19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 04 23/5/07 16:07 Page 1 CUMARTESİ EKİ 4 CMYK 4 26 MAYIS 2007 CUMARTESİ Konser Arkın Allen’dan 10 saatlik performans Duracell, müzik tutkunlarını pili bitmeyecek bir geceye davet ediyor. İlki 2005’te düzenlenen Duracell Müzik Maratonu’nda bu yıl da eşsiz bir performans denemesi gerçekleştirilecek; farklı kültürlerin müziklerini özgün bir biçimde bir araya getirerek tüm dünyada adını duyuran Arkın Allen, dünyaca ünlü müzisyenlerle birlikte 10 saatlik kesintisiz bir performans sergileyecek. Elektronik müzik ve canlı performansın 10 saat boyunca bir arada sunulacağı Duracell Müzik Maratonu’na görsel şovlar da renk katacak. Bu akşamki müzik maratonu İstanbul Beşiktaş Colaturka Arena’da. (0216 474 00 04) Brezilya ritimleriyle caz melodileri Grammy Ödüllü caz ustası Tania Maria, 28 Mayıs Pazartesi akşamı, VI. Mersin Uluslararası Müzik Festivali kapsamında Mersin Kültür Merkezi’nde konser verecek. Sanatçı, saat 20.00’de başlayacak konserde Brezilya ritimlerini caz melodileriyle buluşturacak. Yedi yaşında piyano çalışmaya başlayan Maria, şimdiye kadar 25 albüm yayınladı. Ayrıca Montreux’den New Orleans’a, Tokyo’dan Nice’e kadar dünyanın en önemli caz festivallerinde sahneye çıktı. Tania Maria, swing ve caza duyduğu yoğun ilgiye karşı, anavatanının choro ve samba ritimlerini hiç unutmamış. (0324 238 81 84, biletler 20 YTL) Dünyanın tüm müzikleri M Ayın albümleri üzisyenlerin yaşamlarını konu alan iyi film sayısı oldukça azdır. ‘Ciddi müzik’le ilgilenmek (bu tanıma itiraz edebilecekleri tahmin ediyorum) ortalama müzik dinleyicisinin oldukça üzerinde birikim ister. Yönetmen Alain Corneau’nun 7 Cesar ödüllü ‘Dünyanın Tüm Sabahları’ adlı filmi, iki önemli Barok bestecinin yaşamını ve müziklerini sinemaseverlerle buluşturmuş ve büyük ilgi görmüştü. Filmin müziklerini seslendiren Jordi Savall, filmle aynı adı taşıyan albümünün 1 milyondan fazla satmasıyla, erken dönem müziğinin seçkin kesime ve azınlığa yönelik bir hobi olmadığını, tam tersi giderek artan genç ve geniş bir dinleyici kitlesinin ilgini çektiğini kanıtlamış oldu. Savall’ın, Marin Marais’in ‘Suite d’un Gourt Enranger’ adlı eserini seslendirdiği yeni albümü ülkemize de geldi. Sanatçı ayrıca 21 Haziran’da BÜLENT İstanbul Müzik Festivali kapsamında Hespérion XXI ile birlikte Aya Irini’de olacaklar. ERGÜDEN topluluğu Antik çağ’da ‘Hesperie’ Avrupa kıtasının batısında bulenterguden@yahoo.com bulunan iki yarımadaya yani Iberia ve İtalya’ya verilen isimdi. Klasik Yunan döneminde ise, iki yarımadanın insanlarına ve günbatımında gökyüzünde beliren ‘Venüs’ gezegenine ‘Hesperio’ ismi verildi. Savall 1974 yılında öncelikle bu bölgenin Antik müziklerine ve yorumlarına odaklanan ‘Hespérion XX’ topluluğunu kurdu. 33 yıl boyunca sayısız eseri silinip yok olmaktan kurtaran topluluk Ortaçağ, Rönesans ve Barok repertuarların yeniden değer kazanmasına önemli katkılarda bulundu. 2000 yılında başlayan yeni yüzyılın ruhuna uygun olarak da ‘Hespérion XXI’ olarak da adı değiştirildi. Nardis’te caz keyfi Alper Yılmaz ve David Binney Band, 30 Mayıs Çarşamba akşamı saat 21.30’da Nardis Jazz Club’de olacak. New York’un alternatif caz müzik sahnesinin en önde gelen yaratıcılarından biri olan Dave Binney alto saksofonuyla müzikseverleri büyüleyecek. John Coltrane, Bobby Hutcherson, Wayne Shorter gibi dehaların etkisiyle saksofon çalmaya başlayan müzisyen, Phil Woods, Dave Liebman ve George Coleman gibi isimlerden ders aldı. 1989 yılında Fransız plak şirketi Owl Records’dan ilk albümü ‘Point Game’i yayınladı. Gece, gitarda Sarp Maden, bas gitarda Alper Yılmaz ve davulda da Volkan Öktem olacak. (0212 244 63 27, biletler 20 ve 10 YTL) ROMANTİZM VE BAROK ‘Dünyanın Tüm Sabahları’ filminde sarayda müzik yapmayı reddeden Sainte Colombe ve bu ‘Dünyanın büyük ustadan ders almak isteyen Marin Marais konu edilmektedir. Gerard Tüm Sabahları’ Depardieu’nun başarıyla canlandırdığı filmine yaptığı Marais’in müzikleri filmle birlikte büyük müziklerle ünlenen ilgi gördü. Savall’ın ‘Melek ve Şeytan’ başlıklı konserlerinde, meleği temsil viola de gamba ustası eden Marais’in bu son kaydı oldukça Jordi Savall 21 başarılı. Tek CD fiyatına iki CD’den oluşan albümün içinde oldukça estetik Haziran’da Hespérion ve bilgilendirici bir kitapçık da XXI topluluğuyla Aya bulunmakta. Bu durum akla korsan ve Irini’de çalacak. kopyalamaya karşı bir önlem gibi bir çağrışım yapsa da aslında müzik Sanatçının Marin firmalarının 30 yıla yakın yüksek kârla Marais’in ‘Suite d’un ve estetik dışı sunumlarla sattıkları CD’lerin normale gelmesi olarak Gourt Enranger’ adlı düşünülmeli. İyi müziksever her zaman eserini seslendirdiği müziğin aslına yönelir. Bu bakımdan yeni albümü de CD’lerin ucuz ve iyi sunuluyor olmaları önemli bir gelişme. ülkemizde. Barok dönemde viol ailesi (yaylılar) oldukça gelişti ve ön plana geçti. Savall’ın çaldığı viola de gamba, günümüzdeki çello’nun biraz küçüğü, perdeli olduğu için oldukça süratli de çalınabiliyor. Çello sesi Romantizmi, gamba sesi Baroğu çağrıştırır. Savall, gamba ile çok sayıda Marais albümü kaydetti. Bu müzikler sıra dışı dans karakterlerine sahiptir. Şarkı kalitesindeki canlılıkları ve en önemlisi zarafetleriyle güzellik kavramını zorlamaktalar. Suitlerin her parçası yaşamın farklılıklarını yansıtır. Barok dönemde iki tarz vardır. Bunlardan İtalyan tarzı daha düz ritmlere sahipken Marais’in içinde bulunduğu Fransız tarzı ise daha kompleks ritmlerle ve süslemelerle Bach’a oldukça büyük ilham vermiştir. Rock tarihinin en saygın isimlerinden, punk rock’ın şairi Patti Smith, geçen günlerde yeni bir derleme albüm yayımladı. Klasikleşmiş rock şarkılarının yeniden yorumlandığı “Twelve”, Smith’in aynı zamanda tamamı başka sanatçılara ait şarkılardan oluşan ilk çalışması. Patti Smith ve grubu, bu albümde kzulal?yahoo.com aralarında Jimi Hendrix, Bob Dylan, The Beatles, The Rolling Stones, The Allman Brothers ve Paul Simon’ın da bulunduğu ünlü grup ve müzisyenlerin şarkılarına yer vermiş. Bu şarkıların arasında, Stewie Wonder’dan “Pastime Paradise”, Tears for Fears’den “Everybody Wants To Rule The World”, Neill Young’dan “Helpless” ve The Doors’dan “Soul Kitchen” gibi parçalar öne çıkıyor. Patti Smith, her zamanki gibi bilinen şarkılara kendi yorumunu getirip orijinallerine sadık kalmamış. Bana göre, bir şarkıyı yeniden yorumlayacaksanız yapılması gereken de bu olmalı. Çünkü orijinal haliyle kulaklara yerleşip ünlenen şarkıları hiçbir değişiklik yapmadan seslendirmek pek de heyecan verici ve yaratıcı olmuyor. Tabii, yeni yorumları beğenip beğenmemek de dinleyicilerin zevkine göre değişiyor. Twelve albümünde özellikle, Nirvana’nın “Smells Like Teen Spirit” adlı şarkısı dikkatimi çekti. Bu şarkı, Kurt Cobain’in mükemmel yorumuyla ve ayrıca imajıyla öylesine özdeşleşti ki, doğrusu başka bir sanatçının sesinden dinlemek garip geliyor. Patti Smith’in bu şarkıdaki daha düşük tempolu yorumu, akustik gitar ve kemanı öne çıkaran müzikle birleşince, şarkının taşıdığı agresif havayı ve isyan duygusunu alıp götürmüş. Albümle ilgili belirtilmesi gereken bir önemli nokta da, kayıt sırasında Patti Smith ve grubuna eşlik eden sanatçılar. Banjo’da oyun yazarı Sam Shepard; yine banjo’da 60’lı yılların folk sanatçılarından John Cohen; Red Hot Chili Peppers’ın basçısı Flea; Television grubunun solisti ve gitaristi Tom Verlaine ve The Black Crowes’dan Rich Robinson gibi rock tarihininin önemli müzisyenleri albüme konuk olmuşlar. Kimileri, Patti Smith’in neden böyle bir derleme albüm yayımlama gereği duyduğunu sorgulayabilir. Ama ben diyorum ki, 60. yaşında dinleyicilerine yine keyifli bir albümle seslenen ve kendisini her zaman “işçi” olarak tanımlayan Patti Smith’e selam olsun! ? Patti Smith Twelve ZÜLAL KALKANDELEN Her tarzdan müzik Özlem Kavaller, 31 Mayıs Perşembe akşamı saat 21.30’da Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde konser verecek. Müziğe küçük yaşlarda piyano ile başlayan Kavaller, İstanbul Devlet Konservatuvarı klarnet ve şan bölümlerinde eğitimine devam etti. 2005’te söz ve müzikleri kendisine ait olan ‘Kozmopolit Ruh Müziği’ adlı albümü yayınladı. Batur Yurtsever, Dağhan Kök, Ulaş Özbiçer ve Ayhan Mutlu’nun eşlik edeceği gecede Özlem Kavaller geniş müzik yelpazesinden örnekleri müzikseverler için sunacak. (0212 244 25 58, biletler 15 YTL) Dans dolu bir gece Dans müziğinin kült ismi Mixmaster Morris, bu akşam Balans Tonique’te sahneye çıkacak. Dans müziğinin gelişiminde ve türün farklı açılımlara kavuşmasında büyük rolü olan Morris, kariyerine 1982 yılında ‘indie rock’ ve ‘punk’ çalarak başlamıştı. Ancak kısa bir süre sonra rotasını dans müziğine doğru çevirdi. Şimdiye kadar Aphex Twin, Coldcut, Shamen, Future Sound of London, Orb ve Meat Beat Manifesto gibi pek çok ünlü isimle çalışan sanatçı İstanbullulara dans dolu bir gece yaşatacak. Kapılar saat 22.00’de açılacak. (0212 251 70 20, biletler 20 YTL) ? Arctic MonkeysFavourite Worst Nightmare 2005’te yayımladıkları ilk albümlerinden bu yana indie rock sahnesinde tam bir fırtına gibi esen Arctic Monkeys’in ikinci albümü “Favourite Worst Nightmare” ülkemizde de piyasaya çıktı. Grubun, hayranları tarafından kurulan Myspace sitesinde yayımlanan şarkılarının dikkat çekmesiyle başlayan sıra dışı serüveni, İngiliz dörtlünün tam bir fenomen haline gelmesiyle dolu dizgin devam ediyor. Geçtiğimiz yıl müzik dünyasının en prestijli ödüllerinden Mercury Ödülü’nü alan grup, bugün büyük bir popülariteye ulaşmış durumda. O kadar ki, Tony Blair’den sonra İngiltere’nin İNSANLIĞIN ORTAK NOKTASI Savall her yıl yaklaşık 140 konser ve 6 albüm kaydı gerçekleştirmektedir. 10. yy’dan 18. yy’a uzanan döneme ait müziklerin yeniden inşasına adanmış yaşamı oldukça üretken. ‘Hespérion XXI’ topluluğunun Aya Irini’deki konserinde Savall dışında soprano Montserrat Figueras ve Maria Cristina Kiehr, gitarist Xavier DiazLatorre gibi ustalar yeralıyor. Topluluk Marais dışında Lully, Couperin gibi Fransız Baroğunun önemli bestecilerinin eserlerini seslendirecek. Eski müzikleri çalmak yenilerden çok daha zordur. Çünkü müzisyenin elinde eserlerle ilgili çok az bilgi olur. Müzikte eskiye gittikçe daha çok hayal gücü ve sezgi gerekir. Ancak bu durum yaratıcılık için oldukça uygundur. Bir bilim adamı gibi araştırırken diğer yandan yaratıcı sanatçı kimliğinde olunmalıdır. Eski müzikler insanlığın ortak dilinin uç noktalarıdır. Sihirbazın bir şeyleri kaybedip tekrar ortaya çıkarmasına benzer sihirli bir durum söz konusu olur. Savall Müslüman, İspanyol, İtalyan, Alman ve Yahudilerin ortak yaşadığı, kültürlerin karıştığı bir bölgenin müziğini çalıyor. Bu bağlamda müzik tarihi, insanlığın yaşayan ortak tarihine dönüşür. Savall’ı son Marais albümüyle ve Aya Irini konserinde bir kez daha dinleme olanağı, eski müziğin aslında çok yeni olduğunu hissedebilenler için anlamlı olacak. Daha doğrusu iyi müzik dinleyicisi için müzikte eski ve yeni diye bir şey yoktur. Başbakanlık koltuğuna oturması beklenen Gordon Brown bile, her gün Arctic Monkeys’i dinlediğini, grubun sabahları insanı dirilten bir müzik yaptığını söyledi. 2007 Brit Ödülleri’nde, “En İyi İngiliz Grup” ve “En İyi İngiliz Albümü” ödüllerine değer görülen grup, Amerika’dan Japonya’ya kadar topladığı birçok ödülle son yılların gözdesi. Bir öncekine göre daha hızlı ve gürültülü bir albümle yoluna devam eden Arctic Monkeys’in müziği bu defa çok daha enerjik. Bunun en parlak örneği ise, albümden yayımlanan ilk single “Brianstorm.” Albümün genelinde bu şarkıyla doruğa ulaşan agresif ve hızlı gitar soundu egemen. “Only Ones Who Know” ve “Do Me A Favour” ve “505” gibi yavaş şarkılar ise, albüme romantizm tadı katıyor. İngiltere’de “ilk albümü en hızlı satan grup” olma unvanına hak kazanan Arctic Monkeys’in bir diğer özelliği, solist Alex Turner’ın yazdığı sosyal konuları, dar gelirli sınıfın yaşam koşullarını yansıtan ve popüler kültüre atıf yapan nükteli şarkı sözleri. Bu albümde şarkı sözlerinin daha da olgunlaşmış bir şekilde ortaya çıktığı söylenebilir. Müzik çevrelerinde, özellikle ünlü İngiliz müzik dergisi NME tarafından büyütüldükleri gerekçesiyle eleştirilen grup, ikinci albümüyle bu görüşte olanlara da güçlü bir yanıt verdi. Toplam 37 dakika süren 12 şarkılık albüm, grubun kariyerinde sağlam adımlarla ilerlediğinin son kanıtı. Küba ateşi İş Sanat 20062007 sezonunu müthiş bir dans ve müzik gösterisiyle sonlandırıyor. 2006 yılı Grammy adayı Tiempo Libre, Türkiye’den dört salsa dansçısının da katılımıyla bu akşam İş Sanat Kültür Merkezi’nde müzikseverlerle buluşacak. 2001 yılında kurulan Tiempo Libre topluluğu, geleneksel Küba müziğini daha modern ve genç bir altyapıyla yeniden yorumluyor. Kübalı timba grubu ‘Tiempo Libre’nin adı ‘Boş Zaman’ anlamına geliyor. (0212 316 10 83, biletler 40, 35, 30 ve 25 YTL) Teoman Balans’ta ‘Renkli Rüyalar Oteli’ ile muhteşem bir dönüş yapan Teoman, bu akşam saat 22.00’de Balans Music&Performance Hall’de konser verecek. Teoman, ilk topluluğu Indians’ı 1986 yılında arkadaşlarıyla birlikte kurdu ve uzun yıllar solistliğini yaptı. Indians’ın dağılmasının ardından solo çalışmalarına başladı ve kendi adını taşıyan ilk albümünü 1996 yılında çıkardı. (0212 251 70 20, biletler 30 YTL)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle