22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Olimpiyatsız ve şampiyonasız bir yıl G.Saray kadınlar basketle zirve yaptı 27 Aralık 2014 Cumartesi 2015, 2014’ten daha kötü geçecek Umut, Kaf dağının ardında o ARİF KIZILYALIN Spor dünyasında 2014’ü özetlemek gerekirse Burak Kut’un 1990’larda dillere pelesenk olan şarkısındaki sözlerini mırıldanmanız yeter. Ne diyordu o günlerin genç popçusu, “Yaşandı, bitti saygısızca, aldatmanın tadına varınca...” Evet, geride kalan 365 günün spordaki görüntüsü bu. Resmen yaprak dökümü yaşadık, hem sportif, hem etik anlamda. Kadınlar basketbolda kulüpler düzeyinde elde edilen Avrupa Şampiyonluğu’nu farklı bir yere koyarsak (G.Saray Odeabank), voleybolda biraz Vakıfbank, biraz Eczacıbaşı ve minderin altın çocuğu Taha Akgül dışında, 2014’e adını yazdıran sporcu yok gibi. Peki, niçin tepetaklak gitti Türk sporu? Bu sorunun yanıtı belli, futbolundan, basket boluna, atletizminden, güreşine, spor dünyasının temel sorunları plansız hareket etmek, günübirlik yaşamak, özerkliğin gereklerini yerine getirememek ve altyapıyı salt spor tesisi inşaatı olarak algılamak. 4 ana madde, Türk sporunu uçurumun kenarına getirdi. Şimdi devlet kademesi kendisini, “Cumhuriyet tarihinde yapılamayanları yaptık, 81 vilayete spor tesisi kazandırdık” diye savunabilir, ancak o tesislerin büyük çoğunluğu, bırakın bölge gençlerine sporu sevdirmeyi, kendi işletme giderlerini bile karşılayamayacak halde. Yine sayıları 100’ü geçen BESYO (Beden Eğitim Spor Yüksek Okulu) mezunlarının, spor dünyası içinde iş bulamaması, altyapı okullarının hala işe yeni başlayan acemi spor yöneticilerinin ‘eğitim alanı olarak görülmesi’ sadece 2015’in değil önümüzdeki 510 yılın da önünü tıkayacak gibi duruyor. Bu olumsuzluklar çerçevesinde Türk sporu, gelecekteki 365 gün içinde ne yapar? Öncelikle şunu söylemekte fayda var ki, bireysel başarıların ve ‘rastlantısal’ derecelerin dışında kimse kapsamlı bir zafer beklemesin Türk sporundan. Neden mi? Çünkü uluslararası kıvamda sporcu ve takım sayımız bir elin parmakları kadar az. Güreşte, tekvandoda bir iki Avrupa ya da dünya şampiyonluğu, dopingin gölgesinde kalan halterde bir iki gümüş ya da bronz gelir o kadar. Ayrıca, yine dopingin öldürdüğü atletizmde de sadece krosta yüzümüz gülebilir. Belki kulüpler basketbolda F.Bahçe Ülker ile Anadolu Efes, belki filede Eczacıbaşı ile Vakıf derece yapar. 2015’e Türkiye sınırlarının dışında baktığımızda ise olimpiyatsız, Avrupa ve dünya şampiyonasız (futbolda) yavan bir yıl görüyoruz. 2015’le birlikte Ebola gölgesinde Ekvator Ginesi’nde yapılacak Afrika Uluslar Kupası gündeme damgasını vuracak gibi duruyor. Tenis’in 4 Grand Slam organizasyonunda kadınlarda Serena, erkeklerde Djokovic’i not edin. Fransa Bisiklet Turu, Dünya Şampiyonası, Çin’deki Dünya Atletizm Şampiyonası ve 12 Dev Adam’ın da katılacağı eylül ayındaki Avrupa Basketbol Şampiyonası adrenalini yükseltecek organizasyonlar gibi duruyor... CUMHURİYET’İN GÖZÜNDEN 2015’E BAKIŞ Spor 17 Korhan Yamaç Korhan Yamaç ismi Türkiye’deki engelli sporcular için bir umut ışığı... Profesyonel askerken ma Engelli sporcular ilgisi sonucu benim başarımı gören diğer engelli / engelsiz insanlara bir nebze de olsa örnek teşkil ettiğimi düşünüyo yına basarak bacağını kaybe rum. Özellikle engelli olup na den ve yaşantısının kalan bölümüne engelli olarak devam engelsizleri geçtietmekzorundakalanYamaç, sıl spor yapabileceklerini soruyorlardı. l Ülkemizdeki engelli sayısı nüfusun yüzde hayata sporla tutunanlardan... 10’u civarında. Engellilerin En büyük gururu ise geride hayata ve spora bakış açısını bıraktığımız 2014’te engelli nasıl değerlendiriyorsunuz? sporcuların, engelsiz sporcuları geride bırakması. K.Y.: Benim gördüğüm kadarıyla 2 çeşit engelli grubu var. Bi l Paralimpik Oyunlar tarihindeki ilk madalyayı kazandırdık rinci gruptakiler hayata teslim olmuş, evinden nerdeyse hiç çıkma tan sonra yaşantınızda ne gibi değişiklikler oldu? yan, sadece nefes alıp verenler grubu. İkinci grup ise gerek kendisi KORHAN YAMAÇ: Önce büyük bir mutluluk ve gurur, hemen nin gerekse ailesinin yardımıyla hayatın içinde varolanlar. Bu ikin ardından büyük bir sorumluluk duygusu oldu. Bir sporcu için kaza ci gruptaki arkadaşlarım çalışıyor, evden çıkıyor, sanatla uğraşıyor nabileceği en büyük madalyayı elde ettikten sonra bu başarının te ve spor yapıyor. sadüfi olmadığını ve zirvede kalmanın da aslında ne kadar zor olduğunu fark ediyorsunuz. l Engelli yurttaşlara yeterli spor imkânı tanınıyor mu? K.Y.: Yeni yapılan spor tesislerinde engellilere yönelik iyileştir l Kazandığınız şampiyonlukların farkındalık yarattığına ina meler yapılsa da bazen bu iyi niyetle veya tamamen angarya olarak nıyor musunuz? görülen iyileştirmeler fonksiyonel olarak hiçbir işe yaramıyor. Yine K.Y.: Spor tarihimizin ilk Paralimpik madalyasını ülkemize ka de engelli sporcular uluslararası yarışlarda engelsiz sponcuları ma zandırmamla birlikte gerek devletimizin gerekse medyanın yoğun dalya bazında geride bıraktı. l 2015’ten ne bekliyorsunuz? K.Y.: 2015’te 3 önemli yarışma var. Bunlar baraj. 2016 Rio Paralimpik Oyunları’na katılabilmek için yarışmalarda kota almak şart. Sonrası olimpiyat. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle