Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SOSYAL DEMOKRAT BELEDIYECILIK 16 29 Mart 2014 Cumartesi 27 Mart 1994 seçimleri, siyasi yaşamda en önemli kırılma noktalarından biriydi G 20 yıl önce bugün... FIRAT KOZOK eleceğe Dönüş filmini izleyenler bilir. Zamanda bir kırılma olur ve olaylar tamamen yön değiştirir. İşte 1994 yerel seçimleri, Türkiye siyasi yaşamındaki en önemli kırılmalardan biriydi... Toplam oyları yüzde 70’e ulaşan merkez sağ ve merkez sol birbirleriyle kavgaya tutuşunca, aradan çıkan Refah Partisi ile siyasal İslam, artık tüm gerçekliğiyle Türkiye’nin dokularına yerleşiyordu. 1930’dan bu yana 17 kez yerel belediye başkanlığı seçimi yapılan Türkiye’de halk, 30 Mart’ta 18. kez sandık başına gidecek. Bu seçimlerin hepsinde farklı bir heyecan, bir tartışma yaşandı. Ancak 30 Mart’ı saymazsak, belki de geleceğe ilişkin en önemli kırılma noktası, bundan tam 20 yıl önce; 27 Mart 1994’te yapılan yerel seçimlerdi. Öyle bir atmosferde girildi ki, o seçimlere... Ülkeyi SHPDYP koalisyonu yönetiyordu. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, bir yıl önce yaşamını yitirmiş, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Özal’ın ardından Cumhurbaşkanı olmuş, Tansu Çiller, yürütmenin başına gelmişti. Eylül 1993’te Erdal İnönü SHP başkanlığından ayrılmış, aynı ay Karayalçın, Ankara Belediye Başkanlığı’ndan ayrılarak, SHP’nin yeni genel başkanı seçilmişti. Büyükşehir belediyesi SHP’li başkan yardımcılarınca yönetiliyordu. Bunlar kan Refah Partisi, hem İstanbul’u, hem de Ankara’yı kazanıyordu. ANAP, İstanbul’da seçimlere DYP’den transfer ettiği İlhan Kesici ile girerken, DYP’nin adayı Bedrettin Dalan oluyordu. SHP, İSKİ olayıyla yıpranan Nurettin Sözen’in yerine sanatçı Zülfü Livaneli’yi aday göstermişti. Yıllar sonra AKP’ye katılan, bakanlığa kadar yükselen, ardından bu partiden de kopan Ertuğrul Günay ise CHP’nin adayıydı. Necdet Özkan DSP; seçimlerde fazla iddiası bulunmayan MHP’nin adayı ise Ahmet Vefik Alp olmuştu. İstanbul’da yarışın Zülfü Livaneli ve İlhan Kesici arasında geçeceği tahmin ediliyordu. ANAP’ın yüzde 22, SHP’nin 20, DYP’nin 15, DSP’nin 12, CHP’nin de 2.27 oy aldığı seçimlerde oy kullanan her 4 seçmenden yalnızca 1’inin oyunu alabilen ve yüzde 25’lik bir oran tutturan Tayyip Erdoğan, İstanbul’un yeni başkanı oluyordu. Ankara’da da durum farksızdı... SHP’nin bu kentteki adayı Korel Göymen’in rakibi, kenti o tarihten bu yana 20 yıldır yöneten, bu süreye 5 yıl daha eklemek isteyen Refah Partili Melih Gökçek’ti. Seçim sonuçları, Ankara’nın sosyal demokrat seçmenleri için büyük bir şok oldu. Kullanılan 1 milyon 525 bin oydan 393 bin 623 oy (yüzde 27.34) Gökçek’e, 387 bin 132 oy (yüzde 26.89) ise Göymen’e gitti. Aradaki oy farkı 6 bin 473’tü. Oran olarak yüzde 0.45’lik bir fark söz konusuydu. CHP’nin adayı Dinçer, oyların yüzde 2.09’unu, yani 30 bin 82 oy almıştı. CHP’nin aday göstermesinin sosyal demokratlara maliyeti, belediye başkanlığının gümüş bir tepside Melih Gökçek’e hediye edilmesiydi. Bülent Ecevit’in DSP’si ise 111 bin 740 (yüzde 7.76) oy almıştı. Böylece Gökçek’in Ankara’daki saltanatı 28 Mart’ta başlıyordu. Ankara’nın kaybedilmesi, SHPCHP birleşme sürecini hızlandırdı ve aynı yıl 6 Kasım tarihinde iki parti birleşme kararı aldı. SHP’nin ağır yenilgilerinden biri de İzmir’de yaşanıyordu. DYP adayı Burhan Özfatura, SHP’nin adayı Yüksel Çakmur’dan başkanlığı bir kez daha devralıyordu. Belki de SHP bir seçimde 3 kenti birden elinden kaptıran parti olarak tarihe geçiyordu. Çöplüklerden çıkan oylar Bu seçimler, “çöplüklerden çıkan” oylar ve açılmamış sandıklarla da siyasi tarihin önemli sayfalarında yerini alıyordu. Ankara’da bir ilkokulda hiç açılmamış 5 sandık bulunurken, İstanbul’daki bazı okulların bahçelerinde çöp kutuları içerisinde oy pusulalarına rastlanıyordu. Apartmanların kalorifer kazanlarında, futbol sahalarında, tuvaletlerde buluna pusulalar, seçmenin kafasındaki soru işaretlerini artırmasına karşın, siyasilerin gündeminde yer bulmuyordu. Türkiye, 1994 seçimlerinden 20 yıl 3 gün sonra, 30 Mart Pazar günü bir kez daha sandık başına gidecek. O dönemin kimi aktörleri artık siyaset sahnesinde yok, kimileri ise kariyerlerinin zirvesinde. Seçmen yelpazesi ise o günlere göre çok daha keskin. Çöplüklerden oyların çıkmadığı bir seçim dileğiyle... Ankara’daki gelişmeler... Peki, ülkedeki hava?.. 8 ay önce Sivas katliamı yaşanmış, PKK’nin Tuzla tren istasyonuna koyduğu bomba sonucu 5 yedek subay öğrencisi şehit olmuş, DEP’li milletvekilleri tutuklanmış, ekonomik krizin ayak sesleri yükseliyor... Tüm bu ortamda merkez sağda, ANAP ve DYP’nin oyları yüzde 37; solda CHPDSP ve SHP’nin oylarının toplamı ise 35’lere ulaşıyordu. Her iki kesim birbirini ölümüne yıpratırken aradan çı