Katalog

10 KASIM 2014 PAZARTESİ 7 Spora verdiği önemi halka göstermek ve örnek olmak için Afet İnan’la frizbi oynarken... Dünyada beden eğitimini zorunlu kılan ilk devlet adamı Ulu Önder Atatürk için spora uzak yorumları yapılsa da, ölümünden sonra Fransa’da yayımlanan bir makale onun spora önemli yatırımlar yapan bir lider olduğunu ortaya koyuyordu. ‘L‘Auto’ degisindeki yazıda Fransız gazeteci şu görüşlere yer vermişti: “Dünyada ilk defa beden eğitimini mecburi kılan devlet adamı o oldu. Yalnız Kağıt üzerinde ve nutuklarda değil bunu bilfiil yerine getirdi. Stadyumlar ve çeşitli spor merkezleri tesis ettirdi. Halkevlerinin spor kollarını bizzat mürakabe etti ve milletin mukadderatına hakim olduğu Günden itibaren Türkiye’de spor gittikçe artan bir önem ve değer kazandı...” Gerçekten de Atatürk Türk sporunun ilk öğreticilerinin yetiştirilmesi konusunda önemli adımlar attı. Beden Eğitimi öğretmeni yetiştirecek okul tesis edilmeden önde Çapa Muallim Mektebi’nde bir kurs açılmış ve bunun başına da Avrupa’da beden eğitimi öğrenimi yapmış bulunan Selim Sırrı Bey (Tarcan) getirilmişti. Modern Pentatlon’un yükselen yıldızı: İpek Akşin Türkiye’de Modern Pentatlonda ilk uluslararası madalyayı kazandıran elde eden Akşin kadınların hak ettikleri yeri elde etmelerinde sanat ve spor gibi aktivitelerin önemli bir yeri olduğunu düşünüyor İ pek Akşin henüz 18 yaşında bir üniversite öğrencisi. Spor hayatına ilk kez 4 yaşında yüzme ile başlayan, sonraki yıllarda antrenörleri ve ailesinin yönlendirmesiyle Modern Pentatlon sporu çalışmalarına yönelen Akşin Modern Pentatlon branşı kapsamında yüzme, koşu, havalı tabanca atış ve eskrim branşlarında kendini geliştirdi ve bu dallarda Türkiye dereceleri yaptım. İlk uluslarararası madalyasını 2011 yılında İspanya’nın Barcelona kentinde düzenlenen 17. Uluslararası Pentatlon Şampiyonası’nda bir ilke imza atarak ve Türkiye’de Modern Pentatlonda ilk uluslararası madalyayı kazandıran elde eden Akşin kadınların hak ettikleri yeri elde etmelerinde sanat ve spor gibi aktivitelerin önemli bir yeri olduğunu düşünüyor. Akşin “Günlerinin çoğunu spora harcayan bir genç olarak, sporun sadece fiziksel bir aktivite olmadığını yaşayarak öğrenme fırsatım oldu. İnsanın kendi bedenini tanıması, bedenini doğru kullanması ve bütünleşmesini sağlaması açısından spor, özünde aydınlanma taşıyan bir eylem. Özellikle genç kızlarının ve kadınlarının spor yapması sayesinde ülkemizin daha aydınlık ve çağdaş olacağına inanıyorum” diyor. İpek Akşin’in 10 Kasım için verdiği mesaj ise şöyle: “Türkiye’nin iyi yetişmiş, akıl ve sağduyudan Şampiyonluklarımız onun eseri GRAND SLAM ÇİFTLER ŞAMPİYONU İPEK SOYLU T ayrılmayan çağdaş gençleri için çizilen yol bellidir, parlak bir geleceğin onlara bağlı olduğu da açıkça ortadadır. Bölgemizde sıkıntıların yaşandığı bu günlerde Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” prensibine sımsıkı bağlı kalmalıyız. Ülkemizin gelişmesinin de ancak barış içerisinde mümkün olacağının bilincinde olmalıyız.” ürk tenisinin son dönemdeki en önemli isimlerinden biri İpek Soylu.  15 Nisan 1996’da Adana’da doğan ve tenise 6 yaşında başlayan İpek, ilk kulübü Adana Tenis ve Dağcılık’taki performansı ile önce TED’e, ardından da milli takıma kadar yükseldi. İpek, genç yaşına karşın yüksek performansı ile 2012’de 4 Junior Grand Slam’den 3’üne katılarak Türk tenisinde bir ilki gerçekleştirdi. 18 yaşındaki sporcu ayrıca Wimbledon’da ana tabloya kalan ilk Türk bayan raket oldu. Uluslararası Tenis Federasyonu’nda 13. sıraya yükselen İpek, Türkiye’de yine bir ilki gerçekleştirdi. İpek Soylu’nun en büyük başarısı 2014 ABD Açık’ta çift kızlardaki şampiyonluğudur. İsviçreli partneri Jil Belen’le katıldığı turnuvada zafere ulaşan İpek, bir ‘Grand Slam’de şampiyonluk elde eden ilk Türk tenisçi oldu. İpek’in 10 Kasım ve Atatürk ile ilgili görüşleri şöyle: “Türk kızlarının bugün dünya sporunda aldığı başarılı sonuçlar, Atatürk ilke ve devrimlerinin sağladığı çağdaş ortamın eseridir. Onun kazanımları ile Türk kızları, bugün spor sahalarında yer almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk, çağdaş ve modern Türkiye’nin temellerini atmıştır. Atamızı 10 Kasım’da bir kez daha saygı ve sevgiyle anarken şu sözü veriyorum: ‘Onun izinde yürüyerek, çağdaş Türkiye imajını daha yükseklere çıkartmak için vargücümüzle çalışacağız’.” C M Y B