22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 06 23/5/07 16:07 Page 1 CUMARTESİ EKİ 6 CMYK 6 26 MAYIS 2007 CUMARTESİ Gözlükte yılın modası maske Yuvarlak, kare, büyük ya da küçük. Camları siyah mı olsun kahverengi mi? Ya çerçevesi? Kemik, metal, taşlı, hatta çerçevesiz... Güneşli günler çoktan geldi. Peki siz güneş gözlüğünüzü seçtiniz mi? Bu yıl yüzü maske gibi kaplayan büyük, kemik ‘mask’ gözlükler moda. Beyaz çerçeveli güneş gözlüklerini ise çokça göreceksiniz. Gözlük modasına damgasını vuran taşlı modeller bu yaz da ağırlığını hissettiriyor. Geçen yıl bir tane edindiyseniz kendinizi şanslı görebilirsiniz. Yekpare cam denilen tek parça çerçevesiz modeller de iddiasını sürdürüyor. Başta Osse, Mustang, Hawk olmak üzere Ferre, Gf Fere, Fendi, R. Cavalli, Just Cavalli, Cerruti 1881, Exte, J.Richmond, Iceberg, Mont Blanc, Mercedes, Dunhill, Guess, Polaroid, Moshino, Byblos, Missoni, Sisley, Benetton, Barbie, Romeo Gigli, V. Weaswood, Les Copains ve Try markalarının Türkiye distribütörlüğünü yapan Merve Optik’in Genel Müdürü Ali ZUHAL AYTOLUN Demirel’den sezonun modasını ve gözlük modeli önerilerini aldık. Yüzü maske gibi kaplayan büyük, kemik, ‘mask’ gözlükler bu yılın modasını yansıtıyor. Artık güneş gözlükleri göz sağlığını korumanın yanı sıra aksesuar olarak da kullanılmaya başlandığı için her modelde yılın favori renkleri görülebilir. Ancak bu renkler arasında en çok ilgi görecek modeller beyaz çerçeveli güneş gözlükleri. Gözlük camlarında eskiye oranla bir büyüme var. Çünkü gözlükler büyüdü. Bu yıl gözlük camlarında, degrade denilen koyudan açığa doğru giden renkler revaçta. Koyu renk camlar ise bu sezon vitrinlerde çok az görülecek. Taşlı modeller, geçen yıllarda olduğu gibi bu yılda oldukça rağbet görüyor. Bu nedenle çerçevelerde swarowski taşları bu sezon da görmek mümkün. İmitasyon gözlüklerin gözlere zararı büyük. Kalitesiz, ultraviyole ışınlarını geçiren, kötü camlardan yapılmış güneş gözlüğü kullanıldığı zaman, gözbebekleri büyüyor. Bu da zararlı ışınların göze daha çok girerek retinada olumsuz etkiler yaratmasına yol açıyor. Özellikle sokakta satılan güneş gözlükleri görme bozukluklarına neden olabiliyor. Bu gözlükler uzun süre kullanıldığı zaman iki göz arasındaki ilişkiyi bozarak bulanık görme hatta çift görme yaratabiliyor ve ileri yaşlarda körlüğe kadar gidebiliyor. Demirel, özellikle küresel ısınmadan dolayı bu konunun çok daha önemli hale geldiğini söylüyor. İmitasyon gözlüklerin kalıbını kullanıp camını yaptırma alışkanlığının da yanlış olduğunu vurguluyor Demirel. Özellikle metal gözlüklerdeki kaplama yeterli olmadığı için cilde zarar veriyor. Kemik gözlüklerde ise çok çabuk deformasyon görülebiliyor ve bu tip gözlüklerin tamir şansı da ortadan kalkıyor. ? UV filtreli olmalı ? Asla plastik olmamalı ? Yüzün yapısına uygun çerçeveli olmalı ? Gözler bozuksa, göz bozukluğuna uygun numaralı gözlük olmalı ? Deniz, gökyüzü gibi mavi ağırlıklı yerler ve karlı ortamlar için koyu gri; orman, yeşil alan ve bahçeli ortamlar için yeşil; çöl, çıplak arazi, dağ, beton, asfalt, aydınlık iç mekanlar, şehir içi, kumsal, plaj gibi ortamlar için ise koyu kahve gözlük camın tercih edilmeli ? Güneş ışığında mükemmel bir koruma sağlamak için güneş gözlükleri gözü üstten ve yandan gelen veya yansıyan ışınlardan da koruyacak şekilde yüzden uzakta durmayan kapayıcı özellikte olanlardan seçilmeli Seçerken dikkat HANGİ YÜZE HANGİ GÖZLÜK Yüzünüz yuvarlaksa önerimiz köşeli gözlükler. Geniş bir yüze sahipseniz büyük kare gözlükler tam size göre... Yüzünüz kalp şeklindeyse (örnek: Jennifer Anniston) çenenizi daha da uzun gösterecek geniş modellerden kaçınmalısınız. Kalp şeklinde yüzü olanlara pilot modeli gözlükler öneriliyor. Oval bir yüzünüz varsa şanslısınız. Hemen her gözlük modelini kullanabilirsiniz. Yüzünük küçükse çerçevesiz modelleri deneyelibirsiniz. Kalın çerçeveli ve büyük gözlüklerden kaçınmanız yararınıza olacaktır. Yüzünüzün şekli kareyse yuvarlak çerçeveli modeller, uzunsa dikdörtgen çerçeveli modelleri deneyebilirsiniz. Güneşin dost yüzünü yakalayın üneş kendini iyiden iyiye göstermeye başladı. Kış aylarında uzmanlar zararlarını saya saya bitiremese de solaryumla bronzlaşanlardan değilseniz yavaş yavaş ten renginizi koyultmanın tam sırası. Tabii bazı kurallara uymak ve kaş yapayım derken göz çıkartmamak cildinizin yararına olacaktır. Artık herkes güneşle iyi geçinilmediği takdirde cildin yaşlanmasının kaçınılmaz olduğunu, cilt lekelerine maruz kalınacağını ve işin cilt kanserine kadar gidebileceğini biliyor. Koruma faktörlü krem sürmeden güneşe çıkmak cildinize yapacağınız kötülükler listesinin birinci sırasında. Ama uzmanların önerilerine kulak vererek sağlıklı bir yaz SİNEM de mümkün. DÖNMEZ geçirmek Güneşin yararlarını, zararlarını ve korunmak için neler yapmak gerektiğini Prof. Dr. Gönül Ergenekon’dan dinleyelim... G olanlar” diyor. Tüm bu olumsuzluklardan kaçınmak için güneş koruyucu krem kullanmak şart, tabii ki cilt tipine ve rengine göre. Yağlı ciltler için su bazlı, hassas ciltler için kimyasal ve mineralli koruyucular, 40 yaşın üstü için de yaşlanma karşıtı ve nemlendirici etkili kremler uygun. Kremler güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülmeli. Özellikle beyaz tenliler, 30 ve üstü faktörle başlamalı, buğday tenlilerin 2530 arası faktörler, esmerlerin de ortalama 20 faktörle başlamaları ve esmerleştikçe faktörü azaltmaları öneriliyor. Güneş, ciltteki kolajen sentezini engellerken var olan kolajenlerin de yıkımına neden oluyor. Kolajen azaldıkça cilt yaşlanıyor. Bu yaşlanma tipine de foto yaşlanma deniyor. Vichy’nin güneşten koruyucu Capital Solaire kremi, cilt kapitalini kolajen yıkımına karşı koruyor. “Ben esmerim, güneş koruyucu kullanmama gerek yok” demek de büyük bir hata. Çünkü deri esmer ya da açık renk olsa da ince ya da kalın olabiliyor. Nivea, Yves Rocher, Piz Buin, Coppertone, Dermatologica, Lancome gibi ünlü markalar, cilt yaşlanmasına karşı koruyor. ? CİLDİN GÜNEŞE İHTİYACI VAR D vitamini sentezine yardımcı olan güneş ışınlarını, gün içinde 15 dakika almak bile yeterli. Cilt yüzeyi güneşle temas ettiğinde çoğalan keratinosit maddesine sahip ve bu madde cildin güneşe daha dayanıklı olmasını sağlıyor. Gözle görülmeyen ultraviyole ışınlar, cildin rengininin koyulaşmasına neden oluyor. Bronzlaşmayı sağlayan bu ışınlar cildin güneş ışınlarına gösterdiği doğal bir koruma yöntemi. Tabii ki bu tam olarak yeterli ve mükemmel değil. Bu yüzden cildin kremlerin desteğine ihtiyacı var. Kısa ve uzun dalgalı UVA ve UVB ışınları 18 yaşına kadar vücutta depolanıyor ve bu ışınlara karşı önlem alınmazsa ileride cilt kanserine yakalanma riski de yüksek. ? Sadece güneş değil, güneşe çıkmadan önce ne yediğimiz ya da ne içtiğimiz de önemli. Havuç, dereotu, kereviz, maydanoz gibi bitkiler daha çabuk bronzlaşma sağlıyor. Ayrıca, Sunwater adlı içecek, içerdiği karotenle bronzluğun daha kalıcı olmasını sağlarken likopenle de ultraviyole ışınlardan koruyor. Özellikle domateste bulunan likopenin cildi koruduğu kanıtlanmış. KORUMA KISA SÜRELİ Ciltteki melanin miktarı, cildin rengini belirliyor. Melanin miktarı azsa daha açık, fazlaysa cildin rengi daha koyu oluyor. Cildin rengi de güneş ışığına dayanıklılık kapasitesini belirliyor, yani cilt ne kadar koyuysa güneş ışınlarına o kadar dayanıklıdır denebilir. Bu doğal korunma mekanizmasına güneş kapitali deniyor. Cilt, güneş ışınlarına birkaç gün süreyle direnebiliyor. Bronzluk, UVB ışınlarına karşı yüzde 90’a yakın bir koruma sağlasa da UVA’ya karşı etkisiz kalıyor. Ve eğer güneş kapitali zarar görürse bu koruma da tamamen işlevsizleşiyor. Bu yüzden güneş kapitalinin dışarıdan desteğe ihtiyacı var. Bu destek de herkesin bildiği gibi güneş koruma ürünleri. Hem yaşlanma etkisinden, hem de çeşitli güneş yanıklarından korunmak için büyük küçük herkesin güneş koruma kremlerinden kullanması gerekiyor. Güneşlenmek için doğru saatleri seçmek gerekiyor. Saat 11.00 15.00 arası direkt olarak güneşe maruz kalmamak gerekiyor. Kalınsa bile, mutlaka tişört, şapka giymek ve güneş gözlüğü takmak, ilk önlemlerden. Duvar ya da ağaç gölgesinde oturmayı tavsiye ediyor Ergenekon çünkü yansıyan ışık da yakıyor. Bazı cilt tipleri güneşe karşı daha hassas. Bu konuda özellikle genetik faktörler ön planda olsa da dış etkiler de tetikleyici olabiliyor. Özellikle hormonal ilaçlar, doğum kontrol hapları, antidepresan ve diüretik kullananların güneş ışınlarından korunması gerekiyor. Kimyasal içerikli maddelerin kullanımı leke oluşumunu etkilediği için kolonya, alkollü tonik gibi ürünleri de kullanmamak gerekiyor. Bugüne dek hiç güneş lekesi ya da doğum lekesi olmayanların da dikkatli olması gerekiyor, eğer bu ilaçları kullanıyorlarsa. Bununla birlikte benleri olanlar da tehlike altındalar. Güneşin sivilceleri yok ettiği de tamamen bir kozmetik miti. Güneş cildin üst tabakasını kuruttuğu için ve cilt rengi koyulaştığı için bir anda sivilceler görünmez olur fakat bir yandan alttaki yağ tabakası genişlemeye devam eder ve kış ayları gelir gelmez daha fazla sivilce çıkmasına neden olur. Bununla birlikte güneşe çıkamayanların da imdadına kozmetik yetişiyor. Yüz ve vücut için farklı kullanımları olan bu kremler, güneşte bronzlaşmış gibi parlak bir tene sahip olmayı sağlıyor. L’oréal’in Nutribronze adlı nemlendiricisi, cildi nemlendirirken günden güne rengini değiştiriyor. Lancome, Nivea gibi markaların da kolayca uygulanabilen kremleriyle birkaç dakika içinde tatilden dönmüş görüntüsüne kavuşmak mümkün. Güneşten yıpranan saçlara da ek bir koruma gerekiyor. Üstelik saçların güneşte daha çok parlaması için bakım şart. Bunun için özel olarak geliştirilmiş U.V. filtreli şampuan, saç kremi ve maskeler kullanılabilir. Özellikle bu konuda herkesin aklına ilk olarak gelen Kerastase markası, bununla birlikte pek çok marka gibi J.F. Lazartigue ve Hayashi’nin özel saç bakım ürünleri yetkili kuaförlerde satılıyor. Lekeler Sivilceler Güneşşiz bronzluk Saçlar KORUMA KISA SÜRELİ Güneşe çıkılan saatler kadar güneşte ne kadar kalındığı da önemli. İlk gün 15 dakikadan fazla güneşte kalınmamalı. Diğer günler bu süreyi yavaş yavaş arttırarak güneş yanıklarından kaçınmak, yani kızarmamak gerekli. Çocukları dahası 18 yaşından küçükleri, güneşten maksimum düzeyde korumak şart. Ergenekon, “Ne yaparsanız yapın cildin yaşlanması ve bazı benlerin kansere dönüşmesinde kaçınılmazdır. Ciltte biriken ultraviyole ışınları belki yakmaz ama birikir ve hücre mutasyonlarına neden olur ve ileride cilt ya da diğer kanserlerin tetikleyicisi olurlar. Yapılan araştırmalara göre cilt kanserine yakalanan insanların çoğu, çocukluğunda güneş yanığına birkaç kez maruz kalmış
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle