de Çin’deki konserinde de yine aynı şarkıyı Tibet’in bağımsızlığı için seslendiriyor. Çinli hayranlarının bir kısmı artık onun hayranı olmaktan vazgeçse bile... Björk bu şarkıyı daha önce de Grönland ve Danimarka’nın sömürgesi Faroe Adaları için de haykırmıştı. Çeşitli internet sitelerinde Türkiye’de kim için özgürlük isteyeceği de tartışma konusu... Björk’ün oldukça orjinal bestelerinden, güçlü sesine, farklı kostümlerine, politik duruşuna, aldığı ödüllerine ve oyunculuğuna kadar anlatacak çok şey var. Siz en iyisi Björk’ü dünya gözüyle Kuruçeşme Arena’da görün. Belli mi olur belki bir daha Türkiye’ye gelmez. Programın içeriği C MY B C MY B