16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİR ZAMANLAR FESTİVALDE: SİYAD’IN KEŞİFLERİ Ressamın Kontratı Avrupa Eleştirmenlerden 30. yıl şerefine BURAK GÖRAL İYAD (Sinema Yazarları Derneği) üyeleri İstanbul Film Festivali’nin daimi takipçileridirler. Eleştirmenler olarak takip etmekle yükümlü olduğumuz vizyon filmlerinin arasında pırıl pırıl parlayan geniş bir vaha gibidir bizim için bu festival... Yepyeni değerler keşfettiğimiz, başkalarının da keşfetmesi için üzerine yazılar yazdığımız filmler cennetidir. 30 yıldır festival kapsamında izleyip de soluğumuzu kesen pek çok filmin arasından bir seçki sunmamızı teklif eden festival, bu yıl 30. yıl şerefine eleştirmenlerin ilk kez festival koltuklarında keşfettiği, o zamanın yeni çıkış yapan şimdinin usta yönetmenlerinin önemli filmlerini bu bölümde bir araya getiriyor. 10 önemli filmden oluşan bölümde sinemaseverlerin kayıtsız kalamayacağı katıksız bir sinema şöleni var. Özellikle Uzakdoğu sinemasının en önemli yönetmenlerinden biri olan Wong KarWai’nin melankolik filmi “Chunking Express” bu bölümün en gözdelerinden biri. 1994 yapımı filmde birbirinden farklı iki kırık kalpli Hong Kong’lu polisin hüzünbaz hikâyesi anlatılıyor. KarWai’nin empresyonist ressamlar gibi renkler ve hareketlerle oynadığı filmi izleyenlerini hâlâ aynı etkide büyüleyecek güçte. Ülkemizde de her filmi vizyonda yer bulan ve ilgi gören, eski görkeminden uzakta duran Fransız sinemasının şimdilerdeki en güçlü temsilcisi sayılan S Festival, bu yıl 30. yıl şerefine eleştirmenlerin ilk kez festival koltuklarında keşfettiği, o zamanın yeni çıkış yapan şimdinin usta yönetmenlerinin önemli filmlerini bu bölümde bir araya getiriyor. 4. SAYFA Çığlık François Ozon’un 1998 yapımı kara komedisi “Sitcom”, ilk kez izlendiğinde şok etkisi yaratmıştı. Yüksek gelirli bir ailenin kirli çıkılarının minicik bir fare yüzünden açığa çıkışını dinamik bir si nemayla anlatan yenilikçi bir film. Geçen yıllarda “Yaratık” (Host) adlı filmiyle canavar filmlerine bambaşka boyutlar katabilen Güney Koreli yönetmen Bong Joonho ülkesinde yaşanan gerçek bir cinayet soruşturmasını ele aldığı 2003 yapımı “Cinayet Günlüğü”nde polisiye türüne müthiş bir inandırıcılık ve doğallık katıyor. Danimarkalı usta yönetmen Lars Von Trier, filmografisindeki en görsel filmlerden biri olan bol ödüllü “Avrupa”da (Europa), 2. Dünya Savaşı sonrasındaki Almanya’ya çalışmaya gelen Amerikalı kahramanını düşsel öğelerin de yer aldığı çok çarpıcı bir yolculuğa çıkarıyor. Bu bölümde yer alan diğer filmler de birbirinden güçlü. İngiliz yönetmen Peter Greenaway’in şaşırtıcı zenginlikteki ilk filmi “Ressamın Kontratı” (The Draughtsman’s Contract), Amerikalı bağımsız sinemacı Hal Hartley’in hâlâ en sevilen filmi sayılan “Güven” (Trust), Avrupa sinemasının en güçlü sinemacılarından Dardenne kardeşlerden “Söz” (La Promesse), Tayvanlı yönetmen Tsai Mingliang’ın oldukça cesur filmi “Yaşasın Aşk” (Ai Qing Wan Sui), Meksika sinemasının en çarpıcı filmlerinden biri “Japonya” (Japon) ve baskıcı rejim karşıtı filmleri yüzünden ülkesinde tutuklu bulunan İranlı yönetmen Cafer Penahi’nin insanın içini yakan filmi “Ayna” (Ayneh). Bu bölümün tamamı sinemaseverlerin kaçırmaması gereken filmlerden oluşuyor... GECEYARISI ÇILGINLIĞI ? KIYAMET GECESİ (VANISHING ON 7TH STREET) Cinayet Günlüğü Işıklar söner.. Ama asıl kötüsü henüz yaşanmamıştır. Işıklar tekrar yandığında sayısız insan buhar olup uçmuştur sanki. Brad Anderson’ın yönettiği Amerikan yapımı bu film, umudun yitirildiği bir dünyada geçen kıyamet öyküsünü anlatıyor. ? KOĞUŞ (THE WARD) Dehşeti hissedin. “Deli değilim ben” diye boşuna bağırın. Uzun metraj filmelre on yıl ara vermiş olan korku ustası John Carhenter akıl hastanesinde geçen bir slahser ile geri dönüyor.1966’da geçen ABD yapımı yepyeni bir korku klasiği olan filmde, Amber Heard, Lyndsy Fonsica Danielle Panabaker rol alıyor. ? ISSIZ EV (THE SILENT HOUSE) 1940’lı yıllarda Uruguay’daki küçük bir kasabada yaşanmış bir olaydan esinlenen ve “kesintisiz gerilim”, “teknik şaheser” gibi övgü dolu sözlerle karşılanan Issız Ev’in ilk gsöterimi, 2010 Cannes Film Festivali’nin, Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde yapıldı. ? ÇIĞLIK 4 (SCREAM 4) İlk Çığlık’tan neredeyse 15 yıl sonra gösterime giren bu devam filmi, Çığlık 3’ün kaldığı yerden on yıl sonrasını işliyor. Gustova Hernandez’in yönettiği “Çığlık 4”, “Çığlık” serisi tutkunlarını bekliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle