Katalog

SECIM1304 17/7/07 23:06 Page 4 34 Kadıköy: CHP kalesi İ S T A N B U L B İ R İ N C İ B Ö L G E Tercihlerini farklı partilere kullansalar da, Fikirtepe ile Caddebostan seçmeninin tahlilleri arasındaki makas daralıyor. 22 Temmuz’un yeniliği bu... s ağsol köken... fark etmiyor. Seçmen inanmıyor. “İp siyasetinin hamaset olduğunu gördüm!” diyen Fikirtepe’li eski MHP seçmeninin Caddebostan’daki karşıtını; “CHP’nin dağıttığı dandik ilanlarla; ne dağıtan, ne ilanı alan ilgileniyor!” diyen CHP’li de görmek mümkün... s alı Pazar’ında fileli kadının isyanı: “Türkiye’de gerçek politika yapıldığına inanmıyorum! İnansaydım, kime oy vereceğimi bilirdim. Hepsi aynı şeyi söylüyor. Dinlemiyorum bile. Pazar meydanı gibi bağırıyorlar. Hiçbir şey anlamıyorum. Pazardaki satıcılar bile bu üslubu kullanmıyor”... m esele AKP’nin gelmesi, gelmemesi; CHPMHP koalisyonu olması, olmaması değil. Türkiye’nin radikal bir değişikliğe ihtiyacı varken, kötünün iyisine oy vermek zorundayım. Değişim isteği sandığa yansımayacak! NİLGÜN CERRAHOĞLU AKP: 11, CHP: 9, MHP: 4... Böyle tahminler yapmayacağım... “Seçim toto” yerine, Kadıköy seçmenlerinin “hali pür melalinden” söz etmek istiyorum size... Tura, Fikirtepe’ den başladım. Öğle vakti. İnsan gölgesi yok yollarda. Asfalta yumurta koysanız pişecek. Önüme gelen ilk kahveye, “Mengü Kıraathanesine” girdim... cağım. Hepsi samimiyetsiz. Hepsini boykot edeceğim...” Kararsızların ikilemi CHP’nin kalesi Kadıköy’de seçmenin sıkışmışlığı, çaresizliği tarif edilir gibi değil. Bir dokun, bin ah işit. O hesap. CHP seçmeni özellikle kadınlar ve gençler; “AKP tehdidi” ve “korku oyu” ile “değişim oyu” arasında ciddi ikilem, gelgit yaşıyor. “Kararsızlık”, bu daralmanın sonucu. “Kameriye Çay Bahçesinde” örneğin, kendisini “kesinlikle AKP karşıtı” diye tanımlayan C. E. ; “Tek alternatif CHP idi ama görmek istediğimiz CHP bu değil. O yüzden Uruk Uras’ı düşünüyorum!” derken benzer versiyonlarını dinlediğim bu tipik ikilemi dillendiriyor... FikirtepeCaddebostan seferimin son durağı, Sait Çifçi Köşkü’nün önü oldu. “Gençleri toplu halde nerde bulurum?” diye sora sora bu adresi keşfettim: “Caddebostan Migros yanından, denize dön. Gençler her akşam orda, Sait Çifçi köşkünün önündeki yeşil alanda buluşuyorlar!” Köşkün önü, aslında “münavebeli” kullanılıyor. Haftasonları “başörtü+mangalvaroş” takımı, sabahtan akşama çimlere yayılıyor. Akşamlan 10’dan sonra, sandöviç ve bira şişeleriyle aynı mekanı 1830 yaş arası doğma büyüme Caddebostan gençliği devralıyor. Fikirtepe’de “voltajı düşen” AKP... Beş kişi, bir masada “batak” oynuyor. Bu oyunu daha önce hiç duymamıştım. Çok bilinen bir kıraathane oyunuymuş... “Fikirtepe’den hangi parti çıkar?” soruma ilk elden herkesin sesini bastıran bir “AKP” yanıtı yükseldi... 5 “batak” oyuncusundan: 3’ü AKP, 1’i MHP, 1’i kararsız... AKP ve MHP tercihlerinin, gerekçeleri malum. “Kararsız” seçmen, ilginç. Başladı anlatmaya: “Geçen defa ampulü bulduğumuz yere çaktık. Voltajı düşük geldi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ortamı gerdi. İşsizlik dizboyu. AB diye düşünüyorduk, onu da başaramadılar!” Yeminli AKP’lilerden, “tıs” yok.... Belli ki onlar da “batak” arkadaşlarının eleştirilerine katılıyor. Ama üzümün çöpü, armudun sapı, voltajı düşük demeden gidip gene “ampulü buldukları yere” çakacaklar! Yan masadan “Biraz da ben konuşayım!” diye Fahri Mengü (49) girdi araya. Mengü’ nün “seçmen kimliği”, tipik sağ seçmen ortalaması. Bir dönem ANAP’a, bir dönem DYP’ye, üç dönem MHP’ye oy vermiş. Bu kez oy kullanmayacak. “Daha önce üç kez MHP’ ye oy vermişsiniz! Bu sefer niye vermiyorsunuz?” diye sordum. “Türkiye’yi kutuplaştırmaya sevk ettikleri için!” dedi: “Birbirlerine çamur atarak, ip atarak, çamur siyaset yaptıkları için vermeyeceğim. Hamaset yaptıklarını gördüm!” Mengü ardından şunlarıı söyledi: “PKK, milliyetçilik, cumhuriyetçilik, İslamiyetçilik tartışmalarının bunların hepsi... siyasetçi, milletvekili yandaşlarının; bizim gibi insanların, ne kadar sömürüldüğü, Türkiye çıkarlarının kimlere peşkeş çekildiği ve bunları örtbas etmek için siyasilerin kendi aralarında çıkarmış olduklan kısır bir çekişmedir. Hepsinin gerçek yüzünü gördük!” Sait Çiftçi Köşkü’nün önü Caddebostan gençliğinin buluşma noktası. Fikirtepe’deki Mengü Kıraathanesi’nde AKP sesleri yükseliyor. Caddebostan gençliği: AKP olmasın da! İşte önümdeki ilk grup! “Burası kurtarılmış bölgemiz” diyen “Bilgi Üniversitesi” Siyaset Bölümü mezunu Ahmet Yay (26); çimenlere atılmış ufak bir battaniye üzerinde üç kız arkadaşıyla oturuyor. AKP’ye “şahsi gıcığından” dolayı RTE’yi frenleyecek en etkili gücün meclise girmesi halinde! Cem Uzan olduğunu iddia etse de, kız arkadaşının baskısıyla Ahmet oyunu CHP’ye verecek. Kızların oyları burda, CHP için çantada keklik! Sait Çifçi’de buluşan Caddebostanlı kızlar, “AKP olmasın da!” kontenjanından, CHP’ye kilitlenmiş durumda. Mimar Duygu Çakır (26) rastladığım tek çarpıcı istisna. Baykal öfkesiyle isyan bayrağını sonuna dek açan Duygu, AKP’ye oy vermek dahil, her protestoya hazır... “Protesto listesine” tedbir makamından, bağımsızları da almış... Çimenlerin üzerine “Hydepark havasıyla” yayılan “Sait Çifçi Köşkü gençliği”, 3/4 ağırlıkla CHP’de buluşuyor. Tereddüt gösterenlerin ikinci adresi, MHP. MHP’ye itibar edenler arasında, bu eğitimli, üstorta smıf alanda “genç kızlara” rastlamadım. MHP alternatifim gençler arasından “terörle mücadele başta olmak üzere” her derde deva joker gibi görenler; genelde “erkekler” ve Bağdat Caddesi ya da Feneryolu’nun şık kahvelerinde arkadaş gruplarıyla akşam çaylarını yudumlayan “orta yaşlı hanımlar”! Varoş bakışıyla “makas daralıyor” “Gerçek yüzlerini gördük!” “Ayrı dünyalar” sayılan, Fikirtepe’den Caddebostan’a uzanan bu tespitle tekrar tekrar karşılaştım. Sağsol köken... fark etmiyor. Seçmen artık “inanmıyor”! Sisteme, siyasete, siyasetçiye güvenini yitirmiş. “Kara delikleri” keşfetmiş. “İp siyasetinin, hamaset olduğunu gördüm!” diyen Fikirtepe’li eski MHP seçmeni örneğin Caddebostan’daki karşıtını; “CHP’nin dağıttığı dandik ilanlarla; ne dağıtan, ne ilanı alan ilgileniyor!” diye söylenen CHP’lide görmek mümkün. 22 Temmuz seçimleri bu açıdan ye ni bir olguya işaret ediyor. Sosyal kodlamalarla tercihlerini farklı partilere kullansalar da, Fikirtepe seçmeni ile Caddebostan seçmeninin arasındaki makas daralıyor... “Değişim, sandığa yansımayacak” Fikirtepe’den sonra yolum Kadıköy Salı Pazarı’na düştü. Pazar girişinde Emine Sema Aslan’la (29) karşılaştım. “Türkiye’de gerçek politika yapıldığına inanmıyorum!” dedi Emine Hanım, “Buna inansaydım, kime oy vereceğimi bilirdim. Ama kararsızım. Hepsi aynı şeyi söylüyor. Dinlemiyorum bile. Pazar meydanı gibi bağırıyorlar. Hiçbir şey anlamıyorum. Pazardaki satıcılar bile artık bu üslubu kullanmıyor...” Emine Hanım’ın ardından bir başka genç kadın Özge Sankılıç’la (27) konuştum. Filelerini tezgaha bırakan Özge Hanım; “Uzun zamandır düşünüyorum!” dedi: “Oyum CHP’nin...” “CHP’ye oy vermek için neden bu kadar düşündünüz?” sorusunu; “CHP’de hoşuma gitmeyen çok fazla şey var” diye karşıladı Sankılıç.... Özge Sankılıç’ın nevrini döndüren, olası bir CHPMHP koalisyonu muydu? “Mesele AKP’nin gelmesi, gelme mesi; CHPMHP koalisyonu olması, olmaması değil...” diyerek sözü ağzımdan aldı özge Hanım: “Son derecede karamsarım. Türkiye’ nin radikal bîr değişikliğe ihtiyacı varken, kötünün iyisine oy vermek zorundayım. Değişim isteği sandığa yansımayacak.” Konuşmamıza kulak kesilen Maraşlı manav bu noktada devreye girdi ve “Bıktık!” diye isyan etti: “Oy pusulasındaki tüm partilere damga basa 4