Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SOSYAL DEMOKRAT BELEDIYECILIK 14 29 Mart 2014 Cumartesi Ankara’da ilk metro, İstanbul’da Halk Ekmek, İzmir’de TANSAŞ, Dikili’de bedava su Y TÜREY KÖSE ‘SHP baharı’ hayali Murat Karayalçın erel seçimler yaklaşırken, CHP “1989 hayali” görüyor. CHP yöneticilerine göre bu beklenti “hayal değil, gerçek” olacak. 1989 seçimleri sonrasında yerel yönetimlerde yaşanan “SHP baharı”na dikkat çekerken; ilk metro, Halk Ekmek, TANSAŞ, bedava su gibi çağdaş ve halkçı belediyecilik örneklerinin hayata geçirildiğini anımsatıyorlar. 1989 yerel seçimlerinden SHP birinci parti olarak çıkarken; başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 39 ilin belediye başkanlıklarını kazandı. Üç büyük kentte ANAP’lı başkanlar dönemi sona erdi. Nurettin Sözen, Murat Karayalçın ve Yüksel Çakmur bu kentleri yönetmeye başladı. Peki bu sosyal demokrat belediyeler ne yaptı? Başkent sokaklarından başlarsak; çağdaş, modern bir kent atılımı başlatılmıştı. Melih Gökçek’in “fışkiye”lerle, üst geçitlerle donattığı bir kent değildi o günlerde Ankara. Kentin merkezi Kızılay bugün dev bir AVM gölgesinde köhne, kitsch bir kasaba meydanı gibi. Yüksel Caddesi’ndeki sokak heykelleri kentin sosyal demokratlarca yöneltildiği eski günlerden kalma. Gazete okuyan adam, çiçek satan kadın, birdirbir oynayan çocuklar, bankta oturan kadın heykelleri ne kadar yıpranmış, zarar görmüş de olsalar Yüksel Caddesi’nin sembolleri. Büyük, anıt heykel anlayışını demokratikleştiren bu heykeller, Melih Gökçek’in “Ahlaksızlığın adını sanat koymuşlar, ben böyle sanatın içine tükürürüm ...”vecizesinden(!) önceki günleri anımsatıyor. Bu heykeller, Murat Karayalçın’ın sanat danışmanlığını yapan heykeltıraş Eşber Karayalçın’ın (Karayalçın’ın akrabası değilmiş) imzasını taşıyor. Yüksel Caddesi’ndeki Metin Yurdanur’un imzasını taşıyan İnsan Hakları heykeli de protestocuların, eylemcilerin buluşma noktası. Karayalçın’a “Sosyal demokrat bir başkan olarak neler yapmıştınız” diye sorduk. Hemen sıraladı: “Türkiye’nin 24 kilometrelik ilk metrosunu yap yüz binlerce Ankaralının hipodromda bedava bu konserleri izlediğini anlatıyor. Diğer sosyal demokrat belediyelerin yaptıklarını da unutmuyor: “Yoksul hemşeriler için mal ve hizmet sübvansiyonu yapıldı. İzmir Dikili’de belediye başkanımız Osman Özgüven, bedava su dağıttı. Sosyal demokrat belediyeler arsa dağıttı. İzmir’de TANSAŞ, İstanbul’da Halk Ekmek, yine sosyal demokrat belediye başkanlarının eseridir. Türkiye’nin ilk tahsisli yol projelerini de sosyal demokrat belediyeler yaptı.” ‘Bedava su insan hakkı’ Dikili’nin CHP’li Belediye Başkanı Osman Özgüven, hemşerilerine “bedava su verdiği için yargılanan” belediye başkanı. Bedava su yetmemiş, Dikili’de öğrencilerin okullara gidiş gelişleri de bedavaymış. CHP, bu seçimlerde Osman Özgüven’i yeniden aday göstermedi. Ancak o ne küsmüş, ne parti değiştirip başka bir partiden aday olmuş. “Zaman ayrışma zamanı değil, birlik olma zamanı. Biz yeniden seçimi kazanacağız” diyor. Osman Özgüven, “bedava su” macerasını şöyle anlatıyor: “Biz 10 tona kadar suyu bedava verdik. Amacımız fakir insanların suyu parasız kullanabilmesi. Su bir insan hakkıdır, yaşam hakkıdır, anayasal haktır diye yola çaktık. 10 tonu geçtiğinde de ne kadar kullanırsa o kadar parasını aldık. Bu da su tasaruffunu getirdi, insanlar daha dikkatli su kullandı, 10 tonu geçYüksel Çakmur memeye çalıştı. Sonra bunu 13 tona çıkardık, 13 tona kadar su le alt gelir gruplarının doruk saatler şu anda bedava. Şimdi bütünşedışında bedava toplu ulaşımdan ya hir nedeniyle İZSU’ya bağlanıyor, ne rarlanmasınını sağladık. Doruk saat yapacaklarını bilemiyorum, bu uygulerin dışında halkın bedava taşınma lama sürer mi bilemiyorum. Ben besını sağladık. Sabah 07.00 öncesi ve dava su nedeniyle yargılandım, 12 yıl akşam 19.30 sonrasında bedava ula ceza verdiler, sonra yürekleri yetmeşım, trafiği de rahatlatıyordu. Kade di, suyu bedava veren adamı tutuklameli su tarifesi uygulandı, 010 met dık diyemeyiz, başka bir yerden ceza reküpe kadar fiyatlar çok düşüktü.” veririz, dediler. Nitekim o davadan Karayalçın, Türkiye’de ilk kez hipodrom beraat ettim, ama yapmadığımız bir konserleri başlattıklarını da ekliyor. Jo ihaleden dolayı ceza verdiler. O ceza an Baez ve Theodorakis’i getirdiklerini, yargı paketiyle kaldırıldı.” Osman Özgüven tık. Türkiye’nin ilk iki kentsel dönüşüm projesini hayata geçirdik. Gecekondular için Dikmen Vadisi, imarlı kesim için Portakal Çiçeği Vadisi. Türkiye’nin ilk yeni kent projesi Batıkent, Birleşmiş Milletler ödülü kazandı. Türkiye’nin ilk belediye derecelemesinde (rating) Ankara Belediyesi Standart and Poors’dan 3B aldık. Türkiye bugün daha geride, Tayyip Erdoğan 2B aldı. İlk tahvil ihracını gerçekleştirdik. Halk Taşıt projesiy