Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Mustafa Kemal ve İsmet Paşalar cephede savaş planları üzerine çalışıyor. Gizlilik esasına göre yürüyüşler tamamen gece yapılıyor, sabaha karşı konaklanacak yerler dikkatle seçiliyordu; bazı noktalarda yer değişikliği yapılırken bölgenin boşaltıldığının anlaşılmaması için çadırların bir kısmı sökülmeden yerlerinde bırakılıyordu. Gün ağardığında, ortalık birden sakin ve kıpırtısız hale geldiğinden, geceki yürüyüşün tahmin edilmesi imkânsız oluyordu. Yunan mevzileriyle karşı karşıya bulunan mevzilere gelindiğinde özel bir hareket gözlenmiyordu; çünkü yeni yerlerine yerleşmiş birlikler cepheye bir gecelik yürüyüş mesafesinde bırakılmıştı. Taarruza geçecek birlikler son bir iki günü Yunan birliklerinin 1015 kilometre kadar yakınında, tam bir hareketsizlik içinde geçirmişlerdi. Cephe Kumandanlığı 25 Ağustos 1922 günü öğleyin “26 Ağustos 1922 sabahleyin düşmana genel taarruz icra olunacaktır” sözleriyle heyecanla beklenen taarruz haberini açıkladı. Emrin diğer maddelerinde orduların vazifeleri şöyle sıralanmaktaydı: “1. Ordu 26 Ağustos 1922 fecirle Afyon güney ve batısında bulunan düşman kuvvetlerini yok edecek surette taarruz edecektir. Düşman mevzileri zapt olunduktan sonra umumi harekât cephe kumandanlığı tarafından ayrıca tanzim olunacaktır. 5. Süvari Kolordusu, esas olarak önce 1. Ordu karşısındaki düşmanın gerilerine düşecek surette görevlendirilecektir. Bu kolordu, düşmanın ihtiyat grubu ve Uşak grubuna karşı keşif ve emniyet hizmetlerini de ifa edecektir... 2. Ordu’nun 26 Ağustos 1922 günü için asıl vazifesi, Afyon doğu cephesindeki düşmanın 12. ve 5. Tümenleriyle düşman ihtiyat grubunu taarruz harekâtıyla tespit ve işgal etmektir...” Bu emrin alındığı andan itibaren ordular kolordulara, kolordular tümenlere, tümenler alaylara emirlerini vermeye başladılar. Bu arada 24 Ağustos günü Akşehir’den Şuhut kasabasına getirilen karargâh, ertesi gün Kocatepe’nin güneybatısındaki çadırlı ordugâha taşınmıştı. 26 Ağustos günü Kocatepe’de taarruz için hazır bekleniyordu. Altta Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa cepheye uğurlanıyor. 275