Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMARTESI 04 9/5/07 16:14 Page 1 CUMARTESİ EKİ 4 CMYK 4 12 MAYIS 2007 CUMARTESİ Konser Yaz aylarının en büyük yıldız adaylarından birisi, ismi daha yeni yeni duyulan Vokaliz vokal grubu. Beş kişiden oluşan topluluk yeni çıkardıkları albümlerinde arabeskten rock’a, klasik müzikten pop’a farklı türleri sadece seslerini kullanarak yorumluyor. Sahnede sadece şarkı söylemeyen, gülen ve güldüren grubun ilerisi için müzikli kabare gibi farklı projeleri de var. Vurmalı çalgılar ustası Engin Gürkey Klasik vurmalı çalgıların yanı sıra; Türk, Latin Amerika ve Afrika vurmalı çalgılarını da kullanan Engin Gürkey, ‘Engin Gürkey Ensemble’ isimli topluluğuyla 15 Mayıs Salı akşamı saat 21.30’da Nardis Jazz Club’de olacak. İlk albümü ‘Perküsyon Topluluğu World of Percussion’ı 2005 yılında yayınlayan sanatçı, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda ve İstanbul Teknik Üniversitesi Miam’da Vurmalı Çalgılar Sanatçı Öğretim Görevlisi olarak çalışıyor. Gürkey ayrıca atölye, konser ve albüm çalışmalırını da sürdürüyor. ‘Engin Gürkey Ensemble’ kendi coğrafyamızdan motiflerle bezenmiş akustik yapıda bir müzik yapıyor. (0212 244 63 27, biletler 20 ve 10 YTL) Çingene müziği ile opera birleşirse... Çingene müziğiyle operayı kaynaştırarak tamamen kendilerine özgü bir kabare müziği yaratan The Tiger Lillies 18 ve 19 Mayıs akşamları saat 23.00’de Babylon’da konser verecek. 1989 yılında Martyn Jacques tarafından kurulan topluluk değişik müzikleri ve sahnedeki teatral performanslarıyla ünlü. Londralı üçlünün 13. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında verdiği konserin biletleri günler öncesinden tükenmişti. (0212 292 73 68, biletler 30 ve 20 YTL) Onlar sahne alınca mağazalar boşalıyor nları ilk kez internette yayılan ‘Yalnızım’ parçasıyla duyduk. Adları ‘Ahmet Abi ve Korosu’ olarak geçiyordu. Daha önce hiç karşılaşmadığımız bir şekilde arabeski vokal müziğiyle yorumlamışlardı. ‘A capella’ denen sadece vokal ve enstruman taklidine dayanan türün ülkemizdeki nadir temsilcilerinden Vokaliz, ilk albümlerini piyasaya çıkardı. Topluluğun üyeleri Cengiz Ünal, Tolga Gülen, Gökçer Alp, Atakan Yörük ve Kerem Seven ile kuruluş hikayeleri, a capella müziği tercih etme nedenleri ve yeni ERDEM çıkan albüm hakkında keyifli bir yaptık. KOCA sohbet Kuruluş hikayenizi anlatır mısınız? Tolga Gülen: Vokaliz’in hikayesi Marmara Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümü’ndeki üniversite yıllarımıza kadar uzanıyor, Cengiz, ben ve Atakan 199293’de birlikte mezun olduk. Okulumuzda koro dersi de vardı ve o dönemlerde birlikte şarkı söylemeye başladık. Kerem’le ise TRT gençlik korosundan arkadaştık. Gökçer’le Cengiz de opera gençlik korosundan tanışıyorlar. Yani hepimizin koroda söyleme geleneği var. Koroda şarkı söylemeyi panzehiri olmayan bir zehire benzetiyorum, bize göre sihirli bir yanı var. Hep kafamızda bir vokal grubu oluşturma fikri vardı. Türkiye’de pek olmayan birşey ama yurtdışında birçok a capella topluluk var. TG: Evet Swingle Sisters, Manhattan Transfer gibi. Ama onların yapmadığı ne var diye düşününce makamsal müziklerle karşılaştık. Biz bu ülkede yaşıyoruz öyleyse a capella müziği makamsal tarzda yapalım dedik. Biraraya geldikten sonraki süreç nasıldı? Cengiz Ünal: Beşimizin de kafasındaki müzikal düşünceler birbirine benziyor, vokalin yanı sıra bazı müzik aletlerini de taklit ediyoruz. Parçaları bir terzi gibi kendimize göre dikiyoruz ve seslendiriyoruz. Biraraya geldikten sonra bizim için en zor kısım bu grup için yazılmış parçaların olmamasıydı. TG: Herkes solist olabilir ama korist olamaz diye bir laf vardır, toplu müzik yapmak farklı birşey. Herkesin farklı ses renkleri ve yükseklikleri var. Bunlara saygı göstermek ve birbirimizi dinlemek zorundayız. Topluluk olabilmek, demokrasiyi uygulayabilmek kolay değil. Bu zorluk bir yandan da avantaja dönüşüyor mu? CÜ: Kesinlikle, hangi alana el atsak birşey yapılmadığını görüyoruz, düzenlemeleri kendimiz yaptık ve bu engeli aşmak zamanımızı aldı. Birçok sefer birbirimize baktık ‘şimdi ne yapalım’ diye. Gökçer Alp: Bir itirafta bulunmak gerekirse, başlangıçta sadece eğlendik. Karşılaştığımız zorluklara karşı birlikte çok eğlenen bir grup olmamız avantaj sağladı. Birçok şeyi ilk kez denediğimiz için provaların çoğu kısmi gülme krizleriyle geçiyordu. Sonradan sonraya iş ciddileşip seyirci karşısına Beyoğlu’na yeni teras İstanbul’un yeni eğlence mekânı Balans Tonique’in açılış gecesi, dünyaca ünlü DJ ve prodüktör James Lavelle’in performansıyla gerçekleşecek. Oxford doğumlu 33 yaşındaki Lavelle’in bir DJ ve prodüktör olarak becerisini ortaya koyan çalışmaları arasında elektrorock ve house müziklerinin birbirine geçtiği Global Underground albümü gösterilebilir. Gece James Lavelle’den önce nujazz, breaks, funk, broken beat ve house temelli müziğiyle beğeni toplayan DJ Arda Ararat yapacak. (0216 556 98 00, biletler 25 YTL) O çıktığımızda bu projenin potansiyelinin farkına vardık. CÜ: Kafamızdaki tınıyla, söylemeye başladığımızda ortaya çıkan tını birbirini tutmayabiliyordu, bu da bize komik geliyordu. Örneğin albümümüzde yer alan ve İstanbul trafiğini anlatan bir parçamız var, kayıtlar sırasında şarkıyı söylerken çok eğlendik. Eğlenceli bir müzik yapıyoruz bu da işin temelinde yer alan taklitten kaynaklanıyor. GA: İşimizi çok ciddiye alıyoruz ama biz ciddi adamlar değiliz ki. İlk olarak 2004’ün sonunda Capitol alışveriş merkezinde sahne aldık ve aldığımız tepkilere inanamadık. Bütün alışveriş merkezi durdu ve bizi izledi. TG: Hatta dükkanlarda tezgahtar kalmayınca mağaza sahipleri ‘bu grubu burada istemiyoruz, şarkı söylerlerken satış yapamıyoruz’ demişler. Seçtiğiniz tür sadece sizin için değil dinleyici için de bakir bir alan galiba. CÜ: Evet öyle, insanlara beş vokalden oluşan bir topluluğumuz var dediğimizde bunu kafasında çok iyi canlandıramıyor ama dinleyince çok beğeniyorlar. Vokal anlamında farklı renklerden oluştuğumuz ve farklı müzikal zevklerimizin olması da işimize yarıyor. İbrahim Tatlıses’in de dediği gibi bu bir deney aslında. Deniyoruz, gelen tepkiye göre repertuarı oluşturuyoruz. GA: Bu işlerde doğru zamanda doğru yerde olmak çok önemlidir. Hiç kimsenin daha önce yapmadığı bir işi yaparken doğru birşey ortaya koyduğunuz zaman çok iyi bir tepki alabilirsiniz. Biz zamanlama açısından şanslıyız. Albüm çıkmadan önce internette dolaşan Yalnızım parçasıyla tanındınız. TG: İlk kayıdımızı yaptıktan sonra arkaşlarımıza dinlemeleri için şarkımızı dağıtmıştık. Bu kayıt elden ele dolaştıktan sonra sanırız birisi mp3’ünü yaptı ve internete koydu. CÜ: Bu şahsın kim olduğunu bilmiyoruz ama bizim mp3’ümüzü ‘Mehmet Abi ve Korosu’ adıyla internete koyması tanınmamızı sağladı. Albümde kendisine teşekkür edeceğiz. Bu kayıt döndü dolaştı sonunda bize de geldi, arkadaşlarımız ‘Madem siz de böyle müzik yapıyorsunuz sizin gibi başka bir grup daha varmış’ diye bizim kayıdımızı bize dinlettiler. Sonra insanları bu kayıdın bize ait olduğuna inandırmakta zorlandık. İlk olarak Yalnızım’ı seçme sebebiniz neydi? CÜ: Bir İbrahim Tatlıses parçası neden a capella yorumlanmasın diye düşündüm. Böyle birşey hiç yapılmamıştı ve farklı olmak için arabesk yorumlamak istedim. GA: Batımızda zaten çok sesli a capella müzik gayet iyi bir şekilde yapılıyor. Doğumuzda da halk müziği ve arabesk var. Bu ikisini birleştiren çıkmamıştı. Dolayısıyla arabeskten başlamak doğru bir formüldü. Atakan Güçlü Yörük: Darbukayı, bağlamayı, kemanı güzel bir şekilde taklit edebiliyorduk. Alaturka ritmleri de söyleyebiliyorduk. O zaman arabesk yorumlamamak için bir sebep kalmıyordu. Albümünüzde parça seçimini ve düzenlemeleri neye göre yaptınız? CÜ: Albümde dokuz tane a capella, üç tane de eşlikli parça var. Bunların dört tanesi bizim bestemiz. İki tane parçada da Dj Murat Uncuoğlu’yla çalıştık. Parçalar klasik müzik, halk müziği, pop müzik, sanat müziği arabesk gibi türlerden oluşuyor. TG: Aslında biraz çorba gibi oldu. İlk albüm olmasından dolayı mı? CÜ: Evet bundan sonra branşlaşabiliriz. Bu albüm her hangi bir tür kaygısı gözetmeden kaliteli çok sesli müzik dinlemek isteyenleri mutlu edecektir. TG: Yalnızım’la tanınca bize a capella arabeskçiler dediler ama aslında bizim klasik müzik parçalarımız da vardı. İnsanlar müzik türlerini değilde müziğin kalitelisini dinlemeye çalışsalar daha iyi olacak. Çünkü halk müziğinin de, klasik müziğin de, arabeskin de kalitelisi ve kalitesizi var. Vokaliz, müziğin yanı sıra başka projelerde yer alacak mı? CÜ: Evet farklı ürünlerimiz var. Vokaliz a capella vokal topluluğunun yanı sıra, kurumlar için topluluk olabilmeye yönelik bir atölye çalışmamız da var. Dj’li Vokaliz ise farklı bir sound sunuyor. GA: Bir de hazırlıkları süren dördüncü projemiz var. Şu an biz de ne çıkacağını tam olarak bilemiyoruz ama kaliteli müziğin yanında müzikle ilgili her türlü şakayı barındıran bir gösteri planlıyoruz. Hani tiyatroda arada müzikler olur ya bizde bunun tersi olacak. Zaten şu an da sahnede kabereye yakın bir gösteri biçimimiz var. Seyircilerle interaktif bir iletişimimiz var. Ama bir de ışığından sahnede atılacak her adıma kadar önceden planlanan bir gösteri düşünün. İndigo’da kızlar gecesi İndigo’da bu akşam ‘Girls On Top’ gecesi kapsamında Dollz At Play sahneye çıkacak. Xochitl ve Bea adında iki bayan Dj’den oluşan topluluk; punk, rock ve elekrohouse gibi farklı müzik türlerini sentezleyerek dans müziğine yeni bir soluk getiriyor. İkili 2004 senesinin yaz aylarında İbiza’nın en çok adı duyulan partilerinde de çaldı. Dollz At Play kendilerine has duruşlarıyla da moda yaratıyor. (0212 245 13 07, biletler 25 ve 20 YTL) Bulutsuzluk Özlemi Bulutsuzluk Özlemi 15 Mayıs Salı akşamı Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde konser verecek. Nejat Yavaşoğulları, Sina Koloğlu, Burak Güven, Deniz Demiröz ve Berke Özgümüş’ten oluşan topluluk sevilen pek çok şarkısını seslendirecek. Bulutsuzluk Özlemi bugüne kadar kaydettiği albümler ve Türkiye’nin birçok yerinde verdiği sayısız konserlerle müzikseverlerin akıllarında yer etti. Grup, sevenlerine unutulmaz bir gece yaşatacak. (0212 244 25 58, biletler 15 YTL) Genç keman virtüözü Ünlü keman virtüözü Valeriy Sokolov 15 Mayıs Salı akşamı İş Sanat’ta müzikseverlerle buluşacak. Gece sanatçıya Bilkent Senfoni Orkestrası eşlik edecek. Henüz 20 yaşında olmasına rağmen büyük başarılar elde eden Sokolov, 11 yaşındayken ilk konserini verdi. Sanatçının 2004 yılında Toulouse’da verdiği resitali yönetmen Bruno Monsaingeon filme çekti. Sokolov eğitimini Londra’daki Kraliyet Müzik Okulu’nda Felix Andrievsky ile sürdürüyor. (0212 316 10 83, biletler 50, 40, 30 ve 25 YTL) Brezilya’dan çağdaş ritimler YILDIZ ÇELİK ‘...iştah, açıcı ve elektrik bir Brezilyalı elektronika örneği... dinleyenleri kıpır kıpır ve funky zamanları bekliyor...’ Montreal Gazette.. Sambanın kıvrak ritimleri, Bosso Nova’nın akıcı melodileri ve Lilian Veira’nın muhteşem vokalleri ile baş döndürücü geceye hazır olun. Tüm dünyada çağdaş Brezilya müziğinin en önemli gruplarından biri olan Zuco 103, bu gece Shaman World Music Days günleri kapsamında Garajistanbul’da sahne alıyor. Her biri farklı bir müzik türünü ve kültür coğrafyasını işleyen, özellikle kültürlerarası geçişlere ve melez yapımlara yer verilen, kendi türlerinde başarıya ulaşmış müzik grupları ve sanatçıların katılımıyla gerçekleştirilen Shaman’ın, World Music Days konserler dizisinin, bu sezonun son konserinde Zuco 103’ü izleyeceğiz. Samba, bossa nova, funk ve R & B ritimlerini AfroCuban, Batı Afrika ve Dub melodileri ile harmanlayıp farklı bir sound yakalamayı başaran grup, çıkardıkları 5 albüm ile de müzikal sınırlarını genişletmiş. Grubun en bilinen parçası, Futebol 2004 Dünya Kupası için yaptıkları şarkı. Grubun, diğer albümleri ise; Outro Lado (albüm, 1999), THE Other Side Of Outro Lado (remix albüm, 2001), Tales Of High Fever (albüm, 2002), One Down, One Up (double albüm, 2003) Whaa’ ( albüm, 2005). Brezilyalı ve Hollandalı sanatçıların oluşturduğu grubun vokalistliğini Lilian Vieira yapılıyor. Davulda Stuv (S.Kruger), klavyede ise Stefan Schmid yer alıyor. (Biletler, ’Biletix’ ve ‘Garajistanbul’ gişelerinde. Tam 35 YTL. İndirimli 25 YTL)