22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İKSV 40 YAŞINDA: SİNEMA VE MÜZİK BU YIL FESTİVALİN BELKİ DE EN GÖZE ÇARPAN TEMASI MÜZİK riye Moulin Rouge’a gidiyoruz; ancak günümüze yapılan göndermelerle birlikte. Kankan dansçıları ve Lautrec tabloları ile renklenen Baz Luhrmann’ın “Kırmızı Değirmen”i için eleştirmenler, “çağdaş bir Romeo ve Juliet hikâyesi” görüşünde. Bugünü temsilen son film Christophe Honor’ın “Sevgililer”i. Cannes Festivali’nin kapanış töreninde gösterilen müzik eksenli film, son birkaç kuşak arasındaki karşı konulamaz değişime işaret ediyor. Müzik tutkunları soluk soluğa kalacak MURAT BEŞER İstanbul Uluslararası Caz Festivali ve diğer büyük müzik festivallerinin başlamasına henüz çok zaman var. Müzik düşkünleri için bu ayları derbi mevsimi (ya da playoff mesaisi) olarak kabul edersek, 31 Mart15 Nisan arasında gerçekleşecek 31. İstanbul Film Festivali’nde epey bir hazırlık maçına çıkacağız gibi görünüyor. Zira İKSV müzikseverleri şimdiden hazırlıyor; çünkü festivalin bu yıl belki de en göze çarpan teması müzik. İKSV’nin 40. yılı şerefine düzenlenen “Sinema ve Müzik” bölümündeki 10 yıllık zaman dilimlerini temsil eden 5 film dahil, bu yıl doğrudan müziği ve müzisyenleri kendine konu edinen tam 11 film var programda. Önce festivalin hayat hikâyesini özetleyen “Sinema ve Müzik” bölümü olmak üzere, bunlara kısaca göz atalım. Mama Africa 70’li yıllar, yerinde bir tercihle Martin Scorsese imzalı “New York, New 50 yıl ve 5 klasik York” ile temsil ediliyor. Liza Minelli ve Robert De Niro’nun devleştiği yapım, aradan geçen uzun zamana karşın halen alanında borusunu öttüren modern bir klasik. 80’leri temsilen zamanında çok tartışılan bir yönetmen olan Alan Parker’ın, efsane senfonik rock topluluğu Pink Floyd’un albümünden yola çıkarak gerçekleştirdiği “Duvar”. Müzikal, animasyon ve dramı iç içe sunan bu sa vaş ve gerici eğitim karşıtı film, hâlâ ne derece güncel olduğunu bir kez daha beyazperdeden yansıtacak. Gloria Gaynor, ABBA, Village People şarkıları eşliğinde üç drag queen’in bir otobüsle Avustralya’yı boydan boya geçişlerini hikâye edinen, Stephan Elliott imzalı “Priscilla, Çöller Kraliçesi”, dünyanın 90’lı yıllardaki manzarasına iyi bir örnek. 2000’leri temsilen bu kez 100 yıl ge AİLE İÇİNDE ÖZEL GÖSTERİMLER ? “URBANIZED / KENTLEŞMİŞ” Filmseverler, İstanbul Film Festivali ve ekim ayında birincisi düzenlenecek “İstanbul Tasarım Bienali” işbirliğiyle, yönetmen Gary Hustwit imzalı tasarım filmleri üçlemesinin (Helvetica, Objectified) son bölümü, “Urbanized / Kentleşmiş”i izleme fırsatı yakalıyor. Hustwit’in tasarım üçlemesinin tamamı İKSV’nin ekimde düzenleyeceği 1. İstanbul Tasarım Bienali’nde gösterilecek. ?“THE STORY OF FILM: AN ODYSSEY / FİLMİN HİKÂYESİ: UZUN VE MACERALI BİR YOLCULUK” Dünya prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapan yönetmen Mark Cousins’in on beş saatlik görkemli belgeseli, “The Story of Film: An Odyssey / Filmin Hikâyesi: Uzun ve Maceralı Bir Yolculuk”, festivalde Pera Müzesi’nin sinema salonunda iki seansta, dört gün boyunca meraklılarıyla buluşacak. Sinemanın ‘evlatları’ ? YUKARIDAKİ ÇOCUK 2012 Berlin Gümüş AyıÖzel Ödül sahibi “Yukarıdaki Çocuk” fonda engin ve destansı bir görsel manzarayla içten bir hikâye anlatıyor. ? NORVEÇ’İN EVLATLARI “Norveç’in Evlatları” isyan, punk rock, banliyö cehennemi, babalar ve oğulları hakkında tatlı bir büyüme öyküsü. Film, 2011 Les Arcs (Fransa) En İyi Müzik ödülü sahibi. ? ERKEK KARDEŞLER Mika Kaurismäki’nin festival programındaki ikinci filmi “Erkek Kardeşler”, Dostoyevski’nin ünlü romanı “Karamazov Kardeşler”in serbest bir uyarlaması. Cesaret Gelelim bölüm dışındaki filmlere. Bunların dördü NTV Belgesel Kuşağı başlığıyla gösteriliyor. En ilginçlerinden biri Finlandiyalı yönetmen Mika Kaurismaki tarafından yapılan “Mama Africa” belgeseli. Belgesel sadece büyüleyici sesiyle değil, politik tarafıyla da 50 yıl boyunca Afrika kıtasının baş tacı ettiği Miriam Makeba hakkında. Arşiv görüntüleri, konser kayıtları ve yeni röportajları bir araya getiren belgesel, bir saygı çalışması. Michael Radford tarafından çekilen “Michel Petrucciani” belgeseli de en az Mama Africa kadar ilginç. Çünkü kısa yaşamını kısa boyuyla bir engelli olarak geçiren, mucizevi ve dâhi caz piyanistinin hayat hikâyesi benzersiz derecede ilginç. 82 yaşındaki Frederick Wiseman’ın belgeseli, dünyanın en ünlü gece kulübü “Crazy Horse”u ele alırken, kuşağın son filmi “Bollywood: Aşk Hikâyelerinin En Güzeli”, Rakeysh Mehra ve Jeff Zimbalist ikilisine ait. Bu belgesel, Hindistan sinema sektörünün merkezi sayılan Bollywood üzerine, yozlaştırıcı bir melodram ile efsane ikilemi arasında bir sorgulama. Son iki filmden ilki, müzikle biraz daha dolaylı bir ilişki içinde. Jens Lien’in, “Aile İçinde” bölümünde sunulan, 2011 yapımı “Norveç’in Evlatları”, farklı sınıfından gelen gençlerin punk müziği üzerinden dışa vurdukları isyan ve kavga üzerine. Film bize farklı kuşakların arada bir de olsa çatışmadığını gösteriyor. Son filmimiz yine Scorsese’den: “George Harrison: Fani Dünyaya Karşı” adıyla çekilen biyografi, aynı zamanda Beatles’ın gitarcısının 1973’teki stüdyo kaydı albümünün adı: “Living in the Material World.” 2001 yılında 58 yaşındayken yaşama veda eden Harrison, Rolling Stone dergisine göre tüm zamanların en iyi 100 gitarcısı arasında 21 numarada. “Akbank Galaları” bölümünde yer alan filmde Harrison’ın yaşantısı, daha önce gösterilmemiş video görüntüleriyle anlatıyor. Beatles üyeleri, Jane Birkin ve Eric Clapton görüş veren isimlerden bazıları. Tekrar ederek bitirelim: Bu festival müzik meraklılarını epey koşturacak. (muratbeser@muratbeser.com) NTV Belgesel Kuşağı Efsanenin dörtte biri ? CESARET “Cesaret”, Kieslowski’nin en parlak öğrencilerinden Greg Zglinski’nin ikinci uzun metrajlı filmi. 2011 Gdynia (Polonya) En İyi Senaryo, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ve 2011 Varşova En İyi Erkek Oyuncu (R. Wieckiewicz) ödülleri alan Polonya yapımı “Cesaret”, ahlak, yaşamın kırılganlığı ve kader üzerine bir film. ? ÇÖZÜLME Cezayir doğumlu Fransız yönetmen Philippe Faucon filminde, Fransız banliyölerinde köktendincilik gölgesindeki yabancılaşmanın sosyopolitik bir incelemesini yapıyor. ? DİPNOT 2011 Cannes En İyi Senaryo, 2011 İsrail Sinema Akademisi: En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Erkek Oyuncu dahil pek çok ödüle değer görülen “Dipnot”, Kudüs’teki İbrani Üniversitesi’nde görevli tuhaf profesörler olan babaoğul Şkolnik’lerin, saygın bir ödül nedeniyle karşı karşıya gelişlerini anlatıyor. ? KENDİ KANIM İspanya yapımı “Kendi Kanım”, 2011 San Sebastian Mansiyon, FIPRESCI Ödülü, 2011 Caminhos (Portekiz) Büyük Ödül, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Özgün Senaryo gibi ödüller aldı. KARDEŞLER Başrolünü “Glee” dizisinin yıldızı Cory Monteith’in oynadığı “Kardeşler”, yönetmen Carl Bessai’nin aile üçlemesinin üçüncü ayağı. 6. SAYFA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle